Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/2 E. 2018/247 K. 18.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/2 Esas – 2018/247
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/2
KARAR NO : 2018/247

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

DAVACI :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : KOOPERATİF ÜYELİĞİNDEN İHRAÇ KARARININ İPTALİ
DAVA TARİHİ : 03/01/2017
KARAR TARİHİ : 18/04/2018
K.YAZIM TARİHİ : 11/05/2018

Yukarıda tarafları yazılı dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması neticesinde;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP :Davacı mahkememize sunduğu dava dilekçesinde ve aşamalardaki beyanlarında özetle; davalı kooperatifin üyesi iken Ankara …. Noterliğinin 19.12.2016 tarihli yazısı ile hakkında ihraç kararı verildiğinin tarafına bildirildiğini, çıkarma kararında belirtilen 2 adet ihtarnameninde tarafına tebliğ edildiğini, bu ihtarnamelerde 5.900,56TL borcunun olduğunun belirtildiğini, kendisinin kooperatiften 5.389,55TL alacağının olduğunu, bu durumun davalı tarafından da ihraç kararına dayanak yapılan ihtarnamelere yazıldığını, ayrıca bu miktara 1.909,89TL gecikme zammı işletildiğini, alacağının bulunmasına rağmen bu miktarın borcuna mahsup edilmediğini, davalının alacağını dikkate almayarak aidat borçlarına faiz işlettiğini, taraflarından istenen faiz miktarının da gerçeği yansıtmadığını, kendisinin ilk defa SS … KYK’nin üyesi olduğunu, bu kooperatifin davalının yaptıracağı inşaatın finansmanını sağlamak üzere … Ltd. Şti. tarafından kurdurulduğunu, daha sonrasında tarafların anlaşmasına uygun olarak bu kooperatifin üyelerinin davalı kooperatife devredildiğini, kendisinin de bu suretle davalı kooperatifin üyesi olduğunu, SS … KYK’ne ödemesi gereken aidatların tamamını ödediğini, hatta fazladan ödeme yaptığını, sonuç olarak davalı kooperatiften alacağının olmasına rağmen ödenmeyen borcunun bulunduğundan bahisle üyelikten ihraç edilmesinin doğru olmadığını, yapılacak yargılama neticesinde; davalı kooperatif yönetim kurulunun 18.08.2016 tarih ve 2016/7 sayılı üyelikten ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

CEVAP :Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili kooperatife 2016 yılı Mart ayı dahil 5.410,45TL aidat borcu ile 490,11TL gecikme zammı borcu olmak üzere toplam:5.900,56TL borcunun bulunduğunu, gönderilen ihtarnamelere rağmen belirlenen sürelerde ve sonrasında borcunu ödememesi nedeniyle davacı hakkında üyelikten çıkarılma kararı verildiğini, davacının öncesinde müvekkili kooperatif nezdinde yöneticilik yaptığını, bu dönemde bir takım usulsüzlükler yaptığı gerekçesi ile hakkında suç duyurusunda bulunulduğunu, bu nedenle Ankara Batı …. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında zimmet suçundan yargılandığını, davacı hakkında başlatılan hukuki süreç devam ettiği için davacı adına kooperatif muhasebe kayıtlarında yer alan 5.389,55TL alacak ile bu tutara işletilen 1.909,89TL gecikme zammının herhangi bir mağduriyete sebebiyet vermemek adına hesaplanan borç tutarına yansıtılmadığını, bu paranın davacı adına kooperatif uhdesinde tutulduğunu, davacı hakkında verilen üyelikten ihraç kararının yerinde olduğunu, açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLER :Davalı kooperatifin yönetim kurulunun davacı hakkında verdiği 18.08.2016 tarih ve 2016/7 sayılı üyelikten ihraç kararı ve eki ihtarnameler, davalı kooperatifin defter ve kayıtları, ana sözleşmesi, genel kurul tutanakları, Ticaret Sicil Müdürlüğü kayıtları, davalı kooperatif ile SS … KYK arasında imzalanan sözleşmeler, bilirkişinin sunduğu 30.10.2017 tarihli rapor, 21.03.2018 tarihli ek rapor ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Talep, kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davacı, dava dışı SS … KYK’nin üyesi olduğunu, bu kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini, anılan kooperatifin davalı SS … KYK ile birleştiğini, SS … KYK’nin üyelerinin tamamının tüm hak ve vecibeleri ile birlikte davalı kooperatife devredildiğini, kendisinin de bu nitelikteki üyeler arasında olduğunu, davalı kooperatife borcunun bulunmadığını, ihtarnamede de yazılı olduğu üzere alacağının bulunduğunu, bu miktardan ihtarnamede yazılı borcun mahsubunun yapılması gerekirken bu gerekliliğin yerine getirilmeyerek hakkında ihraç kararı verildiğini bildirmiş; davalı yanda, davacının ihtarnamelerde yazılı olduğu kadar borcunun bulunduğunu, bunun haricinde davacı adına kooperatif muhasebe kayıtlarında yazılı olan 5.389,55TL alacak bakiyesi ile bu tutara işletilen 1.909,89TL gecikme zammının yönetim kurulu olarak görev yaptığı döneme ilişkin hukuki süreç devam ettiğinden ihtarnamede yazılı borçtan mahsup edilmediğini, bu durumda ihtarnamelerde yazılı olan borcun verilen mehiller içerisinde ödenmemesi nedeniyle hakkında ihraç kararı verilmesinin doğru olduğunu savunmuştur.
Tarafların delilleri toplandıktan sonra dosya kapsamı ve davalı kooperatifin kayıtları üzerinde uzman bilirkişiye inceleme yaptırıp rapor düzenlenmesi sağlanmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller ve bilirkişi raporları birlikte değerlendirilmiştir.
1163 Sayılı Kanunun 16. maddesinde, ortaklıktan çıkarılma esasları ve itiraz düzenlenmiş olup, ortağın kooperatife karşı edimlerini ihlal etmesi halinde, ortak ancak yasa ve ana sözleşmede öngörülen prosedürle ihraç edilebilir. Yasanın 16 ve 27. maddeleri ile ana sözleşmenin 14. maddesinde ihraç prosedürünün ne şekilde olacağı açıklanmıştır. Bunun haricinde, borcun ödenmesi hususunda üyeye çıkartılacak ihtarnamelerde, ortaktan talep edilebilecek borcun gerçeği yansıtması, borç miktarlarının aynı olması ya da ikinci ihtarda artırılan kısma ilişkin açıklamada bulunulması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta, davalı kooperatif tarafından davacıya keşide edilen 07.05.2016 tarihli birinci ihtarnamede Mart 2016 sonu itibariyle borç çıkarılmıştır. Burada aidat borcu 5.410,45TL, gecikme cezası borcu miktarı 490,11TL olmak üzere, davacının toplam borcu 5.900,56TL olarak gösterilmiştir. Birinci ihtarname keşide edilirken yasa ve

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

ana sözleşmenin belirttiği sürelere uyulmuştur. Davacıya keşide edilen 14.06.2016 tarihli ikinci ihtarnamede de, aynı borç miktarı yazılmış ve neticesinde de yasa ve ana sözleşmenin belirttiği sürelere uyulmuştur. Davacının ihtarnamelerde yazılı borcu ödemediği de tarafların kabulündedir. Davacıya çıkartılan 07.05.2016 tarihli birinci ihtarnamede, kooperatifin muhasebe kayıtlarına göre, 5.389,55TL asıl alacak ile bu miktara işletilen 1.909,89TL gecikme zammı alacağının bulunduğu, yöneticilik yaptığı döneme ilişkin olmak üzere hukuki yollara başvurulduğundan bu miktarın emanette tutulduğu bildirilmiştir. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede de, davacıya ait bu miktar aidat ödemesinin bulunduğu, hakkında yapılan soruşturma ve kovuşturma nedeniyle bu paranın kooperatif kayıtlarında ayrı bir hesapta bekletildiği tespit edilmiştir. Davacının yöneticilik yaptığı döneme ilişkin olarak zimmete yönelik eylemde bulunduğu iddiası ile suç duyurusunda bulunulmuş, Ankara Batı … Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında kamu davası açılmış, dosyanın yargılaması devam etmektedir. Anılan ceza dosyası nedeniyle davacı tarafından yapıldığı sabit olan miktarlar kooperatif uhdesinde ayrı bir hesapta bekletilmektedir.
Davacı önceden dava dışı SS … KYK’nin üyesi iken taraflar arasında yapılan anlaşmaya istinaden davalı kooperatifin üyeliğine geçmiştir. Davacı, her iki kooperatifte de yöneticilik yapmıştır. Öte yandan, davacının SS … KYK’ne aidat ödemelerinde bulunduğu, davalı kooperatife de aidat ödemesinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bilirkişi tarafından yapılan incelemede, davacının ihtarnamelerde yazılı miktarda aidat borcunun olduğu, yine gecikme zammı borcunun da gerçeğe yakın bir miktara tekabül ettiği belirlenmiştir. Ancak, davalının da kabulünde olduğu üzere, 5.389,55TL aidat ödeme fazlası, 1.909,89TL gecikme zammı alacağı vardır. Bu miktarlar davacının borcuna yansıtılmadan (mahsup edilmeden) ihtarnamede yazılı borç miktarları hesaplanmış, bu miktarların ödenmesi için de davacıya bildirimde bulunulmuştur. Davacının kooperatif kayıtlarında fazladan ödemesi var iken, bunun ceza kavuşturmasının varlığı sebebiyle aidat borcuna mahsup edilmeden yeniden borç hesaplanması yapılması ve bu belirlenen miktarın ödenmediği gerekçesi ile hakkında ihraç kararı verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda davacı hakkında verilen 18.08.2016 tarih ve 2016/7 sayılı ihraç kararının dayanağı olan ihtarnamelerde yazılı olan borç miktarının gerçeği yansıtmadığının kabulü ile iptaline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE, davacı hakkında davalı kooperatifin yönetim kurulunun verdiği 18/08/2016 tarih ve 2016/7 sayılı üyelikten ihraç kararının iptaline,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90TL harçtan peşin alınan 31,40TL harcın mahsubu ile bakiye 4,50TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 31,40TL başvurma harcı, 4,60TL vekalet harcı, 31,40TL peşin harç olmak üzere toplam 67,40TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 500,00TL bilirkişi ücreti, 112,30TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 612,30TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı ile davalı vekilinin yüzüne karşı, istinaf kanun yolu açık olmak üzere (kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle istinaf kanun yoluna başvurulabileceği, istinaf incelemesinin Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi tarafından yapılacağı) oy birliğiyle karar verildi.18/04/2018

Başkan Üye Üye Katip
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı