Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/530 E. 2018/93 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/526 Esas – 2018/90
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/526 Esas
KARAR NO : 2018/90

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/09/2017
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
K.YAZIM TARİHİ : 23/02/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 17/07/2014 tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme uyarınca yedi adet aracı kiralayarak davalıdan teslim aldıklarını ve Euro cinsinden belirlenen ücretin davalı şirkete peşin olarak ödendiğini, ancak kiralanan araçlardan … plakalı aracın 01/03/2017 tarihinde geçirdiği kaza sonucu pert olduğunu, yerine herhangi bir ikame araç talep edilmediğini, davalı şirketin söz konusu aracın pert olması itibariyle sigorta bedelini ilgili sigorta şirketinden tahsil ettiğini, sözleşmenin 12.1 md. gereği pert olan araçla ilgili sözleşmenin fesh olması nedeniyle davalı firmadan peşin ödeme nedeniyle aracın kullanılmayan dönemine ilişkin bedelin iadesinin istendiğini, davalı firmanın ise iade faturası kesilmesi talebi üzerine 04/05/2017 tarih … nolu e-fatura düzenlenerek davalı firmaya gönderildiğini ancak davalı yanca herhangi bir ödeme yapılmaması üzerine haklarında icra takibi başlattıklarını, ancak davalı yanın borca, yetkiye ve faize itirazı üzerine takibin durduğunu, haksız ve kötü niyetle yapılan itirazın iptali ile alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin, müvekkili şirketten 17/07/2014 tarihli uzun süreli araç kiralama sözleşmesi ile yedi adet araç kiraladığını ve Euro cinsinden bedelini peşin ödediğini, ancak kiralanan araçlarından … plakalı aracın kaza sonucu 01/03/2017 tarihinde pert olduğunu, sözleşmenin 12.1 maddesi uyarınca pert olan araçla ilgili sözleşmenin fesh olduğunu ve davacının müvekkili şirkete yaptığı peşin ödemeden dolayı iade faturası kesmesinin istendiğini, ancak davacı şirketin iade faturasını fatura kesim tarihindeki Euro kuru üzerinden düzenlemesi gerekirken, pert olan aracın pert olduğu tarihteki Euro kuru üzerinden fatura düzenlediğini, oluşan 4.746,18 TL’lik kur farkının haksız ve fazla olarak istenmesi nedeniyle davacı şirkete noter kanalıyla ihtarname gönderilerek iade faturasının davacı firmaya iade edildiğini, ancak davacı şirketin bunu dikkate almayarak müvekkili şirket aleyhine haksız ve kötü niyetli olarak icra takibi başlattığını, süresinde itiraz ederek takibi durdurduklarını beyan etmiş, ayrıca taşınır kirasına ilişkin uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemeleri olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olduğunu ve taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 22.maddesine göre uyuşmazlık halinde İstanbul Çağlayan Mahkemeleri ile İcra Dairelerinin yetkili kılındığının belirlendiğini, bu nedenle öncelikle görevsizlik ve yetkisizlik kararı verilmesini, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara … İcra Dairesinin…esas sayılı takip dosyası sureti dosya arasına celp edilmiştir.
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davalı vekili, icra takip dosyasında süresinde ibraz ettiği ödeme emrine itiraz dilekçesinde icra dairesinin yetkisine, yine süresinde ibraz ettiği cevap dilekçesinde de mahkemenin yetkisine itiraz etmiştir.
İtirazın iptali davalarında yetkili icra dairelerinde takip yapılması 6100 sayılı HMK’nun 114/2. maddesi hükmü uyarınca dava şartı niteliğinde olup, İİK’ nun 50/2. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekmektedir. HMK’nun 115/1 maddesi gereği mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilir.
İİK’nun 50/1. maddesinde para veya teminat borcu için takip hususunda Hukuk Muhakemeleri Kanununun yetkiye dair hükümlerinin kıyas yoluyla uygulanacağı öngörülmüştür.
Taraflar arasında imzalanan 17/07/2014 tarihli Uzun Süreli Araç Kiralama Sözleşmesinin 22.1 maddesinde “İşbu sözleşmeden doğan ihtilafların hallinde İstanbul Çağlayan Mahkeme ve İcra Daireleri yetkilidir.” düzenlemesine yer verildiği görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nun “Yetki sözleşmesi” başlığını taşıyan 17. maddesinde ise “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi yer almaktadır.
Eldeki davada tarafların tacir olduğu ve aralarında akdettikleri 17/07/2017 tarihli sözleşmede uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Çağlayan Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğuna dair münhasır yetki sözleşmesi yaptıkları, İİK’nun 50/1 ve HMK’nun 17. maddesinde yer alan düzenlemelere göre icra takibinin yetkili icra dairesi olan İstanbul İcra Dairelerinde yapılması gerekirken yetkisiz Ankara Batı İcra Dairesinde yapıldığının anlaşıldığı, dolayısıyla itirazın iptali davası bakımından “yetkili icra dairelerinde takip yapılması” dava şartı noksanlığı bulunduğundan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden reddine,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 91,68 TL harçtan mahsubu ile bakiye 55,78 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 7. maddesi uyarınca 1.090,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.15/02/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza