Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/317 E. 2021/318 K. 18.05.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/317 Esas – 2021/318
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/317 Esas
KARAR NO : 2021/318

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLİ :

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 15/02/2017
KARAR TARİHİ : 18/05/2021
K. YAZIM TARİHİ: 31/05/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 08/01/2016 tarihinde davalı firmalar tarafından üretilen ve dağıtılan ürünlerin, müvekkili firma tarafından … A.Ş marketlerine satılması hususunda 1 yıl süreli “Tek Satıcılık Sözleşmesi” imzalandığını, müvekkilinin …, …, … gibi dünyada hızla büyüyen perakende şirketlerini geride bırakın … A.Ş marketlerinde davalıların ürünlerinin ilk ve tek satıcısı olarak tanıtımını ve satışını yaptığını, ürünlerin kısaca … adı verilen marketlerin rafında yerini almasına ve tercih edilir hale getirerek piyasada yer edenmelerine önemli ölçüde katkı sağladığını, sözleşme yürürlükteyken ve müvekkili tek satıcıyken … marketlerinde … Ltd. Şti. Ünvanlı şirket tarafından ve hatta davalı … Ltd. Şti ve … Ltd. Şti tarafından da direkt olarak davalıların ürünlerinin satışına bağlandığı bilgisinin edinildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından 29/12/2016 tarihinde Ankara … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesinin davalılara keşide edilerek sözleşmeye aykırılığın giderilmesi, sözleşmedeki cezai şartın ödenmesi, aksi halde dava açalacağının ihtar edildiğini, davalılar tarafından keşide edilen 03/01/2017 tarihli Ankara … Noterliğinin … yevmiye numaralı cevabi ihtarnamesinde bahsi geçen sözleşme örneğinin ihtarnameye eklenmediğinden bahisle kendilerine gönderilmesinin talep edildiğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Ankara …. Noterliğinin 06/01/2017 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ekinde söz konusu sözleşmenin gönderildiğini ve karşı yandan cezai şart talep edilerek tebliğ tarihinden itibaren işleyecek 10 iş günü süre verildiğini, 2016 yılı Mayıs ayına kadar ticari ilişkinin aksamadan devam ettiğini, ancak daha sonrasında … AŞ nin Mersin, Esenyurt, Sancaktepe gibi çelişli bölge satınalmacılarından müvekkiline çeşitli zamanlarda (2016 Mayıs ayı içerisinde) ürünlerin müvekkili tarafından neden gönderilmediği şeklinde mailler geldiğini, bunun üzerine müvekkilinin davalı firmalar yetkililerine mail atarak durum hakkında bilgi istediğini, fakat davalılarca müvekkile herhangi bir açıklama ve geri dönüş yapılmadığını, bu zamandan itibaren de müvekkili firmanın davalılara geçtiği son sipariş taleplerinin yerine getirilmediğini, müvekkile hiçbir ürün gönderilmediğini, işbu dava açılmak üzereyken, 24.01.2017 tarihli Ankara …- Noterliğinin … yevmiye numaralı davalılar tarafından keşide edilmiş olan ihtarnamenin 27.01.2017 tarihinde tebliğ alındığını, söz konusu ihtarnamede 08,01.2016 tarihli taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 15.01.2015 tarihinde tadil edildiği ve aynı ortaklık yapısına sahip olan …. Ltd. Ştı.’ne de müvekkili firma ile birlikte satış yetkisi verilerek 08.01.2016 tarihli sözleşmenin revize edildiğinin iddia edildiğini, ancak gönderilen ihtarname ekinde 15.01.2015 tarihinde akdedildiği iddia edilen sözleşmenin yer almadığını, müvekkili firmanın böyle bir sözleşmeden haberinin olmadığını, müvekkili firma yetkilisi …’in 04.05.2016 tarihinde Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi ile …. Ltd. Şti.’ndeki payını eski ortağı …’ya devrettiğini, müvekkili firmanın tek satıcı sözleşmesi olmasına rağmen … isimli firma (müvekkilinin eski ortağına devrettiği firma) tarafından … Marketlerine satış yapıldığını, bu konu hakkında dava dışı 3. şahıs konumunda olan … Gıda firmasına karşı rekabet yasağı gereğince hakkını saklı tuttuklarını, Müvekkilinin …. Ltd. Şti.’ndeki payını aslında 04.05.2016 tarihinde şu anki yetkiliye devrettiğini, Mayıs 2016’dan itibaren de müvekkilinin eski ortağı tarafından haksız rekabet yaratılarak davalılar ile de anlaşıp cari hesapları … firmasına kaydırarak satışlarını bu firma üzerinden yaptıklarını ve bunun da davalılar tarafından ikrar edildiğini, … firmasının davalılar ile olan Bakiye Alış Kayıtları ve … Marketlerinin davalılardan ve … firmasından Bakiye Alışları ve … fırrnasının … Marketlerine Bakiye Satışları ilgili Vergi Dairelerinden istendiğinde eğer iddia edildiği gibi bir revize sözleşme varsa … firmasının hangi tarihten itibaren davalılardan mal alıp satmaya başladığı ve o dönemde müvekkili firma yetkilisi ile ortaklığı olup olmadığının ortaya çıkacağını, sonradan ortaya atılan bir revize sözleşmesi iddiasının müvekkilinin hiçbir surette tek satıcı olduğunu bertaraf etmediği ve bu durumun davalıların kötü niyetini ortaya koyduğunu, daha önce bu aşamaya gelinene kadar sulh olunmak istendiğini, görüşmeler ve ihtarnameler ile uzlaşma sağlanamadığından işbu davanın açılmasının zorunluluğunun doğduğunu ifade ederek; Sözleşmenin 3. maddesinin 3. fıkrasındaki cezai şart uyarınca müvekkili firma haricinde yapılan satışlardan ürün başına şimdilik fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, 2016 Mayıs ayından itibaren davalılar tarafından müvekkiline siparişler gönderilmeyip müvekkili kanalıyla satış yapılmaması sebebiyle sözleşme gereğince 08.01.2017 tarihinde son bulacak olan tek satıcı sözleşmesinin, kalan bakiye süresindeki kâr kaybı için fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL’nin davalılardan dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tahsiline, davalıların ürünlerinin … … A.Ş. marketlerinde satılması konusunda müvekkili firmanın önemli ölçüde katkısı olması sebebiyle müşteri portföyü tazminatı olarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili firmalar aleyhine açılan işbu davanın haksız ve hukuka aykırı olduğundan reddinin gerektiğini, davacı firma ile müvekkilleri arasında imzalanmış olan ve davacının dayanak olarak dosyaya sunduğu 08.01.2016 imza tarihli sözleşmenin 15.01.2016 tarihinde karşılıklı olarak tadil edildiği ve yeni şekil aldığını, işbu dilekçe ekinde sunulan sözleşmeye göre müvekkilinin kendisi üzerine düşen edimlerini tam ve eksiksiz biçimde yerine getirdiğini ve davacı firma ve davacı firmanın sahihinin ortağı bulunduğu … Gıda şirketi ve diğer firmalara talep ettiği tarihlerde talep ettiği miktarlarda malları teslim ettiğini, bu sözleşme ile daha önce imzalanmış olan sözleşmede bulunmayan yıllık kota zorunluluğunun sözleşmeye eklendiğini, bu tip sözleşmelerin doğası gereği imtiyaz alan firmanın yıllık belli bir kotayı taahhüt etmesinin son derece olağan bir şart olduğunu, bu şarttan yoksun bulunan sözleşmenin daha sonra karşılıklı olarak müzakere edildiğini ve davacının da imzası ile yeniden düzenlenerek sözleşmenin yenilendiğini, müvekkili ile davacı arasında imzalanmış olan ilk sözleşmenin de sonradan imzalanan sözleşmenin de tek satıcı sözleşmesi olmadığını, sözleşmenin metninin okunduğunda müvekkilinin sadece … A.Ş. ye satış yapmayacağını taahhüt ettiğini, bunun dışında hiçbir taahhüdünün bulunmadığını, yeniden düzenlenen sözleşmeye göre … firmasına verilmiş olan hakların kaldırılması için sözleşme süresi boyunca müvekkili şirkete hiçbir ihbar gönderilmediğini, müvekkilinin davacının … şirketindeki hisse devirlerini bilmek gibi bir zorunluluğunun olmadığını, keza bu devir sonrasında … şirketine tanınmış olan satış yetkisinin kaldırılmasına ilişkin hiçbir talebin sözleşme süresi boyunca iletilmediğini, davacının … şirketine satış yaptırmayın şeklinde müvekkiline haber vermiş olsaydı söz konusu satışların yapılmayacağını ve sözleşmeye bağlı olarak sadece davacıya tedarik yapılmış olacağını, bunların yanı sıra, dava dışı … şirketi ile müvekkili firmanın işbirliği içinde hareket ettiği ve davacıyı dışladığı ve maddi zarara neden olduğu iddialarının kesinlikle doğru olmadığını, ekte sunulan sözleşme incelendiğinde görüleceği üzere davacı şirketin sözleşmeden dışlanmadığını, aksine sözleşmenin tek tarafı olarak korunduğunu, sadece … şirketine de satış yapma yetkisinin tanımlandığını, sözleşmenin tarafı davacı şirket olduğundan işbu sözleşmeye göre … şirketini dışlama imkânına sahip olduğu halde dışlamayarak müvekkilinin … ile iş yapmasına davacının bizzat kendisinin olanak sağladığını, davacının işbu sözleşmenin cezai şartını işletmek kastıyla müvekkili firmadan cezai şart almak amacıyla sözleşme süresinin sonuna kadar sessiz kalmayı tercih ettiğinin düşünüldüğünü, davacı ile müvekkilleri arasındaki sözleşmenin davacının dosyaya sunduğu sözleşme değil daha sonra düzenlenen 15.01.2016 tarihli sözleşme olduğunu, keza bu konuda davacının müvekkili firma ile imzaladığı 15.01.2016 tarihli sözleşmede davacı firmanın yıllık 180.000 adet mal alımı garantisinin de bulunduğunu, davacı işbu dava ile sözleşmede kendisinin almakla yükümlü olduğu yıllık 180.000 adet mal alımını gerçekleştiremediği için ilk sözleşmeyle bağlıymış gibi göstermeye çalıştığını, müvekkil firmanın ekli sözleşmeden doğan cezai şart hakkını bugüne kadar kullanmamış olmasının iyi niyet çerçevesinde devam eden sözleşmeye bağlılığından kaynaklandığını, işbu dava dolayısıyla kötü niyetli davranışını ortaya koyan davacıdan cezai şart talep etme hakkının saklı tutulduğunu ifade ederek; davacı firmanın haksız ve hukuka aykırı taleplerinin reddi ile davanın reddine, masraf ve avukatlık ücretlerinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Taraflar arasında imzalanan 08/01/2016 tarihli ve 15/01/2016 tarihli sözleşmeler, tarafların ticaret sicil kayıtları, Dışkapı, Büyük Mükellefler ve Kazan Vergi Dairelerinden getirtilen kayıtlar, tarafların ticari defter ve kayıtları, haksız rekabet uzmanı ve mali müşavirden oluşan bilirkişi heyetinden alınan 14/05/2018 tarihli rapor ile 22/07/2020 tarihli ve 21/01/2021 tarihli ek raporlar, fatura suretleri, Ulusal Kriminal Büro’dan alınan 22/01/2019 tarihli rapor, İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesince düzenlenen 17/12/2019 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, taraflar arasında addedildiği bildirilen tek satıcılık sözleşmesine aykırılık sebebiyle cezai şart ve tazminat istemlerine ilişkindir.
Kazan Asliye Hukuk Mahkemesinin 20/02/2017 tarih … E-K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Tarafların ticari defter ve kayıtları da incelenerek, davacının delil olarak dayandığı sözleşmeye aykırılık bulunup bulunmadığı, bulunması halinde tazminat istemlerinin değerlendirilmesi ile davalı tarafın dosyaya sunduğu 15/01/2016 tarihli sözleşmenin bu taleplere etkisinin belirlenmesi, davacı iddiasında belirtildiği şekilde ikinci sözleşmenin eski (yetkisiz) temsilci tarafından düzenlendiğinin kabulü halinde ise taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla dosya mali müşavir ve Haksız rekabet uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, düzenlenen 14/05/2018 tarihli raporda; Dava konusu olay hakkında sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için 15.01.2016 tarihli sözleşme üzerindeki imzanın ne zaman atıldığının uzman bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiği, 15.01.2016 tarihli ikinci sözleşmenin eski temsilci tarafından (yetkisiz temsilci tarafından) düzenlendiğinin kabulü halinde; 08.01.2016 tarihli sözleşmede yer alan; “Üretici Firmanın … … A.Ş. Marketlerine satış yapması Satıcı ile karşılıklı anlaşma sağlanarak yapılabilir. Bu durumda üretici satılan ürün adet başına Satıcı’ya 1 TL ödemeyi kabul eder” hükmü gereğince davacının davalılardan talep edebileceği tazminat tutarı ve buna bağlı olarak 08.01.2017 tarihinde son bulacak olan tek satıcı sözleşmesinin, kalan bakiye süresindeki kâr kaybının hesaplanabilmesi için … Ltd. Şti.’nin … … A.Ş. adına düzenlemiş olduğu toplam 335.974,00 TL tutarındaki mal veya hizmet satışı faturasının dava dosyasına kazandırılması gerektiği bildirilmiştir.
Mahkememizce … … A.Ş.ye müzekkere yazılarak … şirketi tarafından 08/01/2016-08/01/2017 tarihleri arasında adlarına düzenlenmiş olan 335.974,00 TL tutarındaki mal veya hizmet satış faturaları dosya arasına celp edilmiştir.
Mahkememizce, davalılar vekili tarafından dosyaya sunulan 15/01/2016 tarihli sözleşmedeki …’ya ait imzanın, sözleşme tarihinde mi yoksa 03/01/2017-24/01/2017 tarihleri arasında mı atıldığının tespiti bakımından Hem Ulusal Kriminal Büro’dan alınan 22/01/2029 tarihli raporda hem de İstanbul ATK Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesinden alınan 17/12/2019 tarihli raporda talep edilen hususlarda bir tespit yapılamadığı bildirilmiştir.
Takdiri mahkememize ait olmak üzere … AŞ den temin edilen faturalar da değerlendirilerek 08/01/2016 tarihli sözleşme hükümleri esas alınmak suretiyle davacı talepleri ile ilgili hesaplama yapılması için dosya bir önceki bilirkişi heyetine tekrar tevdii edilmiş, düzenlenen 22/07/2020 ve 21/01/2021 tarihli bilirkişi ek raporlarında özetle; taraflar arasında imzalanan 08/01/2016 tarihli sözleşme hükümlerine göre davacı şirketin davalılardan 35.874,00 TL cezai şart, 6.535,78 TL yoksun kalınan kâr ve 1.633,95 TL portföy tazminatı talep edebileceği bildirilmiştir.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 05/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile; 1.000,00 TL olarak talep edilen cezai şart bedelini, 35.874,00 TL’ye, 1.000,00 TL olarak talep edilen yoksun kalınan kâr bedelini 6.535,78 TL’ye, 1.000,00 TL olarak talep edilen müşteri portföy tazminatı bedelini 1.633,95 TL’ye yükseltmiştir.
Taraflar arasında imzalanan ve uyuşmazlık bulunmayan 08/01/2016 tarihli sözleşmenin 15/01/2016 tarihinde tadil edildiğinin davalılarca ileri sürülmesi ve davacının sözleşmeyi kabul etmemesi ve eski ortakları tarafından geçmiş tarih atılarak yeniden düzenlendiği iddiasında bulunulması üzerine, söz konusu ikinci sözleşme üzerinde imza ve yazı yaşının tespiti için iki farklı yerden kriminal bilirkişi incelemesi yaptırılmış, ATK ve Ulusal Kriminal Bürodan gelen raporlarda bu hususta tespit yapılamadığı bildirilmiştir.
Dosyanın incelenmesinde; 08/01/2016 tarihli sözleşmenin ve 15/01/2016 tarihinde imzalandığı iddia edilen sözleşmenin imzalanmasından sonra Altındağ …. Noterliğinin 04.05.2016 tarihli … yevmiye numaralı limited şirketi pay devri sözleşmesi ile sözleşmelerin imzalayıcısı olan …’nıın … Ltd.Şti’deki payını devrettiği, aynı gün Ankara …. Noterliğinin 04/05/2016 tarih … yevmiye numaralı limited şirket pay devri sözleşmesi ile devrettiği kişi tarafından … LTD ŞTİ’den pay devri devraldığı anlaşılmıştır.
08/01/2016 ve 15/01/2016 tarihli sözleşmelerin 08/01/2016 ve 15/01/2016 tarihlerinde … firmasının yetkilisi olan ancak 04/05/2016 tarihinde … firmasının yetkilisi haline gelen … tarafından imzalandığı, söz konusu devir işlemi gerçekleşinceye kadar 08/01/2016 tarihinde imzalanan sözleşmeye uygun olarak, … Ltd.Şti’nin … Ltd.Ştiden mal veya hizmet alarak …’e satışını gerçekleştrdiği, pay devrinin gerçekleştiği tarihten sonra ise (…’nın … Ltd.Şti’den ayrılarak … Ltd.Şti’ye ortak olmasından sonra) … firmasının devreye girerek … ve … firmalarından mal alımı yaptığı ve …’e sattığı, … Ltd Şti’nin söz konusu mal alım ve satışlarına da devir tarihinden hemen sonra olan 2016/06 dönemi ile başladığı göz önünde bulundurulduğunda, yeni temsilcisi ve ortağı olduğu … Ltd. Şti yararına eski temsilcisi ve ortağı olduğu … Ltd.Şti döneminde imzalanmış sözleşmeyi etkisiz kılmak, eski şirketinin … ile olan ilişkisinden yararlanmak ve yeni şirketinde de ticari ilişkisini devam ettirmek için 15/01/2016 tarihli sözleşmenin … tarafından pay devrinden sonra eski tarihli olarak düzenlendiğinin ve dolayısıyla 15/01/2016 tarihli sözleşmenin eski temsilci tarafından (pay devrinden sonra yetkisiz temsilci haline gelen …) düzenlendiğinin kabulü konusunda mahkememizde vicdani kanaat oluştuğundan 08/01/2016 tarihli sözleşmenin geçerli olduğu ve bu sözleşme hükümleri gereğince davacının davalılardan koşulları oluştuğundan cezai şart, yoksun kalınan kar ve portföy tazminatı talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Zira her ne kadar eski şirketi nezdinde temsilci olarak bu görüşmeleri gerçekleştirmesi, yeni ticari ilişkiler kurması, şirket ticari şirket olduğundan şirket yararına yaptığı işlemler olup şahsı adına yaptığı işlemler değildir. Bu nedenle yeni şirketinde eski şirketi yararına yaptığı ticari girişimleri yeni şirketine taşımak için yaptığı işlemlerde hukuki açıdan bir haklılık bulunmamaktadır.
22/07/2020 tarihli ek raporda gerekçeli ve ayrıntılı olarak hesaplandığı üzere, yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı şirketin 35.840,00 TL cezai şart, 6.535,78 TL yoksun kalınan şart, 1.633,95 TL portföy tazminatı olmak üzere toplam 44.009,73 TL tazminata hak kazandığı anlaşıldığından toplam 44.009,73 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. (Her ne kadar bilirkişi raporunda sehven maddi hata olarak 35.8740 TL cezai şart sonuç ve kanaatine ulaşılmış, davacı vekili de bu miktar üzerinden davasını ıslah etmişse de, mahkememizce bilirkişi raporunun denetlenmesi sırasında hesap hatası/maddi hata olarak miktarın yanlış yazıldığı ve söz konusu asıl miktarın 32.840 TL olması gerektiği anlaşıldığından davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.)
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ; 35.840,00 TL cezai şart, 6.535,78 TL yoksun kalınan şart, 1.633,95 TL portföy tazminatı olmak üzere toplam 44.009,73 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken* 3006,30 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 752,16 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.254,14 TL harcın davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 51,24 TL peşin harç, 700,92 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 788,16 TL harcın davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 2.050,00 TL bilirkişi ücreti, 298,90 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 2.348,90 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 6.521,26 TL avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/05/2021

Katip Hakim
e-imza e-imza