Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/219 Esas – 2020/686
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/219
KARAR NO : 2020/686
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VELAYETEN :1-
2-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 19/04/2017
KARAR TARİHİ: 22/12/2020
K. YAZIM TARİHİ: 08/01/2021
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/03/2017 tarihinde davalı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracı, karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkiline çarptığını ve olay yerinden kaçtığını, davalı sürücünün asli kusurlu olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde müvekkilinin yaralanarak maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkilinin maddi zararlarının karşılanması amacıyla davalı sigorta şirketine başvuruda bulunulduğunu, dava sigorta şirketince bir takım evrakın talep edildiğini, yapılan başvuruya olumsuz cevap verildiğini ve uzlaşma sağlanamadığını beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava haklan saklı kalmak kaydıyla; 15.000.00-TL maddi tazminatın, tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen, 30.000,00 TL manevi tazminatın, davalılardan araç sahibi ve sürücüden, kaza tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 16/02/2018 tarihli dilekçesinde; maddi tazminat taleplerini 3.000,00 TL çalışma gücünün azalması ve yitirilmesinden doğan kayıp, 2.000,00 TL ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan kayıp, 8.500,00TL tedavi gideri, 1.500,00 TL yol gideri olarak açıklamıştır.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde bahsi geçen 03/03/2017 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın müvekkili şirkete 11/03/2016-11/03/2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … nolu ZMMS poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçede teminat limitinin kaza tarihi itibarıyla kişi başına 330.000,00 TL olduğunu, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusurlu olması halinde kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan öncelikle tarafların kusur oranlanın tespiti gerektiğini, davacının söz konusu kaza sebebiyle meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığını, kaza ile ilgisinin ve varsa oranının özürlülük ölçütüne göre belirlenmesi gerektiğini, tazminat hesabının genel şartlar uyarınca TRH 2010 tablosuna göre %1,8 teknik faiz oranı kullanılarak yapılmasını talep ettiklerini, davacı için 18 yaşından itibaren tazminat hesaplaması yapılması gerektiğini, geçici iş göremezlik taleplerinin teminat dışı olduğunu, kaldı ki davacı kaza tarihi itibarıyla çalışma çağında olmadığından geçici iş göremezlik zararının oluşmayacağını, tedavi gideri taleplerinin poliçe teminatı kapsamında olmadığından reddi gerektiğini, davacı tarafından eksik evrak ile başvuruda bulunulmuş olduğundan müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, bu nedenle müvekkili şirketin faiz sorumluluğunun ancak dava tarihinden itibaren söz konusu olacağını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; kazanın araç sürücüsüne yeşil ışık yanarken davacının diğer araçların arasından çıkıp aracın aynasına çarpması ile meydana geldiğini, bu durumda kazaya sebebiyet verenin ve çarpanın davacı olduğunu, bu durumda araç sürücüsünün kusuru bulunmadığı gibi yapabileceği bir şeyin de olmadığını, sürücünün kusuru yokken haksız tazminat talebinin reddi gerektiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; kazanın araç sürücüsüne yeşil ışık yanarken davacının diğer araçların arasından çıkıp aracın aynasına çarpması ile meydana geldiğini, bu durumda kazaya sebebiyet verinin ve çarpanın davacı olduğunu, kendisinin bir kusurunun bulunmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Dava konusu trafik kazası ile ilgili hasar dosyası, sigorta poliçesi, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırma cevapları, … plakalı aracın trafik tescil kayıtları, Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, hastane kayıtları, Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığının 14.09.2018 ve 14/01/2019 tarihli maluliyet raporları, Ankara Adli Tıp Kurumunun 22/08/2019 ve 22/10/2019 tarihli kusur raporları, 24/02/2020 tarihli aktüerya raporu, 26/10/2020 tarihli doktor raporu, ıslah dilekçesi ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davacı küçük …’in 03/03/2017 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralandığı, maddi ve manevi zarara uğradığı iddia edilerek tüm davalılardan maddi, davalılar … ve … … A.Ş.’den ise ayrıca manevi tazminat talep edilmektedir. Talebin dayanağı 6098 sayılı TBK’nun 54 ve 56. maddeleridir.
Taraf delilleri toplandıktan, Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile hasar dosyasının bir sureti getirtildikten sonra davaya konu trafik kazasındaki kusur durumunun tespiti bakımından bilirkişi nicelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, dosya kendisine tevdi edilen makine mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 21/02/2019 tarihli raporda; davalı sigorta şirketi sigortalı davalı … … A.Ş.’nin de maliki olduğu … plakalı araç sürücüsü davalı … ile davacı yaya …’in karışmış oldukları kazanın oluşumunda, kimin kural ihlali işlediği, dolayısıyla kimin kırmızı ışık ihlali ile kazaya neden olduğu mevcut deliller ile anlaşılamadığından, tehlike sorumluluğuna katlanma ilkesi gereğince, tehlike eşit varsayıldığından, kazanın meydana gelmesinde kusurun, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araç sürücüsü … ve davacı … arasında yarı yarıya %50 – % 50 oranında paylaştırılabileceği görüş ve kanaatine bildirilmiştir.
Davacı vekilinin itirazı üzerine alınan Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 22/08/2019 tarihli raporunda; kusur durumunu birinci ve ikinci hal olarak ayırmış, davalı …’ın kırmızı ışık ihlali yapmış ise % 100 oranında kusurlu, davacı …’in kusursuz olduğu, davacı … kırmızı ışık ihlali yapmış ise %100 oranında kusurlu, davalı …’ın kusursuz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili ve davalı sigorta şirketinin Adli Tıp Kurumu raporuna karşı itirazı üzerine ve olayı gören ve dinlenen tanık (…) beyanının raporda değerlendirilmediğinin anlaşılması üzerine Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 22/10/2019 tarihli ek raporda; davalı … ‘ın % 100 oranında kusurlu, davacı …’in kusursuz olduğu görüş ve kanaati bildirilmiş, rapor oluşa uygun, gerekçeli ve denetime elverişli kabul edilerek hükme esas alınmıştır.
Davacı küçük hakkında Ankara Üniversitesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığınca düzenlenen 14/09/2018 tarihli raporda; davacının 03/03/2017 tarihli yaralanması nedeniyle, Vücut genel çalışma gücünden %10,3 oranında kaybettiği, erişkin olması halinde 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı kanaati belirtilmiş, 14/01/2019 tarihli raporda ise; davacının özür oranının % 4 olduğu, erişkin olması halinde 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı kanaati belirtilmiştir. 14/01/2019 tarihli rapor kaza tarihi itibarıyla geçerli yönetmelik hükümleri çerçevesinde düzenlediğinden tazminat hesabında bu rapor esas alınmıştır.
Kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı … … A.Ş.’ne ait ve 11/03/2016-11/03/2017 devresi içinde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 310.000,00 TL olarak düzenlendiği, ancak kaza tarihi itibariyle Hazine Müsteşarlığınca belirlenen 27/11/2013 tarih ve 28834 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan tarifede sakıtlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00TL olarak belirlendiği, dava öncesi davalı sigorta şirketine yapılan 22/03/2017 tarihli başvuru üzerine davacılara herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Davacılar ile gerçek kişi davalının ekonomik ve sosyal durumları, ilgili kolluk birimlerine müzekkereler yazılmak suretiyle tespit edilmiştir.
Dosyada mevcut belgelerden SGK tarafından dava konusu kaza nedeniyle davacıya geçici iş göremezlik ödemesi yapılmadığı ve herhangi bir gelir yada aylık bağlanmadığı anlaşılmıştır.
Davacının talep edebileceği maddi tazminat miktarının hesaplanması bakımından dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş; bilirkişi tarafından düzenlenen 24/02/2020 tarihli raporda, sigorta poliçesinin kaza tarihini kapsadığı ve sakatlanma halinde şahıs başına azami teminat limitinin 330.000,00TL’sı olduğu, ZMMS genel şartları ve eki düzenlemelere göre değerlendirme ve hesaplamada; davacının kaza tarihinde öğrenci olduğu ve gelir getiren bir işte çalışmadığı anlaşıldığından, davacının mahrum kaldığı bir kazancı söz konusu olamayacağından, geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 41.031,88 TL olduğu, davacının tedavi ve ulaşım giderine ilişkin alacak talebinin, davacının yaralanma şekli ve iyileşme sürecine göre doktor bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiği görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Davacının talep edebileceği tedavi gideri ve yol giderlerinin hesaplanması bakımından dosya doktor bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/10/2020 tarihli raporda; davacının dava konusu trafik kazası sonrası hastanede görmüş olduğu tedavi ve tetkikler nedeni ile sağlık harcamasının kuramları olan SGK tarafından karşılandığı, dava dosyasında SGK’ya ait kontrol kayıtları görülemediği için hastaneye gidiş gelişler için yapılan ulaşım giderlerinin hesaplanamadığı, dosyada bulunan fatura bedellerinin toplam 448,90 TL olduğu görüş ve kanaati bildirilmiştir.
Davacı vekili 03/11/2020 tarihli ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesinde belirttikleri 3.000,00 TL olarak açtıkları sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 41.031,88 TL olarak arttırdıklarını beyan etmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen kusur durumuna ilişkin 22/10/2019 tarihli, davacı küçüğün iş göremezlik durumuna ilişkin 14/01/2019 tarihli, tazminat hesabına ilişkin 24/02/2020 tarihli rapor ve hastane ve yol giderlerine ilişkin 26/10/2020 tarihli rapor ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmiştir:
23/02/2017 tarihinde … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın sevk ve idaresinde çizgilerle bölünmüş Atatürk Caddesini takiben Sincan istikametine seyredip, olay mahalli ışık kontrollü yaya geçidine geldiğinde yolun sağından soluna geçmekte olan davacı yaya …’e aracının sağ yan ön ve sağ ayna kesimi ile çarpması sonucu iş bu davaya konu yaralanmalı trafik kazasının meydan geldiği, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü davalı sürücü …, idaresindeki kamyonet ile hız azaltmadan uygun hızla yaklaşmadığı olay mahalli ışıklı yaya geçidinden kırmızı ışık ihlali yaparak geçişi sırasında, yeşil ışıkta yolun karşısına geçmekte olan davacı yaya …’e çizgilerle bölünmüş yolun diğer platformunda çarpması sonucu meydana gelen olayda, dikkatsizliği, tedbirsizliği ve kurallara aykırı hareketi ile tamamen (%100) kusurlu olduğu, davacı yaya …’in olay mahalli yaya geçidinden yeşil ışıkta yolun karşısına geçişi sırasında, hızla ve kırmızı ışık ihlali yaparak gelen sürücü …’ın kullandığı kamyonetin sadmesine maruz kaldığı olayda, oluşa etken hatalı tutum ve davranışı olmadığı, … plaka sayılı aracın davalı … … A.Ş.’ye ait ve 11/03/2016-11/03/2017 devresi içinde davalı … Sigorta A.Ş. nezdinde ZMSS poliçesiyle sigortalı olduğu, davacının yaralanması sonucu özür oranının % 4 olduğu, erişkin olması halinde 6 ay süre ile iş göremezlik halinde kalacağı, davacının kaza tarihinde öğrenci olduğu ve gelir getiren bir işte çalışmadığı anlaşıldığından, davacının mahrum kaldığı bir kazancı söz konusu olamayacağından, geçici iş göremezlik tazminatı talep edemeyeceği, sürekli iş göremezlik nedeni ile oluşan maddi zararının 41.031,88 TL olduğu, dava dosyasında SGK’ya ait kontrol kayıtları görülemediği için hastaneye gidiş gelişler için yapılan ulaşım giderlerinin hesaplanamadığı, dosyada bulunan fatura bedellerinin toplam 448,90 TL olduğu, davacı için hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatı, tedavi ve ulaşım giderinden sürücü, işleten ve sigortacı sıfatlarını haiz tüm davalıların 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 2918 Sayılı KTK’nun 85/1, 91 ve ZMSS Genel Şartları A.3 maddeleri gereğince müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları sonuç ve kanaatine varılarak, davacının açtığı maddi tazminat talepli davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Hüküm altına alınan maddi tazminata, davalı sigorta şirketi bakımından temerrüde düştüğü 04/04/2017 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 03/03/2017 tarihinden (dava dilekçesinde haksız fiil tarihi 03/03/2017 olarak belirtildiğinden ve bu tarihten itibaren faiz talep edildiğinden) itibaren avans faizi (kazaya karışan araç ticari araç olduğundan) işletilmesine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talepli dava bakımından ise; kaza tarihi, kazanın oluşumundaki kusur oranları, olayın özelliği, davacı küçük …’in yaralanmasının niteliği, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ve paranın satın alma gücü birlikte ele alınarak, kaza nedeniyle bedensel bütünlüğü zedelenen davacının kaza sonrası tedavi gördüğü süre içerisinde çektiği acının bir nebze olsun giderilebilmesi amacıyla ve bir tarafın haksız yere zenginleşmesine yol açmamak kaydıyla, hakkaniyete uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesinin yerinde olacağı kanaatine varılmış, davacının manevi tazminat talepli davasının kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın 6098 sayılı TBK’nun 49/1, 56/1 ve 2918 sayılı KTK’nun 85/1 maddeleri gereğince sorumluluğu bulunan sürücü ve işleten sıfatlarını haiz davalılar … ve … … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin ise reddine karar vermek gerekmiştir. Hükmedilen manevi tazminata haksız fiil tarihi olan 03/03/2017 (dava dilekçesinde haksız fiil tarihi 03/03/2017 olarak belirtildiğinden ve bu tarihten itibaren faiz talep edildiğinden) tarihinden itibaren avans faizi (kazaya karışan araç ticari araç olduğundan) işletilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Maddi tazminat talepli davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE;
a)Sürekli iş göremezlik tazminatı talebinin kabulü ile ; 41.031,88 TL tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 04/04/2017 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 03/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
b)Davacının tedavi ve ulaşım giderlerine ilişkin tazminat talebinin kısmen kabulü ile; 448,90 TL tazminatın davalı sigorta şirketi bakımından 04/04/2017 tarihinden, diğer davalılar bakımından ise haksız fiil tarihi olan 03/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
c)Davacının diğer tazminat taleplerinin reddine,
2-Manevi tazminat talepli davanın KISMEN KABULÜNE; 25.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihi olan 03/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılar … ve … … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 2.833,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 51,23 TL ve ıslahla alınan 129,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.652,42 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 51,23 TL peşin harç, 31,40 TL başvurma harcı, 129,90 TL ıslah harcı ve 4,60TL vekalet harcı olmak üzere toplam 217,13 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 6.192,50 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
c-)Davalılar … … A.Ş. ve … Sigorta A.Ş.’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, adı geçen davalılara verilmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-)Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.707,75TL karar ve ilam harcından peşin alınan 102,46TL harcın mahsubu ile bakiye 1.605,29TL karar ve ilam harcının davalılar … ve … … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 102,46 TL peşin harcın davalılar … ve … … A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b-)Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın kabul oranına göre hesap ve takdir edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve … … A.Ş’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine
c-)Davalı … … A.Ş.’nin kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davanın red oranına göre hesap ve takdir edilen 4.080,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 1.450,00 TL bilirkişi ücreti, 657,50 TL tebligat ve posta gideri ve 314,50 TL Adli Tıp Faturası, olmak üzere toplam 2.422,00 TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranına göre hesap edilen 1.939,21TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.209,97 TL ile sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacılar vekili ile davalılar … AŞ vekilinin ve davalı …’ın yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 22/12/2020
Katip Hakim
e-imza e-imza