Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/204 E. 2018/259 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/204 Esas – 2018/259
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/204
KARAR NO : 2018/259

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/01/2017
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
K. YAZIM TARİHİ: 18/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalının Ankara Batı İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile hakkında icra takibi başlattığını, icra takibine konu 11/10/2016 tanzim tarihli 01/11/2016 vade tarihli, alacaklısı davalı … olan senetten dolayı herhangi bir borcu olmadığını, senet bedelinin tamamen ödendiğini, davalıya son ödemeyi yaptığında davalının senedi arabadan alıp geleyim diyerek yanından ayrıldığını ve aracına binerek uzaklaştığını, bu olay olduğunda yanında görgü tanıklarının olduğunu, aynı gün … İlçe Emniyet Müdürlüğüne giderek suç duyurusunda bulunduğunu, söz konusu senedin … ilçe sınırları içerisinde tanzim edildiğini, tanzim yerinin daha sonra 3. şahıslarca veya davalı tarafça Sincan olarak düzenlendiğini, yetkili icra müdürlüğünün … İcra Dairesi olduğunu, ayrıca kendisinin davalıya bu senede istinaden PTT havale yolu ile ödemelerde bulunduğunu, icra müdürlüğüne ödenecek paranın davalıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiğini, öncelikle tedbir talebinin kabulü ile davalıya borcunun olmadığının tespitine, yapılan takibin iptaline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın dayanağının senede dayalı menfi tespit davası olup, 6102 sayılı TTK nun 4/1 maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu Kanunda öngörülen hukuk davalarının ticari dava olarak düzenlendiğini, dosyaya konu ihtilafın da senede dayalı menfi tespit davası olduğu ve ihtilafın Türk Ticaret Kanunu hükümleri çerçevesinde sonuçlandırılması gerektiğinin sabit olup iş bu davanın Ticaret Mahkemelerinde açılması gerekirken, Hukuk Mahkemesinde açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının, davalıya 2.250,00 TL borcu olduğunu kabul ettiğini, fakat ödediğine dair hiç bir makbuz, dekont v.s. sunmadığını, senetteki tanzim yerinin senette bulunması zorunlu unsurlardan olmadığını, iddiasını ispat etme yükümlülüğünün de davacıda bulunduğunu, davacının söz konusu borçtan kurtulmak için haksız ve mesnetsiz iddialarda bulunduğunu, davanın görev ve esas bakımından reddine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli dava sebebiyle davacı aleyhine % 20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
GEREKÇE :Dava, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyası ile takip konusu yapılan bonodan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti talebinden ibarettir.
Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 10/03/2017 tarih 2017/25-46 E.K. sayılı görevsizlik kararı üzerine gönderilen dosya Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydedilmiştir.
Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma evrakının bir sureti getirtilerek dosyaya dahil edilmiştir.
Davacı, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takibe konulan bonodan kaynaklanan borcunu alacaklı/davalı …’a ödediğini, davalının senedi arabadan alıp geleceğim diyerek yanından ayrıldığını, daha sonra aracına binerek oradan uzaklaştığını iddia ederek bu senet nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti (menfi tespit) talebinde bulunmaktadır.
Davacının şikayeti üzerine … Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı evrakı ile şüpheli (davalı) … hakkında “Güveni kötüye kullanma” suçundan dolayı soruşturma başlatıldığı, evrakın verilen yetkisizlik kararı sonrası Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numarasını aldığı, dava dilekçesinde isimleri belirtilen tanıklar da dinlenmek suretiyle yürütülen soruşturma neticesinde şüpheli hakkında kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği, müştekinin (davacı) bu karara yönelik itirazda bulunduğu, Ankara … Sulh Ceza Hakimliğinin …D.İş sayılı kararıyla itirazın reddine dair kesin olmak üzere karar verildiği tespit edilmiştir.
Mahkememizce dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı, Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasıyla takip konusu edilen senetten (bono) kaynaklanan borcunu alacaklı/davalı …’a ödediğini, davalının senedi arabadan alıp geleceğim diyerek yanından ayrıldığını, daha sonra aracına binerek oradan uzaklaştığı iddia etmekte ise de, bu iddianın ispat edilemediği, davalı hakkında güveni kötüye kullanma suçundan dolayı başlatılan soruşturma neticesinde kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, davacı tarafından ödemeye ilişkin başkaca herhangi bir delil dosyaya sunulmadığı gibi, açıkça yemin deliline de dayanılmadığı, hal böyle olunca takibe konu senedin bedelsiz sayılamayacağı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine, İİK’nun 72/4 maddesi gereğince 2.250,00 TL asıl alacağın % 20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK nun 72/4 maddesi gereğince 2.250,00 TL asıl alacağın % 20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 38,43 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2,53 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı, miktar itibariyle kesin olmak üzere karar verildi. 24/04/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza