Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/4 E. 2021/466 K. 17.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/4 Esas – 2021/466
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/4 Esas
KARAR NO : 2021/466

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 2-
3-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN:
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ: 17/06/2021
K. YAZIM TARİHİ: 09/07/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle ;28/09/2016 tarihinde Ankara ili Etimesgut ilçesi Evcil Hayvan Parkı önünde bulunan yaya yolunda karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline davalılardan …’ın yönetimindeki … plakalı araç ile çarpması sonucu meydana gelen kazada müvekkilinin ciddi şekilde yaralandığını, söz konusu kazada müvekkilinin kusuru bulunmadığını, kaza sonrasında müvekkilinin Sincan Dr. Nafiz Körez Devlet Hastanesine kaldırıldığını, kendi ihtiyaçlarını gideremeyecek şekilde malul olduğunu, iş göremez ve başkasının bakımına muhtaç hale geldiğini, tedavi süresince yatar hasta olması sebebiyle SGK tarafından karşılanmayan pek çok sağlık gideri yapıldığını, müvekkilinin omzunda meydana gelen kırık nedeniyle çalışamadığını ve ihtiyaçlarını gidermede zorluk çektiği dönem ve bundan sonraki hareket kabiliyetinin kısıtlanma durumu göz önüne alınarak haklı tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, KTK 85 madde gereği kazaya karışan araç maliki …’ın da maddi ve manevi zararın karşılanmasından sorumlu olduğunu, kaza sonrasında raporlu olarak uzun süredir yatağa bağlı yaşayan müvekkilinin geçici ve kalıcı işgücü kaybı zararının giderilmesi gerektiğini, kazaya ilişkin davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığını, ancak geri dönüş yapılmadığını, kaza nedeniyle ciddi sağlık problemleri ve ciddi acılar yaşayan müvekkilinin manevi olarak çöküntüye uğradığını, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere; 25,00 TL geçici maluliyet, 25,00 TL sağlık gideri, 50,00 TL daimi maluliyet olmak üzere 100,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 30.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 28/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte sigorta şirketi hariç diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile özetle; Dava dilekçesinde 25.00-TL olarak talep ettikleri geçici maluliyet tazminat bedelini 1.793,18-TL ıslah ile 1.818,18 TL’ye artırıyor ve kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, dava dilekçesinde 50.00-TL olarak talep ettikleri daimi maluliyet tazminat bedelini 6.766,41-TL ıslah ile 6.816,41 TL’ye artırıyor ve kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesini, müvekkilinin yaşı, uzun süren tedavi süreci, oluşan ciddi derecedeki sürekli maluliyeti dikkate alınarak talep edilen manevi tazminat ve faiz bedelinde indirim yapılmaksızın kabul kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar … ve … vekili cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkili …’ın 28.09.2016 tarihinde … plakalı aracı ile seyir halinde ve hızı ortalama 40-50 km/sa iken yaya geçidini geçtikten 10-20 metre sonraki otobüs durağında bulunan otobüsün önünden ani ve kontrolsüz şekilde davacının yola atlaması üzerine müvekkili tarafından hemen frene basıldığını ancak davacının kontrolsüz ve ani şekilde yola atladığı gibi sol şeride geldiğinde müvekkilinin aracını görerek önce bir anlık durması akabinde tekrar geçmeye devam etmesi üzerine yarattığı tereddüt sebebiyle kazanın meydana geldiğini, müvekkilin aracının sol ön kısmı ile tüm çabalarına karşın kazaya karıştığını, olayın meydana gelişinde müvekkilinin en ufak kusuru bulunmadığını, davacının kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafından talep edilen kalemlerin haksız ve fahiş olduğunu, geçici ve kalıcı iş gücü kaybı, efor kaybı, refakatçi masrafları talep edilmekte olup bu kalemleri kabul etmediklerini, müvekkilinin olay sonrası ifadelerden sonra, davacının kaldırıldığı Dr. Nafiz Körez Sincan Devlet Hastanesine gittiğinde davacının taburcu olduğunun kendisine söylendiğini, telefon numarasını istemesine karşın kendisine davacının bilgilerini paylaşamayacaklarını belirtmeleri üzerine müvekkilinin davacıya ulaşamadığını, müvekkilinin iş bu dava dilekçesi ile davacının kalça kırığından haberdar olduğunu, kusuru olmamasına karşın hastaneye ziyarete gittiğini, ancak davacıya ulaşamadığını, müvekkilinin olayın meydana gelişinde kusuru olmadığı gibi istenen tazminat miktarının fahiş olduğunu, müvekkilinin olayın meydana gelişinde herhangi bir kusuru bulunmaması sebebiyle haksız davanın reddi ile yargılama gider ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; davaya konu … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde … no’lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı bulunduğunu, müvekkili şirkete istenilen eksik belgelerin iletilmediğini bu sebeple davacının dava açma hakkının bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, zorunlu mali sorumluluk sigortasi genel şartları ek kısmında belirtildiği üzere bakıcı giderlerinin ancak maluliyet oranları nispetinde talep edilebileceğini, karayolları zorunlu mali mesuliyet sigortası genel şartlarına göre tedavi-sağlık gideri teminatı üçüncü kişinin trafik kazası dolayısıyla bedenen eski haline dönmesini teminen protez organ bedelleri de dahil olmak üzere yapılan tüm tedavi giderlerini içeren teminat olduğunu, tedavi/sağlık giderlerine ilişkin sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını, bakıcı giderlerinin tedavi giderleri kapsamında sayıldığını ve işbu giderlerden SGK’nın sorumlu olduğunu, kişinin kalıcı sakatlık raporu aldıktan sonra ortaya çıkacak bakıcı giderlerine ilişkin sorumluluğun ise sakatlık teminatı kapsamında bulunduğunun belirtildiğini, müvekkilinin sorumluluğunun ise sakatlık teminatı limitleri ile ve genel şartlar dahilinde açıklanan hesaplama yöntemine uygun olarak belirlenecek tutar ile sınırlı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacının hem kalıcı sakatlığına hem de sürekli maluliyet raporu alındıktan sonra ortaya çıkan bakıcı giderlerine hükmedilecekse her iki tazminatın da sakatlık teminatı limitleri ile sınırlı tutulması gerektiğini, kalıcı sakatlık sebebiyle talep edilen bakıcı giderlerinden davalı müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemek üzere geçici iş göremezlik tazminatının 6111 sayılı yasa ve trafik sigortası genel şartları gereğince teminat dışı olduğunu, ayrıca geçici iş göremezlik tazminatı taleplerinin de hem 6111 sayılı Kanun gereği hem de trafik sigortası genel şartları uyarınca tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışı olduğunu, davacının çalışma gücünün kısmen veya tamamen yitirmesi sonucunda kalıcı iş göremezlik tazminatı içerisinde değerlendirilmeyen giderler, yani geçici iş göremezlige ilişkin talepler gideri kapsamında bulunduğunu ve davalı müvekkilinin işbu giderlerde sorumluluğu bulunmadığnı tedavi sürecinin bir uzantısı olan geçici iş göremezlik teminatının da tedavi giderleri teminatı içerisinde yer aldığını, haksız olarak talep edilen bu geçici iş göremezlik tazminatının da reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere söz konusu kazanın iş kazası olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, söz konusu kaza iş kazası ise SAGK tarafından bağlanan peşin sermaye değerinin soruluk tensil edilmesi gerektiğini, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin ancak ve ancak gerçek ve doğrudan olan zarar kaleleri için teminat verdiğini, davacının taleplerinin bu kapsamda değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilinin söz konusu zarardan poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, kabul manasında olmamak üzere iş bu dava tarihine kadar müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapılmadığını, iş bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası, sigorta poliçeleri, hasar dosyaları, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırma raporları, trafik tescil kayıtları, tedavi belgeleri, Adli Tıp raporları, kusur ve hasar bilirkişisinin raporu ve ek raporu, İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünden seçilen üç kişilik bilirkişi heyet raporu, aktüer bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
Aktüer/hesap bilirkişisi 17/05/2021 tarihli raporu ile özetle; 28/09/2016 tarihinde meydana gelen tarfik kazası sonucçu %17 oranında malulu olan ve %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilen davacı için 1.818,18 TL geçici, 6.816,41 TL sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat hesaplandığı, davalılardan … kazaya karışan … plakalı hususi otomobilin sürücüsü … ise maliki/işleteni olduğu, aracın davalılardan … Sigorta AŞ’ye 05/04/2016-05/04/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, tazminatın haksız fiilden kaynaklandığı, mahkemece hükmedilecek tazminata davalılardan … ve … bakımından kaza tarihi itibariyle, davalılardan … Sigorta AŞ’ye ise poliçe teminatının ödenmesi konusunda davacılar tarafından davadan önce 12/12/2016 tarihinde başvuruda bulunduğu, mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun tespiti halinde başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda, 23/12/2016 tarihinde temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek bu tarih itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı bildirilmiştir.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatı ile sağlık giderinin tahsili istemine ilişkindir.
28.09.2016 tarihinde araç sürücüsü davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile otobüs durağının önünden karşıdan karşıya geçmekte olan yaya davacı …’a çarpması dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
Davacı tarafından bu açıklamalar kapsamında … plakalı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen davalı araç maliki ve davalı sigorta şirketinden talepte bulunulmuştur.
Kusur değerlendirmesi yönünden; Makine Mühendisi-Trafik Kusur-Hasar uzmanı bilirkişi 14/02/2020 tarihli raporu ile özetle; … plakalı araç sürücüsü davalı … ile davacı yaya …ın karışmış oldukları kazanın oluşumunda, kimin kural ihlali işlediği, dolayısıyla kimin kazaya neden olduğu mevcut deliller ile anlaşılamadığından, Tehlike Sorumluluğuna Katlanma İlkesi gereğince, tehlike eşit varsayıldığından; Kazanın meydana gelmesinde kusurun, … plakalı araç sürücüsü davalı … ile davacı yaya … arasında yarı yarıya %50-%50 oranında paylaşılabileceği bildirilmiş, bilirkişi 17/04/2020 tarihli ek raporu ile özetle; … plakalı otomobil sürücüsü davalı …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 52/b ve 74. maddeleri kural ihlalini işlemiş olmakla %25 oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …’ın meydana gelen kazanın oluşumunda, 2918 sayılı KTK’nun 68/b-c ve KTY.nin 138/b-3 maddeleri kural ihlallerini işlemiş olmakla %75 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Talimat yolu ile İstanbul Teknik Üniversitesi Trafik Kürsüsünden seçilen bilirkişi heyeti 22/12/2020 tarihli raporları ile özetle; Hukuki ve nihai karar tamamen Mahkemeye ait olmak üzere; dava konusu somut olayda, davacı yaya …’ın hatalı davranışının, birinci derecede ve takdiren % 75 (yüzde yetmişbeş) oranında etkili olduğu, davalı sigorta şirketine Trafik sigortalı, davalı otomobilinin sürücüsü, davalı …’ın hatalı sevk ve idaresinin ise, ikinci derecede ve takdiren % 25 (yüzde yirmibeş) oranında etkili bulunduğu bildirilmiştir.
Maluliyet oranı ile ilgili değerlendirme ile davacının ameliyat olması gerekip gerekmediğine yönelik yapılan araştırma kapsamında A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 08/10/2018 tarihli raporun 28/09/2016 (kaza tarihi) tarihi itibariyle geçerli yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlenmemiş olduğu hususu da gözetilerek A.Ü. Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına yeniden müzekkere yazılarak 28/09/2016 tarihi itibariyle geçerli yönetmelik hükümleri çerçevesinde davacının maluliyet durumunun yeniden tespitinin istendiği, Kaza tarihi 28.09.2016 itibariyle uygulanması gerekli “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik” hükümleri esas alınarak kişinin özür oranının %17 (yüzde on yedi) olduğu, 6 (altı) ay süre ile iş göremezlik halinde kaldığı hastanın tedavisi ıçm ameliyat olması gerektiği belirtilmekle şahsın ameliyat olması halinde ameliyat sonrası tedavisi tamamlandıktan sonra muayene edilmek üzere tekrar gönderilmesi gerektiği bildirildiği davacı vekili müvekkilinin yaşı sebebiyle ameliyat olmadığını belirtmiştir.
Tazminat hesabı yönünden alınan bilirkişi raporu ile 28/09/2016 tarihinde meydana gelen tarfik kazası sonucçu %17 oranında maluliyeti olan ve %75 oranında kusurlu olduğu tespit edilen davacı için 1.818,18 TL geçici, 6.816,41 TL sürekli işgücü kaybı yönünden maddi tazminat hesaplandığı, davalılardan … kazaya karışan … plakalı hususi otomobilin sürücüsü … ise maliki/işleteni olduğu, aracın davalılardan … Sigorta AŞ’ye 05/04/2016-05/04/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı olduğu, tazminatın haksız fiilden kaynaklandığı, mahkemece hükmedilecek tazminata davalılardan … ve … bakımından kaza tarihi itibariyle, davalılardan … Sigorta AŞ’ye ise poliçe teminatının ödenmesi konusunda davacılar tarafından davadan önce 12/12/2016 tarihinde başvuruda bulunduğu, mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun tespiti halinde başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda, 23/12/2016 tarihinde temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, hükmedilecek tazminata 23/12/2016 tarihi itibariyle yasal faiz takdir edilmesinin uygun olacağı belirtilmiştir.
Yapılan yargılama sonucu toplanan delillere ve dosya kapsamına göre; dava konusu kazaya neden olan davalı …’ın … plakalı araçla yaya olan davacıya çarpması sonucu davacının yaralanması nedeniyle doğan maddi zararlardan, yukarıdaki açıklamalar kapsamında davalıların sorumlu olması nedeniyle maddi tazminat isteminin taleple bağlı olarak kabulü ile hükmedilen tazminata davalı sigorta şirketi açısından, davadan önce 12/12/2016 tarihinde başvuruda bulunduğu, mahkemece gerekli belgelerle başvuruda bulunulduğunun tespiti halinde başvuruyu takip eden 8 işgünü sonunda, 23/12/2016 tarihinde temerrüde düşürüldüğü kabul edilerek, diğer davalılar yönünden ise olay tarihinden itibaren faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Sağlık gideri kalemi yönünden tazminatın feragat nedeni ile reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklandığı biçimde, davalı …’ın kusurlu eylemi sonucu meydana gelen trafik kazasında, davacının yaralanması neticesinde, davacıda meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1996/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarihli ve 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirlediği bir meblağın davalılar … ve …’dan alınarak, davacıya verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre takdiren 15.000,00 TL’nin manevi tazminatın olay tarihi olan 28/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’dan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kalıcı iş göremezlik tazminatı ve geçici iş göremezlik tazminatı yönünden KABULÜNE, 1.818,18 TL geçici iş göremezlik ve 6.816,41 TL kalıcı iş göremezlik tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline(davalı sigorta şirketinin poliçe limitleri ile sorumlu tutulmasına); davalı sigorta şirketi yönünden 23/12/2016 tarihinden yasal faizi ile birlikte tahsiline, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte tahsiline,
2-Sağlık gideri kalemi yönünden tazminatın feragat nedeni ile REDDİNE,
3-Manevi tazminat ile ilgili davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ İLE, 15.000,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline,
4-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 589,83 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 0,34 TL peşin harç ile 29,23 TL ıslah harcının toplamı olan 29,57 TL’nin mahsubu ile bakiye 560,26 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davacılar tarafından yatırılan 0,34 TL peşin harç, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 29,23 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 65,57 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle; Kabul edilen maddi tazminat talebi yönünden AAÜT gereğince davacı için hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 102,47 TL harcın mahsubu ile bakiye 922,18 TL karar ve ilam harcının, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 102,47 TL peşin harcın davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, Kabul edilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
c)Davalılar … ve …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, reddedilen manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red oranına göre takdir ve hesap edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılar … ve …’a ödenmesine,
5-Davacılar tarafından sarf edilen 508,10 TL tebligat ve posta gideri ile 2.900,00 TL bilirkişi ücreti ile 300,00 TL adli tıp rapor ücreti olmak üzere toplam 3.708,10 TL yargılama giderinden davanın kabul-red oranına göre hesaplanıp belirlenen 2.268,42 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 828,73 TL ile sınırlı olmak üzere müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Davalı … tarafından sarf edilen 50,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 19,41 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına,
7-Feragat nedeni ile reddine karar verilen sağlık gideri talebi yönünden davalılar kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince red oranına göre takdir ve hesap edilen 25,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine,
8-Kararın talep halinde taraflara tebliğine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.17/06/2021

Katip Hakim
E-imzalı✍ E-imzalı✍