Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/476 E. 2018/468 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/476 Esas – 2018/468

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/476 Esas
KARAR NO : 2018/468

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/08/2017
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
K.YAZIM TARİHİ : 17/09/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı kooperatifin 22/04/2010 tarihinden bu yana ortağı olduğunu, … ile … Birliği (…) arasında imzalanan 25/01/1999 tarihli “Arsa Tahsis Protokolü”, … ile S.S. …Konut Yapı Kooperatifi arasında imzalanan 20/03/1999 tarihli “Ankara Eryaman Toplu Konut Alanı Alt Yapılı Kentsel Arsa Arazi Projesine Esas Arsa Tahsis Protokolü” gereğince tahsis edilen arsanın hiç bir kişi ve kuruluşa devredilemeyeceği bilindiği halde kooperatifçe protokole aykırı davranıldığını, Ankara … Tüketici Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında yapılan incelemede, kooperatif ile yapımcı arasında 28/06/2003 tarihinde imzalanan ve … tarafından 30/10/2003 tarihinde onaylanan inşaat sözleşmesi gereğince devlete ödenmesi gereken damga vergisinin ödenmediğinin anlaşıldığını ve bu nedenle dava sürecinin devam etmeyeceğinin bildirilmesi ile bu tutarın tarafından ödendiğini, ayrıca sözleşmenin notere tasdik ettirilmediğini, bu hususun 28/04/2013 tarihinde yapılan genel kurulda yetkilendirilen 03/02/2014 tarihli “Hesap Tetkik Komisyonu” raporunda değerlendirildiğini, süresi içerisinde ödenmeyen vergi ve cezasından yüklenici firma ile kooperatifin birlikte sorumlu olduğunu, KK.’nun 59/3. maddesine göre yöneticilerin görevleri sırasında meydana getirdikleri haksız fiillerden kendileri ile birlikte kooperatifin de sorumlu olacağını beyan ederek, Ankara Batı İcra Müdürlüğüğü’nün … E. sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ve haksız itiraz nedeniyle borçlunun % 20’den az
e-imza e-imza

olmamak koşulu ile icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; zamanaşımı ve husumet itirazında bulunduktan sonra esasa yönelik olarak, dava konusu edilen sözleşmenin 2003 yılında imzalandığını ve 2009 yılında tarafların karşılıklı anlaşması ile feshedildiğini, davacının sözleşme gereğince ödenmesi gereken verginin kendisine ait kısmını ödediğini beyan ettiğini, müvekkili kooperatifin damga vergisinin tamamını ödemek zorunda kaldığında, bu parayı ortaklarından toplamak zorunda olduğunu, hal böyle olunca davacının kendi hissesine düşen kısmı ödediğini, davacı yanın şahsi iddiaları için açmış olduğu davalara devam edebilmek için ve kendi hissesine düşen tutarı ödediğinde rücu etmesinin mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, davalı kooperatifin ticaret sicil kaydı, mahkememizin … esas sayılı dava dosyası, vergi dairesi kayıtları, davalı kooperatifin ticari defter ve kayıtları, 29/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; kooperatif üyesi olan davacının, kooperatifin sorumlu olduğu damga vergisinin kendisi tarafından ödenmesi nedeniyle davalı kooperatiften rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 07.08.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 14.08.2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İş bu itirazın iptali davası yasal 1 yıllık hak düşürücü süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Takip konusu edilen damga vergisinin 14/09/2011 tarihinde davacı tarafından 4.035,40 TL olarak ödendiği vergi dairesinin yazısı ile sabittir. Kooperatifin ortağı olan davacının, Ankara …. Tüketici Mahkemesinde yapılan yargılama kapsamında davanın devamı için bu vergiyi ödediği anlaşılmaktadır. Ödenen verginin rücu yönünden davacı tarafından dava dışı kooperatif başkanı … hakkında icra takibi yapılmıştır. Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyasında davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan menfi tespit davasında , kooperatif başkanı olan davacı hakkında damga vergisinden sorumlu olduğu iddiasıyla başlatılan takip kapsamında borçlu olmadığının tespiti istenmiştir.20/12/2013 tarihli karar ile damga vergisinden kooperatif tüzel kişiliğinin sorumlu olduğu belirtilerek davanın kabulüne dair verilen karar 14.12.2015 tarihinde kesinleşmiştir.
Uyuşmazlık, davacı tarafından ödenen damga vergisinin davalıdan rücuen tahsilinin istenip istenemeyeceğine yöneliktir.
29.05.2018 tarihli bilirkişi raporunda; kooperatifin inşaatlarının 28.06.2003 tarihli sözleşme ile yürütüldüğü, damga vergisinin sözleşme gereği yüklenici tarafından ödenmesi gerektiği, sözleşmenin tarafların karşılıklı anlaşması sonucu sonlandırıldığı, damga vergisinin zamanaşımına uğradığı ancak davacının tekrar yararlanması nedeniyle yeniden tahakkuk ettirildiği, Damga vergisi Kanununa göre sözleşmenin taraflarının her birinin kendi hissesi gereği vergiden sorumlu olduğu, kooperatifin 96 ortağı olduğundan her ortak için 42,40 TL vergi borcu isabet ettiği, davacının 3.993,00 TL fazla ödemesinin bulunduğu, işlemiş faizin 1.580,24 TL olduğu belirtilmiştir.
e-imza e-imza

Davacı tarafından ödenen vergiden kooperatifin sorumlu olduğu, Ankara …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … E. Sayılı dosyasında verilen ve 14.12.2015 tarihinde kesinleşen hüküm ile davacı tarafından öğrenilmekle, kooperatif ortağı olan davacı ile kooperatif arasındaki davada TBK nın 147/4 maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacağından, 14.12.2015 tarihinden itibaren zamanaşımı süresi dolmadığından bu yöndeki davalı itirazı haklı görülmemiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; kooperatif ile yüklenici tarafından anlaşma yoluyla sonlandırılan eser sözleşmesi gereği davacı tarafından sonradan ödenmek durumunda kalınan damga vergisinin, sözleşme ayakta bulunmadığından, Damga Vergisi Kanunu gereği kooperatifin ve dolayısıyla ortakların sorumlu olduğu miktar bilirkişi tarafından belirlenmekle, davalı kooperatif adına ödenen verginin davacı payına düşen kısmının mahsubu ile davalıdan tahsili gerektiğinden davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 3.993,00 TL asıl alacak , 1.580,24 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.573,24 TL üzerinden iptali ile takibin devamına,
Asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
1-Alınması gereken 380,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 68,92TL harcın mahsubu ile bakiye 311,78TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 68,92TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı olmak üzere toplam 100,32TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen 98,10TL tebligat ve posta gideri ile 450,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 548,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 543,11 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 51,16 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.10/07/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza