Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/547 E. 2018/628 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/547 Esas – 2018/628
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/547 Esas
KARAR NO : 2018/628

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2017
KARAR TARİHİ : 23/10/2018
K. YAZIM TARİHİ: 23/11/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının alacaklı olduğu iddiasında bulunan …. Şti.’nin 10/02/2015 düzenleme 15/03/2016 vade günlü 35.000,00 TL bedelli senedi müvekkili site yönetimi adına icraya koyarak Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takip başlattığını, ancak takibe konan işbu senedin site yönetimi heyetinden bir başkan ve bir üyeden oluşan müşterek imza ile imzalanmadığından geçersiz olduğunu, çifte imza ile düzenlenmemiş, yetkisini aşarak sadece başkanın imzası ile düzenlenmiş işbu senedin müvekkili site yönetimini bağlamayacağından müvekkili site yönetiminin davalıya karşı borçlu olmadığının tespiti ile başlatılan icra takibinin iptalinin gerektiğini, …Sitesinin 12/01/2014 tarihli 2014 yılı Olağan Genel Kurulunda “Oylama sonucunda, Yönetim Kurulu Başkanlığına … (senette imzası bulunan kişi), Yönetim Kurulu üyeliğine … ile …’ın seçilmesi oyçokluğu ile kabul edilmiştir.” şeklinde olduğunu, yine aynı genel kurulun “Toplandıda oylamaya sunulan ve oyçokluğu ile kabul edilen diğer hususlar” kısmının 3.maddesinde; “Site adına bankalarda hesap açmaya, açılmış hesaplardan para çekmeye, yatırmaya, hesap özetleri talep etmeye yönetim kurulu üyelerinden en az ikisinin müşterek imza atması koşulu ile yönetim kurulu üyeleri yetkilidir.” şeklinde tüm para işlemlerinin çift imza karşılığında yönetileceği hususunda karar alındığını, bunun üzerine Site Yönetim Başkanı … ve Yönetim Kurulu Üyesi …’nün Sincan … Noterliğinin 13/01/2014 tarih … yevmiye numaralı “Apartman- Site Yönetimi İmza Beyannamesi” adı altında; “634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34. maddesi uyannca, yukanda adresi yazılı …Site yönetiminin 12/01/2014 tarihinde yapılan genel kurul toplantısında yönetime Başkan: … ve Başkan Yardımcısı: … olarak atanmış bulunmaktayız. 634 Sayılı Kat Mülkiyeti Kanununun 34. maddesinde ve yönetim planında belirtilen görevlerin ifası için resmi kurumlar, kuruluşlar, özel ve tüzel kişiler ile bankalar nezdinde yapılacak her türlü is ve işlemlerde yönetici olarak aşağıda örneği bulunan imzamızı müştereken kullanacağımızdan imzamızın onaylanmasını talep ederiz.” şeklinde müşterek imza beyannamesi verdiklerini, akabinde sitede yapılması gereken bazı eksiklikler için 11/04/2017 tarihli Kat Malikleri Genel Kurulu Toplantısı yapıldığını, işbu toplantının 2. Maddesinde; “A B ve F blokları için çatı aktarımı ve izolasyonunun yenilenmesi, dış cephe ısı yalıtımı, yağmur oluklarının değiştirilmesi, andazit taşların sökülerek yerine dekoratif yeni taşların döşenmesi…bina giriş katlarına duvar kağıdı ve boy aynası yapılarak daha modern hale getirilmesi amacıyla yapılacak teklif toplama, sözleşme hazırlama, tüm bu işleri ihale etme ve ihaleyi sonuçlandırma, ihale sonrası işi takip etme ve iş bitiminde gerekli kontroller yapılarak, işi teslim alma, yüklenici firmaya ihale bedelini sözleşme uyarınca ödeme ve kat maliklerinden yapılacak işler için eşit miktarda aidat toplamaya yönetim kurulunun en az iki kişinin müşterek imzası ile yetkili kılınmasına oybirliği ile karar verilmiştir’ şeklinde olduğunu, takibe konu işbu senedin 10/02/2015 tarihinde düzenlenmiş olup, imzası bulunan …’nın site yönetiminde başkanlığının 05/04/2015 tarihine kadar devam ettiğini, senedin düzenlenme ve imza tarihinde başkan olan …’nın site için borçlandırıcı işlem yapma, sözleşme imzalama gibi yetkilere tek başına sahip olmadığını, gerek 12/01/2014 tarihli genel kurul kakarı, gerek 13/01/2014 tarihli noter tasdikli müşterek imza sirküleri, gerek 11/04/2017 tarihli kat malikleri genel kurulu toplantısında alınan kararlara aykırı olarak, sadece başkan …’nın kendisine verilen yetkiyi aşmak suretiyle tek başına imzalayarak siteyi borç altına soktuğu işbu senedin müvekkili site yönetimi için geçersiz olduğunu ve site yönetimini bağlamayacağını, 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanununda -Yöneticinin Görevleri başlıklı 35. maddesinde yöneticinin olağan görevlerinin tek tek sayıldığını, işbu görevlerin içerisinde siteyi borçlandırcı işlem yapmak, kıymetli evrak düzenlemek gibi bir hüküm sayılmamış olup, yöneticinin böyle bir işlem yapabilmesinin ancak kat malikleri genel kurul kararına bağlı olduğunu, işbu kıymetli evrakın/senedin yönetici/başkan tarafından imzalanarak sitenin borçlandırılabileceğine ilişkin alınmış bir genel kurul kararı olmadığını, ayrıca site için gerekli olan mantolama ve sair diğer işlere ilişkin her türlü işlemin ancak Başkan ile Yönetimden bir üyenin müşterek imzasıyla olacağı yönünde kararlar ve noter beyannamesi olduğu açıkken işbu senedin müvekkili siteyi bağlamayacağını, davalı yanın, devamlı surette sitelerle çalışan, sitelere mantolama, izolasyon, boya, çatı aktarımı vs. gibi işler yapan bir firma olup sirkülerinin kendilerine takdiminden sonra böyle bir kıymetli evrakı almaları gerektiğini, yıllardır bu işi yapan, sürekli sitelerle çalışan, işlerin büyük çoğunluğunda kıymeti evrak kullanan bir şirketin bu hususları bilmediği veya bilemeyeceğinin düşünülemeyeceğini, işbu sayılan sebep ve gerekçelerin, davalının işbu takibi açmakta haksız, dayanaksız ve kötü niyetli olduğunu ortaya koyduğunu, haksız ve hukuksuz olarak işbu senedi kabul ederek kötü niyetli olarak müvekkili siteye/site yönetimine takip başlatan ve işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davalının yasada gösterilen orandan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını müvekkiline ödemeye mahkum edilmesini talep ettiklerini ifade ederek, ivedilikle ve karşı taraf dinlenmeksizin ve teminatsız olarak Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasının tedbiren durdurulmasına, Ankara Batı İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasının, müvekkil Site’nin alacaklı olduğu Ankara Batı icra Müdürlüğünün … – … -… – …. -…. – …. – …. -…. sayılı dosyalanndaki hacizlerinin tedbiren kaldırılmasına, haksız ve dayanaksız olan senet ile yapılmış olan Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinde müvekkili sitenin/yönetimin borçlu olmadığının tespitine ve takibin tümüyle iptaline, kötü niyetli olarak takip başlatan ve işbu davanın açılmasına sebebiyet veren davalının yasada gösterilen orandan aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatını müvekkiline ödemeye mahkum edilmesine, fazlaya dair her türlü talep ve dava haklarının saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı taraf icra takibine konu senedin site adına yönetici …’nın imzaladığını, bu şahsın siteyi tek başına borçlandırma ve senet imzalama yetkisi olmadığından bahisle takibin iptali ve sitenin borçlu olmadığının tespiti istemli işbu davanın ikame edildiğini, müvekkilinin davaya konu icra takibinde iyi niyetli kişi olup davacı site yöneticisinin senet imzalama yetkisi olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, müvekkilinin davacı site yönetiminin işlerini yapmış ve alacağına karşılık da yöneticiden icra takibine konu senedi almış ve bedeli de vadesinde ödenmeyince icra takibi yaptıklarını, müvekkilinin davacı site yöneticisi …’nın siteyi tek başına borçlandırma yetkisi olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığını, taraflar arasında temel ilişkinin mevcut olduğunu, müvekkili şirketin davacı site yönetimi ile binaların dış yalıtımı işleri ile çatıların yapımı konusunda 21/04/2014 tarihinde sözleşme düzenleyerek işe başladığını, işin tamamını eksiksiz olarak yaptığını ve teslim ettiğini, davacı site yönetiminin de müvekkilinin alacağının bir kısmına karşılık takip konusu bonoyu verdiğini, bono ödenmeyince icra takibine geçilmesine rağmen davacı site yönetiminin icraya herhangi bir itirazda bulunmadığını ve takibin kesinleştiğini, takibe itiraz etmeyerek kesinleştiren site yönetiminin haksız ve yersiz olarak haciz işlemlerinden sonra kötü niyetli olarak işbu davayı ikame ettiğini, mademki site yönetimini temsilen davacı site yöneticisinin siteyi borçlandırma yetkisi yok idiyse nasıl olup da müvekkilinin, sitenin işlerini yapmığı ve teslim ettiği dönemden bu yana yaklaşık 3 yıllık bir süreçte hiçbir kat malikinin yapılan bu iş ve işlemleri sorgulamadan kabul ettiğini, iş yapılıp teslim edildikten sonra site yönetiminin müvekkiline olan borçlarını ödememek için böyle bir yol denediğini, ayrıca davacı tarafın tüm dava dilekçesi ve beyanlarına bakıldığında site yönetiminin müvekkiline borcu olduğu hususunda herhangi bir ihtilafın olmadığının açıkça ortaya çıktığını, yani davacı tarafça site yönetimimin müvekkiline borcu olduğu kabul edilmekle birlikte site yöneticisinin site adına tek başına senet düzenleyemeyeceğinden bahisle müvekkiline verilen senedin geçersiz olduğu hususunda sayın mahkemede davanın ikame edildiğni, bahsedildiği üzere müvekkilinin davacı site yöneticisinin siteyi tek başına borçlandırma yetkisi olup olmadığını bilmesinin mümkün olmadığını, kat mülkiyeti kanununda yöneticinin apartmanda-sitede yapılması gerekli işleri yaptırmak ve gerekli ödemeleri yapmakla yükümlü olduğunun düzenlendiğini, kooperatiflerdeki yöneticilerden ikisinin imzası ile işlemlerin geçerliliği yönündeki yasal zorunluluğun apartman veya site yönetimlerinde aranmadığını, dolayasıyla iki yöneticinin müşterek imzası ile işlemlerin yapılacağı ve gerçekleştirileceği yönünde bir zorunluluğun bulunmadığını, davacı vekilince her ne kadar Yargıtay kararlarından örnek verilmiş ise de ilgili Yargıtay kararları dikkatlice incelendiğinde kooperatiflerle ilgili kaarlar olduğunu ve kooperatifte bile birden fazla imza ile temsile yetkili olunması durumunda bu durumun Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmesi şartı arandığını, ancak davacı site yönetimi ve diğer apartman yönetimlerinin aldığı kararları ilan edebilecekleri herhangi bir resmi kurum da olmadığından müvekkilinin bu durumu bilmesinin mümkün olmadığını, bu sebeplerle iyi niyetli olan müvekkili aleyhine açılan davanın reddedilmesi gerektiğini, davacı site yöneticisinin site adına senet düzenleme ve siteyi borçlandırma yetkisi yoksa ne için sitenin kaşesini kullanıp setinin kaşesi üzerine imza attığını da anlamanın mümkün olmadığını, sayın mahkemece davacı sitenin yöneticisi, dava dışı …’nın siteyi borçlandırma yetkisi olup olmadığının tespit edilmesini talep ettiklerini, davacı site yönetimine ait kat malikleri genel kurulu kararlarının ve yönetim karar defterlerinin incelenmesini talep ettiklerini, zira davacı site yöneticisinin siteyi tek başına borçlandırma yetkisi yok ise site adına sahte senet düzenleme nedeniyle sahtecilik suçunun oluştuğunu, ayrıca senedin keşideci kısmında davacı …Sitesi’nin kaşesini basıp imzalayan yöneticiye güvenip bu sebeple alacağı karşılığında senet alan iyi niyetli müvekkilinin yanıltılarak dolandırılmış olacağını, bu hususta sahtecilik ve dolandırıcılık nedeniyle suç duyurusunda bulunma haklarını saklı tuttuklarını, müvekkilinin harici duyumlarına göre davacı site yöneticisi … hakkında kat maliklerinin bazılaranın suç duyurusunda bulunduğunu ve incelemeyi yapan Ankara Batı CBS’nca takipsizlik kararı verildiği yönünde haberler alındığını, davanın açıklığa kavuşturulması ve çözümü açısından iş bu hazırlık dosyasının da celbini talep ettiklerini, bu hazırlık dosyasında site adına işlerin yürütülmesi ve gerekli yetkilerin verilmesi konusunda tüm kararların yer alacağı kanaatinde olduklarını, davacı-borçlu yönetin kaşesi üzerinde yöneticinin imzalarının olduğu değerlendirildiğinde borçlu olduğu ortada olup kötü niyetli olarak harsız ve hukuki mesnetten uzak işbu davayı müvkekili aleyhine ikame ettiğini, taraflar arasında temel ilişkinin varlığı ve bu temcel ilişkinin ekte sunulan sözleşmeye dayandırıldığı ve sözleşme hükümlerine göre davacı sitenin müvekkili şirkete borçlu olduğunun ihtilafsız olduğunun açıkça ortada olduğunu, davacı-borçlunun kötü niyetli olarak açtığı davanın reddini ve kötü niyetli davacı-borçlunun asıl alacağın % 20’sinden aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatına mahkum edilmesini talep ettiklerini beyan ederek, öncelikle husumet itirazlarının (davacının dava ehliyeti olmadığı) göz önüne alınarak husumet yokluğundan davanın reddine, işin esasına girilmesi halinde davacı site yöneticisi …’nın davaya dahil edilmesine, davacı tarafın haksız ve yersiz tedbir taleplerinin reddine, sonuçta haksız ve hukuki mesnetten uzak olarak müvekkili aleyhine açılmış olan davanın esastan reddine, asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra-inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, davacı kooperatife ait 11/04/2014 tarihli Kat Malikleri Kurulu Genel Kurul Tutanağı, taraflar arasında akdedilen 21/04/2014 tarihli sözleşme, 25/07/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu bono nedeniyle davacının davalı şirkete borçlu olmadığının tespiti talebine ilişkindir.
Davacı vekiline, dava açmaya izin veren kat malikleri kurulu kararını dosyaya ibraz etmesi hususunda süre verilmiş, anılan hususta alınmış olan 08/04/2018 tarihli kat malikleri kurulu kararı dosyaya sunulmuştur.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının bir nüshası dosya arasına celp edilmiştir.
Uyuşmazlık, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen, alacaklısı … Limited Şirketi, borçlusu …Sitesi olarak düzenlenmiş olan 10/02/2015 keşide tarihli, 15/03/2016 ödeme tarihli 35.000,00 TL bedelli bono nedeniyle davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.
Davacı, site yönetim kurulu başkanının tek başına senet (bono) düzenleme yetkisinin bulunmadığını, üyelerden herhangi birinin müşterek imzasının bulunması gerektiğini, davaya konu bonoda sadece yönetim kurulu başkanının imzası bulunduğunu ve dolayısıyla bu senedin siteyi bağlamayacağını iddia etmekte, davalı yan ise bu durumu bilebilecek durumda olmadıklarını, kaldı ki aralarındaki sözleşmeden kaynaklanan tüm edimlerin eksik ve ayıpsız bir şekilde yerine getirildiğini belirterek davanın reddini savunmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, dosya bilirkişiye tevdi edilerek, davacı site yönetimine ait defter ve belgeler yerinde incelenerek, davacının dava öncesi uygulamalarının ne şekilde yapıldığı, senetlerin ne şekilde tanzim edildiğine dair rapor tanzimi istenilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 25/07/2018 tarihli rapor dosyaya eklenmiştir.
Taraf iddia ve savunmaları, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
Davacı …Sitesinin Karar Defterine göre, 12/01/2014 tarihli genel kurulda, yönetim kurulu başkanlığına …’nın, yönetim kurulu üyeliklerine ise … ve …’ın seçildikleri, 05/04/2015 tarihli olağan genel kurul toplantısında ise …’ın başkan, …’ın muhasip üye, …’in yönetim kurulu üyesi olarak seçildikleri görülmektedir.
…Sitesi Kat Malikleri Kurulu tarafından 11/04/2014 tarihinde alınan kararların 2. maddesinde, “A, B ve F bloklar için çatı aktarımı ve izolasyonun yenilenmesi, dış cephe ısı yalıtımı, yağmur oluklarının değiştirilmesi …, amacıyla yapılacak teklif toplama, sözleşme hazırlama, tüm bu işleri ihale etme ve ihaleyi sonuçlandırma, ihale sonrası işi takip etme ve iş bitiminde gerekli kontroller yapılarak işi teslim alma, yüklenici firmaya ihale bedelini sözleşme uyarınca ödeme ve kat maliklerinden yapılacak işler için eşit miktarda aidat toplamaya yönetim kurulunun en az iki kişinin müşterek imzası ile yetkili kılınmasına oybirliği ile… ” karar verildiği belirtilmektedir.
Söz konusu kararın ardından, 21/04/2014 tarihinde …Sitesi ile davalı şirket “…Sitesi dış cephesine ısı yalıtımı ve çatıdaki işlerin yapılması” konulu sözleşme akdedildiği, sözleşmede, işveren ibaresinin altında …Sitesinin kaşesi ve üstünde bir imza bulunduğu görülmüştür.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına konu senedin, ödeyecek bölümünde …Sitesinin kaşesi ve kaşe üzerinde imza (tek kişiye ait olduğu anlaşılan iki imza) bulunmaktadır. Bu senedin geçerli olabilmesi, bir başka deyişle davacı siteyi sorumluk altına sokabilmesi için …Sitesi Kat Malikleri Kurulunu 11/04/2014 tarihli kararı gereği yönetim kurulu başkanı ile üyelerden birinin müşterek imzasının bulunması gerekmektedir. Somut olayda, takip ve dava konusu bononun sadece yönetim kurulu başkanının imzasını taşıdığı anlaşıldığından, davacı sitenin bu senetten dolayı sorumlu tutulamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne, davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen, alacaklısı … Limited Şirketi, borçlusu, …Sitesi olarak düzenlenmiş olan 10/02/2015 keşide tarihli, 15/03/2016 ödeme tarihli 35.000,00TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline karar vermek gerekmiştir.
Davalının, davacı siteyi borç altına sokan bononun müşterek imza taşıması gerektiği hususunu bilebilecek durumda olmadığı, dolayısıyla davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız kötü niyetli olduğu yönünde bir kanaat oluşmadığından davacı yanın kötüniyet tazminatı talebi reddedilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davacının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile takibe konu edilen, alacaklısı … Limited Şirketi, borçlusu, …Sitesi olarak düzenlenmiş olan 10/02/2015 keşide tarihli, 15/03/2016 ödeme tarihli 35.000,00TL bedelli bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takibin iptaline,
2-Davacının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.663,35 TL harçtan peşin alınan 665,84 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.997,51 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 665,84 TL peşin harç olmak üzere toplam 701,84 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 500,00 TL bilirkişi ücreti, 108,80 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 608,80 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 4.638,82 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/10/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza