Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/574 E. 2021/382 K. 01.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/574 Esas – 2021/382
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/574 Esas
KARAR NO : 2021/382
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017

Birleşen Dosya Bilgileri(Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/575 esas
2018/132 karar sayılı dosya):

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 01/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 28/06/2021
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :
Asıl davada davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;davacı ile … arasında 17/02/2015 tarihinde konusu “… yapılması işi” olan bir sözleşme imzalandığını, bu kapsamda … Kulesinin kayar kalıp sistemi ile yapılmasına karar verildiğini ve davalı şirketten konuyla ilgili teklif istendiğini, davalı … şirketinin 08/06/2015 tarihinde teklifini gönderdiğini, teklifin davacı şirket tarafından kabul edildiğini ve 19/06/2015 tarihinde söz konusu teklif imzalanmak suretiyle çalışma koşul ve şartları konusunda taraflarca mutabakata varıldığını, davalı … Şirketi tarafından verilen ve taraflarca imzalanarak anlaşma ve çalışma koşullarını oluşturan teklifin “Konusu:… … … Sergi Alanı kapsamında yapılmakta olan … Kulesi 113 metre yüksekliğinde betonarme çekirdek özel kesitli kayar kalıp kiralanması, montaj ve kayma süpervizyonu” olarak belirlendiğini, 08/06/2015 tarihli teklif/sözleşmede teslim süresinin 4 hafta olarak taahhüt edildiğini ve 4 hafta içerisinde tüm malzemelerin teslim edilerek kayar kalıbın çalışmaya başlaması konusunda taraflarca mutabakata varıldığını, “Yapım Yönetimi” başlıklı bölümde ise günde 3-3,5 metre yükselme hızına erişileceğinin taahhüt edildiğini, “Kısmi Prizmatik Kayar Kalıp Ekipmanı” bölümünde davacı şirkete kiralanacak kayar kalıp sistemi ekipmanının teker teker belirtildiğini, fiyatın ise toplam (485.000,00 TL+KDV) 572.300,00 TL olarak belirlendiğini, davacı şirketin davalı şirkete 24/06/2015 tarihinde 242.500,00 TL avans ödemesi yaptığını, toplamda ise davalı şirkete 617.050,00 TL ödeme yapıldığını, ancak davalı şirketin üstlendiği edimleri taahhüt ettiği sürede ve şekilde yerine getirmediğini, kayar kalıp sistemi ekipmanlarını geç teslim ettiğini, eksik, hatalı ve kötü ekipmanlar teslim ettiğini, kayar kalıp sisteminin taahhüt edilen yükseklik hızına erişemediğini, bu nedenle davacı şirketin çok ciddi zarar, ziyan ve kayıpları oluştuğunu, ayrıca davacı şirketin davalıdan kaynaklanan nedenlerle ana işyerine taahhüdünü zamanında yerine getiremediğini, ana işyerinin gecikme cezası uyguladığını, ve bu tutarın davacı şirketin hak edişinden kesildiğini, sözleşmenin 19/06/2015 tarihinde imzalandığı dikkate alındığında tüm malzemelerin teslimi ve kayar kalıbın çalışmaya başlayacağı tarihin 19/07/2015 tarihi olduğunu, oysa tüm malzemelerin teslim edilerek kayar kalıbın çalışmaya başladığı tarihin 01/11/2015 tarihi olduğunu, davacı şirketin çalışmaya başlamak üzere kadrosuna kattı kalıp işçilerin ücretini 01/11/2015 tarihine kadar çalışmadan ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle davacı şirketin zarar, ziyan ve kayıpları olduğunu, davacı şirketin kayar kalıpla kule inşaatında çalışacak demir işçilerinin temini konusunda ise … Ltd.Şti ile anlaşma yapmak suretiyle demir işçilerini de aynı şekilde hazır ettiğini, ancak 01/11/2015 tarihine kadar kule inşaatının başlayamaması nedeni ile davacı şirketin demir işçilerinin ücretini ise … Ltd.Şti’ne ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle davacı şirketin zarar, ziyan ve kayıpları oluştuğunu, davalı şirketin günde 3-3,5 metre yükselme hızına erişileceğini taahhüt ettiğini, ancak günde 1-1,5 metre yükselme hızına erişilebildiğini, … … Kulesinin yüksekliğinin 113 metre olduğu dikkate alındığında kulenin 33-38 gün içerisinde 113 metre yüksekliğe ulaşması gerektiğini, tüm malzemelerin davalı tarafından teslimi ile kayar kalıbın 01/11/2015 tarihinde çalışmaya başladığı dikkate alındığında kulenin en geç 09/12/2015 tarihinde 113 metre yüksekliğe ulaşması gerektiği halde ancak 14/02/2016 tarihinde 113 metre yüksekliğe ulaşabildiğini, davalı şirketin üstlendiği edimleri taahhüt ettiği sürede yerine getirmemiş olması nedeniyle davacı şirketin ana işyerine taahhüdünü zamanında yerine getiremediğini, bu nedenle ana işyerinin gecikme cezası uyguladığını ve bu tutarı davacı şirketin hak edişinden kestiğini, davalıdan kaynaklanan nedenlerle davacı şirketin ödemek zorunda kaldığı tutarın davalıdan talep etme hakkının bulunduğunu, davacı şirketin uğramış olduğu zarar, ziyan ve kaybına ilişkin tazminat miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda artırılma üzere fazlaya ilişkin hakları saklı tutulrak şimdilik 60.000,00 TL’nin 01/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya ödenmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili ile … arasında 17/02/2015 tarihinde konusu … yapılması işi olan bir sözleşme imzalandığını, bu kapsamda … Kulesinin kayar kalıp sistemi ile yapılmasına karar verildiğini ve davalı şirketten konuyla ilgili teklif istendiğini, davalının göndermiş olduğu teklifin müvekkili şirket tarafından kabul edildiğini ve 19/06/2015 tarihinde söz konusu teklifin imzalanarak taraflarca mutabakata varıldığını, davalının 08/06/2015 tarihli teklifinde belirtilen malzemeler dışında ayrıca tırmanma çubuğu elemanları, tırmanma çubuğu mesnedi ve karma kayar kalıp ilave malzemeleri gerektiğini bildirdiğini, bunların müvekkili tarafından satın alınmasının talep edildiğini, müvekkili şirketin de bu kapsamda tırmanma çubuğu elemanlarını 40.120,00 TL bedelle davalı tarafından müvekkili şirkete satıldığını, 11.12.2015 tarih, 40.120,00 TL tutarında faturanın müvekkili şirkete gönderildiğini, aynı şekilde tırmanma çubuğu mesnedi ile karma kayar kalıp ilave malzemelerinin davalı şirket tarafından müvekkili şirkete satıldığını, buna ilişkin 08/01/2016 tarih 42.716,00 TL bedelli faturanın müvekkili şirkete gönderildiğini, fatura bedelinin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ancak davalı şirektin satın almış olduğu mülkiyeti müvekkiline ait bu malzemelerin iadesinin talep edildiğini, ancak iyi niyetli bu çabalarından sonuç alınamadığını, davalının mülkiyeti müvekkiline ait malzemeleri geri vermediğini beyan ederek, mülkiyeti müvekkiline ait tırmanma çubuğu elemanları, tırmanma çubuğu mesnedi ve karma kayar kalıp ilave malzemelerinin müvekkili şirkete aynen iadesine, aynen iadesi mümkün değilse 40.120,00 TL nin fatura tarihi olan 11/12/2015 tarihinden, 42.716,00 TL nin fatura tarihi olan 08/01/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkili şirkete ödenmesine karar verilmesini ve mülkiyeti müvekkiline ait tırmanma çubuğu elemanları, tırmanma çubuğu mesnedi ve karma kayar kalıp ilave malzemelerinin davalı tarafından üçüncü şahıslara devrinin önlenmesi bakımından tedbiren muhafaza altına alınması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; davalı Şirket tarafından “… Yapılması İşi”nde … Kulesinin kayar kalıp sistemi ile yapılması işine, 08.06.2015 tarihinde teklif verildiğini, işbu teklifin onay tarihinin ise 19.06.2015 olduğunu, işbu teklifin davalı Şirkete teslim edilen avan projelere göre verilmiş olup, teklifin onaylanmasını müteakip 23.06.2015 tarihinde avans çekleri verildiğini, her ne kadar Müvekkili Şirketin teklifi 19.06.2015 tarihinde onaylanmış ise de, uygulama projelerinin teslim tarihinin 27.08.2015 olduğunu, teklifin dayandığı projeler ile uygulama projeleri arasındaki farklılıkların, kalıp projesinde büyük değişikliklere sebebiyet verdiğini, izah edilen sebepler çerçevesinde işe başlama tarihi 08.06.2015 değil, 27.08.2015 olduğunu, bu çerçevede değerlendirildiğinde teslim tarihinin 27.09.2015 olduğunu, teklife eklenen Yapım Yöntemi, kiralanan kayar kalıp sisteminin işleyişini anlatan bir doküman olduğunu, kule inşaatının tamamını kapsayan bir yapım yöntemi olmadığını, davalı şirketin de kule inşaatına yalnızca kiralık kalıp teminini sağladığını, montaj ve kayma süpervizyonu yaptığını, davalı şirket tarafından süpervizyon tarifi, montaj ve kayma için sahada uygulama yönlendirmesi yapacak personel bulundurulduğunu, kayar kalıp uygulama işçiliğinin de davacı firmanın elemanları tarafından yapıldığını, yapım yönteminde belirtilen ulaşılabilecek 3-3,5 metre yükselme hızının, kayar kalıp ekipmanının kendi kaldırma – yükselme kapasitesi olduğunu, kalıbın yükselme kapasitesine paralel olarak kayar kalıp işçiliği, beton ve demir imalatları aksamadan yapılırsa bu yükselme hızına ulaşılabileceğini, ancak bu kulenin yapımı için bir taahhüt niteliğinde olmadığını, Uygulama Projelerinin 27.08.2015 tarihinde Müvekkili Şirkete teslim edilen projelerle çalışmaya başlanıldığını, projeler ile uygulama projeleri arasında, davacı taraftan kaynaklı farklılıklar sebebiyle imalatların 2 gün uzamış olup kalıp sevkiyatına 29.09.2015 tarihinde başlandığını, kalıp teslimatının gerçekleşmesinden sonra montaj süresinin de gerekeceğini, kaymanın 01.11.2015 tarihinde aktif hale geldiğini, özel tasarımlı bir kayar kalıp için 1 ay montaj süresi uzun bir süre olmadığını, her ne kadar cüzi bir süre içerisinde iş neticelendirilmiş ise de montaj süresi açısından davacı tarafa verilmiş herhangi bir taahhüt olmadığını, montaj işlemlerinin davacı firma personeli tarafından yapıldığını, kayar kalıp ekibinin her ne kadar davalı şirket tarafından önerilmiş ise de; davacının basiretli bir tacir gibi davranarak konuşup, mutabık kaldığını, kayda değer bir aksamının söz konusu olmadığını davalı şirketin herhangi bir zarara sebebiyet verdiğinin kabul edilmediğini, …… Ltd. Şti. ile davalı şirketin herhangi bir ticari münasebeti söz konusu olmadığını, davacı ile tedarikçisi üçüncü bir firmanın faturalarının davalı şirketin zarara neden olduğu anlamına gelemeyeceğini, anılan kalıbın özel bir çözüm niteliğinde olduğunu, bir çok tasarım özelliği bakımından Türkiye’de ilk olduğunu, yapım aşamasında ilk olmasının getirdiği bir takım hatalar yapılmış ise de herhangi bir zarar doğmadan bu hataların düzeltildiğini, ayrıca anılan kalıp siteminin kiralık olup sıfır kalıp üretileceğinin de taahhüt edilmediğini, davacı tarafından iddia edilen herhangi bir malzeme iadesinin söz konusu olmadığını, iş teslimi gerçekleşmiş ve neticelenmiş ise işin eksiksiz yapıldığının kabulü gerektiğini, davacı taraf hatalı ve eksik bir imalatın kabulünü herhangi bir ihtirazi kayıt koymaksızın iddia ettiğini bu durumun taraflarınca kabul edilmediğini, davalının anılan kalıbı kiraladığını, devamında süpervizyon tarifini yaptığını, kiralık kalıbın verilmesi ve işlerin tamamından davalı şirketin sorumlu tutulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, yükselme hızının birçok değişkene bağlı ve süreye etkilerini planlamak kalıp işini yapana ait değil, işverenin işi olduğunu, herhangi bir zarar doğmuş ise dahi bu durum işverenin kendi planlaması ve kararları sonucu geliştiğini, iş bitimi esnasında, talep edilen “satın alınan” malzeme, beton içinde kaldığından, ayrıca fatura edildiğini, kalıp malzemesinin beton içinde kalmasının davalı şirketin hatası olmadığını, iş bitiminden bu yana iki yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen kalan bakiye olan 38.086,00 TL’nin hala ödenmediğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıların üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesi ile özetle; müvekkili şirket tarafından “… Yapılması İşi”nde … Kulesinin kayar kalıp sistemi ile yapılması işine, 08.06.2015 tarihinde teklif verildiğini, İşbu teklifin onay tarihinin 19.06.2015 olduğunu, işbu teklif müvekkili şirkete teslim edilen avan projelere göre verilmiş olduğunu, teklifin onaylanmasını müteakip 23.06.2015 tarihinde avans çekleri verildiğini, her ne kadar Müvekkili şirketin teklifi 19.06.2015 tarihinde onaylanmış ise de, uygulama projelerinin teslim tarihi 27.08.2015 olduğunu, teklifin dayandığı projeler ile uygulama projeleri arasındaki farklılıklar, kalıp projesinde büyük değişikliklere sebebiyet verdiğini, bu nedenler çerçevesinde işe başlama tarihi 08.06.2015 değil, 27.08.2015 olduğunu, buna göre değerlendirildiğinde teslim tarihi 27.09.2015 olacağını, teklife eklenen yapım yöntemi kulenin yapımı için bir taahhüt olmadığını, teklife eklenen yapım yönteminin kiralanan kayar kalıp sisteminin işleyişini anlatan bir döküman olduğunu, kule inşaatının tamamını kapsayan bir yapım yöntemi olmadığını, özel tasarımlı bir kayar kalıp için bir ay montaj süresinin uzun bir süre olmadığını, montaj süresi açısıından davacı tarafa verilmiş herhangi bir taahhüdün söz konusu olmadığını, zira montaj işlemlerinin davacı firma personelleri tarafından yapıldığını, müvekili şirketin herhangi bir zarara sebebiyet vermediğini, tedarikçi üçüncü bir firmanın faturalarının müvekkili şirketin zarara sebebiyet verdiği anlamına gelmeyeceğini, müvekkil şirketin anılan kalıbı kiraladığını, devamında süpervizyon tarifini yaptığını, Kiralık kalıbın verilmesi ve işlerin tamamından müvekkil şirketin sorumlu tutulmasının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, herhangi bir zarar doğmuş ise dahi bu durum işverenin kendi planlaması ve kararları sonucu geliştiğini, nitekim iş bitimi esnasında, müvekkil şirketin yalnızca bir kişinin nezareti ile bulunduğunu, talep edilen “satın alınan” malzeme, beton içinde kaldığından, ayrıca fatura edildiğini, kalıp malzemesinin beton içinde kalmasının müvekkili şirketin hatası olmadığını, İş bitiminden bu yana iki yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen kalan bakiye olan 38.086,00 TL’nin halen ödenmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, tanık beyanları, keşif, bilirkişi raporları,
Talimat mahkemesince dinlenen tanık … duruşmada;” Ben davacı şirkette icra kurulu üyesi olarak görev yapmaktayım, … … … projesinin ana mütahit firma olarak görev yapmaktaydık, davalı firma alt yüklenicimizdi, bize kayak kalıp sistemini temin etmesi gerekiyordu, sözleşmemiz gereği teslim etmesi tarihten 2 ay sonrasında teslim ettiler, bu arada teslim ettiği kalıpta tam olarak çalışmıyordu, pompalar arza ve yetersiz çıktı, biz iş gecikmesin diye ilave pompa satın aldık ve bunu yükleniciye verdik, bu arada firma bize bu kalıp sistemi ile 5 cm hata payı ile tamamlanabileceğini söyledi ancak iş bittiğinde 27 cm civarında hata payı oldu, hem bize iki ay eksik teslim etti, yaptığı ürün yapuk oldu ve ilaveten pompa satın aldık, almış olduğumuz pompaları iş bittikten sonra götürdüler.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Mahkememizce dinlenen tanık … duruşmada; “Ben davacı … İnşaat şirketinde inşaat mühendisi olarak Kasım 2014 den beri çalışırım. Ben sahada çalışan bir insanım. Sözleşmenin görüşmelerinde ve anlaşmasında hazır değildim ancak … … … şantiyesi kapsamında … şantiyesinde … kulesinin inşaat sorumlusu olarak … İnşaat elamanı olarak çalıştım. Ben 2014 Kasım sonunda çalışmaya başladığımda davalı şirketten davacı şirketin almış olduğu kalıplar işin 3/1 i civarında kullanılmış, kalıplar hazır vaziyetteydi. İnşaat aşamasında benim izlediğim kalıplardaki teknik arızadan dolayı, kalıp yüzeylerinin eski olmasından, teknik olarak hidrolik sistem üzerinde çalışması farklı noktalardan hidrolik kaldıraçlar üzerinde düz yere paralel yükselmesi gerekirken hidrolik sistemin dengeli dağılmaması nedeniyle hem bir burulma hem de bir eğilmeyle yükseldiğinden bu burulma ve eğilmeyi düzeltmek için sistem hiç durmaması gerekirken sistemi durdurup kalıbın eksenini düzeltmeye çalışıyorduk. Bir kısım aksamı söküp daha sonra yeniden montaj yapılarak eksen düzeltmelerini ve ayarlamalarını yapmak zorunda kaldık. İnşaatın sonunda da binada en fazla 5 cm eğimle bitmesi gerekirken 27 cm bir eğiklik ve burulmayla inşaatı bitirmek zorunda kaldık. Biz bu olay nedeniyle yapım yöntemini de değiştirmek zorunda kaldık. Normalde bina imalatları zeminde yapılıp hidrolik krikolarla kaldırılıp yerine montajlanması gerekiyordu. Bu arıza nedeniyle biz ilave bir vinç getirip, 1,5-2 aylık bir çalışma süresi kaybıyla bu işi tamamlayabildik. Ayrıca binadaki bu eğim sebebiyle firmanın önceden sipariş yaptığı asansörler kullanılamadı. Asansör kabinlerinde küçültme yaparak ayrıca asansör tünellerinde ilave çelik imalat yapmak suretiyle inşaatı tamamlayabildik. Hidrolik kayar kalıp ekipleri bu iş için özel çalışan spesifik ekiplerdir. Biz inşaatı durdurup beklediğimiz aşamalarda ve uzama döneminde bu ekibe ekstradan uzama süresince ücret ödemek zorunda kaldık. Ekipteki kişi sayısını hatırlamıyorum. … diye formenlerini hatırlıyorum. Ayrıca inşaatı süresinde tamamlayabilmek için de gecikmeler nedeniyle son dönemde ekip sayılarının arttırıldığını biliyorum ancak şu anda kaç kişinin ilave olarak işe alındığını net hatırlamıyorum. Puantaj verilerinden bakılabilir. Tırmanma çubukları kayar kalıp sisteminin asli elamanlarından biridir. 3.000,00 Metretül kayar çubuk olduğunu hatırlıyorum. Biz bunları betonun içinden çeker alırız. Burulmadan dolayı yaklaşık 400 Metretül kadarının betonun içinde kaldığını söyleyebilirim. Toplam metretül miktarı irsaliyeler üzerinden kontrol edilebilir. İnşaat bitiminde bu tırmanma çubukları depo sorumlusunun hatası neticesinde … Şirketine teslim edilmiş. Bunlar da yine irsaliye kayıtlarından bakılabilir. Geri tesliminde irsaliye kayıtları vardır diye biliyorum. Ben daha önce benzer kule inşaatlarında çalıştım. Eğer bu burulma ve eğilme olmadığında biz tırmanma çubuklarını betondan çıkarıp alabiliyoruz. Ancak … … kulesi inşaatında tırmanma çubuklarında hatırladığım kadarıyla belittiğim kadar miktarı kalıplardaki eğilme ve burulma nedeniyle beton içinden alamadık ve içinde bırakmak zorunda kaldık. Davacı şirketin bu beton içinde kalan tırmanma çubukları nedeniyle davalı firmaya herhangi bir ilave fatura kesip kesmediğinden haberim yoktur. Bu taraflar arasındaki sözleşmesel bir husustur. Kalıpların montajı aşamasında ben yoktum. Kalıpların montajını … Personelinin ya da … İnşaat personelinin yapıp yapmadığı konusunda bilgim yoktur.” şeklinde beyanda bulunmuştur.
GEREKÇE :Asıl dava, sözleşmeden kaynaklanan edimlerin taahhüt edildiği şekil ve sürede ifa edilmemesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Birleşen dava, Eser sözleşmesi nedeniyle davacı tarafından satılıp teslim edilen malların aynen iadesi olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı Mahkememizin 2017/575 esas sayılı birleşen dosyası , bilirkişi raporları, tanık anlatımları ile kül halinde değerlendirildiğinde ;
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince alınan bilirkişi 05/09/2018 tarihli raporu ile özetle; Davacı’ ya ait 2015, 2016 ve 2017 yılları yasal defterlerin sahibi lehine delil olma özelliğine sahip olduğu, davacı ile davalı arasında 08.06.2015 tarihli teklif ve yapım yönteminin var olduğu, dava dosyası, taraf ticari defterleri ve delil niteliği dosyaya sunulu evraklar, tarafımca yapılan incelemeler neticesinde, davalının davacıdan 10.10.2017 dava tarihi itibariyle 38.086,00 TL alacaklı olduğu, eş deyişle davacının davalıya 10.10.2017 dava tarihi itibariyle 38.086,00 TL borçlu olduğu, 2015 ve 2016 yıllarıyla ilgili olarak davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari bir ilişkinin var olduğu, davacı … İnşaat A.Ş. tarafından davalı … Endüstriyel Yapılar A.Ş. adına düzenlenen 12.04.2016 tarih … nolu iade faturasının davacı … İnşaat A.Ş. yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı bildirilmiştir. Dava konusu iş için sahada 1 süpervizörün bulunduğu, bunu her iki tarafından da sahada 1 kişi bulunduğu şeklinde beyanda bulunduğu, süpervizörün iş tanımının “firma çalışanlarına gerekli talimatları vermek ve bunları denetlemek” olduğu, sözleşmede belirtilen 485.000 TL+KDV iş bedeli içinde “montaj ve kayma süpervizyonu bedeli olarak 30.000 TL+KDV ücretinin mevcut olduğu, davalı tarafından davacıya 3 adet fatura düzenlendiği, toplam fatura bedelinin %18 KDV dahil 655.138 TL, yapılan ödemelerin 617.050 TL olduğu, davalının davacıdan 38.086,00 TL alacağının bulunduğu, birleşen dosyada davalının davaya cevap dilekçesi ekinde bulunan irsaliye dökümlerinde …’da kalan malzeme olarak(3 tonluk kriko tırmanma çubuğu 3 m’lik 270 ad.,3 tonluk kriko tırmanma çubuğu 2 m’lik 30 ad., 6 tonluk kriko tırmanma çubuğu 620 adet) sözleşme birim fiyatı ile bedeli tespit edilen 77.042.20 TL malzemenin bulunduğu, …’da kalan bu malzeme için düzenlenmiş ve tarafların defter kayıtlarında mevcut faturanın bulunmadığı,
Davacı … İnş.A.Ş.tarafından davalı … A.Ş.adına düzenlenen 12.04.2016 tarih … nolu %18 KDV dahil 82.836 TL bedelli iade faturası (tırmanma çubuğu mesnedi 40 ad. x55 TL= 2200 TL, … kule karma kayar kalıp ilave malz. 1 x 34.000TL= 34.000 TL, tırmanma çubuğu elemanları 1 x 34.000 TL= 34.000 TL, toplam 70.200 TL, (açıklama: 10.12.2015 tarihli … nolu, 08.01.2016 tarih … nolu faturaya istinaden) iade faturasının … A.Ş.yasal defterlerinde kayıtlı olmadığı.
Gecikme süresi içerisinde davacının, davalının kayar kalıp montaj ekibi ve süpervizörün konaklama ve yemek masrafının tespitini talep ettiği, ancak ekibin yemek+konaklama masrafının davacı tarafından karşılandığına dair belge ve kayıtların mevcut olmadığı, ayrıca sözleşmede süpervizörler konaklama^ yemek ücretinin ‘Teklife dahil olmayanlar” bölümünde yer aldığı, dolayısı ile Süpervizörler konaklama+yemck ücretinin davalı sorumluluğunda olmadığı,
Gecikme süresi içerisinde işin tamamlanmasını sağlamak amacıyla davacının ….Ltd.Şti.’den işçi ekibi temin ettiği ve bu temin için harcanan bedeli davalıdan talep ettiği, ancak: dosyada işçilere ait pursantaj listesinin bulunduğu, bu listelerin kaşesiz-imzasız ve okunur vaziyette olmadığı, ayrıca işçilerin SGK dökümleri mevcut olmadığından, kule inşaatı kayar kalıp işinde çalışan işçilerin kişi sayısı ve çalışılan gün sayısının tespit edilemediği, işçilerin yemek+ konaklama masrafına ait belgeler mevcut olmadığından harcamaların hesaplanamadığı bildirilmiştir. Sözleşme ekinde yer alan malzeme listesinin ve sonradan sipariş edilen malzemelerin davacı tarafından teslim alındığına dair, teslim tutanakları veya malzemenin şantiyeye geldiğini gösteren irsaliyeler dosyada mevcut değildir.
… ….Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi heyeti raporu ile dosya kapsamı kül halinde değerlendirildiğinde; Kalıp teslim süresinde yaşanan gecikmenin; uygulama projesi teslim tarihinin 27/08/2015 olduğunun kabulü halinde, kalın teslim süresinde oluşan gecikme 37 gün ve tanık beyanlarının dikkate alınması halinde kusurun davalı firmaya ait olacağı, uygulama projesinin teslim tarihinin 19/06/2015(anlaşma tarihi) olduğunun kabulü halinde kalıp teslim süresinde oluşan gecikmenin 105 gün ve tanık beyanlarının dikkate alınması halinde kusurun davalı firmaya ait olacağı, davacının 37 ya da 105 günlük gecikme süresi için … firmasından temin ederek hazır ettği nitelikli işgücü (demirci, kalıpçı) sayısını, gecikmenin yaşandığı sürece günlük ödediği ücrete ve diğer masraflara ilişkin(imzalı-kaşeli) belgelerin bulunmaması nedeniyle 37 ya da 105 günlük zararın tespitinin mümkün olmadığı, gecikme süresi içerisinde davacının, davalının işçisi olan kayar kalıp montaj ve süpervizör ekibi ile ilgili konaklama ve yemek masrafı ile ilgili zararının tespitinin mümkün olmadığı, dosya içerisinde tespitini mümkün kılan belgeye rastlanmadığı, taraflar arasındaki anlaşmada, gecikme halinde uygulanacak herhangi bir gecikme cezası bedelinin öngörülmediği, davacının işin yapılması esnasında ya da tesliminden hemen sonra gecikme ile ilgili olarak uyarı yaptığına dair belgeye rastlanmadığı; kule inşaatının tesliminde yaşanan gecikmenin, kule yapım işinde davacı yüklenici taahhüdünün 09/12/2015 tarihi olduğu ve kule yapım işinin 14/02/2016 tarihinde tamamlandığı anlaşıldığından kayar kalıpla yapılan kule inşaatında (14/02/2016-09/12/2015) 105 günlük gecikme meydana geldiği, söz konusu 105 günlük gecikmeyle ilgili olarak uygulama sırasında taraflarca tutulmuş ve dosyaya girmiş herhangi bir tutanak, ihtar ya da belgeye rastlanmadığı, bu gecikmeye, kayar kalıbın hızı , bu hızı belirleyen ise sisteme yöneten süpervizyon başarı/başarısızlığı ile sistemde oluşabilecek mekanik arızalar olabileceği gibi davacı tarafından yürütülen beton ve demir imalatlarındaki aksamaların da etki edebileceği, bu nedenle 105 günlük gecikme kusurunun kimden/hangi taraftan kaynaklandığının tespitinin mümkün olmadığı, dosyaya sunulan belgelerde 105 günlük gecikmeye karşılık olarak asıl işveren tarafından davacı şirketin hakedişinden kesildiği iddia edilen gecikme cezası tutarı, nedenleri ve kusurun davalının gecikmesinden kaynaklanıp kaynaklanmadığının tespitinin mümkün olmadığı, kesintiye ilişkin olarak kesinti sebebinin tespitini mümkün kılan belgeye ve ayrıca işin yapılması esnasında ya da tesliminden sonra yapılmış bir uyarıya dair belgeye rastlanmadığı, davalının iade etmediği iddia edilen kalıp malzemelerinin betonun içerisinde kalıp kalmadığına dair fiziki tespitin, keşif esnasında yapmanın mümkün olmadığı, uygulama projesinin dosyada bulunmaması nedeniyle bu hususta teknik görüş oluşturulamadığı, tanık beyanlarının dikkate alınması halinde malzemelerin beton içinde kaldığı sonucuna ulaşılır ise, betonun içerisinde kalmasına sebebin davalı tarafın yaptığı eksik/ayıplı iş olup olmadığının mahkemece değerlendirilmesi gerektiği, mahkemenin değerlendirilmesinin bu yönde olması halinde fatura edilen(birleşen dava ile talep edilen) malzeme bedelinin davalıdan talep edilebileceği bildirilmiştir.
Yine … …. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi heyetinin 11/01/2021 tarihli raporu ile özetle, … … … sergi alanı kapsamında yapılmakta olan … kulesi 113 metre yüksekliğinde betonarme çekirdek için özel kesitli kayar kalıp kiralanması, montajı ve süpervizyonu için … AŞ tarafından ana yüklenici/işveren … AŞ’ye 08/06/2015 tarihli teklifin verildiği ve verilen teklife uygun görülerek 19/06/2015 tarihinde taraflarca imzalandığı, sözleşmeye göre işin bedelinin (kayar kalıp kira bedeli 455.000,00 TL+montaj ve kayma süpervizyonu 30.000 TL) KDV hariç 485.000 TL, işin süresinin 4 hafta olduğu, sözleşme ekinde kalıp projesi, yapım yönetimi ve malzeme listesinin bulunduğu, sözleşme ekinde bulunan belgelerin de taraflarca kaşelenerek imzalandığı, sözleşmeye göre işin teslim tarihinin 19/06/2015+4 hafta(28 gün)=18/07/2015 olduğu, kalıp teslimatının gerçekleşmesinden sonra kayar kalıbın mont edildiği ve 01/11/2015 tarihinde kaymanın aktif hale geldiğinin her iki tarafça kabul edildiği, buna göre gecikilen sürenin 105 gün olduğu, dosyada avan proje ve uygulama projesinin mevcut olmadığı, davalının beyanında “her ne kadar müvekkil şirketin teklifi 19/06/2015 tarihinde onaylanmış ise de uygulama projelerinin teslim tarihi 27/08/2015’tir. Teklifin dayandığı projeler ile uygulama projeleri arasındaki farklılıklar kalıp projesinde büyük değişikliklere sebebiyet vermiştir. İşe başlama tarihi 08/08/2015 değil 27/08/2015’tir. Buna göre teslim tarihi 27/09/2015 olmaktadır.” denildiği ve …(…) tarafından …’a gönderilen 27/08/2015 saat 15:33’te tarihli mail ekinde de revize edilmiş statik projelerin gönderildiği, mail ekinde proje linkinin bulunduğu görülmektedir. Dosyada avan ve uygulama projesi mevcut olmadığından karşılaştırma yapılamamış, gecikmeye neden olduğu ifade edilen proje farklılığı görülememiştir. Projenin 27/08/2015’te teslim edilmesi dikkate alındığında ise teslim tarihi 27/08/2015+28 gün=24/09/2015 ve geciken süre(01/11/2015-24/09/2015) 37 gün olmaktadır.
Her iki halde, yani 105 gün ve 37 gün gecikme halinde de sözleşmede kararlaştırılan sürede işin teslim edilemediği anlaşılmaktadır.
Borçlar Mevzutai açısından genel olarak değinmek gerekirse, işin kararlaştırılan tarihte teslim edilememesi halinde teslim borcunu ifada temerrütten söz edilir. TBK 117 uyarınca, muaccel bir orcun borçlusu alacaklının ihtarıyla temerrüde düşer. Ancak borcun ifa edileceği gün belirlenmiş ise bu günün geçmesi ile borçlu temerrüde düşmüş olur. TBK 118 uyarınca temerrüde düşen borçlu, temerrüde düşmekte kusuru olmadığını ispat etmedikçe, borcun geç ifasından dolayı alacaklının uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür. TBK 125 de alacaklıya üç seçimlik hak tanınmıştır. Yasa, uygun bir mehil tayini suretiyle borçluya temerrüdün sonuçlarından korumak istemiştir. Uygun süre sonunda, alacaklının tayin ettiği süre sonunda borç ifa edilemez ise ayrıca ihtara gerek olmadan TBK 125 maddesindeki seçimlik haklar kullanılabilir. TBK 124 maddesinde sayılan süre verilmesinin etkisiz olacağı, temerrütten sonraki ifanın alacaklı için yararsız olması ve ifanın belirli sürede gerçekleşmemesi üzerine artık ifanın kabul edilmeyeceği (kesin vade) sözleşmeden anlaşılıyorsa, gibi nedenler söz konusu ise alacaklı mehil vermeden de seçimlik haklarından birini kullanabilir. Sözleşmede ifa tarihinin kesin olarak saptanması kesin vadeli sözleşmelerde söz konusudur. Kesin vadeli sözleşme, borçlunun borcunu belirlenen vadede mutlaka ifa edilmiş olmasını öngören sözleşmedir. Vade ile kesin vade farklı kavramlar olup, kararlaştırılan vadenin kesin olduğu taraf iradelerinden anlaşılabilecektir. Taraflar sözleşmede kullanacakları çeşitli ifadeler ile kesin vade iradeleri gösterebilmektedir. Sözleşmede kullanılan “en geç” veya “Tarihinden geç olmamak üzere” gibi ifadelerden tarafların kesin vade konusundaki iradeleri söz konusudur. (HGK kararlan) 818 sayılı BK. 107/3 maddesinde. “Akdin hükümlerine göre borç tayin ve tespit edilen bir zamanda veya muayyen bir mehil içinde ifa edilmek lazım geliyorsa.” şeklinde düzenlenen ve uygulamada kesin vade olarak yorumlanan bu hükmün, yeni TBK.da 124/3 maddesinde Borcun ifasının, belirli bir zamanda veya belirli bir süre içinde gerçekleşmemesi üzerine, ifanın artık kabul edilmeyeceği sözleşmeden anlaşıliyorsa. ” şeklinde düzenlendiği, görülmektedir.
Ayrıca belirtmek gerekirse, TTK 18/3. maddesinde, tacirler arasında diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılacağı belirlenmiştir.
Somut olayda, sözleşmede 4 haftalık bir teslim süresi belirlenmiştir. Sözleşmede işin başlama tarihine ilişkin olarak (proje onaylanması vb. gibi) ayn bir hükme yer verilmemiştir. Bu nedenle sözleşme tarihinden itibaren başlayarak iki ihtimale göre teslim süresi belirlenmiştir. Her iki ihtimalde de borçlunun yani davalının işin sözleşmesinde belirtilen süresinde teslim edilemediği, hukuki deyimle temerrüde düştüğü anlaşılmaktadır. Temerrüdün gerçekleştiği belirlenen 18.07.2015 ya da 24.09.2015 tarihinden sonra davacı alacaklının seçimlik haklarından (yukarıda belirtilen 2 ve 3 nolu) seçimlik hakkını kullanmadığı yani ifayı reddetmediği ve sözleşmenin feshi yoluna da gitmediği, aynen ifa yolunu tercih ettiği anlaşılmaktadır. Ancak, dosya kapsamında, davacı alacaklının davalı borçluya uygun bir mehil tayininde bulunduğuna dair bir belgeye rastlanmamıştır.Zarara ilişkin olarak, davacı taraf, borçlunun teslimde gecikmesi nedeniyle asıl işverenin kendisine uyguladığı gecikme cezası nedeniyle ve çalıştırdığı özel nitelikteki kalıp ve demir işçilerine fazladan ödeme yapmak zorunda kaldığı için, zarara uğradığı iddiasındadır. Davacının dava dilekçesi ekinde sunduğu ….Şti. faturalarından, davacının … içerisinde kule inşaatı dışında kongre merkezi, çarşı inşaatı gibi başka imalatlar yaptığı da anlaşılmaktadır. Dosyaya sunulan puantajlardan sonra alınan 29.05.2019 tarihli Muhasebeci Ek Bilirkişi raporunda da bu zararın tespiti mümkün olmamıştır. Ayrıca, davacının iddiasında yer alan asıl işverenin uyguladığı gecikme cezasına ilişkin olarak; bu cezanın dava konusu işten mi yoksa davacının başka bir taahhüdünden mi meydana geldiği, ne tutarda gecikme cezası ödediği belli değildir. Zararın varlığını ispat külfeti davacı üzerindedir.Kule inşaatı ile birlikte diğer imalatlar davacı/yüklenici yükümlülüğündedir. Kule inşaatındaki taahhüt edilen yükseklik hızına erişilmesini engelleyen veya sebep olan unsurların tespitine yönelik düzenlenmiş tutanak, gecikme kayar kayıptan kaynaklı ise davalı tarafa yapılmış uyarı/ihtar bulunmadığından, gecikmenin hangi unsurdan kaynaklandığı ve ana işveren tarafından uygulanan gecikme cezasının ne kadarının kule inşaatına ait olduğunun tespitine yönelik açıklayıcı belgeler dosyada mevcut değildir, Bu kapsamda asıl dosya ve birleşen dosya yönünden ispatlanamayan davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava ve birleşen davanın REDDİNE,
2-Asıl dava yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.024,65 TL harcın mahsubu ile bakiye 965,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 8.600,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
3-Birleşen dava yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.414,64 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.355,34 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Davacılar tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
c-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 11.568,68 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
4-Davalı tarafça sarf edilen 52 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.01/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍