Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/264 E. 2019/28 K. 17.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/264 Esas – 2019/28
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/264 Esas
KARAR NO : 2019/28

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :
DAVALI : 2-

DAVA : Maddi ve Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ: 17/01/2019
K. YAZIM TARİHİ: 08/02/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesi ile ön inceleme duruşması sırasındaki beyanında özetle; 26/04/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin yaralandığını ve yaralanma neticesinde malul kaldığını, davalı sigorta şirketine KTK madde 97 ve diğerleri kapsamında müracaatta bulunduklarını ancak bir sonuç alınamadığını, meydana gelen trafik kazası sonucu kaza yapanlar içerisinde bulunan müvekkilinin de yer aldığı yaralı yolcular bakımından Ankara Batı… Asliye Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açıldığını ve ceza dosyasında aldırılan bilirkişi raporuna göre davalı …’in yaşanan trafik kazasında asli kusurlu bulunduğunu, müvekkilinin meydana gelen trafik kazası neticesinde bacağının kırıldığını ve bu durumun acısını aylarca hissettiğini, işgücünü yitirdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi tazminatın haksız fiil tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalı … Sigorta A.Ş.’den tahsili ile müvekkiline verilmesini, 10.000,00 TL manevi tazminatın ise davalı …’den faizsiz olarak tahsili ile müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 31/12/2010-2011 tarihleri arasında … no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı bulunduğunu, söz konusu kaza nedeniyle davacıya ve diğer hak sahiplerine veya kurumlara yapılan ödemelerin sorularak poliçe limitinin belirlenmesi ve ödemelerin poliçe limitinden indirilmesi gerektiğini, poliçede sadece sürekli maluliyet hallerinin teminat altına alındığını bu nedenle müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsedilmesi için davacının sürekli sakatlığının Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınacak rapor ile ispatlanması gerektiğini, davacıya ödeme yapılıp yapılmadığının ve yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan sorularak araştırılması gerektiğini, kazazedenin emniyet kemeri kullanmaması ve müterafik kusur durumunun mevcudiyeti durumunda belirlenen tazminattan indirim yapılması gerektiğini, müvekkili şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olabileceğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen davalı … cevap dilekçesi sunmamış, 12/10/2017 tarihli celsede alınan beyanında ise; olayın kendi kusuruyla meydana geldiğini, ceza dosyasında alınan ve kendisinin tamamen kusurlu olduğu belirtilen rapora bir diyeceğinin olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep ettiğini ifade etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, SGK kayıtları, davacı ve davalı …’in ekonomik-sosyal durum araştırma raporları, trafik tescil kayıtları, AÜTF Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 22/09/2017 tarihli maluliyet raporu, 04/01/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu, İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesince düzenlenen 16/08/2018 tarihli kusur raporu, 15/11/2018 tarihli aktüerya uzmanı bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi (sürekli iş göremezlik tazminatı) ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı, 26/04/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, maddi ve manevi zarara uğradığını iddia ederek davalı sigorta şirketinden maddi, diğer davalıdan ise manevi tazminat talep etmektedir.
Davalı sigorta şirketi vekili tarafından zamanaşımı def’inde bulunulmuş ise de, KTK 109 gereği, davanın cezayı gerektiren bir fiilden (TCK 89/4 maddesinde düzenlenen suç) doğması, TCK’nun 66. maddesinde bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresinin (8 yıl) öngörülmüş bulunması ve bu sürenin maddi tazminat talepleri için de geçerli olması karşısında, 26/04/2011 tarihinde meydana gelen trafik kazasıyla ilgili olan bu davanın 16/05/2017 tarihinde açıldığı da nazara alındığında zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu anlaşılmış davalının bu yöndeki itirazına itibar edilmemiştir.
Taraf delilleri toplandıktan, ceza ve hasar dosyasının bir sureti getirtildikten sonra davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Konusunda uzman makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 04/01/2018 tarihli raporda özetle; … plakalı araç sürücüsü davalı …’in 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 57/b-c ve 56/c maddelerinde belirtilen kurallar ile 84. maddesinin (d) bendinde yer alan “arkadan çarpma” asli kuralını ihlal etmesinden dolayı olayın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü dava dışı…’ın ise herhangi bir kural ihlali görülmediğinden dolayı olayda kusursuz olduğu, … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan davacının da olaya ve hasarının artmasına etkisinin olmamasıyla olayda kusursuz olduğu yönünde kanaat belirtilmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekilinin itirazı üzerine İstanbul ATK Trafik İhtisas Dairesinde kusur durumuna ilişkin 16/08/2018 tarihli rapor alınmış, rapordaki tespitlerin yukarıda zikredilen raporla birebir uyumlu olduğu görülmüştür.
Davacı hakkında Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 22/09/2017 tarihli raporda; 26/04/2011 tarihli yaralanması neticesinde vücut genel çalışma gücünden % 5,1 oranında kaybettiği, 4 ay süreyle işgöremezlik halinde kaldığı yönünde görüş bildirilmiştir.
Dosyaya sunulan belgelerden; SGK tarafından davaya konu kaza nedeniyle davacıya herhangi bir gelir ve aylık bağlanmadığı, 2.419,29 TL geçici işgöremezlik ödeneği ödendiği anlaşılmıştır.
Kazaya karışan ve davalı …’in sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın 31/12/2010-31/12/2011 devresi için davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 175.000,00 TL olarak düzenlendiği tespit edilmiştir. Dava öncesi davalı sigorta şirketine 01/03/2017 tarihinde başvuruda bulunulduğu, 06/03/2017 tarihli cevabi yazıda eksik birtakım evrakın istenildiği, eksik evrakının temininin 17/04/2017 tarihinde sağlanmasına rağmen davacı yana herhangi bir ödemede bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının hesaplanması bakımından dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenip dosyaya sunulan 15/11/2018 tarihli raporda özetle; davacının sürekli işgöremezlik nedeniyle oluşan 32.966,28 TL maddi zararının bulunduğu belirtilmiştir.
Davacı ile davalı …’in ekonomik ve sosyal durumları, ilgili kolluk birimlerine müzekkereler yazılmak suretiyle tespit edilmiştir.
Davacı vekili tarafından sunulan 04/12/2018 tarihli dilekçeyle, 10.000,00 TL olan maddi tazminat talebi 32.966,28 TL’ye yükseltilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen kusur durumuna ilişkin 04/01/2018 ve 16/08/2018 tarihli, davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 22/09/2017 tarihli ve tazminat hesabına ilişkin 15/11/2018 tarihli bilirkişi raporlarıyla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
26/04/2011 tarihinde davalı sürücü …’in sevk ve idaresindeki, olay tarihi itibarıyla davalı sigorta şirketi nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı otobüsle Sincan istikametine doğru … Caddesi üzerinde seyir halindeyken otoban ışıklarına geldiğinde aracının ön kısımlarıyla, ilerisinde kırmızı ışık nedeniyle duraklamış olan sürücü… idaresindeki … plakalı otomobilin arka kısımlarına çarpması sonucu otobüste bulunan davacının yaralanmasıyla neticelenen davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı otobüs sürücüsü …’in % 100 oranında kusurunun bulunduğu, … plakalı araç sürücüsü ile … plakalı otobüste yolcu olarak bulunan ve yaralanan davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, davacının yaralanma sonucu vücut genel çalışma gücünden % 5,1 oranında kaybettiği ve 4 ay süreyle işgöremezlik halinde kaldığı, aktüerya uzmanı bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya göre davacının sürekli işgöremezlik nedeniyle 32.966,28 TL maddi zararının oluştuğu, davacının bu zararından davalı sigorta şirketinin 2918 sayılı KTK’nun 85/1 ve 91, ZMSS Genel Şartlarının A.1 maddeleri gereğince sorumluluğunun bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak, maddi tazminat talepli davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Hüküm altına alınan maddi tazminata, davalı sigorta şirketinin temerrüde düştüğü 28/04/2017 tarihinden itibaren avans faizi (kazaya karışan … plakalı otobüsün ticari araç olması nedeniyle) işletilmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepli dava bakımından ise; kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, davacının yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle bedensel bütünlüğü zedelenen davacının kaza sonrası tedavi gördüğü süre içerisinde çektiği acının bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 5.000,00 TL manevi tazminatın 6098 sayılı TBK’nun 49/1 ve 56/1 maddeleri gereğince sorumluluğu bulunan davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Talep edilmemesi nedeniyle hükmedilen manevi tazminata faiz uygulanmamıştır.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talepli olarak açtığı davanın KABULÜNE; 32.966,28 TL maddi tazminatın 28/04/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı sigorta şirketinden tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
2-Davacının manevi tazminat talepli olarak açtığı davanın KISMEN KABULÜNE; 5.000,00 TL manevi tazminatın davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.593,47 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 461,03 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.132,44 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.851,60 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 68,31 TL peşin harç, 392,72 TL ıslah harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 497,03 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğu 431,57 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 900,00 TL bilirkişi ücreti, 349,70 TL tebligat ve posta ücreti, 314,50 TL ATK Trafik İhtisas Dairesi rapor ücreti olmak üzere toplam 1.564,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.381,99 TL’sinin, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.199,98 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Maddi tazminat talepli dava yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 3.955,95 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine,
6-Manevi tazminat talepli dava yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL avukatlık ücretinin davalı …’den tahsiliyle davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … Sigorta A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 17/01/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza