Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/449 E. 2018/547 K. 27.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/449 Esas – 2018/547

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/449 Esas
KARAR NO : 2018/547

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/08/2017
KARAR TARİHİ : 27/09/2018
K.YAZIM TARİHİ : 26/10/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; 24/07/2015 tarihinde davalı …’nun sürücüsü ve maliki bulunduğu …plakalı araç ile …’un sürücüsü olduğu … plakalı aracın D 750 Ankara -İstanbul karayolu kayı ışıklı kavşağında kaza yaptıklarını, kazaya karışan araçlardan …plakalı aracın … Sigorta A.Ş. Tarafından sigortalı olduğunu, kaza sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin ağır yaralandığını, birkaç kere ameliyat geçirdiğini, halen de tedavisinin devam etmekte olduğunu, kazadan dolayı ciddi maluliyetinin söz konusu olduğunu, müvekkilinin sözkonusu kazadan dolayı ağır elem ve ızdıraba maruz kaldığını, kazanın etkilerini günlük yaşamda ve her alanda halen hissetmekte olduğunu, bedeni hasarın yanısıra psikolojik olarak da hasar gördüğünü, müvekkiline davalı sigorta şirketi tarafından bir miktar ödeme yapılmış ise de bu meblağın pez az olup maddi zararını karşılamadığını beyan ederek, 30.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …’dan tahsiline; 10,00 TL iş göremezlik zararının davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde) müşterek ve müteselsilen tahsiliyle olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsili ile müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/03/2018 tarihli duruşmada alınan beyanında; maddi tazminat taleplerini atiye bıraktıklarını, takip etmeyeceklerini, manevi tazminat talepleri ile ilgili değerlendirme yapılıp karar verilmesini talep ettiğiklerini belirtmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili; … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının ağır yaralandığı, bir kaç defa ameliyat geçirdiği ve halen tedavisinn devam ettiği ifade edilmiş ise de bu iddiaların gerçeği yansıtmadığını, davacının tedavisinin tamamlandığını, kalıcı bir iş göremezlik durumunun mevcut olmadığını, davacının kazadan kaynaklı bir maluliyetinin bulunmadığını, davacının iş göremezlik zararına ilişkin tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının oldukça fahiş miktarda manevi tazminat talep ettiğini, davalının memur olarak çalışması, geçindirmek zorunda olduğu bir ailesinin bulunması, kısıtlı geçim olanakları nedeniyle davacı tarafından talep edilen yüksek fahiş miktardaki manevi tazminatı karşılamasının mümkün olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili, 24/07/2015 tarihinde maluliyetle sonuçlanan yaralamalı trafik kazasına karıştığı belirtilen …plakalı aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile diğer davalı … adına maluliyet halinde kaza tarihi itibariyle şahıs başına azami 229.000,00 TL azami sorumluluk hadleri ile müvekkili şirkete sigortalı olduğunu, söz konusu maddi teminat miktarının davalı müvekkili sigorta şirketinin işbu poliçeden doğan sorumluluğunun üst limiti olduğunu, maddi tazminat hesabı yapılırken somut olayda hatır taşımacılığı yapıldığını, dolayısıyla belirlenecek tazminattan uygun bir indirim yapılması gerektiğini, müvekkili sigorta şirketinin davacının başvurusunu usul ve yasaya uygun olarak değerlendirdiğini ve hesaplanan maddi tazminatın davacıya ödendiğini, dolayısıyla müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiğini ve temerrüde düşmediğini, müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulması durumunda müvekkili şirketin ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kahramankazan Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 12/01/2018 tarih ve 119 sayılı davacı hakkında düzenlenen maluliyet raporu, 13/04/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
24/07/2015 tarihinde, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki davalı sigorta şirketi nezdinde sigortalanan …pakalı araç ile dava dışı … un kullandığı ve davacının içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiş, davacı yaralanmıştır.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Sorumluluğun tespiti ile kusur oranlarının belirlenmesi için alınan 13/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücünün kırmızı ışık ihlali nedeniyle tam kusurlu olduğu, davalı sürücünün ise kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir.unmadığı tespit edilmiştir.
Davacının maluliyetinin tespiti için alınan AÜTF Adli Tıp ABD Bşk nın 12.01.2018 tarihli raporunda; davacının 3 ay süre ile tam iş göremezliğinin bulunduğu, kalıcı kısmi iş göremezliğinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından 27/03/2018 tarihli duruşmada maddi tazminat istemi atiye bırakılmış olup, davalı … vekili aynı duruşmada atiye bırakmayı kabul etmiştir. Diğer davalı sigorta şirketi ise duruşmaları takip etmediğinden bu talep yönünden davanın takip edilmediği anlaşılmıştır. Her ne kadar davalı … vekili daha sonra vermiş olduğu yazılı ve sözlü beyanlarında atiye bırakma talebini kabul beyanlarından döndüklerini ifade etmişlerse de kabul beyanından dönülemeyeceği gözetilerek buna göre değerlendirme yapılmıştır.
Tüm açıklamalara göre; maddi tazminat istemi yönünden davanın açılmamış sayılması ile; davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma, maluliyet oran ve süresi, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın yukarıda anılan yasa hükümleri gereği tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Maddi tazminat istemleri yönünden;
Dava takip edilmediğinden her iki davalı yönünden DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Manevi tazminat istemleri yönünden;
7.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’dan olay tarihi olan 24/07/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
3-Alınması gereken 478,17 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 102,47TL harcın mahsubu ile bakiye 375,70 TL karar ve ilam harcının davalı …’dan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 102,47TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 138,47TL harcın davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 233,80 TL tebligat ve posta gideri ile 450,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 683,80 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 159,50 TL’nin davalı …’dan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
6-Reddedilen manevi tazminat talebi yönünden; davalı …’nun kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davacı …’den alınarak bu davalıya ödenmesine,
7-Maddi tazminat talebi yönünden; davalıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 10,00TL vekalet ücretinin davacı …’den tahsili ile davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.27/09/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı