Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/239 E. 2019/433 K. 25.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/239 Esas – 2019/433
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/239 Esas
KARAR NO : 2019/433

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-

DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/05/2017
KARAR TARİHİ : 25/06/2019
K. YAZIM TARİHİ: 16/07/2019

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 02/12/2016 tarihinde Kazan-Ankara Bulvarı Keskinler kavşağmda meydana gelen yaralamalı trafik kazasında davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve diğer davalı …Tic. Ltd. Şti’nin maliki olduğu … plakalı araç ile müvekkilinin maliki olduğu ve olay günü arkadaşı olan …’in sevk ve idaresinde bulunan yolcusu olduğu … plakalı araca çarptığını, meydana gelen trafik kazasında müvekkilinin baş ve boyun bölgelerinden yaralandığını ve hastaneye sevk edildiğini, trafik kaza tutanağında kazanın ışık ihlalinden kaynaklandığının belirtildiğini ancak hangi tarafın kırmızı ışık ihlali yaptığının belirlenemediğini, bu sebeple kusur tespitinin de yapılamadığını, 12/12/2016 tarihinde Kazan İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce düzenlenen CD Tespit Tutanağında olay yerinde bulunan dönerli hareketli mobese güvenlik kameralarının incelendiğini ve müvekkiline ait aracın 02/02/2016 saat 21.13:54 esnasında yeşil ışıkta kavşaktan geçtiğinin belirlendiğini, kırmızı ışık ihlali yapan davalı sürücünün sevk ve idaresindeki aracın müvekkilimin sevk ve idaresindeki araca ön kısmından çarpması sonucu müvekkilinin meydana gelen kazada zarar gördüğünü, müvekkiline ait aracın ciddi oranda hasara uğradığını bu sebepten ötürü davalılara gerekli başvuruların yapılmasına rağmen bu zamana kadar zararlarının tazmin edilmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi dışındaki davalılardan, 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş,
Davacı vekili 10/10/2017 tarihli maddi tazminat talebine açıklık getirmiş; 1.000,00 TL olan maddi tazminat taleplerinin 500,00 TL’sinin değer kaybı, 500,00 TL’sinin ise hasar bedeline ilişkin olduğunu ifade etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunduğu 28/02/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi ile, maddi tazminat talebini, 8.500,00 TL hasar bedeli ve 800,00 TL araç mahrumiyet zararı olmak üzere toplam 9.300,00 TL ye yükseltmiştir.
CEVAP :Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kendisinin … Şirketi’nin … ve Tic. Ltd. Şti.’nden kiralamış olduğu … plakalı araçla yanında …, …, … olduğu halde İstanbul istikametinden Ankara Kahramankazan ilçesine girerken kavşakta kırmızı ışıkta durduğunu, bir süre bekledikten sonra yeşil ışıkla birlikte harekete geçtiğini, bu sırada davacının yönetimindeki aracın kendisine kırmızı ışık yanmasına rağmen ışık ihlali yaparak sevk ve idaresindeki araca çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiğini, kazanın meydana geldiği sırada davacı ve arkadaşlarının alkollü olduklarını, şahısların yaralı olmaları nedeniyle hastaneye götürüldüklerini, davacının yanındaki arkadaşının alkol testi yaptırmadan hastaneden kaçtığını, olaydan birkaç gün sonra alkol testi yaptırdığını ve aracı kendisinin kullandığını söyleyerek yalan beyanda bulunduğunu, aracı davacının kullandığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili sigorta şirketine 02/06/2016-2017 tarihleri arasında ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğunu, kaza tespit tutanağında hangi aracın kırmızı ışık ihlali yaptığının belirlenemediğini, müvekkili şirketçe düzenlenen ekspertiz raporunda bilirkişi raporları da dikkate alınarak her iki tarafın da % 50 oranında kusurlu olduğunun anlaşıldığını, davacı araç sürücüsünün sigortalı aracı fark edebilecek görüş ve konum mesafesinde olmasına rağmen etkili fren tedbirine başvurmayarak kazaya sebebiyet verdiğini, davacıya ait aracın 10 yaşında yıpranmışlık düzeyi had safhada bir araç olması nedeniyle aracın motor durumu, mekanik aksamının önem kazandığını, aracın dış aksamının hava şartları, kullanım düzeyi gibi dış etkenler nedeniyle değişime/onarıma tabi olmasının olağan olduğunu, bu nedenle davacıya ait araçta dava konusu kazanın araçta oluşturduğu zarar da dikkate alındığında değer kaybı oluşmasının mümkün olmadığını, değer kaybından söz edilebilmesi için aracın ilk ve tek hasarının olması gerektiğini, davaya konu kazada davacıya ait aracın değer kaybı meydana getirmeyecek parçalarının değiştirilmiş/onarılmış olduğunu, iskeletinde ve şasisinde herhangi bir onarım işlemi olmadığını, aracın ana iskelet ve şasisinde hasar olmaksızın vidalı parçalarda yapılan onarım/değişim işlemlerinin araçta değer kaybına sebep olmayacağını, araçtaki kazanç kaybının sigorta bedeline dahil olmadığını, davacının gerçek zararı ispatla yükümlü olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Nak.ve Tic. Ltd. Şti. vekili süresinden sonra dosyaya sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda müvekkili şirketin kusuru bulunmamakla birlikte zorunlu trafik sigortalarının meydana gelen olayda zararı karşılama yükümlülüğünün mevcut olduğunu, müvekkili şirket tarafından herhangi bir maddi tazminat talebi olmayacağı gibi söz konusu olayda sigorta şirketlerinin maddi tazminata ilişkin ödeme yapma zorunluluğunun bulunduğunu, davacı yanca dava konusu ve talep edilen maddi tazminat talebinin hangi alacak kalemi için istenmiş olduğunun anlaşılamadığını, davacı tarafından dava konusu ve talep edilen kısmi tutarın açıklatılması greektiğini, meydana gelen haksız fiil ile müvekkilinin sebebiyet vermiş olduğu bir ihmal var ise arasındaki illiyet bağının ispatının gerektiğini, davaya konu olayda müvekkilinin kusurunun bulunmaması nedeniyle müvekkilinin hiçbir şekilde maddi ve manevi tazminattan sorumlu tutulamayacağını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, kaza tespit tutanağı, Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezinin 15/05/2017 tarih … sayılı yazısı, davacı ve davalılara ait ekonomik sosyal durum araştırma raporları, kazaya karışan araçlara ait trafik tescil kayıtları, 19/02/2018 tarihli hasar ve kusur bilirkişisi raporu, davacıya ait tedavi belgeleri, H.Ü.T.F Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 10/01/2019 tarih … sayılı maluliyet raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı 02/12/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, ayrıca … plakalı aracında hasar ve buna bağlı olarak değer kaybı meydana geldiğini ileri sürerek, tüm davalılardan maddi tazminat, sigorta şirketi dışındaki davalılardan ise manevi tazminat talep etmektedir.
Taraf delilleri toplandıktan, hasar dosyasının bir sureti ile Kahramankazan Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı evrakındaki ilgili belgeler (CD izleme ve tespit tutanağı, trafik kazası tespit tutanağı, vs.) dosyaya kazandırıldıktan sonra, davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti ve davacıya ait araçtaki hasar bedeli ile değer kaybının hesaplanması bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Dosya kendisine tevdi edilen makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 19/02/2018 tarihli bilirkişi raporunda; … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın 2918 sayılı KTK’nun 47/b-d ve 57/a maddeleri ile 84/a maddesindeki “kırmızı ışıklı trafik işaretinden geçme veya yetkili memurun dur işaretinde geçme” kuralını ihlal etmesinin yanında dikkatsizliği ve tedbirsizliği de görüldüğünden dolayı kazanın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’in herhangi bir kural ihlali görülmediğinden kusursuz olduğu, davacıya ait araçta oluşan hasar miktarının 8.500,00 TL olacağı, gerek 01/06/2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları eki hesaplama yöntemine ve gerekse reel piyasa koşullarına göre davacı aracında değer kaybının görülmediği, davacının 800,00 TL araç mahrumiyet zararının olduğu yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir. (Araç mahrumiyet zararına ilişkin açılmış bir dava bulunmadığı halde bilirkişi tarafından buna dair hesaplama yapıldığı görülmüştür.)
Davacı hakkında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından düzenlenen 10/01/2019 tarihli raporda; 02/12/2016 tarihli yaralanması nedeniyle davacının bedensel özür oranının hesaplanmasını gerektirecek sekel mahiyetinde bir arızası bulunmadığından maluliyet oranı tayinine yer olmadığı, geçirmiş olduğu travma sonrası stres bozukluğu dikkate alındığında tıbbi iyileşme süresinin 24 aya kadar uzaya bileceği kanaati bildirilmiştir.
Davacı ile davalı …’ın ekonomik ve sosyal durumları ilgili kolluk birimlerine müzekkere yazılarak tespit edilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen kusur durumu, hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin 19/02/2018 tarihli, davacının iş göremezlik durumuna ilişkin 10/01/2019 tarihli bilirkişi raporlarıyla tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
02/12/2016 tarihinde davalı sürücü …’ın, sevk ve idaresindeki diğer davalılar adına kayıtlı ve ZMSS poliçesiyle sigortalı … plakalı araç ile Kazan Et Kombinesi istikametinden Kazan şehiriçi istikametine seyir halindeyken, D750 km 50 Keskinler kavşağına geldiği sırada Ankara istikametinden İstanbul istikametine seyir halinde olan davacı sürücü …’in sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımlarına aracının ön kısmıyla çarpması neticesinde davaya konu trafik kazasının meydana geldiği, kazanın meydana gelmesinde … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın % 100 oranında kusurunun bulunduğu, … plakalı araç sürücüsü davacı …’in ise herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bu kaza neticesinde davacıya ait araçta 8.500,00 TL tutarında hasar oluştuğu, gerek 01/06/2015 tarihinden sonra yürürlüğe giren ZMSS Genel Şartları eki hesaplama yöntemine ve gerekse reel piyasa koşullarına göre davacı aracında değer kaybının meydana gelmediği anlaşılmıştır.
2918 sayılı KTK’nun 97. maddesinde “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” düzenlemesi yer almaktadır. Buna göre dava öncesi sigorta kuruluşuna yazılı başvuru zorunluluğu dava şartı olarak öngörülmüştür. Somut olayda davacının, davalı sigorta şirketine karşı dava açmadan önce 2918 sayılı KTK’nun 97. maddesi gereğince “davalı kuruma başvuru” dava şartını yerine getirmediği anlaşılmıştır. Bu nedenle davacının, davalı … Sigorta A.Ş. aleyhine açmış olduğu maddi tazminat talepli davanın (hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin) 6100 Sayılı HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Uzman bilirkişi tarafından, kaza neticesinde davacıya ait araçta oluştuğu belirlenen 8.500,00 TL tutarındaki hasardan, davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.’nin, 6098 sayılı TBK’nun 49/1 ve 2918 sayılı KTK’nun 85/1 maddeleri gereğince sürücü ve işleten sıfatıyla müştereken ve müteselsilen sorumlulukları bulunduğundan davacının hasar bedeline ilişkin tazminat talebinin kabulüne karar verilmiştir.
Davaya konu trafik kazası 02/12/2016 tarihinde meydana gelmiş, … plakalı aracın kaza tarihini de kapsayan 02/06/2016 – 02/06/2017 vadeli ZMSS poliçesi 02/06/2016 tarihinde düzenlenmiştir. 01/06/2015 tarihinden geçerli olmak üzere yürürlüğe giren Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarından sonra meydana gelen kaza sebebiyle, yine bu tarihten sonra düzenlenen poliçeye dayalı olarak değer kaybı talebinde bulunan davacının aracında oluşan değer kaybının belirlenmesi bakımından 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları hükümlerinin gözönünde bulundurulması gerekmektedir. 01/06/2015 tarihinde yürürlüğe giren ZMMS genel şartları gereğince bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme neticesinde davacı aracında değer kaybının meydana gelmediğinin belirlenmesi karşısında, davacının araç değer kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Makine mühendisi bilirkişi tarafından hesaplama yapılması ve davacı vekili tarafından da bedel artırım dilekçesiyle talep edilmesine rağmen, araç mahrumiyet zararına ilişkin olarak açılmış bir dava bulunmadığından, davacının bu talebiyle ilgili olarak herhangi bir karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Diğer taraftan, davacı manevi tazminat talebinde de bulunmuştur.
Davalı …’ın % 100 oranında kusurlu eylemi sonucu meydana gelen trafik kazasında bedensel bütünlüğü zedelenen davacının yaşadığı üzüntü, çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma, yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1966/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarih, 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacının uğradığı manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirli bir meblağın davalılardan alınarak davacılara verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin daha dikkatli ve özenli olmaya sevk etmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre takdiren belirlenen 3.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak üzere tahsiline karar verilmiştir.
Hükmolunan maddi tazminata taleple de bağlı kalınarak dava tarihinden, manevi tazminata ise haksız fiil tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … Sigorta AŞ aleyhine açılan davanın dava şartı noksanlığı bulunduğundan 6100 Sayılı HMK nun 114/2 ve 115/2 md gereğince USULDEN REDDİNE,
2-Davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti. aleyhine açılan maddi tazminat talepli davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
a)Davacının hasar bedeline ilişkin tazminat talebinin kabulüne; 8.500,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b)Davacının araç değer kaybına ilişkin tazminat talebinin reddine,
c)Davacının araç mahrumiyet zararından oluşan tazminat talebine ilişkin açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacının manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE; 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 02/12/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
4-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 785,56 TL karar ve ilam harcından peşin ve ıslahla alınan 329,60 TL harcın mahsubu ile bakiye 455,96 TL harcın davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 187,86 TL peşin harç, 141,74 TL ıslah harcı, 31,40 TL başvuru harcı, 4,60 TL vekalet harcı olmak üzere toplam 365,60 TL harcın davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti, 237,35 TL tebligat ve posta gideri olmak üzere toplam 837,35 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre takdir edilen 506,81 TL’sinin davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden;
a)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, b) Davalı … ve Ticaret Ltd. Şti. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre hesaplanan 500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
c) Davalı … Sigorta A.Ş. kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2 maddesi gereğince hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
7-Manevi tazminat davası yönünden;
a) Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesaplanan 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … ve Ticaret Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine,
b) Davalı … ve Ticaret Ltd. Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … ve Ticaret Ltd. Şti vekilinin ve davalı …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/06/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza