Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/559 E. 2019/322 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/559 Esas – 2019/322
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/559 Esas
KARAR NO : 2019/322

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 11/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/05/2019
K. YAZIM TARİHİ: 16/05/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 02.09.2016 tarihinde dava dışı …’ın sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araçta yolcu olarak seyir halinde iken tek taraflı olarak gerçekleşen kaza sonucunda yaralandığını, müvekkilinin kaza geçirdiği … plaka sayılı aracın davalı sigorta şirketi tarafından… nolu ZMMS poliçesi ile sigortalandığını ve bu sebeple kazada doğan zararlardan sorumlu hale geldiğini, müvekkilinin kaza sebebi ile kendisine tazminat ödenmesi için sigorta şirketine başvuruda bulunduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, müvekkilinin bedensel olarak %11 oranında malul olmasına rağmen davalı sigorta şirketinin 20/09/2017 tarihinde göndermiş olduğu mail ile oranın %8 olarak kabul edilmesi durumunda ödeme yapılacağının beyan edildiğini, müvekkilince bu teklif kabul edilmeyerek huzurdaki davanın ikame edildiğini, kaza sonrasında müvekkilinin ambulans, medikal ve ilaç gereksinimleri için toplam 3.031,00-TL. gideri olduğunu ve bu hususun dilekçe ekinde sunulan faturalar ile ispatlandığını, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, kaza tarihinde herhangi bir işte çalışmamakla beraber sosyal bir güvencesinin de bulunmadığını beyan ederek, tüm hak ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkili nezdinde oluşan gerçek zararın tespiti ile beraber ıslah hakkı saklı kalarak davanın kabulü ile ortaya çıkacak tazminat bedelinin kaza tarihinden itibaren başlayacak yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/02/2018 tarihli celsede; dava dilekçesinde talep edilen 7.000,00-TL. tazminatın, dilekçede belirtilen 3.031,00-TL’lik kısmının tedavi giderine ilişkin olduğunu, kalan miktarının ise sürekli iş göremezlik tazminatı talebine ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde… numaralı ZMMS poliçesi ile 08.12.2015/2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin ZMMS gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve| zarar nispetinde olduğunu, olayda öncelikle kusur durumunun net ve kesin olarak tespiti gerektiğini, müvekkili şirket nezdinde trafik sigorta poliçesi 08.12.2015 tarihinde tanzim edilmiş olduğundan bu poliçenin 01.06.2015 tarihli Trafik Sigorta Poliçesi Genel Şartlarına tabi olduğunu ve maluliyet tazminatına ilişkin hesaplamanın yeni genel şartlara göre yapılması gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacının talep ettiği geçici iş göremezlik giderinden müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, zira bu hususta sorumluluğun SGK’ya ait olduğunu, davacının kaza sırasında araç içerisinde yolcu olarak bulunduğunu, dava konusu olayda hatır taşıması mevcut olduğundan TBK||51 ve 52. Maddeleri uyarınca hakkaniyet indirimi yapılması gerektiğini, faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından sunulan 15/04/2019 tarihli dilekçe ekinde 09/04/2019 tarihli “Makbuz ve İbraname” başlıklı belgenin ibraz edildiği, davacı tarafla sulh olunduğunun ve gerekli ödemenin yapıldığının, davacının davadan feragat edeceğinin, kendilerinin de masraf ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekili, dosyaya sunduğu 16/04/2019 havale tarihli dilekçe ve karar tarihli oturumdaki beyanında, davadan feragat ettiklerini ifade etmiş, dosyada mevcut vekaletnamesinde “davadan feragat” yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı vekilinin netice-i taleplerinden feragat ettiği görüldüğünden ve feragat beyanı davayı sona erdiren usulü işlemlerden olduğundan feragat nedeniyle davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin ve ıslahla alınan 223,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 179,10 TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 09/05/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza