Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/341 E. 2018/379 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/341 Esas – 2018/379
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/341 Esas
KARAR NO : 2018/379

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
K. YAZIM TARİHİ: 05/07/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …Hizmetleri Ltd. Şti. ile müvekkili arasında 25/02/2010 tarihli acentelik sözleşmesi akdedilerek anılan şirkete acentelik yetkisi verildiğini, ayrıca taahhütname ve cari hesap sözleşmesi imzalandığını, sözleşmelerde davalıların da taahhüt edenler ve kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğunu, Dışişleri Bakanlığının bildirmesiyle dava dışı acentenin … Ankara Büyükelçiliği çalışanlarına sağlık sigortası poliçesi düzenleneceğinden 98.533,00 TL ödeme tahsil ettiği ancak sağlık sigortalarının hayata geçirilmediğinin öğrenildiğini, bunun üzerine acentelik sözleşmesinin 13/10/2016 tarihinde feshedildiğini, oluşan zararın giderimi ve şirketin zarara uğraması nedeni ile Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduklarını, ayrıca şirket müdürü … ve davalılar aleyhine takipler başlattıklarını, davalılar hakkında başlatılan Ankara Batı İcra Dairesinin … E. Sayılı dosyasının itiraz üzerine durduğunu, davalıların şirket ortaklığından ayrılmalarının kefaletlerini sona erdirmeyeceğini, bu nedenle … … Ltd. Şti.’nin sebebiyet verdiği zarardan sorumlu olduklarını belirterek davalıların itirazlarının iptali ile borç bakiyesi olan 79.514,56 TL ile işlemiş 2.690,97 TL’ye yapılan itirazın iptaline aynca davalılar aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı …, 25/07/2017 tarihli cevap dilekçesinde ve 21/11/2017 tarihli celsede alınan beyanında özetle; zaman aşımı, görev, yetki ve derdestlik itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak ise, davacı ile sözleşme imzaladığı tarihte … … Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu ve acentelik sözleşmesini müteselsil kefil olarak imzaladığını, o dönem şirket yetkilisi … ile evli olduğunu ancak evliliğinin 2012 yılı sonunda sonlandığını, 06/06/2012 tarihinde bu şirketteki hisselerini devrederek ayrıldığını, acentelik sözleşmesinin 26. maddesi uyarınca süresinin bir yıl olduğunu, kefalet ve taahhüdünün de bu dönem için geçerli olduğunu, dava konusu zararın 2016 yılında vuku bulduğunu, takip ve davaya konu zararla ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kefaletin devam etmesi yönünde de herhangi bir muvafakat vermediğini, ayrıca davacının acente ve yetkilisine de icra takibi yaptığını bu nedenle mükerrer takibin söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı … vekili, 04/08/2017 tarihli cevap dilekçesinde ve 21/11/2017 tarihli celsede alınan beyanında özetle; zaman aşımı ve derdestlik itirazında bulunmuş, esasa ilişkin olarak ise, müvekkilinin davacı ile sözleşme imzalandığı tarihte … … Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, 14/09/2011 tarihinde şirketteki hisselerini devrederek şirketten ayrıldığını, acentelik sözleşmesinin 26. maddesi uyarınca süresinin bir yıl olup kefalet ve taahhüdünün de bu dönem için geçerli olduğunu, bir yıllık süre sonrası sona erdiğini, uzayan sözleşmeler bakımından kefaletin devam etmediğini, müvekkilinin bu yönde de bir muvafakatı olmadığını, dava konusu zararın 2016 yılında vuku bulduğunu, müvekkilin bu zarardan sorumlu tutulmasının hukuka aykırı olduğunu, ayrıca davacının acente ve yetkilisine de icra takibi yaptığını bu nedenle mükerrer takibin söz konusu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, kefalet sözleşmesi-taahhütname ve cari hesap sözleşmesi, … … Ltd. Şti.’ne ait ticaret sicil kaydı, 15/05/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacı ile dava dışı …Hiz. Ltd. Şti. arasında imzalanan acentelik sözleşmesi uyarınca doğan borçların acente tarafından ödenmemesi üzerine acentelik sözleşmesinin eki niteliğinde davalıların da taahhüt eden sıfatıyla imzaladıkları “taahhütname ve cari hesap sözleşmesi”ne dayalı olarak 82.205,43 TL’nin tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali talebine ilişkindir.
Davacı sigorta şirketinin, dava dışı …Hiz. Ltd. Şti. tarafından 98.553,00 TL zarara uğratıldığı noktasında taraflar arasında herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık 25/02/2010 tarihli taahhütname ve cari hesap sözleşmesi gereğince davalıların dava dışı …Hiz. Ltd. Şti.’nin sebebiyet verdiği davacı zararından sorumlu tutulup tutulamayacakları noktasında toplanmaktadır.
Taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi bakımından dosya kapsamı ve ekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, sigorta konusunda uzman bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 15/05/2018 tarihli raporda özetle; davalıların 25/02/2010 tarihli miktar belirtilmeyen kefalet sözleşmesi – taahhütname ve cari hesap sözleşmesi uyarınca acentenin davacı şirkete verdiği zarara ilişkin sorumlu tutulamayacakları, aksi kanaatte olunması halinde davalıların Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yaptıkları itirazın 79.514,46 TL’lik asıl alacak kesimi yönünden iptalinin gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 04/06/2018 tarihli dilekçeyle, ceza yargılaması sırasında … (…Hiz. Ltd. Şti. yetkilisi) tarafından 25/04/2018 tarihinde tüm fer’ileri dahil toplam 98.500,00 TL’nin müvekkili şirkete ödendiğini, iş bu davanın konusuz kaldığını belirterek esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulmasını talep ettiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava ve takip konusu alacağın, dava dışı … tarafından 25/04/2018 tarihinde tüm fer’ileri birlikte davacı sigorta şirketine ödenmesi nedeniyle davanın konusunun kalmadığı, dolayısıyla esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği, fakat davalıların sorumluluklarının dayanağı olarak gösterilen “taahhütname ve cari hesap sözleşmesi” nin düzenlendiği tarihte yürürlükte bulunan 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 484. maddesine göre; kefaletin geçerliliğinin, yazılı şekilde yapılmasına ve kefilin sorumlu olacağı belirli bir miktarın gösterilmesine bağlı olması, acentelik sözleşmesine bağlı olarak imzalanan “taahhütname ve cari hesap sözleşmesi”nin 11. ve 12. maddelerinin ise BK’nın 484. maddesindeki emredici nitelikteki geçerlilik şartlarını kapsamaması, dolayısıyla davalıların dava konusu borçtan sorumlu tutulmalarının mümkün olmaması karşısında, davalıların dava açılmasına sebebiyet vermedikleri anlaşılmış, davacı sigorta şirketinin vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 1.403,87 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.367,97 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı …’nın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 6/1. maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 9.326,43 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
Dair, davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/06/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza