Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/269 E. 2018/381 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/269 Esas – 2018/381
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/269 Esas
KARAR NO : 2018/381

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : ALACAK
DAVA TARİHİ : 18/05/2017
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
K. YAZIM TARİHİ: 05/07/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin pide ve kebap salonu işletmeciliği yaptığını, müvekkili ile davalı arasında Özel … Lisesi’nin kantin işletmesi hususunda 05.09.2016 tarihli sözleşmenin imzalandığını, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin devamı esnasında, davalı şirket tarafından personel ve öğrenciler için sulu yemek üretimi talebinde bulunulduğunu, bu talebe istinaden müvekkilinin Eylül ayından başlamak üzere Mart ayı sonuna kadar davalı şirketin sulu yemek talebini karşıladığını, bu hizmetine karşılık olarak; 07.11.2016 tarihli ve 13.635,00 TL tutarlı, 01.12.2016 tarihli ve 2.721,60 TL tutarlı, 04.01.2017 tarihli ve 6.285,60 TL tutarlı, 31.01.2017 tarihli ve 3.240,00 TL tutarlı, 28.02.2017 tarihli ve 3.758,40 TL tutarlı, 20.03.2017 tarihli ve 3.013,20 TL tutarlı olmak üzere 6 adet fatura düzenlediğini, müvekkilinin sözleşme dışı sulu yemek hizmet bedelinin ödenmesi hususunda davalıya başvurmasına rağmen, davalı tarafça dava tarihine kadar geçen süre içerisinde herhangi bir ödeme yapılmadığını beyan ederek; fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava haklarının saklı kalması kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL alacağın dava tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin önceki sorumlu müdürü … tarafından zarara uğratıldığını, davacının dava dilekçesinde sunduğu faturaların müvekkili şirketin muhtemel borcundan çok daha yüksek rakamlar içermekte olduğunu, zira müvekkili şirketin yönetim değişikliği olduktan sonra davacı ile personel yemek sözleşmesini sona erdirdiğini, şirket personelinin yemek ihtiyacını bir başka firmadan sağladığını, 14 personelin 1 aylık yemek ihtiyacı yaklaşık 2.000,00 TL iken davacının faturalarındaki rakamların hem daha yüksek hem de birbirinden bağımsız olduğunu, yalnızca bunun bile müvekkili şirketin zarara uğratıldığının bir göstergesi olduğunu, ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulacağını ifade ederek; açıklanan sebeplerle gerçeğe aykırı ve müvekkili şirketi zarara uğratmak amacıyla oluşturulmuş sahte belgelere dayalı davanın reddine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Kira sözleşmesi ve fatura suretleri, davalı şirkete ait ticaret sicil kaydı, Vergi Dairesi kaydı, 22/02/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, alacak talebine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalıyla aralarında Özel … Lisesinin kantininin işletilmesi hususunda 05/09/2016 tarihinde sözleşme yapıldığı, davalı şirket tarafından bu sözleşme dışında personel ve öğrenciler için sulu yemek üretimi talebinde bulunulduğu, 2016 yılı Eylül ayı başından 2017 yılı Mart ayı sonuna kadar davalının bu talebini karşıladığı ve gerekli hizmeti verdiği, bu hizmete ilişkin olarak düzenlediği toplam 32.653,80TL tutarındaki 6 adet fatura bedelinin davalı tarafça ödenmediğini ileri sürerek ve fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutanrak 1.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı yan ise davaya konu faturaların davacıya ödenmesi muhtemel borçtan çok daha yüksek rakamlar içerdiğini, gerçeğe aykırı oluşturulan sahte belgelere dayanan davanın reddini savunmuştur.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, varsa davacı alacağının tespiti bakımından davacı ile davalı şirkete ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 22/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacıya ait 2016 ve 2017 yıllarına ait ticari defterlerin işletme hesabı defteri olarak tutulduğu, 6102 sayılı TTK’nun 64. ve müteakip maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı ve sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, davanın dayanağı olarak gösterilen faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, tutulan defterin niteliği gereği ne kadarının tahsil edildiği, ne kadar bakiye alacak kaldığına ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığı; davalı şirketin 2016 ve 2017 yılllarına ait ticari defterlerinin de 6102 sayılı TTK’nun 64. vd. maddelerinde belirli yasal şartları tam olarak taşıdığı ve sahibi lehine delil gücüne sahip olduğu, dava dilekçesinde alacağın dayanağı olarak gösterilen toplam 32.653,80 TL tutarındaki 6 adet faturanın davalı şirket ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, dava tarihi itibariyle davalı şirketin kendi kayıtlarına göre davacı …’e 31.664,80 TL borçlu gözüktüğünün tespit edildiği, söz konusu faturaları kendi ticari defterlerine kaydedilen ve TTK’nun 21/2 maddesi uyarınca 8 gün içerisinde içeriğine itirazda bulunmadığı anlaşılan davalının fatura içeriğinde belirtilen mal ve hizmeti aldığı ve fatura tutarlarını kabul etmiş olduğu, dolayısıyla 31.644,80 TL’lik davacı alacağının her iki taraf ticari defter kayıtları ile sabit olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacı vekili 15/03/2018 tarihli ıslah dilekçesiyle 1.000,00 TL olan alacak talebini 30.644,80 TL artırarak, toplam 31.644,80 TL olan alacağın 1.000,00 TL’sinin dava tarihinde, 30.644,80 TL’sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
24/04/2018 tarihli oturumda davalı şirket vekili, cevap dilekçesindeki “her türlü delil” ibaresinin yemini de kapsadığını ileri sürerek davacı yana yemin teklifinde bulunacaklarını ifade etmiş, davacı vekili ise cevap dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmamakla birlikte davalı yanın yemin teklifini kabul ettiklerini belirtmiştir.
Davacı asil karar tarihli oturumda teklif edilen, “dava dilekçesinde detayları belirtilen altı adet fatura nedeniyle davalı şirketten toplam 31.644,80TL alacağı bulunduğuna” dair yemini eda etmiştir.
Hal böyle olunca, davacının, sulu yemek hizmet bedeli nedeniyle davalı adına düzenlediği 07/11/2016, 01/12/2016, 04/01/2017, 31/01/2017, 28/02/2017 ve 20/03/2017 tarihli 6 adet faturadan kaynaklanan 31.644,80 TL alacağının bulunduğu sübut bulmuş, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; 31.664,80 TL alacağın 1.000,00 TL’sinin dava tarihinden (18/05/2017), 30.664,80 TL’sinin ise ıslah tarihinden (15/03/2018) itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.163,02 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL ve ıslahla alınan 523,67 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.607,95 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 31,40 TL başvurma harcı, 4,60 TL vekalet harcı, 31,40 TL peşin harç, 523,67 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 591,07 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 600,00 TL bilirkişi ücreti, 137,20 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 737,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 3.799,78 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı ve vekili ile davalı şirket temsilcisi ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 05/06/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza