Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/612 E. 2019/579 K. 08.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/612 Esas – 2019/579

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/612 Esas
KARAR NO : 2019/579

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 06/11/2017
KARAR TARİHİ : 08/10/2019
K.YAZIM TARİHİ : 08/11/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 12.11.2016 günü sürücü/vinç operatörü …’ın sevk ve idaresindeki …. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğu … plakalı aracın fren sisteminin boşalması nedeniyle tek taraflı, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde araç içerisinde ön koltukta yolcu olarak oturmakta olan müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, müvekkilinin bu kaza neticesinde maluliyetinin meydana geldiğini, söz konusu maluliyetten kaynaklanan maddi tazminat taleplerinin davalı sigorta şirketine 11.10.2017 tarihinde gerekli evraklar da eklenerek iletildiğini, ancak davalı tarafça ödeme yapılmadığı gibi cevap dahi verilmediğini beyan ederek, fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla; 500.00 TL geçici iş göremezlik, 500.00 TL sürekli iş göremezlik olmak üzere toplam 1.000,00 TL maddi tazminatın temerrüt tarihi olan 24.10.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 16/07/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve geçici işgöremezlik tazminatı talebini 5.231,75 TL’ye, sürekli işgöremezlik tazminatı talebini 90.578,58 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde … numaralı ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacı tarafın sigortalı araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, kazanın oluşumu dikkate alındığında davacının KTK 110/B-l maddesi hükmünü ihlal ettiğinden dolayı asli kusurlu olduğunu, geçici iş göremezlik talebinin sigorta teminatı kapsamında olmadığını, yapılacak tazminat hesaplamasında TRH 2010 Mortalite Tablosu ile %1,8 teknik faiz oranının dikkate alınması gerektiğini, davacı tarafın avans faizi talep etmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, davacının ekonomik ve sosyal durum tespiti, davacıya ait maluliyet raporu, 13/06/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 07/09/2018 tarihli kusur bilirkişisi ek raporu, 17/06/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası sonucu davacının maluliyeti nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
12.11.2016 günü dava dışı vinç operatörü …’ın sevk ve idaresindeki …. ve Tic. Ltd. Şti.’nin sahibi olduğu … plakalı aracın fren sistemindeki bozulma nedeniyle tek taraflı, yaralamalı, maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı tarafından bu açıklamalar kapsamında, yeni genel şartlara göre 19/02/2016 tarihli ZMMS poliçesini düzenleyen davalı sigorta şirketinden talepte bulunulmuştur.
Sorumluluğun tespiti ile kusur oranlarının belirlenmesi için alınan 13/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; kazaya vincin fren bakım ve onarımlarının yapılmamış olmasının neden olduğu, dava dışı vinç maliki şirketin bakım ve onarım konusunda ihmali nedeniyle tam kusurlu olduğu, yolcu olan davacının olayda kusurunun bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Davalı tarafından kusur raporuna itiraz edilmesi üzerine alınan 07/09/2018 tarihli ek raporda itirazlar değerlendirilerek, sürücünün kazanın meydana gelmesinde kusurlu davranışının bulunmadığı, kazaya fren sistemindeki aksaklığın neden olduğu belirtilip, itirazlar karşılanarak , asıl rapordaki görüş tekrar edilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespiti için alınan HÜTF Adli Tıp ABD Bşk nın 12/03/2019 tarihli raporunda; davacının %14 oranda kalıcı iş göremezliğinin , 6 ay süre ile geçici iş göremezliğinin bulunduğu, 1 ay süre ile bakıcıya muhtaç kaldığı tespit edilmiştir.
Tazminat hesabı için alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 17/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda yeni genel şartlar kapsamında TRH 2010 tablosuna göre davacının; sürekli iş göremezliği nedeniyle 90.578,58 TL, geçici iş göremezliği nedeniyle 5.231,75 TL zararının hesaplandığı belirtilmiştir.
Davalı vekili tarafından geçici işgöremizliğin teminat dışı olduğu savunulmuşsa da; 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.5 maddesinin “Sağlık Giderleri teminatı” başlıklı (b) maddesinde mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar tedavi süresince ortaya çıkanı bakıcı giderleri, tedaviyle ilgili diğer giderler ile trafik kazası nedeniyle çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık gideri teminatı kapsamında saymıştır. Bir başka ifade ile mağdurun tedavisine başlanmasından itibaren mağdurun sürekli sakatlık raporu alana kadar,1-Tedavi süresince ortaya çıkan bakıcı giderleri, 2-Tedaviyle ilgili diğer giderler,3-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler, Sağlık giderleri kapsamında sayılarak Sosyal Güvenlik Kurumunun sorumluluğunda olduğu düzenlenmiştir. Oysa 6111 sayılı kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanununun 98.maddesinde Sosyal Güvenlik Kurumu’nun sorumluluğu üniversite hastaneleri ile resmi ve özel sağlık kurumları tarafından trafik kazası sonucu yaralanan kişilerin tıbbi tedavi ile sınırlı sağlık hizmeti giderleri ile sınırlandırılmıştır. Bu düzenleme gereği ZMSS Genel Şartlar A.5 (b) maddesi ile yaralının tedavisine başlanmasından maluliyet raporu alınıncaya kadarki süre içindeki; 1-Bakıcı giderleri 2-Çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler (geçici iş göremezlik kayıpları) 3-Sağlık hizmeti giderleri kapsamında sayılarak 6111 sayılı torba Kanunun 59.maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98.maddesi ile sınırları belirlenen sağlık giderleri teminatı kapsamını genişletmiştir. Bu nedenle bir kanun maddesinin kapsamı idarenin bir düzenlemesi olan genel şartlar ile genişletmesi ve daraltması düşünülemez. Böyle bir durum varsa kanuna aykırı genel şart maddesi, tebliğ vs uygulanması kanunun ilgili maddesine aykırılık teşkil eder. Davalı tarafından düzenlenen Zorunlu Sigorta Mali Sorumluluk Sigortası poliçesinin bir anlamda mütemmim cüzü olan eki niteliğindeki genel şartların, hazırlanma ve bağıtlanmada taraf olmayan Sosyal Güvenlik Kurumu’na İdari bir düzenleme ile kanuni düzenlemesinin aksine bir sorumluluk yüklenmesi de düşünülemez. Bu halde davalı vekilinin geçici işgörmezlik zararının teminat dışı olduğuna yönelik savunmalarına itibar edilmemiştir.
Tüm açıklamalara göre; davalı tarafından ZMMS poliçesi ile sigorta edilen … plakalı araç sürücüsünün tek yanlı kaza yapması ile davacı yolcunun yaralanması neticesinde meydana gelen zararının, yukarıda anılan yasal düzenlemeler kapsamında davalıdan tahsili gerektiğinden, davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE 5.231,75TL geçici, 90.578,58TL kalıcı iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 95.810,33TL maddi tazminatın 24/10/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte poliçe limitleri dahilinden davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Alınması gereken 6.544,80 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40 TL harç ile 1.610,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 4.903,40 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı ile 1.610,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.677,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 195,50 TL tebligat ve posta gideri ile 1.050,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.245,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 10.414,83 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/10/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı