Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/373 E. 2018/427 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/373 Esas – 2018/427
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/373
KARAR NO : 2018/427

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : GENEL KURUL KARARLARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 10/07/2017
KARAR TARİHİ : 20/06/2018
K.YAZIM TARİHİ : 09/07/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, şirketin 2016 yılına ilişkin olağan genel kurul toplantısının yapılmasına ilişkin çağrı kağıdının 08.04.2017 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, davetiye de toplantının 11.04.2017 tarihinde saat:11:00’da “… Bölgesi … Cad. No:… …/Ankara” adresinde yapılacağının yazılı olduğunu, davetiyenin eki örnek vekaletnamede ise toplantının, çağrı kağıdından farklı olarak “… Bölgesi … Cad. No:… Ankara” adresinde yapılacağının yazılı olduğunu, çağrı kağıdında yazılı adrese giden müvekkilinin toplantının burada değil vekaletnamede yazılı adreste yapıldığını öğrendiğini, bu nedenle de toplantıya katılamadığını ve ortaklıktan doğan haklarını kullanamadığını, müvekkilinin davalı şirkette azınlık pay sahibi olduğunu, çoğunluk pay sahibinin şirketi dilediği gibi yönettiğini, bu nedenle de aralarında pek çok dava bulunduğunu ileri sürerek, davalı şirketin 11.04.2017 tarihli genel kurulunda alınan kararların butlanına karar verilmesini, olmadığında iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

CEVAP :Davalı vekili özetle; davacı iddialarının gerçeği yansıtmadığını, müvekkilince usulüne uygun çağrı yapıldığını, davacının iddiasının aksine, 11.04.2017 tarihli genel kurulun, çağrı kağıdında belirtilen şirket merkez adresi olan “Ankara …. Bölgesi … Caddesi No:1 …/Ankara” adresinde yapıldığını, bu durumun toplantı tutanağında da açıkça yazılı olduğunu, çağrı kağıdı ekindeki vekaletname örneğindeki yazılı adres sehven “kopyala yapıştır” metoduyla yazıldığı için farklı yazılmış olabileceğini, bu durumun davacının haklarını kullanmasını engellemek için yapılmadığı gibi nizalı genel kurulda alınan kararların butlan yada iptal edilme koşullarını doğurmayacağını, davacı ile şirketin diğer ortağı…’in kardeş olduklarını, dava dışı …. ve Tic. A.Ş.’nin yapılan her genel kurulundan sonra davacının dava açtığını, bu durumun davacının kötü niyetini ortaya koyduğunu, izah edilen nedenlerden dolayı davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Dava konusu edilen 11.04.2017 tarihli genel kurul tutanağı ve ekleri, davalı şirketin defter ve kayıtları, sicil kayıtları, tanık beyanları, 20.04.2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, anonim şirket genel kurulunda alınan kararların butlan yaptırımına tabi tutulması, olmadığında ise iptaline karar verilmesi istemine ilişkindir. (TTK m. 445, 446 ve 447)
Davacı, ortağı olduğu (davalı) anonim şirketin genel kuruluna katılımının (toplantı çağrısının usulüne uygun yapılmadığı iddiasıyla) engellendiğini ileri sürerek yasal süresi içerisinde iş bu davayı açmıştır. Davalı yanda, davacının toplantıya katılımının engellenmediğini, iddialarının doğru olmadığını savunmuştur.
Tarafların bildirdiği deliller toplanmış, davalı tanıkları dinlenmiş, uzman bilirkişiden rapor alınmıştır.
TTK’un 447. maddesinde anonim şirket genel kurulunda alınan kararların butlan yaptırımına tabi tutulabilme koşulları açıklanmış; yasanın 445. maddesinde de, iptal sebepleri sayılmıştır. Yasanın 447. maddesinde “genel kurulun, özellikle; Pay sahibinin, genel kurula katılma, asgari oy, dava ve kanundan kaynaklanan vazgeçilemez nitelikteki haklarını sınırlandıran veya ortadan kaldıran, pay sahibinin bilgi alma, inceleme ve denetleme haklarını, kanunen izin verilen ölçü dışında sınırlandıran, anonim şirketin temel yapısını bozan veya sermayenin korunması hükümlerine aykırı olan, kararları batıldır.” sayılmıştır. TTK’un 445. maddesinde de “kanun veya esas sözleşme hükümlerine ve özellikle dürüstlük kurallarına aykırılık” iptal sebebi olarak gösterilmiştir. Somut uyuşmazlıkta “toplantıya çağrının usulüne uygun yapılmadığı” ileri sürülmüş, bu kapsamda da, toplantı davetiyesinde yazılı adres ile davetiye ekindeki örnek vekaletnamede yazılı (toplantı) adreslerinin farklı olduğu, çağrı kağıdığında yazılı “… Bölgesi, … Caddesi No:… …/Ankara” adresine gidildiğinde toplantının vekaletnamede yazılı “… Bölgesi … Cad. No:… Ankara” adresinde yapıldığı bildirilmişsede, toplantının iddianın aksine çağrı kağıdında yazılı olan şirket merkezi “… Bölgesi, … Caddesi No:… …/Ankara” adresinde gerçekleştiği belirlenmiştir. Toplantının bu adreste yapıldığı toplantı tutanağıda yazılı olduğu gibi, duruşmada dinlenen davalı tanıklarınca da ifade edilmiştir. Öte yandan, toplantının yapılacağı tarih, yer ve gündemin yazılı olduğu 22.03.2017 tarihli Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde de bu adres yazılmıştır. Bu durumda, toplantının çağrı kağıdı dışında bir yerde yapıldığı iddiası ispatlanamamış kabul edilmiştir. Bunun aksinin kabulü halinde dahi, TTK’un 447. maddesi koşullarının oluştuğunun kabulü mümkün olmayacak, ancak yasanın 445. maddesi kapsamında değerlendirme yapılacaktır. Davacının şirketteki hisse oranı nazara alındığında, genel kurulda alınan kararları etkileyebilecek nitelikte olmadığı da gözetildiğinde, iptal koşullarının oluştuğundan bahsetmekte mümkün olmayacaktır.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Toplanan delillerin değerlendirilmesine; nizalı genel kurulda alınan kararların butlan yada iptal edilebilirlik koşulları oluşmadığı tespit edildiğinden, açılan davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 31,40TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.20/06/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı