Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/350 E. 2018/366 K. 30.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/350 Esas – 2018/366

T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/350
KARAR NO : 2018/366

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 28/06/2017
KARAR TARİHİ : 30/05/2018
K. YAZIM TARİHİ: 18/06/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili özetle; müvekkilinin davalı şirketin ortağı olduğunu, 28.03.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan 3, 4, 7 ve 9 nolu kararlar ile 21.04.2017 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu kararın iptalini istediklerini, 28.03.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısından önce şirketin faaliyet raporunun ortaklara gönderilmediğini, toplantıda gerçek anlamda bilgi verilmesi ve müzakere yapılmasının söz konusu olmadığını, davalı şirketin finansal tablolarının genel kurul öncesinde ortaklara göndermediği gibi inceleme imkanıda tanımadığını, finansal tabloların gerçeği yansıtmadığını, şirket esas sözleşmesinin sermaye ile ilgili maddesinin tadilinin gerekçesinin ne olduğunun da yönetim kurulu tarafından bildirilmediğini, davalı şirketin her yıl sermaye artışına gitmesi ve hatta 07.04.2016 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 6 nolu karar ile 2.560.000 USD kredi borcu için ayrıca para toplamaya çalışmasının sermaye artışının bilanço zararlarının kapatılması için yapıldığını gösterdiğini, davalı şirketin 09.03.2014 ve 07.04.2016 tarihli genel kurullarında alınan kararların iptali için açılan davalarda alınan bilirkişi raporlarının bu durumu ortaya koyduğunu, TTK’un 421/2-a maddesine göre bu nitelikteki kararların oy birliği ile alınmasının zorunlu olduğunu,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

davalının bu gerekliliğede uymadığını, olağan genel kurulda alınan 9 nolu karar ile yönetim kurulunda görev alacak üye sayısının azaltıldığını, burada toplantıya çağrıya ilişkin yasal düzenlemelere uyulmadığını, olağanüstü genel kurulda alınan 3 nolu karar ile de yönetim kurulunun tek kişiden oluşmasının kabul edilerek ana sözleşmeninde buna göre tadil edildiğini, bu durumunda yasa ve ekonomik durumu kötü olan şirketin yapısına uygun olmadığını bildirerek, davalı şirketin 28.03.2017 tarihli olağan genel kurulunda alınan 3, 4, 7 ve 9 nolu kararlar ile 21.04.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında alınan 3 nolu kararın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili özetle; niza sonusu edilen genel kurulllara çağrı yapılırken TTK’un 414. maddesinde açıklanan prosedürlere uyulduğunu, davacıya faaliyet raporu ile birlikte her türlü finansal veriyi inceleme hakkını kullanma imkanının sağlandığını, dava konusu olağan genel kurulda yönetmeliğe uygun surette hükümet komiserinin bulunduğunu, ayrıca yasanın 437/1 maddesinde açıklandığı şekilde şirketin finansal tabloları, konsolide finansal tablolalar, denetleme raporları ve tüm mali verilerin incelenmeye açık şekilde şirket merkez adresinde hazır bulundurulduğu hususunun bildirilmiş olmasına rağmen davacının kendisine bilanço ve gelir/gider tablolarını inceleme hakkı tanınmadığı beyan etmesinin doğru olmadığını, davalı şirketin dolar cinsinden borçlanarak yatırım yaptığını, bundan kaynaklı borçların ödenmek zorunda olduğunu, davacının hiçbir genel kurula katılmadığını, elinde muhalefet şerhi yazılı kağıt olan temsilci gönderdiğini, olağanüstü genel kurulda yönetim kurulu üye sayısının bire düşürülmesine dair kararın yeterli çoğunlukla alındığını, yönetim kurulu üye sayısı belirlenirken bakanlık temsilcisinin genel kurula katılmasının zorunluluk olmadığını savunarak, davanın redine karar verilmesini istediklerini bildirmiştir.
DELİLLER : Davalı şirketin ana sözleşmesi, defter ve kayıtları, 28.03.2017 tarihli olağan genel kurul toplantısı tutanağı, 21.04.2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısı tutanağı, mahkememizde taraflar arasında önceden açılan ve görülen 2015/314E., 2016/112K. Sayılı dosyası, 2014/637E., 2015/23K. Sayılı dosyası, 2016/441E., 2018/233K. Sayılı dosyası, 21.01.2018 tarihli birinci bilirkişi kurulu raporu, 02.05.2018 tarihli ikinci bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, anonim şirket genel kurullarında alınan kararların iptali istemine ilişkindir. (TTK m. 445 vd.)
Davalı şirketin 28.03.2017 tarihli olağan genel kurulunda gündem maddeleri görüşülürken alınan 3, 4, 7 ve 9 nolu kararlar ile 21.04.2017 tarihli olağanüstü genel kurulda alınan 3 nolu kararın iptali istenmektedir. 28.03.2017 tarihli genel kurulda 3. maddede, “2016 yılı yönetim kurulu faaliyet raporunun okunması, müzakeresi ve onayı” görüşülmüş ve yönetim kurulu oy çokluğu ile ibra edilmiş, 4. maddede “2016 yılı finansal tabloların (bilanço ve gelir tablosu) okunması, müzakeresi onayı ve yönetim kurulunun ibrası” gerçekleştirilmiş, 7. maddenin görüşülmesinde, “sermaye artırımı ve buna bağlı olarak ana sözleşmenin sermaye ile ilgili maddelerinin tadili” yıpılmış, 9. maddenin görüşülmesi neticesinde de “yönetim kurulu üye sayısının ve görev sürelerinin belirlenmesi, belirlenen üye sayısına göre seçim yapılarak yeni yönetim kurulunun oluşturulması” cihetine gidilmiştir.
Niza konusu edilen 21.04.2017 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan 3 nolu karar ile de “ana sözleşmenin 7. maddesinin tadil edilerek , yönetim kurulu üye sayısının bir kişi olarak belirlenmesi” sağlanmıştır.
Tarafların dellleri toplanmış, uzman bilirkişi heyetine dosya kapsamı ve davalı şirket kayıtlarıda incelettirilerek birinci bilirkişi kurulu raporu alınmış, bu raporda davalı şirketin mali kayıtlarının yeterince incelenmediği görülmekle mali müşavir bilirkişiden ikinci rapor alınmıştır.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Davanın yasal hak düşürücü sürede açıldığı görülmüştür.
Davacı, davalı şirketin faaliyet raporunun, genel kurul öncesinde ortaklara gönderilmediği, finansal tabloların genel kurul öncesinde ortakların incelenmesine sunulmadığı faaliyet raporları ile finansal tabloların içeriği hakkında gerçek anlamda bilgi verilmesi ve müzakere yapılmasının söz konusu olmadığı, şeklen müzakere ve onay yapıldığı, davalı şirketin borca batık olduğu, genel kurullara sunulan bilançoların gerçeği yansıtmadığı, sermaye artışının bilanço zararlarının kapatılması için yapıldığı, davalı şirketin zarar kalemlerinin gizlendiği, toplantıya çağrıda yasal gerekliliklere uyulmadığı, olağanüstü genel kurulda bakanlık temsilcisinin bulunmadığı gibi iddiaları ileri sürerek, anılan (niza konusu edilen) kararların iptalini istemiştir.
TTK’un 437/1 maddesinde, finansal tablolar, yönetim kurulunun yıllık faaliyet raporu ve diğer mali belgelerin genel kurul toplantısından en az 15 gün önce şirketin merkez ve şubelerinde pay sahiplerinin incelenmesine hazır bulundurulacağı, pay sahibinin gideri şirkete ait olmak üzere gelir tablosuyla bilançonun bir suretini isteyebilir hükmü yer almaktadır. Yasada, anılan mali belgelerin ortaklara ayrıca gönderilmesi gerektiğine dair hüküm bulunmamaktadır. Olağan genel kurulu ilana ilişkin Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinin 09.03.2017 tarihli nüshasında, yasada bildirilen mali kayıtların hissedarların incelenmesine hazır bulundurulduğu bildirilmiştir. Olağanüstü genel kurul toplantı gündemi, yönetim kurulu üye sayısı değişiklik taslağı 28.03.2017 tarihli sicil gazetesinde yayımlanmıştır. Ayrıca tüm ortaklara toplantıdan 15 gün önce gönderilen çağrı mektubunda gündem maddeleri belirtilmiştir. Davalı yanca çağrı usullerine uyulmuştur. Davacı ortağın, şirket merkezine giderek söz konusu rapor ve tabloları incelemek isteyip, bu isteğinde reddedildiğine veya engellendiğine ilişkin bir iddia veya delil sunulmamaklada davacının bu husustaki iddiaları subut bulmamış kabul edilmiştir. Olağan genel kurul bakanlık komiseri denetiminde yapılmış, tutanakta da faaliyet raporları ile yıllık bilanço ve gelir tablosunun müzakere edilerek oylandığının yazılı olduğuda görülmekle, anılan hususların şeklen yapıldığı iddiasını da kabul etmek mümkün olmamıştır.
Davalı şirketin bilanço ve diğer mali kayıtları uzman bilirkişiler tarafından incelenmiş, davalı şirketin yüksek oranda yabancı para cinsinden borcu bulunduğu, bundan dolayıda dönem sonunda kur farkından kaynaklı zararının oluştuğu tespit edilmiş, bilanço ve diğer mali kayıtların birbirlerine aykırı olmadıkları ve dolayısıyla bilançonun gerçeği yansıttığı tespit edilmiş, bilançoda zarar kalemlerinin gerçeği yansıtmadığı iddiasını teyit eder bir veriye ulaşılamamış, aksine, kayıtlarınn usulüne uygun düzenlendiği anlaşılmış, neticesinde, davacının olağan genel kurulda alınan 3 ve 4 nolu kararların iptali istemi yerinde bulunmamıştır.
Olağan genel kurulda 7 nolu karar ile şirket sermayesi 66.700.000,00TL’den 69.670.000,00TL’ye çıkartılmış ve ana sözleşme tadil edilmesine karar verilmiştir. Karar oy çokluğu ile alınmıştır. Davalı şirketin mali kayıtları incelendiğinde; şirketin faaliyetlerinden dolayı kar ettiği, ancak finansman gideri ve yabancı para birimi üzerinden banka kredisi kullanıldığı için kur faklarından dolayı zararın bulunduğu görülmüştür. Davalı şirketin 31.12.2016 tarihi itibariyle sermaye ve yasal yedeklerinin toplamının 68.529.835,55TL olduğu, 2016 yılı dönem sonunda geçmiş yıl zararları ile birlikte davalı şirektin toplam 36.774.496,72TL zararının olduğu, dolayısı ile davalı şirketin 31.12.2016 tarihli bilançosu itibariyle TTK’un 376/1 maddesinde belirtilen duruma uygun olarak sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısını zarar sebebiyle kaybettiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket TTK’un 376/1 maddesine uygun olarak sermaye artırım tedbirine başvurmuştur. Yasa gerekçesinde bu haldeki şirketlerin alacağı tedbirler arasında sermaye artırımıda sayıldığından, alınan kararın bilanço açıklarının kapatılmasına yönelik olmadığı, dolayısıyla oy birliği ile alınması gereken kararlardan olmadığı tespit edilmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

28.03.2017 tarihli genel kurulda 9 nolu karar ile yönetim kurulu üyesi sayısı 3’den 2’ye düşürülmüş, yönetim kurulu üyeleri belirlenmiştir. Burada karar alınırken yasal yükümlülüklere uyulduğu, kararın yeterli çoğunlukla alındığı anlaşılmıştır. Davacının bu maddenin iptaline yönelik istemi kabul edilmemiştir.
Davalı şirketin 21.04.2017 tarihli olağanüstü genel kurulunda yönetim kurulu üye sayısının ikiden bire indirilmesi ve yönetim kurulunun seçimine dair kararınında iptali istenmiştir. Nizalı genel kurul Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edilmiş, ortaklarada yasal süresinde gündemide belirtir çağrı davetiyesi gönderilmiştir. Bu toplantının gündemi nazara alındığında da, “bakanlık temsilcisi” bulundurma zorunluluğu yoktur. Şirketin tek yönetim kurulu üyesi bulunmasının, şirketin kötü yönetilmesine sebep olacağı iddiasının ileri sürülüp dayanakları ispat edilebilmişte değildir. Bu nedenle olağanüstü genel kurulda alınan bu kararında iptali istemide yerinde bulunmamıştır.
Bu gerekçeye uygun aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50TL karar ve ilam harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi. 30.05.2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı