Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/555 E. 2019/101 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/555 Esas – 2019/101

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/555 Esas
KARAR NO : 2019/101

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2017
KARAR TARİHİ : 14/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 14/03/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalı firma arasında 250.000 adet … C PP bardak ve 500,000 adet … C bardak üretimi ve satışına ilişkin sözleşme akdedildiğini, yapılan sözleşmede malların davalının belirttiği Adana yolu 8. Km 46100 Merkez Kahramanmaraş adresinde 15/09/2017 tarihinde teslim edileceği ve nakliye giderlerinin davacı müvekkili tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, taraflar arasında yapılan sözleşme ile klişe onayının davalı alıcı firma tarafından yapılacağının kararlaştırıldığını, müvekkili tarafından davalı alıcı firmaya mail yol ile klişe örnekleri gönderildiğini ve yine mail yolu ile davalı alacaklı firma tarafından bardakların klişe örneklerine onay verilmesi üzerine müvekkili tarafından davalı yanın onay vermiş olduğu klişe örnekleri üzerinden sözleşme konusu bardakların üretildiğini, bardakların üretiminin süresinde tamamlanmasının ardından davalı yanın teslim adresi olarak bildirdiğii adrese taraflar arasında kararlaştırılan teslim tarihi olan 15/09/2017 tarihinde nakliyenin müvekkili tarafından gerçekleştirildiğini. Ancak davalı alacaklı firma tarafından 278 koli … C bardakların yanlış yapıldıkları gerekçesiyle teslim alınmadığını, haksız olarak teslim alınmayan ürünler için müvekkilinin fatura kesmiş olup kesilen faturanın davalı tarafından iade faturası kesilerek karşılık gördüğünü, davalı alacaklının bardakların yanlış yapıldığı yönündeki iddialarının kabulünün mümkün olmadığını, zira kelebek şirketi tarafından hem sözlü hem de yazılı olarak belirtilen talimatlara göre ürünlerin hazırlanmış ve yine şirket tarafından klişe örneklerine verilen onay sonrasında üretime başlanıldığını beyan ederek, davaya konu teslim alınmayan ürünlerin siparişe uygun olup olmadığının tespitine, ürünlerin müvekkili şirket adresinden teslim adresine gönderilip geri getirilmesi nedeniyle ortaya çıkan şimdilik 1.000,00 TL nakliye masrafının ticari temerrüt faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, müvekkili tarafından üretilen 278 koli bardağın bedeli olan şimdilik 4.000,00 TL nin ticari temerrüt faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 22/02/2018 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve talebini 31.642,66 TL’ye (1.000,00 TL nakliye ücreti 3.300,00 TL ye, 4.000,00 TL bardak bedelini 28.342,66 TL ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili ile davacı taraf arasında yaklaşık iki yıldan bu yana plastik bardak alımı konusunda bir anlaşma bulunduğunu, bu anlaşma çerçevesinde davalı firma tarafından davacı yana verilecek siparişlerin elektronik ortamda mail olarak yazılıp, davacı tarafından yapılan incelemeler sonucunda mutabakat sağlanır ise siparişin onaylandığı ve müvekkil firmanın istemiş olduğu siparişlerin davacı tarafça gönderildiğini, taraflar arasında oluşan ticari teamül gereğince davalı firma tarafından bardaklar üzerinde yazılması gereken gramajlar konusunda herhangi bir talimatta bulunulmasına gerek kalmadan 150 gr’lık ayran bardağı denildiğinde … C yazılı olan bardakların gönderileceği hususunda anlaşıldığını, zaten taraflar arasında yapılan ticarette hiçbir zaman … C kodlu bardak siparişi verilmedini, 2017 yılı Ağustos ayı içerisinde davalı firmaca davacı firmadan bardakların dış görseli ile ilgili bir defrisiklik çalışması istenilerek, taraflar arasında bu yönde sürekli mail yazışmaları yapıldı söz konusu değişiklik talebinde bulunulmadan önceki atımlarda sürekli olarak dış görseli dilekçe ekinde sunmuş oldukları bardak görselinde ambalaj içerisindeki ürün miktarı 150 g olan ve davacı firma tarafından … C olarak kodlandırılmış bardak üzerinden sipariş verildiğini, bunun sipariş formlarından da açıkça anlaşıldığını, 2017 Ağustos ayı içerisinde davalı firmaca davacı firmadan bardakların dış görseli ile ilgili bir değişiklik çalışması yapılması istendiğinde, davacı tarafça yapılan ve müvekkil firmaya gönderilen 21/08/2017 tarihli çalışma örneğinde ambalaj miktarım gösteren 150 g ibaresinin ve davacı tarafça belirlenen … C kodlarının bulunduğunun açıkça görüldüğünü, davacı firmanın da çok iyi bilmekte olduğu gibi, ayran imalatı yapılan piyasada … C kalıbının kullanılmasının nadiren görüldüğünü, sadece özel üretimlerde söz konusu kabın kullanılmasının mümkün olabildiğin, 150 g ayran konulan bir bardağın … kalıbında olması durumunda, bardak içerisinde olması gereken çalkalanma payı olan boşluğun kalma ihtimali bulunmadığından piyasada kullanılmadığını, davacı ile davalı taraf arasında yapılan bardak ticaretinde hep davalı tarafından verilen siparişlerde 150 gr’lık bardak denilmiş ve söz konusu sipariş davacı tarafça … olarak üretilmiş ve davacıya gönderilmiş olduğunu, davacı tarafça yapılan yanlışlığın bedelinin hakkaniyete aykırı olarak müvekkil davalıdan alınmaya çalışıldığını, bu nedenle davacı tarafça haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini, davacı tarafça dava konusu edilen nakliye bedelinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalı müvekkilinin ürünler kendisine geldiğinde söz konusu ürünlerin bir kısmının baskısının yanlış olduğunu anlayınca yanlış gönderilen ürünleri teslim almadığını, yanlış gönderilen ürünlerin tekrardan davacıya teslim edilmesi için ürünleri getiren nakliyeciye nakliye bedeli olarak 500,00 TL verdiğini, bu sebeple nakliye bedelinin istenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, mahkememizce yapılan keşif sonucu alınan 19/02/2018 tarihli bilirkişi raporu, 10/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, eser sözleşmesi nedeniyle maddi zararın tazmini istemine ilişkindir.
Taraflar arasında 25/08/2017 tarihli sipariş kayıt formu yoluyla eser sözleşmesi kurulmuş, davacı yüklenici tarafından, birim fiyatı 0,04050 olan … C PP kodlu MK klişe 300 adet, birim fiyatı 0,04000 olan … C kodlu YK klişe 600 adet bardağın 15/09/2017 tarihinde teslimi taahhüt edilmiş, ürünlerin paketli olacağı, nakliyenin ve klişe onayının müşteriye (davalı iş sahibi) ait olacağı kararlaştırılmıştır. Ankara ilinde üretilen ürünlerin teslim yeri ise Kahramanmaraş ilidir.
Davacı yüklenici, davalının siparişi üzerine sözleşmeye uygun olarak bardak üretimi yapılarak nakliyesinin gerçekleştirilmesine rağmen, sözleşme bedelinin ödenmediğini ileri sürmüş; davalı iş sahibi ise, bardakların sözleşmeye uygun olarak üretilmediğini, ayıplı olduğunu savunmuştur.
Davacı tarafından, nakliyeye dair 1500,00 TL, 1.800,00 TL bedelli iki adet fatura örneği ibraz edilmiştir.
Bardakların teslimine dair sevk irsaliyesinde malların teslim edilmek üzere davacıdan şoför …tarafından teslim alındığı, 278 koli … c bardağın davalı tarafından teslim alınmayarak iade edildiği görülmüştür.
Davalı tarafından sunulan ödeme makbuzuna göre; şoför …a 500,00 TL davacının yaptığı teslimat nedeniyle nakliye /kargo bedeli ödendiği anlaşılmaktadır.
Davacı iş sahibine iade edilen bardakların yerinde incelenmesi ile alınan 19/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı tarafından teslim alınmayan bardakların taraflar arasındaki anlaşmaya uygun olarak üretildiği, ayıplı olmadığı ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Davalı tarafından bilirkişi raporuna karşı itiraz edilmişse de; raporda yapılan tespitler hüküm kurmaya elverişli, ayrıntılı ve gerekçeli bulunduğundan yeniden inceleme yapılması düşünülmemiştir.
Ankara ve Kahramanmaraş illeri arası için taşıma bedelinin tespitine yönelik olarak alınan 07/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda; iki şehir arası navlun bedelinin 950 TL olduğu, 278 adet kolinin iadesi için yaklaşık 600,00 TL masraf olacağı belirtilmiştir.
Buna göre; taraflar arasındaki eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafından sözleşmeye uygun olarak üretildiği tespit edilen bardakların davalı tarafından haksız olarak iade edilmiş olduğu, davacının bedel talebinin haklı olduğu kanaatiyle; birlikte ifa kuralı uyarınca nakliye bedeli davalıya ait olmak üzere malların davalıya teslimi ile 28.342,66 TL nin davalıdan tahsiline, belirlenen 600,00 TL nakliye bedelinden davalının ödeme yaptığı miktarın mahsubu ile kalan bedelin de davalıdan tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Birlikte ifa kuralı uyarınca davacı nezdindeki 278 koli bardakların nakliye bedeli davalıya ait olmak üzere davalıya teslimine, 28.342,66 TL nin 4.000,00 TL sine dava tarihinden, kalan kısmı olan 24.342,66 TL sine ıslah tarihi 22/02/2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının nakliye bedeline yönelik isteminin kısmen kabulü ile, 100,00 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 1.942,91 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 85,39TL harç ile 455,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 1.402,52TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 85,39TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı ile 455,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 576,39 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 169,60 TL tebligat ve posta gideri ile 850,00TL bilirkişi ücreti ile 253,80 TL keşif harcı olmak üzere toplam 1.273,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.144,62 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.413,11 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/02/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı