Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/364 E. 2018/118 K. 28.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/364 Esas – 2018/118
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/364 Esas
KARAR NO : 2018/118

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
4-
5-
6-

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali
DAVA TARİHİ : 06/07/2017
KARAR TARİHİ : 28/02/2018
K. YAZIM TARİHİ: 12/03/2018

Yukarıda tarafaları yazılı dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin 30.06.2017 tarihinde gerçekleştirdiği olağan genel kurul tutanağında belirtilen hususların tamamının yanlış, eksik ve taraflı bir şekilde tanzim edildiğini, tutanağın toplantıdan sonra düzenlendiğini, toplantı çağrı davetiyesinin kendisine ulaşmamasına rağmen diğer ortaklardan öğrenmesi nedeniyle toplantıya iştirak ettiğini, toplantıdan önce hazirun listesinin asılmadığını, yine toplantıdan önce yıllık çalışma raporu ile denetçilerin tanzim ettikleri raporun incelettirilmediğini, toplantının Bakanlık temsilcisinin gelmesinden sonra bir saat gecikme ile başladığını, toplantıdan önce yapılması gereken eksiklikleri Bakanlık temsilcisine bildirmesine rağmen netice alamadığını, toplantı salonunda ortak olup olmadığını bilmediği pek çok kişinin bulunduğunu, toplantıda oylamaların usulüne uygun yapılmadığını, Bakanlık temsilcisinin görevlerini gereği gibi ifa etmediğini, toplantıda alınan ibra kararlarının yasa ve ana sözleşmeye uygun olmadığını,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

yönetim kurulu üyelerinin kendi ibraları için oy kullandıklarını, yüz kızartıcı suç işleyenlerin yönetim kurulu üyesi olamayacaklarına ilişkin düzenlemelerin nazara alınmadığını, seçimi kazanabilmek amacı ile hayali ortakların isimlerine hazirun listesinde yer verildiğini, yapılacak inceleme neticesinde; kooperatifin 30.06.2017 tarihli genel kurulunda alınan bütün kararların yok hükmünde sayılarak iptaline karar verilmesini, yasal şartları taşımayan yönetim kurulu üyeleri … …. ve … … görevlerinin sonlandırılmasını, yasal görevlerini yerine getirmeyen genel kurula yanlış, eksik ve yalan belge sunan denetim kurulu üyelerinin emsal teşkil edecek şekilde cezalandırılmalarını, kooperatif hakkında iflas kararı alınarak yönetimin kayyıma devredilmesi şeklinde karar verilmesini, kooperatifin aciz halinde olduğunu bildikleri halde şahsi menfaatleri sebebiyle gerçek durumu görmezden gelerek mevcut yönetim kurulunu desteklemeye ve oy vermeye devam eden diğer ortakların yönetim ve denetim kurulu gibi taraf olmasına, özellikle kooperatif borçlarına karşı gerçek ve tüzel kişilere karşı sorumlu oldukları yönünde karar verilmesini, yapılan hukuksuzluklarla ilgili her türlü çabayı sarf eden kendilerinin ise kooperatifin borçlarına karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığı yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Talep, kooperatif genel kurulunda alınan kararların yokluk yaptırımına tabi tutularak iptaline karar verilmesi ile yönetim kurulu üyelerinin, üyeliklerinin sonlandırılması, kooperatifin iflasına karar verilmesi istemlerine ilişkindir. Uyuşmazlık üye ile ortaklık arasındadır. 6100 sayılı HMK’un 14/2 maddesinde “Özel hukuk tüzel kişilerinin, ortaklık veya üyelik ilişkileri ile sınırlı olmak kaydı ile, bir ortağına veya üyesine karşı veya bir ortağın yahut üyenin bu sıfatla diğerlerine karşı açacakları davalar için, ilgili tüzel kişinin merkezinin bulunduğu yer mahkemesi kesin yetkilidir.” denmektedir. Buna göre, kooperatif üyesinin, kooperatife karşı açacağı davalar ile ortağın diğer ortaklara karşı açacağı davalarda kesin yetkili mahkeme, ortaklığın merkezinin bulunduğu yer mahkemesidir. Ankara Ticaret Sicil Memurluğu tarafından gönderilen sicil kaydında, davalı kooperatifin merkez adresinin “… MAHALLESİ … SOKAK NO:… …, …/ANKARA” olduğu görülmüştür. Bu halde davaya bakmaya Ankara (Merkez) Asliye Ticaret Mahkemeleri yetkilidir. Buradaki yetki kuralının kesin yetkiye ilişkin olmasıda nazara alınarak, resen değerlendirme yapılmıştır. Kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK. 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Kesin yetkiye ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK 114/1-ç ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın USULDEN REDDİNE,
2-Verilen karar kesinleştiğinde ve talep halinde dava dosyasının davaya bakmaya yetkili olduğu belirlenen Ankara Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, davacı ile davalı kooperatif temsilcilerinin yüzlerine karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.28/02/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı