Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/605 E. 2018/532 K. 20.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/605 Esas – 2018/532

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/605 Esas
KARAR NO : 2018/532

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/10/2017
KARAR TARİHİ : 20/09/2018
K.YAZIM TARİHİ : 19/10/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin davalı şirketten olan A seri … sıra nolu 07.02.2017 tarihli fatura alacağının tahsili amacıyla 12.07.2017 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalıya 20.07.2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ancak davalının borca itiraz ettiğini, müvekkilinin davalıya fatura konusu malı satarak teslim ettiğini, ancak 23.03.2017 olan vade tarihinde fatura konusu borcun davalı tarafından ödenmediğini beyan ederek, Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, haksız itiraz bakımından %20’sinden az olmamak üzere borçlu şirket aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı taraf ile müvekkili şirket arasındaki faturaya dayalı ilişkide belirtilen malların ayıplı olduğunu, fatura kapsamındaki malların ayıbından dolayı (ızgaraların bükülmesi) müvekkili firmanın zarara uğradığını, malın ayıplı olduğu hususunun davacı şirkete iletildiğini ancak davacı tarafça eksikliklerin giderilmesi yerine ticari ilişki ve hukuka aykırı faturalar tanzim edildiğini, yargılama aşamasında malın ayıplı olduğu hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasını, tanık dinlenmesi getektiği takdirde keşif ve ticari defter incelemesi talep ettiklerini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafları ticari defter ve kayıtları, davalının 2017 yılına ait BA formları, 26/06/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası satış sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturaya ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı ticari satım nedeniyle davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla faturaya dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 20.07.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 25.07.2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İş bu dava hakdüşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilmiştir.
Davacı, davalıya malzeme sattığını ve davalı tarafından fatura bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş; davalı ise satılan malların ayıplı olduğunu, zarara uğradığını savunmuştur.
Davacı tarafından dava konusu mallarla ilgili fatura ibraz edilmiştir.
Davalının ticari defter ve kayıtlarının sunulması için 27.03.2018 tarihli duruşmada verilen kesin süreye rağmen kayıtlar ibraz edilmemiştir. Mahkememizce davalının ilgili dönem BA-BS formları celp edilmiştir.
Davacının defter ve kayıtları ile davalının vergi dairesi kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 24/06/2018 tarihli mali müşavir bilirkişi raporunda; davacının kendi kayıtlarına göre 7.966,92 TL alacaklı olduğu, davalının vergi kayıtlarında faturanın beyan edilmiş olduğu yani kayıtlara işlendiği belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz edilmişse de; bilirkişi tarafından tespit edilen miktar, davacının delil niteliğini haiz kayıtları esas alınarak bakiye alacak tespiti yapıldığından ve davalının da vergi dairesi beyanları ile karşılaştırıldığından, itirazlar yerinde görülmemiştir.
Davacı tarafından, satıma konu malların tesliminin ispatına yönelik olarak tanık deliline dayanılmıştır. Talimat yoluyla dinlenen davacı şirket yöneticisi tanık beyanında; malların teslim edildiği, ayıp ihbarında bulunulmadığını ifade etmiştir. 20.09.2018 tarihli duruşmada dinlenen davacı şirketin işcisi olan tanık beyanında; malların teslim edildiğini ve davalı yanca ayıpla ilgili bildirimde bulunulmadığını belirtmiştir.
Davalı temsilcisinin 27.03.2018 tarihli duruşmada alınan beyanı ile de davacı tarafından malların teslim edildiği ikrar edilmiş, malların ayıplı olduğu savunulmuştur.
Tüm bu açıklamalara göre; taraflar arasındaki satım ilişkisi uyarınca davacı tarafından satılan malların teslim edildiği, mallardaki ayıpla ilgili olarak davalı tarafından, TTK’nın 23.maddesi uyarınca davacıya ihbarda bulunulduğunun ispat edilemediği, teslime rağmen fatura bedellerinin ödenmediği, sonuç olarak davacının 7.966,92 TL asıl, faturada son ödeme tarihi tespit edildiğinden 218,04 TL işlemiş faiz alacağı bulunduğu anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile KISMEN REDDİNE,
1-Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının 7.966,92TL asıl alacak, 218,04TL işlemiş faiz yönünden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hükmedilen toplam 8.184,96TL alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 559,11 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 139,33 TL harcın mahsubu ile bakiye 419,78 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 139,33 TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 175,33TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 219,30 TL tebligat ve posta gideri ile 1.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.219,30 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.190,66 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 196,86 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) karar verildi. 20/09/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı