Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/524 E. 2018/52 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/524 Esas – 2018/52
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/524
KARAR NO : 2018/52

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :

DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/09/2017
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
K.YAZIM TARİHİ :23/02/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı banka arasında 26/05/2015 tarihinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, müvekkili şirketin bu sözleşmeye istinaden davalı bankadan 55 ay vadeli 4.100.000,00 TL ticari kredi kullandığını, borca yetecek kadar taşınmazın ipotek olarak verildiğini ve şahsi kefalet ile kredinin güvenceye bağlandığını, kredi kullandırım anında komisyon masrafı vb. ad altında ücret kesildiğini, müvekkili şirketin kredi faizlerinin düşmesi ve nakit ihtiyacı artması nedeniyle davalı bankaya müracaat ederek kredi limitinin arttırılmasını ve lehinde olan faiz oranları üzerinden yapılandırılmasını talep ettiğini, müvekkiline mevcut kredinin kapanmasının şart koşulduğunu ve zor durumda bırakıldığını, müvekkilinin nakit ihtiyacını karşılamak için başka bir kaynak arayışına girdiğini ve … Bank … Şubesi ile 4.300.000,00 TL kredi sözleşmesi imzaladığını ve davalı bankadaki kredi borcunu kapatmak zorunda kaldığını, davalı bankanın müvekkili şirketin almış olduğu krediyi kapatmaya zorlayarak erken kapatma maliyeti adı altında komisyon tahsil ettiğini, davalı banka tarafından kesilen komisyonların ne amaçla kesildiği ve maliyet olarak adlandırılan bedellerin neyin maliyeti olduğunun izah edilmediğini, davalı bankanın sebepsiz yere müvekkili şirkete kredi vermediğini beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, komisyon, maliyet bedeli, masraf ve diğer haksız ve dayanaksız olarak tahsil edilen bedeller olmak üzere toplam 500,00 TL’nin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili banka arasında 26/10/2015 tarihli 8.000.000 mio TL limitli Genel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında davacının müvekkili bankadan krediler kullandığını, bunlardan … ve … numaralı kredileri vadesinden önce (erken) kapattığını, davacının kredilerini vadesinden önce kapaması nedeniyle taraflar arasında imzalanan “Genel Kredi Sözleşmesinin 11. maddesine göre erken kapama olmaması halinde ödeyeceği faize karşılık olarak yine tabloda belirtilen tutarlarda erken kapama maliyeti talep edildiğini, davacının da itiraz etmeksizin bu tutarları ödediğini, davacı ile imzalanan Genel Kredi Sözleşmelerinin 11. maddesi ile “Müşterinin erken ödeme halinde erken kapatma ücreti ile bu nedenle doğabilecek vergi, KKDF gibi mali yükümlülükleri ödeyeceği, Banka’nın mahrum kalacağı faiz tutarını talep hakkı, Krediyi tesis/idame yükümlülüğünü sona erdiren nedenler ve işlemiş faiz, sair tutarlar ile Kredi tutarının Banka’ya ödeneceği” düzenlendiğini, düzenlemeler göz önünde bulundurulduğunda müvekkili bankanın erken kapama ücreti tahsil etmesinin geçersiz kabul edilmesinin hukuken mümkün olmadığını, Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/9945 E. ve 2016/691 K. sayılı ve 25.01.2016 tarihli kararında; ilgili düzenlemenin genel işlem şartı olmadığının karara bağlandığını, davacı gibi tacir olan müvekkili bankanın, davacıya sağlamış olduğu kredi imkanı ve bankacılık hizmetleri çerçevesinde, kredinin erken kapanması nedeniyle oluşan zararına karşılık olarak davacıdan erken kapama maliyeti talep etmesinin ticari teamüllere uygun olduğunu, davacının kullanmış olduğu 24 ay vadeli kredisini 16. ayda ve 55 ay vadeli kredisini 12. ayda kapatma talebinde bulunduğunu ve müvekkili bankanın oldukça yüksek miktarda faiz kaybına uğramasına sebebiyet verdiğini beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, taraflar arasında akdedilen ticari kredi sözleşmesine istinaden kredi kapatma komisyonu adı altında davacıdan tahsil edilen meblağın iadesi talebine ilişkindir.
Davalı tarafça süresi içerisinde yetki itirazında bulunulmuş, yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemesi olduğu ifade edilmiştir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’un 17. maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemede açılır.” denilmektedir. Yasanın 18. maddesinde de, yetki sözleşmesinin geçerlik şartları açıklanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, tacir olan taraflar, asıl sözleşmenin bir maddesi şeklinde, yani yetki şartı olarak, yetki sözleşmesi akdetmişlerdir. Yazılı sözleşmede, yetkili olmasını istedikleri mahkemeyi de bildirmişlerdir. Davada, kesin yetki halinin söz konusu olmadığı da gözetilerek, davalının süresinde yaptığı yetki itirazı nedeniyle, iş bu davaya bakma yetkisinin, yetki sözleşmesinde belirlenen İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemelerine ait olduğu sonuç ve kanaatine varılarak Mahkememizin yetkisizliğine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın, HMK 17.maddesi gereği düzenlenen kesin yetki kuralına dayalı olarak HMK 114/1-ç maddesi uyarınca USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştikten sonraki iki hafta süre içerisinde başvuru halinde dosyanın yetkili İstanbul Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, dosya gönderilirken mahkememizin… esas sayılı dava dosyasının bir örneğinin de eklenmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 30/01/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı

Bu belge, 5070 sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak güvenli elektronik imza ile imzalanmıştır.