Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/621 E. 2018/528 K. 18.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/621 Esas – 2018/528
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/621 Esas
KARAR NO : 2018/528

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/11/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2018
K. YAZIM TARİHİ:

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin bilgisayar yazılımları satan bir şirket olup, davalı borçlu şirket ile ticari alım satım ilişkisi çerçevesinde davalı borçluya 3 adet bilgisayar programı satışı yapıldığını, yapılan bu bilgisayar programı satışı işine ilişkin olarak düzenlenen 26.03.2012 tarihli, A … seri numaralı ve 36.527,14 TL bedelli faturanın tanzim edilerek davalı borçlu şirkete verildiğini, davalı borçlu şirketin bu fatura bedelinin bir kısmı ödediğini, ancak bakiye kalan 12.232,21 TL’lik kısmım defalarca istenmesine rağmen ödemediğini, bu nedenle müvekkilinin alacağının tahsili amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlu şirketin haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. numaralı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesme karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; Dava dilekçesinde belirtildiği üzere taraflar arasında alım satıma dayalı bir ticari ilişki bulunmakta olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketten bilgisayar programı satın aldığını, ancak kurulum sonrası programın sürekli hata vermesi sebebiyle satın alınan programın kullanılamadığını, bilgisayar programındaki hataların çözülmesi için defalarca talepte bulunulmasına rağmen davacı şirketin üzerine düşen teknik destek verme hizmetini yerine getirmediğini, müvekkili şirketin söz konusu bilgisayar programından faydalanamadığını, buna rağmen müvekkili şirketin 26.03.2012 tarihli, A … seri numaralı ve 36.527,14 TL bedelli faturanın bedelini davacıya ödemiş olduğunu, müvekkili şirketin söz konusu faturadan dolayı davacı şirkete hiçbir borcu bulunmadığını beyan ederek; haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı tarafın kötü niyetli olarak icra takibi başlatması nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletîlmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ticaret sicil kayıtları, şirketlere ait ticari defter ve belgeler, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, 10.05.2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, Faturaya dayalı ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı Dosyasının incelenmesinde; Davacı …. Şti. vekili 19.10.2017 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile … A.Ş. aleyhinde 12.23241 TL tutarında ilamsız icra takibi başlattığı, asıl alacağının dayanağı olarak 26.03.20) 2 tarihli, A … seri numaralı ve 36.527,14 TL bedelli faturadan bakiye kalan alacağını talep ettiği anlaşılmış, davalı borçlu vekilinin 02.11.2017 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcunun bulunmadığı, icra takibine ve tüm ferilerine itiraz ettiği, takibin durdurulmasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Ankara Batı İcra Müdürlüğü davalı borçlunun aleyhinde başlatılan icra takibine yasal süresi içerisinde itiraz etmesi nedeniyle 02.11.2017 tarihinde takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüş,
İki tarafı tacir olan ticari alım satımdan kaynaklanan ticari ilişki bulunduğu, her iki tarafın ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi neticesinde; Davacı …. Şti.’nin 2012 yılına ait ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, ancak kapanış tasdiklerinin olmadığı, dolayısıyla davacı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartlan tam olarak taşımadığından sahibi lehine delil gücüne sahip olmadığı, ancak kayıtların davalı lehine delil olarak değerlendirilebileceği, davacı …. Ştî.’nın 2012 yılı ait ticari defterlerin incelenmesi neticesinde; davalı … A.Ş. ile olan ticari faaliyetlerini “120.01,0006” kodlu hesapta takip ettiği, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhinde başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde asıl alacağının dayanağı olarak gösterdiği 26.03.2012 tarihli, A … seri numaralı ve 36.527,14 TL bedelli faturanın bedelinin tamamını tahsil etmiş olduğu, herhangi bir alacağı bulunmadığı tespit edilmiştir. Davalı … A.Ş.’nin 2012 yılına ait ticari defterlerin hem açılış hem de kapanış tasdiklerinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğunu, dolayısıyla davalı ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdığından sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu tespit edilmiş, davalı … A.Ş.’nin 2012 yılı ait ticari defterlerin incelenmesi neticesinde; davacı …. Şti. ile olan ticari faaliyetlerini “…* kodlu hesapta takip ettiği» davacı şirketin Ankara Batı icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlatmış olduğu ilamsız icra takibinde asıl alacağının dayanağı olarak gösterdiği 26.03.2012 tarihli, A … seri numaralı ve 36.527,14 TL bedelli faturanın bedelinin tamamını 3 adet çek ile ödemiş olduğu, dolayısıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasının takip tarihi olan 19.10.2017 tarihi itibariyle davalı şirketin 26.03.2012 tarihli, A … seri numaralı ve 36.527,14 TL bedelli fatura dolayısıyla davacı şirkete herhangi bir borcunun bulunmadığı tespit edilmiş, davacının kapanış kaydı usulüne uygun olarak bulunmadığından kendi lehine delil gücü olmayan ticari defter kayıtlarında da dava konusu olarak talep ettiği alacağının tahsil edildiğinin yazılı olduğu, davalının açılış kapanış kayıtlarını taşıyan usulüne uygun ticari defter ve kayıtları nedeniyle kendi lehine delil teşkil eden ticari defter kayıtlarıyla üç adet çekle ticari alım satımın karşılığı bedelin ödenmiş olduğunun anlaşıldığı, davacı ve davalı ticari defter kayıtları arasında herhangi bir çelişkinin bulunmadığı ve birbiriyle uyumlu olduğu, davacının kendi defter kayıtlarına göre alacağının ödenmiş (tahsil edilmiş) olması nedeniyle alacağı bulunmadığı halde borçlu hakkında icra takibi başlatmasında kötü niyetli olduğu sonucuna varılmakla icra takibinde haksız olduğu, alacaklı olmadığı bir konuda takibi başlattığı, borçlunun borçlu bulunmadığı takibe itirazının haklı ve yerinde olduğu, usulüne uygun süresinde yapıldığı anlaşılmakla, yerinde görülmeyen itirazın kaldırılması talebinin reddine karar vermek gerekmiş, kendi ticari defter kayıtlarıyla da dava konusu alacağını da tahsil ettiği kayıtlı olmasına rağmen icra takibi başlatmakta kötü niyetli olduğu sonucuna varılmakla davalı borçlu lehine kötü niyet tazminatı talebinin kabulü gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine ;
2-Davalının kötü niyet tazminatı talebinin kabulü ile takibe konu edilen ve reddolunan alacak miktarının (12.232,21 TL) %20 ‘si oranında kötü niyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 208,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 173,00 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/09/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza