Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/162 E. 2018/453 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/162 Esas – 2018/453

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2017/162 Esas
KARAR NO : 2018/453

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/03/2016
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
K.YAZIM TARİHİ : 19/07/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin bir adet 15.000,10 TL bedelli, 03.10.2015 tarih ve 011608 sıra numaralı fatura ile … sıra numaralı sevk irsaliyesinden doğan alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhinde Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, kötü niyetli ve haksız itiraz nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı ile aralarında hiçbir hukuki ve ticari ilişki bulunmadığını, davacının alacağının dayanağı olarak gösterdiği faturanın müvekkili şirketin ticari defter kayıtlarında bulunmadığını, davacı şirketin dava dilekçesinde bahsettiği irsaliyenin kendilerine ulaşmadığını, bu irsaliyede yer alan mal veya hizmeti teslim almadıklarını, müvekkili şirketin davacıyı kendisine ait olan Ankara Çankaya’da devam etmekte olan okul inşaatının alt taşeronu olduğunu tahmin etmekte olduğunu, ancak bu inşaatın anahtar teslimi suretiyle yapılmak üzere … Ltd. Şti.’ne verildiğini,
e-imza e-imza

eğer bu şirkete iş yapılmış ise davacının muhatabının … Ltd. Şti. olduğunu, bu nedenle davanın husumet yönünden reddedilmesi gerektiğini beyan ederek, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, SGK kayıtları, 02/02/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası satış sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturaya ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, yetkili icra dairesinde takip başlatılmadığı gerekçesiyle davanın usuldan reddine dair verilen 18/10/2016 tarihli karar, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 28/02/2017 tarih 2017/98E.-2017/227 K. sayılı ilamı ile; akdi ilişkinin ispatı için toplanması gereken deliller toplanmaksızın akdi ilişkinin varlığı inkar edildiğinden bahisle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, yukarıda belirtilen gerekçelerle bu karar usul ve yasaya uygun değildir. Bu durumda mahkemece yetki uyuşmazlığının çözümüne ilişkin deliller toplanıp değerlendirilmelidir. Bu nedenle HMK’nın 353/1-a-b maddesi gereğince delillerin hiç toplanmamış veya değerlendirilmemiş olduğu derecesinde yargılama işlemleri eksik bırakıldığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerektiği belirtilerek kaldırılmıştır.
Ankara Bölge Adliye Mahkemesinin bozma ilamı sonrasında, mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilen dosyada, yeniden yargılama yapılmıştır.
Davacı alacaklı alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 26.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 03.03.2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir.İş bu itirazın iptali davası hak düşürücü yasal süresinde açıldığından işin esasına girilmiştir.
Davacı, mal satımı nedeniyle alacaklı olduğunu, davalı ise davacı ile hukuki ilişkisinin olmadığını, mal teslimi yapılmadığını ileri sürmüştür.
Davacı yanın kayıtlarının incelenmesine ilişkin alınan 02.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda; taraflara ait defter ve kayıtların ispat gücünü haiz olduğu, davacının takibe konu ettiği faturanın davalı kayıtlarında bulunmadığı ve davacının kayıtlarına göre 15.000,10 TL alacaklı bulunduğu, tespit edilmiştir.
Dava konusu edilen hukuki ilişkiye ilişkin olarak sunulan sevk irsaliyesinde ismi olan … ın davalı çalışanı olup olmadığına yönelik olarak araştırma yapılmış, getirtilen kayıtlardan 24.02.2014 ila 18.02.2016 tarihleri arasında (sevk irsaliyesi 03.10.2015 tarihinde düzenlenmiştir) davalı nezdinde çalıştığı saptanmıştır. Davalı yanca, bu kişinin sevk irsaliyesindeki imzası inkar edilmiştir. Bu kapsamdaki iddianın ispatına yönelik olarak, bu kişinin adresine talimat yazılarak, imza incelemesi için mahkemeye davet edilmesi ve gelmediği takdirde sevk irsaliyesindeki imzanın kendisine ait sayılacağının ihtarı istenmiştir (Yargıtay 19. HD nin 2013/6831 E, 2013/9778 K sayılı ilamında açıklandığı gibi) . Yazılan talimata verilen cevaptan, ihtarlı davetiyenin tebliğ edildiği ancak kişinin mahkemeye gelmemiş olduğu anlaşılmıştır. Buna göre, dava konusu irsaliyedeki imzanın, davalı çalışanı … a ait olduğu kabul edilmiş, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu sabit olmuştur.
e-imza e-imza

Ticari satım nedeniyle, teslim edimi yerine getirilen malların bedeline ilişkin para alacağının tahsiline yönelik olarak davacının ikametgahı icra dairesi ile mahkememizin HMK’nın 10.maddesi BK’nın 89/1 maddesi uyarınca yetkili olduğu anlaşıldığından bu itirazlar yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı ve yukarıdaki açıklamalara göre; davacının davalıya teslim ettiği mallar nedeniyle alacaklı olduğu kanaatiyle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KABULÜNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile, takibin devamına,
15.000,10 TL üzerinden hesaplanacak icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
1-Alınması gereken 1.024,65 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 256,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 768,48 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 256,17 TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 289,67 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen 321,20 TL tebligat ve posta gideri ile 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 821,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Davalının bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir ve hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.03/07/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza