Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/337 E. 2018/284 K. 02.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/337 Esas – 2018/284
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/337
KARAR NO : 2018/284

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İFLAS/İFLASIN AÇILMASI
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR TARİHİ : 02/05/2018
K.YAZIM TARİHİ : 25/05/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil bankanın … Şubesi nezdinde, dava dışı kredi borçlusu …. A.Ş. lehine, davalı …’nun müteselsil kefaletiyle imzalamış olduğu genel kredi ve teminat sözleşmelerine istinaden kredi hesapları açılıp, krediler kullandırıldığını, kredi sözleşmelerine istinaden kredi hesapları kapatılarak borçlulara ihtarname gönderildiğini, belirtilen toplam: 77.104.917,69TL tutarındaki nakit alacak ile 1.717.726,71TL tutarındaki gayri nakit alacağın ödenmesinin istendiğini, borcun ödenmemesi üzerine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra takipi başlattıklarını, davalının borcu ödemediğini, bu durum karşısında İİK’nun 177/2 maddesi uyarınca davalının iflasına karar verilmesi istemiyle iş bu davayı açtıklarını, davalının tacir olduğunu, bir çok şirketin ortağı ve yöneticisi olduğunu, ayrıca 2009 yılında … üyeliğide yaptığını, davalının borçları ödeyemez durumda olduğunu, hakkında pek çok icra takibi bulunduğunu, İİK’nun 177/2. maddesinde belirtilen “ödemelerini tatil etmiş” olduğunu, bu nedenle davalının iflasına karar verilmesini talep etmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin yanlızca …. A.Ş.’nin yetkilisi olduğunu, şahsen tacir sıfatının bulunmadığını, bu nedenle İİK’nun 177/2 maddesi uyarınca iflasına karar verilemeyeceğini, davacının doğrudan iflas talebine dayanak ettiği icra dosyasına konu kredi sözleşmesini müvekkilinin kefil sıfatıyla imzaladığını, asıl borçlu konumunda bulunmayan müvekkilinin ödemeleri tatil etmesinin mümkün olmadığını, hakkında başlatılan icra takiplerine itiraz ettiklerini, kesinleşen icra takibinin bulunmadığını, hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER : Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas (…eski esas) sayılı takip dosyası, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, iflas ilanlarının yapıldığına ilişkin gazete örnekleri ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, İİK’nun 177/1-2 maddesi uyarınca davalının (doğrudan doğruya) iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davacı, davalının kefalet sözleşmesinden kaynaklı kendilerine borcunun bulunduğunu, asıl borçlu tarafından kullanılan kredilerin ödenmemesi nedeniyle hesabın kat edilerek borçlulara ihtarname çekildiğini, bu durum neticesinde de borcun ödenmemesi karşısında asıl borçlu ve kefaleti bulunan davalı hakkında Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlattıklarını, bu dosyada alacaklarının ödenmediğini, davalı hakkında gerek kendilerinin gerek üçüncü şahısların başka dosyalarda yaptıkları takiplerde borcun ödenmediğini, bu durum karşısında davalının borç ödemelerini tatil etmiş sayılacağının kabulü ile İİK’nun 177/1-2 maddesi uyarınca iflasına karar verilmesini talep etmiş; davalı yanda, öncelikle tacir olmadıklarından haklarında iflasa karar verilemeyeceğini bildirmiş, devamlada aleyhlerinde kesinleşmiş takip bulunmadığını, borç ödemelerinin tatil edilmesi durumunun söz konusu olmadığını savunmuştur.
Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğünden getirtilen kayıtların tetkikinde; davalının pek çok sermaye şirketinde ortak ve yönetici olduğu sabittir. Sermaye şirketinin yöneticisinin ve temsilcisinin tacir olduğu kabul edilmekle, davalının tacir olmadığına yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Davacı alacağını tahsil için Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapmış, vaki itiraz neticesinde takibin durmasına karar verilmiştir.
Dosya içerisine celp edilen İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas (…eski esas) sayılı takip dosyası, Ankara …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasının tetkikinde; davalı aleyhine icra takibi başlatıldığı, itiraz neticesinde takiplerin durmasına karar verildiği henüz kesinleşmiş bir takibin bulunmadığı görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları ile toplanan tüm delillerin değerlendirilmesinde; davacının İİK’nun 177/1-2 maddesinde düzenlenen “borçlu ödemelerini tatil eylemiş bulunursa” iflas sebebine dayanarak iş bu davayı açtığı, bu halin gerçekleştiğine ilişkin olarakda davalı aleyhinde başlatılan icra takiplerini bildirdiği, davalının bu takiplere rağmen borcunu ödemediğini ileri sürdüğü, tacir olan davalı aleyhinde kefaletten kaynaklanan borcundan dolayı davacı tarafından icra takibi başlatıldığı, bunun haricinde delil olarak bildirilen üç ayrı icra dosyasında da aleyhinde takip olduğunun tespit edildiği, tüm bu takiplerde çıkartılan ödeme emirlerine itiraz edildiği, davalı aleyhinde kesinleşmiş bir takip bulunmadığı görülmüştür. İİK’nun 177/1-2 maddesi anlamında ödemelerin tatilinden maksat,
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

borçlunun genel ve devamlı bir şekilde ödemelerini tatil etmiş olması gereklidir. Borçlu muaccel ve çekişmesiz borçlarını ödeyemiyor ve bu husus geçici bir duruma dayanmıyor ise borçlu ödemelerini tatil etmiş demektir. Somut uyuşmazlıkta, davalıdan icra takibi yapılarak istenen alacakların muaccel ve çekişmesiz olup olmadığı hususu yargılamayı gerektirir niteliktedir. Bu nedenle İİK’nun dayanalın 177/1-2 maddesindeki koşulların gerçekleşmediğinin kabulü ile davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90TL karar ve ilam harcından peşin alınan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi. 02/05/2018

Başkan Üye Üye katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı