Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/60 Esas – 2018/704
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/60 Esas
KARAR NO : 2018/704
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 03/02/2017
KARAR TARİHİ : 12/11/2018
K. YAZIM TARİHİ: 07/12/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari alışveriş neticesinde müvekkili tarafından davalı firmaya 30/11/2016 tarihinde 186.516,99 TL tutarında fatura düzenlendiğini, davalı tarafından fatura bedeli ödenmediği için müvekkil tarafından Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin davalı yana 30/01/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, davalının hemen ertesi gün 31/01/2017 tarihinde müvekkili firma hesabına 121.468,29 TL yatırdığını, buna rağmen davalı yanın kısmi ödeme yaptığı gün icra takibine ve dosya borcunun tamamına itiraz ettiğini, böylece takibin tamamen durdurulduğunu, ancak davalı yanın itirazının tamamen haksız olup iptalinin gerektiğini, davalı tarafın borca itiraz dilekçesinde müvekkili tarafından gönderilen ürünlerin hatalı olduğunu, bu nedenle 76.518,00 TL’lik kısmı için iade faturası düzenlendiğini, ancak bu faturanın müvekkili tarafından kabul edilmediğini ifade ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davalı tarafın Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, borcun tamamına haksız şekilde itiraz ederek takibin tamamının durmasına sebebiyet verdiğinden davalı hakkında 186.516,99 TL asıl alacağın tamamı üzerinden %2 0 oranında icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket tarafından davacı şirkete ”alüminyum piramit” malzeme siparişi verildiğini, gönderilen malzemenin 113.340 kg’lık kısmının ölçülerinin spesifikasyona uygun olmadığının ve gönderilen malzemelerin gerekli ölçümleri karşılamadığının tespit edildiğini, bunun üzerine müvekkili şirket müdürü, ticaret müdürü, kalite kontrol sorumlusu tarafından 26/12/2016 tarihinde tutanak tutulduğunu, davalı tarata ayıp ihbarının öncelikle şifahi olarak bildirildiğini, davalı tarafın öncelikle durumu şifahi olarak kabul ettiğini, daha sonra ayıplı/hatalı olduğundan bahisle 76.518.00 TL iade faturası düzenleyerek davacı şirkete Sincan …. Noterliğinin 29.12.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihbarnamesi ile iade faturası gönderildiğini, davacı şirketçe iade faturasının içeriğinin kabul edilmediğinden bahisle Ankara …. Noterliğinin 30.12.2016 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile iade edildiğini, iade faturasına konu “alüminyum piramit” malzemelerin niteliği gereği teslim anında ayıbı fark edilecek malzemeler olmadığını, eritme sırasında eritildiği makinaya takılması sırasında boyut açısından uygun olmadığının fark edilen malzemeler olduğunu, yani milimetrik ölçümler söz konusu olduğu için gizli ayıp niteliğinde olduğunu, söz konusu ayıbın fark edildiği an fotoğraflarının çekilerek tutanakla tespit altına alındığını, davacı şirkete önce şifahi olarak bildirildiğini, sonra ihtarname ile iade faturası gönderildiğini ifade ederek; haksız davanın reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatılması nedeniyle davacı aleyhinde % 20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili tarafından dosyaya sunulan 09/11/2018 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettikleri, vekalet ücreti ve yargılama giderleri taleplerinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekilinin yine 09/11/2018 tarihli dilekçe ibraz ederek, davacı yanın feragati nedeniyle herhangi bir vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan ettiği görülmüştür.
Davacı ve davalı vekilinin dosyada mevcut vekaletnamelerinde, davadan feragat etmeye ve feragati davayı kabule dair yetkilerinin bulunduğu anlaşılmıştır.
Davacı yanın netice-i talebinden feragat beyanı ile vazgeçtiği görüldüğünden ve feragat davayı sona erdiren usulü işlemlerden olduğundan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 31,40 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 178,29 TL harçtan mahsubu ile bakiye 142,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Tarafların yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.12/11/2018
Katip Hakim
e-imza e-imza