Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/345 Esas – 2018/136
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/345
KARAR NO : 2018/136
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 30/03/2018
Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Etimesgut ilçesinde eczacılık yaparken davalı kurumun sözleşme gereği tahakkuk etmiş alacaklarına 27.07.2016 tarihinden itibaren bloke koyarak ödeme yapmaması nedeniyle ecza depolarına ve bankalara olan borçlarını ödeyemediğini, icra takiplerinden kaynaklanan tedbirler ve bozulan ticari ilişkileri nedeniyle 21 yıllık eczane işletmesi çalışamaz duruma düşürüldüğünden kapandığı ve telafisi mümkün olmayan maddi ve manevi zararlara uğradığını, müvekkiline ait işletmesiyle ilgili hiçbir yasal kısıtlama yok iken ve mahkemelerden verilmiş bir hüküm bulunmadığı halde davalı kurumun kanunsuz, dayanaksız ve keyfi kısıtlamaları nedeniyle iş düzeninin zedelendiğini, neticesinde iflasa sürüklendiğini, yapılacak yargılama neticesinde; oluşan zararlarına karşılık 500.000,00TL maddi tazminat ile 300.000,00TL manevi tazminatın yararlarına hüküm altına alınmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı kurum vekili dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacının mesul müdürü ve sahibi olduğu eczanenin tahakkuk etmiş alacaklarına konulan blokenin keyfi ve hukuki dayanaktan yoksun olduğu iddiasının doğru olmadığını, davacının sahibi olduğu eczanenin alacaklarına 26.07.2016 – 23.12.2016 tarihleri arasında bloke konulduğunu, daha sonra da bu blokenin kaldırılarak alacaklarının ödendiğini, bloke konulmasının nedeninin kamu güvenliği nedeniyle ifşa edilemeyeceğini ve ancak mahkemeye bildirileceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı
30/06/2012 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6335 sayılı Kanunla, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda değişiklik yapılmıştır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesinde yapılan değişiklikle, Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer mahkemeler arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüştürülmüştür.
Göreve ilişkin kurallar, dava şartıdır. (HMK m.114/1-c) Mahkeme, dava şartlarının yerinde olup olmadığını yargılamanın her aşamasında gözetir. Bu nedenle somut uyuşmazlıkta mahkememizin görevli olup olmadığı hususu re’sen değerlendirilmiştir.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi kapsamına giren ticari davaların neler olduğu 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesinde belirlenmiştir.Buna göre:
a-TTK 4/1 maddesinde altı bent halinde sayılan hususlardan doğan davalar,
b-Özel kanun hükümleri gereği ticari sayılan davalar, (Kooperatifler Kanunu madde 99 gibi)
c-Her iki tarafında ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan davalar ticari dava sayılır ve Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasına girer.
Talep, davacıya ait ticari işletmenin, davalı kurumun aldığı haksız ve hukuka aykırı kararla zarara uğratıldığı iddiasıyla açılan (oluşan bu zararların giderimi için) tazminat istemine ilişkindir. Eldeki dava TTK’un 4/1 maddesinde sayılan hususlardan doğan dava olmadığı gibi özel kanun hükümleri uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesinin görev sahasında sayılan uyuşmazlıklardan da değildir. Öte yandan davanın tarafı olan davalı kurum tacirde değildir. Bu halde davaya bakmaya Asliye Ticaret Mahkemesi değil, Asliye Hukuk Mahkemesi görevlidir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesine aittir. 6100 sayılı HMK’un 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu nazara alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın usulden REDDİNE,
2-Verilen karar kesinleştikten sonra talep halinde dava dosyasının davaya bakmaya görevli olduğu belirlenen Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3-Davalı vekilinin gizli ibareli olarak mahkememize sunduğu cevap ve delillere ilişkin klasörün kendisine iadesine,
4-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına, 5-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi. 07/03/2018
Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı