Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/323 E. 2019/10 K. 08.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/323 Esas – 2019/10
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/323 Esas
KARAR NO : 2019/10

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
DAVA TARİHİ : 12/06/2017
KARAR TARİHİ : 08/01/2019
K.YAZIM TARİHİ : 25/01/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirket tarafından zorunlu mali mesuliyet (trafik) sigorta poliçesi ile sigorta edilen ve davalıya ait … plakalı araç dava dışı sürücü …’nun sevk ve idaresinde iken 14.09.2016 tarihinde dava dışı … plakalı araca çarparak hasar verdiğini, olay mahallinde tutulan trafik zaptına göre trafik sigorta poliçesi kaza tarihinde devam eden … plaka sayılı araç sürücüsü …’nun 0,99 promil alkollü ve olayda tamamen kusurlu olduğunu, olay sebebiyle sigortalı aracın çarpmış olduğu … plakalı araçta hasar tespit edildiğini ve … plaka sayılı aracın sigorta şirketine 16.300,00 TL ödeme yapıldığını, kazanın müvekkil sigorta şirketince trafik poliçesi ile sigortalı … plaka sayılı araç sürücüsünün alkollü olarak araç kullanması sırasında yapıldığını, Trafik Sigortası genel şartlan 4/D maddesi gereğince hasar tazminatını ödeyen müvekkil şirketin davalıdan hasar tazminatının rücuen tahsilini istediğini beyan ederek, öncelikle davayla ait aracın olayda kusurlu olarak müvekkil şirketin zararına sebep olduğundan sadece trafik kaydı üzerinde ihtiyati tedbir konulması talep edildiğinden ve de müvekkilinin şirketin mali gücünün yüksek olduğundan HUMK’nun 101-110. maddelerine göre teminat alınmaksızın … plaka sayılı aracın trafik kaydına 3. şahıslara devrinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulması ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 16.300,00 TL tazminatın ödenme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı sigorta şirketi tarafından, müvekkiline ait … plakalı aracın ZMSS ile sigortalandığını, iş bu aracın kiralık oto şeklinde kullanılmakta olup sigorta poliçesinde de açıkça belirtildiğini, söz konusu aracın …Limited Şirketine kiralandığını, bu şirket tarafından kullanılmakta iken davaya konu trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından dolayı davanın usule ilişkin olarak uygun olmadığını, Karayolları Trafik Kanunu’nda da aracın uzun süreli kiralanması durumunda kiracının işleten sıfatı kazandığını ve sorumluluğun kiracıya geçtiğini, Yerleşik Yargıtay kararlarında da, kiracının işleten sıfatını kazanmasında fiili hakimiyet ve iktisaden tasarruf ilkeleri benimsenmiş olup aracın kaza tarihinde fiili hakimi ve iktisadi anlamda tasarruf edeninin kiracı şirket olduğunu, yasal düzenlemeler ve Yargıtay kararları gereği iş bu davanın muhatabının müvekkili şirket olmadığını beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalının ticaret sicil kaydı, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, … plakalı arcın tramer kaydı ile tramer kaydına esas hasar dosyası, 22/06/2018 tarihli nöroloji uzmanı bilirkişi raporu, 05/07/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu, SGK kayıtları, talimat aracılığıyla aldırılan 07/11/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle dava dışı zarar görene davacı tarafından ödenen hasar bedelinin davalı sigortalıdan rücuen tahsili istemine ilişkindir.
14/09/2016 tarihinde, … plakalı aracı kullanan sürücü …’nun olay yeri kavşakta sağa dönüşü sırasında yolunda düz ilerleyen … plakalı araca çarparak kaldırımına çıkması ve trafik ışığı direğine çarpması sonucu trafik kazası meydana gelmiştir.
Davacı sigorta şirketi tarafından, … plakalı aracı sigorta eden şirkete hasar bedeli olarak 16.300,00 TL ödeme yapıldığı sabittir. Davacı şirket bu bedeli, kendi sigortalısının aracını kullanan şoförün alkollü olması nedeniyle rücuen tahsilini talep etmektedir.
Dava konusu kazanın oluşumunda … plakalı aracı kullanan sürücü …’nun alkollü olmasının etkisinin tartışılması için alınan 22/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; yapılan tespite göre sürücü …’nun olay sırasında 0,99 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, bu miktardaki alkolün olayın oluşumuna münhasıran etki ettiği kanaati bildirilmiştir.
Kusur tespitinin yapılması için alınan 05/07/2018 tarihli bilirkişi raporunda; sürücü …’nun olay sırasında alkollü olması ve olayın alkolün etkisi ile olduğunun tespit edilmiş olmasına göre bu sürücünün tam kusurlu olduğu, … plakalı araçta oluşan hasar bedelinin 17.282,76 TL olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davalı, … plakalı aracın, dava dışı …Mlz Ltd Şirketine kiralanması nedeniyle işleten sıfatının ortadan kalkması nedeniyle sorumluluğunun bulunmadığını savunduğundan davalı şirketin kayıtlarının incelenmesi için bilirkişi raporu alınmıştır. 05/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı şirketin kayıtlarının incelendiği, yazılı kira sözleşmesi bulunmadığı, kiraya dair davalı şirket tarafından düzenlenen 20/09/2016 tarihli faturada kira süresinin belirtilmediği, Emniyet GM KABİS kayıtlarında kiranın 09 ila 23/09/2016 tarihleri arası için 15 günlük olduğu tespit edilmiştir.
Bu açıklamalara göre; davalı tarafından aracın uzun süreli olarak kiralandığı ispat edilemediğinden, davalının araç maliki yani araç işleten olarak 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre kusurlu sürücü ile birlikte müşterek ve müteselsil sorumlu olduğu anlaşılmıştır. Davalı ile davacı arasındaki sigorta sözleşmesi kapsamında davacının ödediği bedel yönünden, genel şartlar kapsamında sigortalısına başvurabileceği açıktır. Dava dışı sürücü …’nun olay sırasında alkollü olduğu ve kazanın da münhasıran alkolün etkisi ile gerçekleştiği tespit edildiğinden, davacı şirketin, sigortalısı olan davalı tarafa rücu imkanı bulunmakla, ödenen miktar gerçek hasar bedelinden düşük olduğundan davanın tam kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ İLE, 16.300,00 TL nin 07/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Alınması gereken 1.113,45 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 278,37 TL harcın mahsubu ile bakiye 835,08 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 278,37 TL peşin harç, 31,40TL başvuru harcı, 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 314,37 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen 250,90 TL tebligat ve posta gideri ile 900,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.150,90 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/01/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı