Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/484 E. 2018/217 K. 05.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/484 Esas – 2018/217
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/484 Esas
KARAR NO : 2018/217

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 05/09/2017
KARAR TARİHİ : 05/04/2018
K.YAZIM TARİHİ : 30/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin müvekkili şirketten elektrik aldığını, müvekkili şirket tarafından davalıya … sayaç no ve … nolu aboneliği ve … sayaç no ve … nolu aboneliği olmak üzere iki abonelik ile elektrik tedarik hizmeti sağlandığını, bu hizmet karşılığında tahakkuk ettirilen fatura bedellerinin davalı tarafından hiçbir zaman tam olarak ödenmediğini ve dönemler içinde bakiye borcu kaldığını, davalı şirket yetkilisi olan diğer davalı …’in davalı şirketin müvekkil şirkete olan borçlarına ilişkin müştereken ve müteselsil olarak kefil olduğunu, davalı şirket ve yetkilisi ile yapılan görüşmelere ve yazılı ihtarlara rağmen davalılar tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davacının iş bu davayı belirsiz alacak davası olarak açtığını, fakat davacı şirketin dava konusu alacağının belirli veya bilerlenebilir durumda olduğunu beyan ederek, haksız ve usul kurallarına aykırı açılan iş bu davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 05/04/2018 tarihli oturumda alınan beyanında; davalılarla sulh görüşmelerini tamamladıklarını, alacaklarının ödendiğini, karşılıklı olarak herhangi bir yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan ederek davanın esasıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiş ve 03/02/2018 tarihli sulh protokolünü dosyaya ibraz etmiştir.
6100 sayılı HMK’nun 315/1. maddesinde “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir. ” düzenlemesi yer almaktadır.
Davacı vekilinin beyanları ve sunduğu belge dikkate alınarak; davalı tarafça davacıya ödeme yapıldığı ve tarafların sulh oldukları, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, yine taraf vekillerinin karşılıklı olarak yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmadıkları anlaşılmakla, davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Tarafların sulh oldukları anlaşılmakla, 6100 Sayılı HMK nun 315/1 maddesi uyarınca davanın esasıyla ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Tarafların vekalet ücreti talebi bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/04/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı