Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/215 E. 2018/66 K. 07.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/215 Esas – 2018/66
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/215
KARAR NO : 2018/66

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 17/04/2017
KARAR TARİHİ : 07/02/2018
K.YAZIM TARİHİ : 26/02/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
TALEP :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin ortağı olduğunu, davalının 23.03.2017 tarihinde yapılan olağan genel kurulunun TTK’un 620. maddesi yollamasıyla aynı yasanın 445. maddedeki kanuna, esas sözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olarak yapıldığını, toplantının gündeminin 5 maddeden oluştuğunu, bu gündemde TTK’un 409. maddesinde belirlenen zorunlu konuların yer almadığını, burada yazılı olan hususlardan sadece organların seçimine ilişkin konuyla ilgili karar alındığını, davalı şirketin olağan genel kurul gündeminde TTK’un 409. madde gereklerinin yer almamasının sebebi olarak devam eden davaların gösterildiğini, bu davaların müvekkilinin görev yaptığı döneme ilişkin olduğunu, toplantı gündeminde zorunlu olarak görüşülmesi gerekli olan konuların gündeme alınmamasının sebebi bu konularla ilgili davacı …’e karşı, davalı şirketin kötü niyetli olarak yapmış olduğu işlemlerin ortaya çıkmaması ve müvekkili ile şirket arasında devam eden davalarda yaptıkları hukuka aykırı işlemlerin belgelendirilerek delil olarak sunulması kaygısını taşımalarından dolayı olduğunu, yapılacak yargılama neticesinde; davalı şirketin 23.03.2017 tarihinde yaptığı olağan genel kurulda aldığı tüm kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gündem ve alınan kararlara bakıldığında ne toplantının kendisinin ne de alınan kararların yasaya ve dürüstlük kuralına aykırı davranış niteliğinde olmadığını, şirkete sağladığı hukuki yararlar nedeniyle de bir hakkın kötüye kullanılması niteliğinde yorumlanamayacağının açık olduğunu, davacı ortağın şirkete bir toplantı çağrısında ve gündem teklifinde bulunmadığını, toplantıda bir önerge sunmadığını, davacı ortağın hem haklarını kullanmayıp, hem de dava yoluna başvurmasının anlaşılamadığını, bu durumun dürüstlük kuralına aykırı bir davranış olduğunu, finansal tabloların sunulması ve ibra hususunun gündeme alınmadığını, buna ilişkin haklı sebeplerinin bulunduğunu, önceki hesap yıllarına ilişkin olarak açılmış davalar bulunduğunu, bu dönemde davacının yönetici olduğunu, ayrıca 20 Ekim 2016 tarihli toplantı ile mevcut yönetim kurulunun göreve başladığını, davacı ortağın bu toplantının kararları dahil tescil yapılmadan mahkemede dava açtığını, bu durumda geçici tescil yapıldığını, tescil ilanını 14 Aralık 2016 tarihine kadar geciktirdiğini, arkasında da davacı ortak tarafından ayrı bir dava açıldığını, bunlar haricinde davacı ortağın müdürler kurulu başkanı iken şirkette işe aldığı kayın biladeri … ile birlikte şirkete ve diğer ortaklara zarar verici işler yaptıklarını, bunların tazmini için açılan davalar bulunduğunu, ibranın geri bırakılmasında bu durumunda etkili olduğunu, haksız ve hukuka aykırı suretle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Dava konusu edilen 23.03.2017 tarihli genel kurul tutanağı, hazirun cetveli, gündem, davalı şirketin defter ve kayıtları, ana sözleşmesi, ticaret sicil müdürlüğü kayıtları, bilirkişi heyetinde alınan 25.12.2017 tarihli rapor ve tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, limited şirket genel kurulunda (ortaklar kurulunda) alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Davacı genel kurul gündeminin yasaya uygun olarak düzenlenmediğini, bununla ilgili hükümleri içeren TTK’un 409. maddesinin amir hükümlerinin ihlal edildiğini bildirerek alınan kararların iptalini istemektedir.
Niza konusu edilen genel kurul tutanağı, gündem, hazirun cetveli getirilmiş, şirket kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi heyeti raporu birlikte değerlendirilmiştir. Taraflar arasında mahkememizde görülen ve pek çoğuda genel kurul kararlarının iptaline ilişkin olan davalar vardır. Davacı iş bu dosyada da nizalı genel kurulda görüşülecek olan konuları belirleyen gündemde TTK’un 409. maddesinde yer verilen zorunlu hususların yer almadığını ve neticesinde de bu hususların görüşülmediğini bildirerek, yasaya aykırı olduğunu ileri sürdüğü genel kurul kararlarının iptalini istemektedir. 6102 sayılı TTK’un 617. maddesinin yollaması ile yasanın 409. maddesi hükümleri limited şirketlerde, genel kurul toplantısından önce gündemi belirlemede uygulanır. TTK’un 409. maddesinde “…..toplantılarda, organların seçimine, finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, karın kullanım şekline, dağıtılacak kar ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konulara ilişkin müzakere yapılır, karar alınır” denmektedir. Burada genel kurulda görüşülecek olan hususlar açıklanmıştır. Davalı şirketin nizalı genel kurulunda, yeni yönetimin seçilmesi görüşülmüş ve karara bağlanmış, ibra hususununda ileriye bırakılması kararlaştırılmıştır. Buna göre finansal tablolara, yönetim kurulunun yıllık raporuna, karın kullanım şekline, dağıtılacak kar ve kazanç paylarının oranlarının belirlenmesine, yönetim kurulu üyelerinin ibraları ile faaliyet dönemini ilgilendiren ve gerekli görülen diğer konular gündemde yer almadığı gibi sonucunda genel kurulda da görüşülmemiştir. Yasaya göre gündemde yer alması ve müzakere edilerek karara bağlanması gereken bu konular görüşülmemiş, karara bağlanmamıştır.

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

TTK’un 413. maddesinde gündemin, genel kurulu toplantıya çağıran tarafından belirleneceği açıklanmıştır. Somut uyuşmazlıkta, gündem davacı dışındaki şirket yetkilileri tarafından belirlenerek toplantı yapılmıştır. Toplantı gündeminde TTK’un 409. maddesindeki konuların pek çoğuna yer verilmemiştir. Burada yapılan işlem yasaya uygun olmasa da iptali koşullarının oluşup oluşmadığını değerlendirebilmek için, davacının haklarını ihlal edip etmediğine bakmak gerekir. Alınan kararların tetkikinde; davacının hukukunu ve haklarını etkiler bir durum olmadığı, yeni yönetiminde yasaya uygun bir surette seçildiği belirlenmiştir. İbra hususunda ise, taraflar arasında mahkemelerde görülen pek çok davalar bulunması nedeniyle bunların neticelenmesi sonunda görüşülmesi gerektiği kanaatiyle bir karar verilmemiş, ibra hususu ileriye atılmıştır. Bu durumda niza konusu edilen 23.03.2017 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali koşullarının oluşmadığının kabulü ile açılan davanın reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcınının peşin alınan 31,40TL harçtan mahsubu ile bakiye 4,50TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.180,00TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.07/02/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı