Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/451 E. 2022/608 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/451 Esas – 2022/608
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2017/451
KARAR NO : 2022/608
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
TEMLİK EDEN:
TEMLİK ALAN DAVALI:
VEKİLİ :
DAVA : İpoteğin Fekki/Alacak
DAVA TARİHİ : 07/08/2017
KARAR TARİHİ: 22/06/2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 19/07/2022
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Dava dışı … A.Ş. … … otobüs hattında toplu taşım yapabilmek için kendisinden başka iki şirket ile birlikte … ile birlikte 10 yıl süreli 222 araç için toplu taşım sözleşmesi imzaladığını, hatta çalışacak araçların alınmasında kullanılmak üzere … A.Ş. ‘nin davalı …’ndan kredi kullandığını, kullanılan kredi ile … A.Ş. adına toplu taşıma hattında çalışacak araçlar alındığını, araçların üzerine banka lehine rehin şerhi konulduğunu, birkaç taksit ödendikten sonra kredi taksitlerinin ödenememesi üzerine dava dışı … kullanılan kredinin 700.000.00TL’sını kapatmak üzere kendi adına davalı bankadan kredi kullandığını, krediye teminat olarak muhtelif kişilerin taşınmazları üzerine rehin şerhi konulduğunu, ilerleyen süreçte dava dışı … ve … A.Ş.’nin temerrüte düşmeleri üzerine davacı … Tic. Ltd. Şti. 31.01.2014 tarihinde davalı banka ile bir anlaşma yaparak üzerinde rehin şerhi bulunan …, …, …, … plakalı araçlar üzerindeki rehin haklarının temliki karşılığında her bir araç için araç başına 153.000.00TL olmak üzere toplam 612.000.00TL olarak kullandığı kredinin …’in kredi borcuna mahsup edildiğini, davalı bankanın krediye teminat talebi üzerine davacı firma, daha önce …’in kredi borcunun teminatı olan rehinlerin kendi kredi borçlarının teminatı olarak devam etmesi talebinin banka tarafından da kabul edildiğini, …’in kredi borcunun teminatı olan … adına kayıtlı … … … Mahallesi … ada … parselde kain … nolu taşınmazın …’e satışı yapıldıktan sonra davacı şirketin kredisinin teminatı olarak banka lehine rehin şerhi tesis edildiğini, dört araç üzerindeki ipotek haklarının davacı şirkete temlikini içeren
e-imza e-imza e-imza e-imza

sözleşmenin imzasız olarak verildiğini, sonrasında …’in borçlarının tahsilini teminen Ankara … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı takip dosyasından bahse konu araçların 3. Şahıslara satıldığını, satıştan sonra temlik edecek araç kalmadığından davacı firmanın kalan kredi borcunu sildiğini, ancak geçen sürede ödenen kredilerin iade edilmediğini, davacı şirketin kredi borçlarının teminatı olarak verilen taşınmazların satışı için Ankara … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyasından … adına … … … Mahallesi … Ada … Parselde kayıtlı … nolu taşınmazın satışının talep edildiğini belirterek, bahse konu taşınmaz ile … adına kayıtlı … … … Mahallesi … ada … parselde kain … nolu taşınmazın üzerlerindeki rehin şerhinin fekkine, davalı bankanın temlik vadiyle kullandırmış olduğu kredi karşılığında …, …, …, … plakalı araçlar üzerindeki rehin haklarının araçların icra yoluyla satılmış olduğundan temlik edilemeyeceğinin tespiti ile karşılıksız yapılan kredi ödemelerinin fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak koşulu ile şimdilik 20.000.00TL’sının istirdadını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava dışı …’e davalı banka ile aralarında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığı, bahse konu sözleşme dava dışı … A.Ş. tarafından müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzalandığını, kullandırılan kredinin teminatı olarak; … adına kayıtlı … …, … Mahallesi,… Ada, … Parsel, … nolu bağımsız bölüm üzerine 1. Derecede 230.000.00TL ipotek, … adına kayıtlı …, …, … Mahallesi … Ada, … Parsel, … nolu bağımsız bölüm üzerine 1. Derecede 150.000.00TL ipotek, … adına … … … Mahallesi … Ada … Parselde kayıtlı … nolu bağımsız bölüm üzerine 1. Derecede 160.000.00TL ipotek, … adına kayıtlı … … … Mahallesi … ada … parselde kain … nolu bağımsız bölüm üzerine 1. Derecede 130.000.00TL ipotek, … adına kayıtlı … …, … Mahallesi … ada … parselde kain … nolu bağımsız bölüm üzerine 1. Derecede 210.000.00TL ipotek, … adına kayıtlı …, …, … Mahallesi … ada … parselde kain … nolu bağımsız bölüm üzerine 2. Derecede 160.000.00TL ipotek, … adına kayıtlı …, …, … Mahallesi … ada … parselde kain … nolu bağımsız bölüm üzerine 1. Derecede 194.000.00TL ipotek tesis edildiğini, kredinin geri ödenmemesi üzerine hesap kat edilerek borçlulara Üsküdar … Noterliğinin 13.03.2014 tarih, … yevmiye numaralı ihtarname keşide edildiğini, borçluların ihtarnameye itiraz etmediklerini, Ankara … İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyası ile borçlular aleyhine tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatıldığını, dava dışı borçlular … ve … A.Ş. borçlarına karşılık imzaladıkları 25.12.2012 tanzim ve 28.11.2014 vade tarihli 1.600.000.00TL’lık bonoyu davalı bankaya verdiklerini, ödeme tarihinde borcun ödenmemesi üzerine senet protesto ettirilerek borçlular aleyhine Ankara … İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığını, kullanılan kredinin teminatı olarak banka lehine rehin verilen araçlarla ilgili takip dosyasının da ihale edilerek 3. Şahıslara satıldığını, davacının bahsettiği …, …, …, … plakalı 4 adet araç dava dışı … A.Ş. adına kayıtlı iken üzerlerinde yüzlerce haciz ile icra yoluyla 3. Şahıslara satıldığını, … ve … adına kayıtlı taşınmazların gerek şahısların gerekse dava dışı borçlu …’in doğmuş ya da doğacak borçlarının teminatı olarak davalı banka lehine ipotekli olduğunu, davacı tarafın … adına kayıtlı taşınmazın satışının durdurulmasına ilişkin talebinin yerinde olmadığını, davacı araç rehinlerinde ve ipoteklerde taraf olmadığından dava açmada hukuki yararı olmadığını belirterek husumet itirazında bulunduklarını, davalı banka lehine 15.10.2010 tarihinde 160.000.00TL bedelle 1. Derece,29.01.2014 tarihinde 2. Derece ipotek tesis edilmiş olduğunun davacı tarafça göz ardı edildiği, …’ın 14.02.2011 tarihinde davalı bankaya devredildiğini belirterek, dava dışı borçlular … A.Ş. ve …’in ipotekle teminat altına alınan borçları sona ermediğinden söz konusu taşınmazlar üzerindeki rehin şerhi fekkinin talep edilemeyeceğinden bahisle, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
e-imza e-imza e-imza e-imza

DELİLLER : Davacı şirketin ticaret sicil özeti bilgileri, Ankara … İcra Müdürlüğünün … ve … esas sayılı takip dosyaları, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, …, …, …, … plakalı araçların trafik tescil kayıtları, banka kayıtları, tapu kayıtları, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, 25/02/2019 tarihli bilirkişi raporu, 02/08/2021 tarihli bilirkişi birinci ek raporu, 25/02/2022 tarihli ikinci ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, Genel Kredi Sözleşmesine dayalı olarak, rehinlerin temliki vaadi nedeniyle ifa edilmeyen sözleşme kapsamında, haksız olarak yapıldığı iddia edilen ödemelerin iadesi ve 3. Kişiler adına kayıtlı taşınmazlardaki ipoteklerin fekki istemine ilişkindir.
Dosya incelendiğinde, davacı tarafın davalı banka lehine, dava dışı … adına kayıtlı bulunan taşınmaz üzerindeki rehin şerhinin kaldırılması ile davacı şirkete ait olan araçların icra aracılığıyla satılması nedeniyle tahsil edilen paranın istirdadını talep ettiği anlaşılmaktadır.
Davalı banka, ipotek konusu borcun halen devam ettiğini savunmaktadır. Davacı taraf, alacağın temliki sözleşmesi ile dava dışı … A.Ş.’nin borcunun davacı tarafından ödendiği bahisle davacıya temlik edildiğini iddia etmektedir. Ancak bu sözleşmede davalı tarafın ve davacı tarafın imzası bulunmamaktadır. Dolayısıyla dava konusu rehnin kaldırılması için davalı bankanın alacağının tamamen ödenmiş olması gerektiğinden, hüküm kurmaya ve denetime elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi, bankanın halen alacağının devam etmesi karşısında davacı tarafın rehnin kaldırılması ve ödediği paranın iade edilmesini talep hakkı bulunmamaktadır. Davacı taraf, 14/03/2022 tarihli beyan dilekçesinde de; taraflar arasında geçerli bir temlik sözleşmesinin bulunmadığını, bu temliğin davacı tarafla zımnen kabul edildiğini belirtmiştir. Ancak davalı tarafça davacıya gönderilen 21/10/2015 tarihli ihtarnameye cevaptan böyle bir temlik sözleşmesinin kabul edildiği sonucu çıkartılamayacaktır.
Dolayısıyla yukarıda belirtildiği gibi, davacı tarafça rehnin konulma nedeni olan borcun ödendiği usulüne uygun delillerler kanıtlanamadığından davanın reddine karar verilmiş ve aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 80,70TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.707,75TL ve tamamlama yolu ile alınan 9.939,11TL harçtan mahsubu ile bakiye 11.566,16TL harcın karar kesinleşince ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir olunan 51.150,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.22/06/2022

Başkan Üye Üye Katip
e-imza e-imza e-imza e-imza