Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/267 E. 2018/744 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/267 Esas – 2018/744
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/267 Esas
KARAR NO : 2018/744

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/11/2016
KARAR TARİHİ : 22/11/2018
K. YAZIM TARİHİ: 21/12/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :
Davacı vekili Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından davalı şirketin … Sanayi Bölgesinde (…/Sincan) bulunan fabrikasına, işçi taşınması konusunda yapılan anlaşma gereğince servis taşıma işi yapıldığını, yapılan iş karşılığında davalı şirkete müvekkili tarafından 30/09/2016 tarihli 3.823,20 TL bedelli ve 31/10/2016 tarihli 5.522,40 TL bedelli iki adet fatura kesildiğini, davalı şirketin defaaten istenilmesine rağmen müvekkiline olan borcunu ödememesi üzerine müvekkili tarafından davalıya karşı Sincan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin kendisine ödeme emrinin tebliği üzerine süresinde icra dairesinin yetkisine, faizin türüne, borca ve ödeme emrine itiraz ederek takibi durdurduğunu ifade ederek; davalı şirketin Sincan İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, davalının % 20’den az olamamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili Ankara Batı …. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacı … ile müvekkili davalı şirket arasında herhangi bir sözleşme ve yetki anlaşması bulunmadığını, bu nedenle davada genel yetki kuralı uygulanması gerektiğini, “davalının mukim olduğu yer mahkemesi yetkili mahkemedir” genel yetki kurallarına göre yetkili mahkemenin Ankara Mahkemeleri olduğunu, davacının kestiği faturalar karşılığında yaptığı işi ne şekilde nasıl yaptığına dair yazılı bir belge sunmadığını, taraflar arasında herhangi bir sözleşme bulunmadığını, davacının iddiasının tek taraflı olduğunu, müvekkili şirket tarafından davacıya ödemesi yapılmamış hiçbir mal veya hizmetin bulunmadığını ifade ederek; davacının müvekkili şirket aleyhine yönelttiği itirazın iptaline ilişkin talepleri hususunda görevsizlik kararı verilerek dosyanın tahkikat için görevli Ticaret Mahkemesine gönderilmesini, yetkisizlik kararı verilmesini ve davanın yetkili Ankara Mahkemelerinde açılmasını, müvekkili şirket nezdinden doğmuş alacağı bulunmamasına rağmen haksız yere icra takibine geçen davacı aleyhine %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, davanın reddini ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, ticaret sicil kayıtları, 11/12/2017 tarihli bilirkişi kök raporu, 29/03/2018 havale tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın iptali talebine ilişkindir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/03/2017 tarih … esas …karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dava dosyası mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydedilmiştir.
Davacının, icra dairesi ile Mahkememizin yetkisine yönelik itirazı, taşıma sözleşmesinin ifa yerinin Mahkememiz yargı çevresi içerisinde bulunması, davalıya ait … OSB’deki fabrikaya işçi taşınarak ifa edilmesi nazara alınarak, 6100 sayılı HMK’nun 10. Maddesi gereği Mahkememizin ve Ankara Batı İcra Dairesinin yetkili olması nedeniyle reddedilmiştir.
Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı icra dosyasının bir sureti dosyamız arasına celp edilmiştir.
Davacı (alacaklı) vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 17/11/2016 tarihinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 9.343,60 TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, asıl alacağın dayanağı olarak 30/09/2016 tarihli, A … seri numaralı, 3.823,20 TL bedelli ve 31/10/2016 tarihli, A … seri numaralı, 5.522,40 TL bedelli iki adet faturanın gösterildiği, davalı (borçlu) vekilinin 22/11/2016 tarihinde sunduğu dilekçesiyle borca ve yetkiye itiraz edildiği, bunun üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 28/11/2016 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı, davalı şirkete taşıma hizmeti verdiğini, hizmet karşılığı düzenlenen 30/09/2016 tarihli, A … seri numaralı, 3.823,20 TL tutarlı ve 31/10/2016 tarihli, A … seri numaralı, 5.522,40 TL tutarlı iki adet fatura bedelinin davalı şirket tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı ise davacıya bedeli ödenmemiş hiçbir mal ve hizmetin bulunmadığını savunmaktadır.
Taraf delilleri toplandıktan sonra, takip tarihi itibarıyla varsa davacı alacağının tespiti bakımından dosya kapsamı ve ekleri ile taraflara ait ticari defter ve kayıtlar üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 11/12/2017 tarihli raporda özetle; hem davacı hem de davalının 2016 yılına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdıkları, takip ve davaya konu faturaların davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, ancak bedellerinin nakit olarak tahsil edildiği şeklinde kayıt altına alındığı, aynı faturaların davalı şirketin ticari defterlerinde de kayıtlı olduğu, davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarına göre davacıya takip tarihi itibarıyla 7.580,50 TL borçlu gözüktüğünün tespit edildiği, dolayısıyla davacının takip tarihi itibarıyla davalıdan 7.580,50 TL alacaklı olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiş, davalı vekilinin itirazı üzerine dosya tekrar aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, 29/03/2018 tarihli ek raporda, kök rapordaki görüş ve kanaatin yinelendiği görülmüştür.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 11/12/2017 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında ticari bir ilişki bulunduğu, davacının davalı şirkete taşıma hizmeti verdiği, hizmet karşılığı düzenlenen 30/09/2016 tarihli, A … seri numaralı, 3.823,20 TL tutarlı ve 31/10/2016 tarihli, A … seri numaralı, 5.522,40 TL tutarlı iki adet fatura bedellerinin 7.580,50 TL’lik kısmının davalı şirket tarafından ödenmediği, takip tarihi olan 17/11/2016 tarihi itibarıyla davacının davalı şirketten 7.580,50 TL alacağının bulunduğu, her ne kadar davacıya ait ticari defter kayıtlarına göre söz konusu fatura bedellerinin nakit olarak tahsil edildiği kayıt altına alınmış ise de, fatura bedellerinin 7.580,50 TL tutarındaki kısmının ödenmediğinin davalı şirketin kendi ticari defter kayıtlarıyla da teyit edildiği, davalı şirketin 2016 yılı ticari defter kayıtlarına göre davacı tarafından davalı adına toplam 11.180,50 TL tutarında 3 adet fatura düzenlendiği, buna karşılık 08/09/2016 tarihinde 3.600,00 TL ödeme yapıldığı, Ankara Batı icra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibinin takip tarihi olan 17/11/2016 tarihi itibariyle (11.180,50- 3.600,00) 7.580,50 TL bakiye borcunun bulunduğu, hal böyle olunca davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla aleyhine başlatılan takibin 7.580,50 TL’lik alacak kesimine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE; davalının, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla yapılan takibin 7.850,50 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 7.850,50 TL’lik asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek avans faizi (yıllık %10,50 oranını geçmemek koşuluyla) üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 7.850,50 TL alacağın % 20’si oranında icra inkar tazmitanının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 517,82 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 159,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 358,22 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL peşin harç, 4,30 TL başvuru harcı, 159,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 193,10 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 500,00 TL bilirkişi ücreti, 194,40 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 694,40 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 563,24 TL’Sİnin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 1.765,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/11/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza