Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/565 E. 2019/431 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/565 Esas – 2019/431

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/565 Esas
KARAR NO : 2019/431

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/10/2017
KARAR TARİHİ: 25/06/2019
K.YAZIM TARİHİ : 19/07/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin 2016 Haziran ayında davalı firmadan üretimde kullanılmak üzere halkalı öğütücü, alpin elek, laboratuvar değirmeni, blain cihazı satın aldığını, müvekkili şirketin davalı firmadan satın aldığı makinalarda alındığı günden itibaren çeşitli arızalar meydana geldiğini, bu arızların üretimde büyük ölçüde azalmalara neden olduğunu, üretimde meydana gelen ciddi azalma yanında, şirket çalışanlarının memnuniyetsizliği, müşteri memnuniyetsizliği ve güvensizliği gibi olumsuzlukların meydana geldiğini, müvekkili şirketin ciddi anlamda prestij kaybına neden olduğunu, bu hususta davalı firmaya Karşıyaka … Noterliğinin 10.08.2017 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinin gönderilerek davalı firmanın tedarik ettiği makinelerde gizli ayıbın söz konusu olduğunu, müvekkili firmanın bu bozuklukları satış anında bilmesinin mümkün olmadığı bildirilerek TBK m.219 daki seçimlik haklardan sözleşmeden dönme ve ödenen bedelin iadesi hakkını kullandığını bildirerek, davalı firmanın ihtarın tebliğinden itibaren 3 iş günü içerisinde makinaları teslim alması, aksi halde yasal yollara başvuracağını ihtar ettiğini, bir malın ayıplı olması durumunda satın alanın kanunda sayılan 4 seçimlik haktan birisini kullanabileceğini, davalı yanın bu durumda gizli ayıptan sorumlu olan taraf olup müvekkili hangi hakkını seçmişse onu yerine getirmek zorunda olduğunu, bu haklar seçimlik haklar olduğundan müvekkilinin bir tercih yapıp bu haklardan birisini kullandığında diğer seçimlik hakların tekenmiş olacağını, müvekkilinin bu seçimlik haklardan ” bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme” hakkını kullanmak istediğini davalı firmaya bildirdiği halde, davalı firmanın müvekkili firmanın bu hakkını kullanmasına engel olduğunu beyan ederek, ayıptan doğan maddi ve manevi tazminat davası açma hakları saklı kalmak kaydıyla, ayıplı çıkan malların bedeli olan 78.186,00 TL’nin satıcıya başvuru tarihi olan 01/08/2017 tarihinden itibaren işlemiş olan ve işleyecek yasal faiziyle birlikte müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; dava konusu mallardaki ayıbın açık da olsa gizli de olsa davacı tarafın ihbar külfetini usulüne uygun bir surette ve süresinde yerine getirmiş olmadığını, davacı tarafın dilekçelerinde beyan ettiği üzere teslim tarihi itibariyle bir kısım arızaların vuku bulduğunu, kendisine süresi içerisinde ve usulüne uygun bir bildirimde bulunulmamış olmasına rağmen bu arızaların müvekkili tarafından garanti kapsamında giderildiğini, davacı tarafın TTK’nun 227. maddesine istinaden seçimlik hak sahibi olduklarını ve bedel iadesini de muhtevi sözleşmeden dönme haklarını kullandıklarını ifade ettiğini, ancak seçimlik hakların yenilik doğrucu haklardan olmaları hasebiyle bir kez kullanmakla tükenen ve geri alınamayan haklardan olduğunu, davacı tarafın ihtilafa konu olan ayıplı ürünler hakkında ücretsiz onarım hakkını seçtiğini, bu seçim gereği müvekkili firma tarafından onarımların sağlandığını, bu sebeple davacı tarafın aynı konuda yeni bir hak seçmesinin mümkün olmadığını, talimata aykırı kullanımdan kaynaklı arızaların tamamının müvekkili şirket tarafından ivedi bir surette ve özenli bir şekilde garanti anlayışıyla onarıldığını, buna rağmen davacı tarafın 13 aylık kulanımdan sonra gizli ayıp iddiasıyla sözleşmeden döndüğünü ve bedelin iadesini talep etmekte olduğunu beyan ederek, haksız bir şekilde ikame edilen davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, talimat mahkemesince yapılan keşif ve keşif sonucu alınan 07/09/2018 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 15/01/2019 tarihli bilirkişi raporu, talimat mahkemesince alınan 17/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ticari satım konusu malların ayıplı olması nedeniyle iadesi ve bedellerinin tahsili istemine ilişkindir.
Taraflar arasında düzenlenen satım sözleşmesi uyarınca davalı tarafından davacıya Halkalı öğütücü, alpin elek, laboratuvar değirmeni, blain cihazı, sarsma cihazının satıldığı ve teslim edildiği, tarafların kabulünde olup; davacı tarafından teslim aldıkları cihazları teslim tarihlerinden itibaren sorunsuz şekilde kullanamadıkları, ortaya çıkan ayıpların davalıya bildirildiği ve birden fazla kez tamir için cihazların gönderildiği ancak çözüm bulunamadığı iddia edilmiştir. Davalı ise iddiaları kabul etmeyerek ayıp ihbarının yasal süresinde yapılmadığını, davacının iddia ettiği sorunları kullanımdan kaynaklandığını savunmuştur.
Talimat yoluyla yapılan keşif sırasında dinlenen tanıklar tarafından; davalıdan satın alınan halkalı öğütücünün üç ila beş kez firmaya arıza nedeniyle gönderildiği, davanın açılması nedeniyle iadesinin de gerçekleştirilmediği, laboratuvar değirmeninin davacının imkanlarıyla çalıştırıldığı, alpin elek cihazının motorunun bir kaç kez yandığı, ölçümleri yapamadıkları ifade edilmiştir.
Davacıya satışı yapılan mallar ile ilgili faturalar dosyaya celp edilmiştir. Davacının ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu adresin bildirilmesi ile hem defterler üzerinde hem de davacı nezdinde bulunan cihazlar üzerinde uzman bilirkişi tarafından inceleme yaptırılarak talimat yoluyla bilirkişi raporu alınmıştır. 07/09/2018 tarihli raporda; davacının ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulduğu, sahibi lehine delil olma niteliğini haiz olduğu, dava konusu edilen cihazlara ilişkin dört adet faturanın davacı kayıtlarında bulunduğu, toplam yirmi üç adet demirbaş satışının yapıldığı, bedelinin ise 78.186,80TL olduğu, fiilen incelenen alpin test cihazının yapılan testte yanlış sonuç verdiği, blain cihazını bağlantısının yapıldığı ancak çalışmadığı, davacı firmanın bu cihazla yapılacak kontrollerin başka bir firmaya ait makinede gerçekleştirdiği, halkalı öğütücünün çalışmadığı, laboratuvar değirmeninin yapılan tespit sırasında çalıştığı, davacı firma tarafından bu cihazda düzeltme yapıldığı, bu şekilde çalışır hale getirildiği, davacının faaliyet gösterdiği çimento üretim tesislerinde belirlenen kriterlere göre üretim yapılabilmesi için test ve deney cihazlarının gerekli olduğu, davalıdan satın alınan cihazların ham madde üretim öncesi ve sonrası deneylerde önemli olduğu, üretim kalitesinin tespiti yönünden tek ve temel kaynaklı olduğu, davalı tarafından satılan cihazlardaki ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davalı yanın itirazı üzerine bilirkişilerden ek rapor alınması için tekrar yazılan talimat sonucu düzenlenen 17/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; itirazlar tartışılarak ana rapordaki görüşlerin doğru olduğu belirtilmiş, ayıpların gizli ayıp niteliğinde olduğu belirtilmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça ek rapora karşı itiraz dilekçesi sunulmuş olsa da dosya kapsamında yapılan incelemenin yeterli görüldüğünden tekrar inceleme yapılması düşünülmemiştir.
Toplanan deliller, yukarıda yapılan açıklamalar ile tüm dosya kapsamına göre; mahkememizce yaptırılan teknik inceleme sonucu davalı tarafından davacıya satışı yapılan cihazlardan laboratuvar değirmeni dışındakilerin çalışmadıklarının tespit edildiği, davacı firmanın cihazlardan beklediği amacı gerçekleştiremediği anlaşıldığından, makinelerin ayıplı olduğu, ayıbın gizli ayıp niteliğinde olduğu ve davacının bir süre kullanımından sonra ortaya çıktığı anlaşılmakla davacının ayıpları davalıya bildirmesi üzerine mail yoluyla görüşmeler yapıldığı, davalı tarafın ayıpların giderimiyle ilgili ilk etapta olumlu yanıt verildiği, daha sonra görüşmelerden sonuç alınamadığı gözetildiğinde ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabulü ile davacı alıcının iade hakkının kullanımı için şartların oluştuğu kanaatiyle davacının davasının kabulüne, TBK 97. Maddesi uyarınca birlikte ifa kuralı gereği satıma konu edilen ve çalışmayan …, … ile Laboratuvar tipi halkalı öğütücünün davalıya iadesi ile bedellerinin davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-TTK 23 yollaması ile TBK 97 maddesi uyarınca davacı nezdinde bulunan …,… ile Laboratuvar tipi halkalı öğütücünün masrafı davalıya ait olmak üzere davalıya iadesi ile bu makinelerin bedeli olan (KDV dahil) 34.515,00 TL nin davalıya teslim tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Alınması gereken 2.357,71 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.335,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.022,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.335,23 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.371,23 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 685,90 TL tebligat ve posta gideri ile 2.200,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.885,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.273,97 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.141,80TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 5.153,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.25/06/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı