Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/438 E. 2020/436 K. 22.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/438 Esas – 2020/436
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/438
KARAR NO : 2020/436

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İstirdat-Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/08/2017
KARAR TARİHİ: 22/09/2020
K. YAZIM TARİHİ: 22/10/2020

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın davalı firma ile 07/03/2017 tarihinde … sipariş nolu 11 maddeden oluşan sözleşme yaptıklarını, sözleşme gereğince tarafların … şantiye sahasındaki müvekkiline ait tesisin sökülmesi, tadilat işlerinin yapılması, eksik malzemelerin tamamlanması ve yeni ilavelerle birlikte montajının yapılması konusunda anlaştıklarını, davalı firmanın 09/03/2017 tarihinde işe başladığını, sözleşme gereği işi 45 günde bitirip teslim etmesi gerekirken halen işi bitirip teslim edemediğini, davacı firmanın davalı firmaya bir takım ödemeler yaptığını, davalı firmanın 09/03/2017 tarihinde başladığı işi 22/04/2017 tarihinde bitirmesi gerekirken hala bitirmediğini, ticari ilişkilerin devam etmesi için sözlü olarak davalı firmayı uyarmalarına rağmen işi bitirip teslim etmediğini, müvekkili firmanın işin tamamlanmasını beklerken davalı firmanın hiçbir haber vermeden işi tamamlamadan tesisi terk ettiklerini, bütün uyarılara rağmen işi bıraktıklarını, müvekkili firmanın yapılan eksik işlerin tespitini yaptığını, bantların sıyırıcıları, döküş oluklarının tamamlanmadığını, bant ayaklarının tam olarak teraziye alınmadığını, korkulukların ve merdivenlerin tamamlanmamış olduğunu, eleklerin çıkış merdivenlerinin tamamlanmamış olduğunu, makine ve elek ayarlarının yapılmadığını, bant ayaklarının tam sağlamlaştırılıp dengenin sağlanmadığını, döküş teknelerinde eksikliklerin olduğunu, eleklerin döküş oluklarında eksikliklerin olduğunu, ön eleklere çıkış merdiveni ve yolunun yapılmadığını, tesis için gerekli olan ve talep edilen parçaların teslim edilmediğini belirterek, davalı aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulüne, gecikmeden doğan zararlarının davalıdan tazminine, davalı şirket ile yapılan 07/03/2017 tarihli sözleşme ile belirlenen yükümlülüklerinin davalı şirket tarafından kasten yerine getirilmemiş olması sebebiyle, müvekkilinin davalı şirkete herhangi bir borcunun olmadığının tespitine, davalı şirkete müvekkili tarafından yapılan 50.000,00TL’nin davalı taraftan istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ön inceleme duruşması sırasında alınan beyanında; “Dava dilekçemizi tekrar ediyoruz. Dava dilekçesinde toplam 70.000,00TL tutarında iki ayrı çekten dolayı borçlu olmadığımızın tespitini talep etmiştik. Bu çekler de bankaya ibraz edildi ve ödendi. Müvekkil tarafından daha önce ödenen 50.000,00TL ile birlikte toplam 120.000,00TL ödeme yapılmıştır. Davalı yan 07/03/2017 tarihli sözleşmeden kaynaklanan edimlerinin çok küçük bir kısmını yerine getirdikten sonra müvekkil şirkete herhangi bir bildirimde bulunmadan işi bırakıp gitti. Müvekkil şirket bu işi daha sonra … isimli firmaya yaptırdı. Bu firma 31/07/2017 tarihinde işe başladı.Müvekkilin işin gecikmesinden dolayı uğradığı zararları da mevcuttur. Müvekkil tarafından yapılan ödemelerin istirdadını, ayrıca uyğranılan zararın tespit edilerek davalıdan tahsilini talep ediyoruz.” demiştir.
CEVAP :Dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Ticaret Sicil Gazetesi sureti, İstanbul Ticaret Sicil Gazetesi sureti, 14/03/2018 tarihli Sincan Vergi Dairesinin cevabi yazısı, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesince alınan 18/04/2018 tarihli bilirkişi raporu, Mahkememizce alınan 17/08/2018 tarihli bilirkişi raporu, 04/12/2018 tarihli bilirkişi raporu, 24/05/2019 tarihli bilirkişi ek raporu, 04/12/2019 tarihli bilirkişi 2.ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, istirdat ve edimlerin zamanında yerine getirilmemesinden kaynaklanan zararın tazmini talebine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 07/03/2017 tarihli eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı iş sahibi, davalı ise yüklenicidir. Davacı; … şantiye sahasındaki tesisin sökülmesi, tadilat işlerinin yapılması, eksik malzemelerin tamamlanması ve yeni ilavelerle birlikte montajının yapılması konusunda KDV dahil 95.000,00 TL bedel karışılığı ve 45 gün içerisinde bitirilmesi koşuluyla davalıyla anlaştıklarını, banka havalesi yoluyla davalıya 10/03/2017, 22/03/2017 ve 02/05/2017 tarihlerinde 25.000,00 TL, 5.000,00 TL ve 20.000,00 TL olmak üzere toplam 50.000,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca 08/08/2017 tarihli … seri nolu 40.000,00 TL bedelli, 03/10/2017 tarihli, … seri nolu 30.000,00 TL bedelli çekleri 02/05/2017 tarihinde davalı şirket yetkilisine verdiğini, davalının tüm uyarılara rağmen işi yarım bırakarak tesisi terk ettiğini, eksik işlerin dava dışı … firması tarafından 15/12/2017 tarih ve … sıra nolu faturadan da anlaşılacağı üzere KDV dahil 74.930,00 TL bedel karşılığında tamamlandığını belirterek davacıya verdiği toplam 70.000,00 TL bedelli iki adet çek nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini, ödediği 50.000,00 TL’nin istirdadını, ayrıca işin gecikmesinden kaynaklanan zararlarının da davalı tarafça tazmini talep etmektedir. Yargılama sırasında iki adet çek bedelinin de ödendiğini belirten davacı, 70.000,00 TL’nin de istirdadını talep etmiştir. Fakat davanın sadece 70.000,00 TL dava değeri gösterilerek harçlandırıldığı, verilen süreye rağmen uğranılan zararla ilgili bir miktar belirtilmediği gibi eksik harcın da ikmal edilmediği görülmüştür.
Taraflar arasındaki sözleşmeye göre iş bedelinin 95.000,00 TL olduğu, davacı tarafından davalıya toplam 120.000,00 TL ödeme yapıldığı, davalının eksik bıraktığı işlerin başka bir firmaya tamamlatıldığı ve 74.930,00 TL ödendiği dosyada mevcut belgelerden anlaşılmıştır. Bu hususta taraflar arasında ihtilaf da mevcut değildir.
Uyuşmazlık, davalı tarafça yapılan işlerin bedeli ile davacının fazladan yaptığı ödemenin ve dolayısıyla istirdadını talep edebileceği miktarın belirlenmesi, ayrıca varsa davacının uğradığı zararın hesaplanması noktalarında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın çözümüne yönelik olarak iki farklı bilirkişi kurulundan 18/04/2018 ve 17/08/2018 tarihli raporlar alınmış, bu raporlar arasında çelişki bulunması nedeniyle oluşturulan üçüncü bilirkişi kurulundan 04/12/2018 tarihli rapor ile 24/05/2019 tarihli ek rapor alınarak dosyaya eklenmiştir.
Mahkememizce toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı yüklenicinin 07/03/2017 tarihli eser sözleşmesi ile, davalıya ait “… şantiye sahasındaki tesisin sökülmesi, tadilat işlerinin yapılması, eksik malzemelerin tamamlanması ve yeni ilavelerle birlikte montajının yapılması” işini KDV dahil 95.000,00 TL bedelle üstlendiği, işin süresinin 45 gün olarak belirlendiği, eser sözleşmesinde yüklenicinin yapımını üstlendiği eseri fen ve sanat kurallarına, sözleşme hükümlerine ve amaca uygun olarak imal edip iş sahibine teslim etme, iş sahibinin de teslim aldığı eserin bedelini ödeme yükümlülüğünün bulunduğu, sözleşme konusu işin bedeli KDV dahil 95.000,00 TL olarak belirlenmesine rağmen, davacı tarafından davalı firmaya toplam 120.000,00 TL ödeme yapıldığı, sözleşmede belirtilen bedelden 25.000,00TL daha fazla ödenme yapılmış olmasının sözleşmenin 3. maddesinde yer alan “Eksik veya hatalı malzemeler ile ilgili firmamız tarafından yeni yapılacak imalatlar için (ayak, oluk, bant modülü vs.) 4,10 TL/kg’dır.” şekildeki düzenlemeden kaynaklandığı, davalı yüklenicinin üstlendiği işi tamamlamadan işyerini terk ettiği, her ne kadar davacı tarafça davalının eksik bıraktığı işlerin 74.930,00 TL bedel ödenerek başka bir firmaya tamamlatıldığı iddia edilmiş ve buna dair fatura sunulmuş ise de, bilirkişilerce yapılan tespite göre davalının yaptığı iş bedelinin 50.000,00 TL olduğu, bu durumda davacının davalıya 120.000 – 50.000 = 70.000,00 TL fazla ödeme yaptığı ve bunun istirdadını talep etmekte haklı olduğu, ayrıca davacı işin gecikmesinden kaynaklanan zararlarının da davalı tarafça tazminini talep etmiş ise de, bu yöndeki zararını belirleyip harcını ikmal etmediği gibi, gecikmeden kaynaklanan bir zararının varlığını da ispatlayamadığı kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; 70.000,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.781,70 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.195,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.586,27 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.195,43 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.231,43 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 2.700,00 TL bilirkişi ücreti, 221,80 TL keşif harcı, 352,80 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 3.274,60 TL yargılama giderinden 1.637,30 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen 1.500,00 TL bilirkişi ücretinden oluşan yargılama giderinin 750,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan miktarın davalı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince belirlenen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/09/2020

Katip Hakim
e-imza e-imza