Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/576 E. 2020/635 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/576 Esas – 2020/635

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/576 Esas
KARAR NO : 2020/635

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
VEKİLİ :
3-
İHBAR OLUNANLAR: 1-
VEKİLİ :
2-
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 18/10/2017
KARAR TARİHİ: 08/12/2020
K.YAZIM TARİHİ:29/12/2020
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 04/08/2017 tarihinde davalı sürücü …’nun yönetimindeki … plakalı aracı ile sebebiyet verdiği trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını, kaza tespit tutanağına göre davalı araç sürücüsünün asli kusurlu olduğunu, meydana gelen yaralanması nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin uğramış olduğu maddi zarardan davalı sigorta şirketi, araç sürücüsü ve malikinin birlikte müştereken ve müteselsilen, manevi tazminattan ise araç sürücüsü ve malikinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu beyan ederek, huzurda görülmekte olan davanın HMK 107/1 uyarınca belirsiz alacak davası olarak belirlenmesine, 1.000,00 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 1.000,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 2.000,00 TL maddi tazminatın, kaza tarihi olan 04/08/2017 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi açısından kabul edilmemesi halinde davalı sigorta şirketi temerrüde düşürüldüğünden başvuru tarihi olan 29/09/2017 tarihinden itibaren işletilecek ticari faizi ile birlikte davalı sigorta şirketi ile diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın, davalı sigorta şirketi hariç diğer davalılardan kaza tarihi olan 04/08/2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/11/2020 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve maddi tazminat talebini toplamda 79.980,70 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili ; müvekkili şirketin belirlenecek gerçek zarardan sigortalısının kusuru oranına isabet eden oranda ve poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumluluğu bulunduğundan öncelikle tarafların kusur oranlarının ve davacının maluliyet oranını tespiti gerektiğini, davacının gelir durumunun kesin delillerle ispatlanması, gelir durumunun ispatlanamaması halinde asgari ücretten hesaplama yapılması gerektiğini, davacıya SGK tarafından rücuya tabi bir ödeme yapılmış olması halinde yapılan bu ödemenin hesaplanacak tazminattan tenzili gerektiği, dava konusu kaza ile ilgili olarak yeterli bilgi ve belge ile ihbarda bulunulmadığını, ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebileceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Tem. Taş. Spor İnş. San. Tic. Ltd. Şti. vekili ; müvekkili şirketin 01/07/2016 tarihli araç kiralama sözleşmesi ile toplam 16 adet aracı dava dışı … Adi Ortaklığına kiraya verdiğini, dava dışı adi ortaklığın ise dava dışı Çankaya Belediyesi Başkanlığının cadde ve sokakların süpürülmesi ile katı atıkların nakliyesi işini hizmet alım sözleşmesi ile yerine getirdiğini, söz konusu kira sözleşmesi ile araç işleten sorumluluğunun … Adi Ortaklığına geçtiğini, ayrıca araç sürücüsünün müvekkili şirkette çalışmadığını, bu sebeple müvekkili şirketten maddi ve manevi tazminat talep edilemeyeceğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde müvekkili şirketin herhangi bir kusurunun söz konusu olmadığını, ayrıca kabul manasına gelmemek üzere, araç sürücüsüne atfedilen kusur oranını kabul etmediklerini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ; dava konusu kaza esnasında havanın yağmurlu, yolların aydınlatma direkleri ve yol şeridinin olmaması sebebiyle aracın hızının yaklaşık 40 km civarında olduğunu ayrıca, kullandığı aracın lastiklerinin orijinal olmadığını, aracın havanın yağmurlu olması sebebiyle karşıdan gelmekte olan personel servis aracının şeridine ihlal edip kayarak aracın şarampole atmasına sebep olduğunu, bu olayda kullanılan kamyonun kiralık olduğunu, aracın kasko ve sigortasının mevcut olduğunu, kiralayan şirkette kendisinin sigortalı olarak çalıştığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, davacının ekonomik ve sosyal durum tespiti, Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 04/10/2019 tarihli davacı hakkında düzenlenen maluliyet raporu, 06/04/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 15/10/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 10/02/2020 tarihli hesap bilirkişisi raporu, Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 30/09/2020 tarihli kusur raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
04/08/2017 tarihinde, davalı sürücü …’nun yönetimindeki … plakalı araç ile … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına
sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Bu kapsamda davacı tarafından, davalı araç sürücüsü, davalı sürücünün kullandığı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen sigorta şirketinden ve araç malikinden talepte bulunulmuştur.
Davacının zararının tespitine yönelik olarak alınan Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 04/10/2019 tarihli maluliyet raporunda, davacının 04/08/2017 tarihinde gerçekleşen trafik kazasına bağlı meydana gelen multiple kot kırığı, sağ zigomatik kırığı, C7 sol transvers proçes kırığı ve ulnar sinir arazı dikkate alınarak; engel oranının %14 olduğu ve sekel halini aldığı, tıbbi iyileşme süresinin 18 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
Sorumluluğun tespiti açısından alınan 06/04/2018 tarihli kusur raporunda, … plakalı kamyon sürücüsü davalı …’nun, meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK.nun 47/c, 52/a ve 84/g maddeleri kural ihlallerini işlemekle %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı Minibüs sürücüsü davacı …’nın, meydana gelen kazanın oluşumunda izafe edilecek herhangi bir kural ihlali olmamakla kusursuz olduğu belirtilmiştir.
15/10/2018 tarihli kusur raporunda ise, sürücü …’nun 2918 sayılı KTK.’nun 52-a hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamadığı, dönemeçlerde hızını azaltmadığı, şerit ihlali yaptığı, karşı istikametten gelen davacının kullandığı … plakalı içi yolcu dolu olan minibüse vurarak ağır yaralamalı trafik kazasına sebebiyet vermesi nedeniyle asli kusurlu olup, kusur oranının %80 olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacının zir vadisi mevkiinde virajlı ve eğimli yolda, yağışlı havada aydınlatma ışıkları olmayan ve de orta yol çizgisi bulunmayan, dönemeçte hızının yol ve karşı yoldan gelen aracında durumunu göz önüne koyup değerlendirmeye almadığından Karayolları Trafik Kanununun 52-a maddesi gereği hızın gerekli şartlara uygunluğunu sağlamadığından tali kusurlu olup, kusur oranının %20 olduğu belirtilmiştir.
Kusur raporları arasında çelişki bulunması nedeniyle alınan Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığınca düzenlenen 30/09/2020 tarihli kusur raporunda ise, sürücü … nun olay mahalli eğimli ve virajlı yol bölümünde hızını aracının yük ve teknik özelliği ile hava zemin ve yol durumuna göre ayarlamadığı, bu haliyle geldiği olay yerinde sevk ve idare hatasıyla direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının karşı şeride geçip burada karşı yönden gelen minibüs ile çarpışmasıyla oluşan olayda tam kusurlu olduğu, davacı …’nın kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir. Kusura yönelik olarak alınan adli tıp raporu olayın oluşuna uygun bulunduğundan hükme esas alınmıştır.
Tazminat hesabına ilişkin olarak alınan 10/02/2020 tarihli bilirkişi raporunda, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00 TL olduğu, davacı …’nın, trafik kazası sonucu uğradığı, ZMMS Genel Şartları ve Eki Düzenlemelere Göre Değerlendirme ve Hesaplamada, geçici iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının, 15/10/2018 tarihli kusur raporunda belirlenen oranlara göre 24.238,45 TL, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 39.746,11 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından öncelikle dava değerinin belirlenmesi ve harç ikmali için 03/03/2020 tarihli dilekçe ibraz edilmiştir. Daha sonra alınan kusur raporu dikkate alınarak ise ıslah dilekçesi sunulmuş ve talepler 30.298,06 TL geçici iş göremezlik, 49.682,24 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 79.980,70 TL olarak ıslah edilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve dosya kapsamına göre Davalı … Lt Şti açısından yapılan incelemede; 2918 sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3. kişi üzerinde bulunmasını engelleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı yasanın 3. maddesinde, “İşleten: Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. KTK nın yukarıda anılan 85. maddesi yasal düzenlemesi karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araç malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o araca kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde, gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması, araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir ( Yargıtay 17. Hukuk Dairesi nin 2020/423 E 2020/4669 K sayılı ilamı). Somut olayda bu davalı tarafından sunulan kira sözleşmesi ile davalıya ait aracın dava dışı … İş ortaklığına 15 yıllığına kiraya verildiği ve sözleşmenin kaza tarihinden önce düzenlendiği, kaza tarihi itibariyle kira süresinin henüz dolmadığı görüldüğünden, uzun süreli kira sözleşmesi gereği yukarıda açıklanan ilkeler gereği davalının işleten olarak sorumlu tutulmasının mümkün bulunmadığı anlaşıldığından davanın bu davalı yönünden reddine karar verilmiştir.
Diğer davalılar yönünden ise ; davalı sürücünün tam kusuru ile oluşan trafik kazası neticesinde davacının hesaplanan maddi zararlarından davalı sürücü ve kullandığı … plakalı aracı sigorta eden sigorta şirketinin sorumlu olmaları nedeniyle maddi tazminat istemlerinin kabulü ile, dava konusu kaza nedeniyle davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeniyle ruh sağlığındaki bozulma, davacının yaşı, kazadaki kusur durumu, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı araç sürücüsünden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davalı … … Ticaret Limited Şirketi hakkında açılan davanın pasif dava ehliyeti yokluğundan HMK 114/1-d ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine,
2-Davacı için 30.298,06 TL geçici iş göremezlik, 49.682,24 TL kalıcı işgöremezlik olmak üzere toplam 79.980,70 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi ile …ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline, hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi yönünde dava tarihinden itibaren, diğer davalı yönünden olay tarihi olan 04/08/2017 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
3- 20.000,00 TL manevi tazminatın davalı …ndan olay tarihi olan 04/08/2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
4-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 5.463,48 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 6,83 TL harç ile 267,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 5.189,65 TL karar ve ilam harcının davalılar … ile … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacı tarafından yatırılan 6,83 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 267,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 309,83 TL harcın davalılar … ile … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı … için hesap edilen 11.197,49 TL vekalet ücretinin davalılar … ile … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
d- Davalı … … Ticaret Limited Şirketinin kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 1.366,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 102,46 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.263,74 TL karar ve ilam harcının, davalı …’ndan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 102,46 TL peşin harcın davalı …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalı …’ndan tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davalı … … Ticaret Limited Şirketinin kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
6-Davacılar tarafından sarf edilen 597,70 TL tebligat ve posta gideri ile 1.650,00 TL bilirkişi ücreti, 323,00 TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 2.570,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 2.366,95 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.893,46TL ile sınırlı olmak üzere davalılar … ile … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Davalı … … Ticaret Limited Şirketi tarafından sarf edilen 100,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/12/2020

Katip Hakim
E-İmzalı E-imzalı