Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/339 E. 2018/279 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/339 Esas – 2018/279

T.C.
ANKARA Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/339 Esas
KARAR NO : 2018/279

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR TARİHİ : 26/04/2018
K.YAZIM TARİHİ : 18/05/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı bankaca müvekkili şirkete kredi kullandırılmadığı halde kredi tahsis komisyonu adı altında müvekkili şirketten 19/10/2016 tarihinde haksız surette iki defa tahsilat yapıldığını, haksız şekilde tahsil edilen komisyonların iadesi amacıyla banka hakkında Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında takip başlatıldığını, haksız itiraz üzerine takibin durdurulduğunu beyan ederek, itirazın iptali ile takibin devamına, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere davalı takip borçlusu bankanın icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; taraflar arasında Genel Kredi Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili bankaca yapılan kesintilerin mevzuata ve taraflar arasındaki akdi ilişkiye uygun olduğunu, davacının tacir sıfatını taşıdığını, kredi sözleşmelerini değerlendirip karar verebileceğini, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin içerdiği hükümler hakkında davacının bilgilendirildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası, davalı banka kayıtları, davacıya ait ticaret sicil kaydı, 06/03/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, davacıdan kredi tahsis komisyonu adı altında davalı banka tarafından kesilen bedellerin iadesi istemine ilişkindir.

e-imzalı e-imzalı

Davacı alacaklı, davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 16.05.2017 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 22.05.2017 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.
Davalı borçlu tarafından icra takibine yapılan itirazda; İstanbul İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle icra dairesinin yetkisine de itirazda bulunulmuştur.
Mahkememizce öncelikle, İİK.nın 50. maddesi uyarınca icra dairesinin yetkisi hususunda inceleme yapılmıştır. İcra takibinin yapılacağı yerin belirlenmesinde HMK hükümleri gereği tespit yapılacaktır. 6100 sayılı HMK’nun 6. maddesine göre; “genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir.” Aynı Kanunun 10. maddesine göre; “sözleşmeden doğan davalar, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabilir.” 6100 sayılı HMK’nun 14/1 maddesinde ise; “Bir şubenin işlemlerinden doğan davalarda o şubenin bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir.” hükmü getirilmiştir.
Uyuşmazlık konusunun taraflar arasındaki genel kredi sözleşmesine dayandığı, davalı banka merkezinin İstanbul ilinde bulunduğu, sözleşmenin ise davalı bankanın Ankara ili Altındağ ilçesindeki …şubesiyle akdedildiği anlaşılmaktadır. Buna göre takibin Sincan İcra Dairelerinde açılabilmesi için davalı ile davacı arasında yapılan sözleşme gereği ifa yerinin Sincan olduğunun saptanması gerekmektedir. Mevcut duruma göre taraflar arasındaki sözleşmede bu hususla ilgili hüküm de bulunmadığından, davacının, davalının ikametgahı ya da işlemi yapan şubenin bulunduğu yer icra dairelerinde takip başlatılmaması nedeniyle, icra takibinin yetkisine itiraz yerinde görülmekle; davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Yetkili icra dairesinde takip başlatılmadığından HMK 114/2 ve 115/2 maddeleri gereği davanın USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 35,87 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,03 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi.26/04/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı