Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/301 E. 2018/813 K. 18.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/301 Esas – 2018/813
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/301 Esas
KARAR NO : 2018/813

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ: 18/12/2018
K. YAZIM TARİHİ: 03/01/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 2014 yılından bu tarafa ticari bir ilişki bulunduğunu müvekkilinin 2016 yılı sonu itibariyle davalı borçludan 34.133,33 TL alacağı bulunduğunu, müvekkilinin Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyası ile 06/07/2015 tarih … seri numaralı faturadan bakiye alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlu tarafça takibe karşı yapılan itiraz dilekçesinde “ilamsız takipte belirtilen faturadaki malzemelerin gönderildiği, ancak birinci sınıf anlaşılmasına rağmen ikinci sınıf malzeme gönderildiği, bu sebeple alacaklı gözüken müvekkile takipte belirtilen miktar kadar bir borcu bulunmamaktadır” şeklinde beyanda bulunduğunu, davalı borçlunun hiçbir dayanağı bulunmayan bu itirazı üzerine icra müdürlüğü tarafından itiraz edilen kısım üzerinden icra takibinin durdurulduğunu, davalı borçlunun dava konusu fatura içeriğine ilişkin malzemeleri kabul ettiğini, ancak faturada belirtilen malzemelerin bedelini icra takibine kadar olan süre içerisinde ödemediğini, davalı borçlunun takip konusu olan ve itiraz ettiği bedele ilişkin herhangi bir ödemesi bulunmadığı gibi yapmış olduğu itirazın da haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan ederek; davalı borçlunun Ankara Balı İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasına vaki itirazının iptaline, davalının haksız ve hukuka aykırı itirazı sebebiyle asıl alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûmiyetine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı ile değişik zamanlarda alış veriş yaptıklarını, sipariş ile istedikleri malın gönderildiğini, kendisinin de Taşova’dan bedelini hesaba yatırdığını veya çek gönderdiğini, bu tür davalarda yetkili mahkemenin borçlunun ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi olduğunu, yetkisiz mahkemede aleyhine dava açıldığını, yetkili mahkemenin Taşova Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu beyan ederek öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Dairesinin… esas sayılı dosyası, fatura suretleri, ticaret sicil kayıtları, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar, Taşova Vergi Dairesi Müdürlüğünün 23/03/2018 havale tarihli 1049 sayılı cevabi yazısı, 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebine ilişkindir.
Davalı süresinde yetki ilk itirazında bulunmuş ise de, davacının talebinin satış sözleşmesinden kaynaklanan para alacağına ilişkin olması, TBK’nun 89. maddesi gereğince para borcunun alacaklıya götürelerek ödenmesi gereken borçlardan olması, borcun ifa edileceği yer itibariyle yetkili mahkemenin Ankara Batı Mahkemesi olması karşısında davalının yerinde görülmeyen yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… esas sayılı icra dosyası dosya arasına celp edilmiştir.
Davacı (alacaklı) vekili tarafından davalı (borçlu) aleyhine 20/04/2017 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… E. sayılı dosyasıyla 35.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, asıl alacağın dayanağı olarak 06/07/2015 tarih … seri numaralı faturadan bakiye alacağın gösterildiği, davalı/borçlunun 02/05/2017 tarihli dilekçesiyle; “en son yaptıkları anlaşmada birinci sınıf mal gönderileceği konusunda anlaştıklarını, malzeme geldiğinde birinci sınıf olmadığının anlaşıldığını, bir kısmının özürlü olduğunu bildirip rem olarak da kendisine gönderildiğini, buna rağmen birinci sınıf malzeme almış gibi hesap yapıldığını, alış veriş sonucu anlaştıkları malzemenin bedelinin 69.742,00 TL olduğunu, bu miktarın 52.000,00 TL’sini ödediğini, 825,00 TL’nin gönderilmeyen PVC tutarı olarak düşüldüğünü, kalan borcun 16.917,00 TL olduğunu, açıklandığı üzere kendisinden 18.083.00 TL fazla ücret talep edildiğini, icra takibinin 18.083.00 TL’lik kısmına itiraz ettiğini, iade faturasını kesince kalan 16.917,00 TL’yi ödeyeceğini” ifade etmesi üzerine, Ankara Batı İcra Müdürlüğünce İİK’nun 66. Maddesi gereğince 04/05/2017 tarihinde icra takibinin itiraz edilen 18.083,00 TL’lik kısmı üzerinden takibin durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın itiraza uğrayan alacağın 5.000,00 TL’lik kesimi bakımından ve 01/06/2017 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, icra takibine de konu ettiği toplam 06/07/2015 tarih … seri numaralı faturadan kaynaklı bakiye 34.133,33 TL alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı ise takip dosyasına sunduğu dilekçeyle davacıya 16.917,00 TL dışında borcunun bulunmadığını savunmaktadır.
Takip tarihi itibarıyla davacının davalıdan herhangi bir alacağının bulunup bulunmadığının tespiti bakımından ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması kararlaştırılmıştır.
Taraf delilleri toplandıktan ve ticari defter ve kayıtların dosyaya ibrazı sağlandıktan sonra, davacının davalıdan alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi bakımından, taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yapmak üzere dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenip dosyaya sunulan 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2014, 2015 ve 2016 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı, sahibi lehine delil gücüne sahip oldukları, davacının ticari defter kayıtlarına göre 2016 yılı sonu itibarıyla davalıdan 34.133,33 TL alacaklı gözüktüğü, davalı vekilinin 09/07/2018 tarihli dilekçesi ekinde sunduğu müvekkiline ait muavin defter dökümlerinin 01/01/2014-31/12/2014 ile 01/01/2015-31/12/2015 dönemlerine ait ve davacı tarafından düzenlenen faturaların dökümünden ibaret olduğu, söz konusu muavin defter dökümlerinde davalının ne kadar ödeme yaptığına ilişkin herhangi bir bilgi içermediği, bu nedenle davalının ticari defter kayıtlarına göre davacıya ne kadar borçlu gözüktüğüne ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı, sonuç olarak davacının takip tarihi olan 20/04/2017 tarihi itibarıyla davalıdan 34.133,33 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 09/11/2018 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, 5.000,00 TL üzerinden açılan dava 17.216,33 TL olarak ıslah edilmiştir.
Mahkememizce, toplanan deliller, benimsenen 30/10/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalı ile davalı arasında süre gelen bir ticari ilişki bulunduğu, satışı yapılıp davalıya teslim edilen mallara ilişkin olarak davacı tarafından düzenlenen 06/07/2015 tarih … seri numaralı fatura bedelinin 34.133,33 TL’lik kısmının davalı tarafça ödenmediği ve takip tarihi itibarıyla davacıya bu miktarda borcunun bulunduğu, bu durumun 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı ve sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu tespit edilen davacı şirket ticari defterlerindeki kayıtlarla da teyit edildiği, diğer taraftan, davalı tarafından TTK 23. maddesi kapsamında usulüne uygun olarak ayıp ihbarında bulunulduğuna dair delil sunulmadığı gibi, davacı tarafından düzenlenen bahse konu fatura içeriğine (06/07/2015 tarih … seri numaralı fatura) davalı tarafından 6102 sayılı TTK’nın 21/2 maddesinde öngörülen 8 günlük sürede ve usulune uygun olarak itiraz da edilmediği, dolayısıyla davalının, kabulünde olan 16.917,00 TL dışındaki 17.216,33 TL’lik alacak kesimine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜNE; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyasıyla yapılan icra takibinin itiraza uğrayan 17.216,33 TL’lik alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 34.133,33 TL asıl alacak ve bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi üzerinden devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, davalının itirazında haksız olduğuna karar verilen 17.216,33 TL nin % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.176,04 TL harçtan peşin ve ıslahla alınan 326,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 849,64 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 31,40 TL peşin harç ve 295,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 362,40 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 600,00 TL bilirkişi ücreti, 190,00 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 790,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 18/12/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza