Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/161 E. 2018/392 K. 07.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2017/161 Esas – 2018/392
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/161 Esas
KARAR NO : 2018/392

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ : 17/03/2017
KARAR TARİHİ : 07/06/2018
K. YAZIM TARİHİ: 06/07/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın Mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacı şirketin davalıdan 1 adet Kule Vinç kiraladığını, taraflar arasında kule vincin aylık 10.000,00 TL bedel ile 01.01.2016 ile 01.06.2016 tarihleri arasında kiralanması için sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin daha sonra aylık 9.000,00 TL bedel karşılığı uzatıldığını, müvekkili davacı şirketin kiralık vinci şantiyesinde kullandığını ve 27.02.2017 tarihinde davalıya teslim ettiğini, böylelikle kule vincin aylık kirası 10.000,00 TL’den 5 Ay ve aylık kirası 9.000,00 TL’den 9 Ay olmak üzere kullanıldığını, buna göre toplam 14 aylık kullanım için 131.000,00 TL kira bedeli tahakkuk ettiğini, davalının bu kira bedellerine ilişkin olarak herhangi bir fatura kesmediği için herhangi bir KDV tahakkuk etmediğini, müvekkili davacı şirketin kule vinç için davalıya;
01.01.2016’da 5.000,00 TL (nakden)
15.02.2016’da 19.000,00 TL (çek ile)
05.01.2016’da 19.000,00 TL (çek ile)
30.06.2016’da 33.000,00 TL (çek ile)
08.03.2016’da 10.000,00 TL (EFT ile)
14.03.2016’da 9.000,00 TL (EFT ile)
07.04.2016’da 25.000,00 TL (EFT ile)
21.10.2016’da 20.000,00 TL (Keşideci …’a ait müşteri senedinin devri yolu ile) olmak üzere toplam 140.000,00 TL ödeme yaptığını, ayrıca 20.03.2017 vade tarihli 07.12.2016 tanzim tarihli 43.000,00 TL bedeli havi bir adet bono verdiğini, böylece toplamda 131.000,00 TL tutan kira bedeli için 140.000,00 TL nakit ödeme yapıldığını, 43.000,00 TL tutarında senedin davalıya verildiğini, davalının hak ettiği kira bedelinden daha fazla nakit ödeme yapıldığından davalıya verilen 43.000,00 TL’lik senedin bedelsiz kaldığını, davalıdan bu senedin defalarca geri istenmesine rağmen davalının bu senedi iade etmeye yanaşmadığını, senedin vade gününün yakın olduğunu ve bedelsiz senedin icraya konu edilerek haksız yere müvekkili şirketten tahsil edilmesi ihtimali olduğunu, davalıya bu konuda gönderilen ihtarnamenin de sonuçsuz kaldığını beyan ederek; öncelikle ihtiyati tedbir talebinin kabulü ile davaya konu senedin icra takibine konu edilmesi durumunda uygun görülecek teminat mukabilinde icra takibinin durdurulmasını, yapılacak yargılamayı müteakiben davanın kabulüne, dava konusu 20.03.2017 vadeli 07.12.2016 tanzim tarihli 43.000,00 TL’lik bono ile borçlu olunmadığının tespitini, bononun davalıdan istirdatını, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını ve bu dava kapsamında ileri sürülmeyen hususlara ilişkin haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 10.04.2017 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile müvekkili arasında başlangıç tarihi 01.01.2016 olan bir “Makine Kira Sözleşmesi” imzalandığını, bu sözleşme ile …model bir kule-vincin davacı şirkete kiralandığını, sözleşmede kiracı olarak …. İhr. San. Tic. Ltd. Şti. gösterildiğini, davaya konu senedin borçlusunun da yine aynı şirket olduğunu, ancak davacı olarak …. Ltd. Şti. gözüktüğünü, ortada iki farklı şirket gözüktüğü için mahkemenin bu durumu davacıya açıklattırması gerektiğini, sözleşme hükümlerine göre kira süresinin 01.06.2016 tarihinde biteceğini, ancak davacı şirketin bu tarihten sonra da kule vinci kullanmaya devam ettiğini, kiralanan kule vincin davacı tarafından kullanımı devam ederken taraflar arasında kira sözleşmesine ek bir sözleşme imza edildiğini, 04.10.2016 başlangıç tarihli bu ek sözleşmeye göre kira süresinin 01.01.2017 tarihine kadar uzatıldığını, davacı şirketin ek sözleşme ile yapılan süre uzatımına rağmen makineyi 01.01.2017 tarihinde de teslim etmediğini, makineyi kullanmaya devam ettiğini, nihayetinde 27.02.2017 tarihinde makinenin müvekkili tarafından teslim alındığını, davacı şirketin bu tarihe kadar kule-vinci kullanmaya devam ettiğini, davacının dilekçesinde yapmış olduğu hesabın hatalı ve eksik olduğunu, ana kira sözleşmesi ile belirlenen kira bedelinin KDV hariç aylık 10.000,00 TL, KDV dahil kira bedelinin aylık 11.800,00 TL olduğunu, 5 aylık kira süresi boyunca işlemiş kira borcunun 11.800,00 x 5 = 59.000,00 TL olduğunu, davacı şirketin dava dilekçesinde ek sözleşme ile kararlaştırılan aylık 9.000,00 TL kira bedelini 9 ay ile çarptığını, bu hesabın hatalı olduğunu, ek sözleşmenin başlangıç tarihinin sözleşme metninden de görüleceği üzere 04.10.2016 olduğunu, davacı şirketin aylık 9.000,00 TL kira ödeme mükellefiyetinin bu tarihten itibaren başladığını, davacı şirketin ise 2016 yılı 6. ayından itibaren tahakkuk eden kira bedellerini 9.000,00 TL üzerinden hesapladığını, hukuken böyle düşünülmesini gerektirecek hiçbir sebebin bulunmadığını, 2016 yılı 10. ayına kadar da aylık KDV dahil 11.800,00 TL üzerinden kira bedeli işlemeye devam ettiğini, bu nedenle 2016/6,7,8, 9. aylar kira borcunun da 11.800,00 x 4 = 47.200,00 TL olarak tahakkuk ettiğini, ek sözleşmenin yürürlükte olduğu 04.10.2016 ile kule vincin teslim edildiği tarih olan 27.02.2017 arasındaki 5 aylık dönemin kira borcunun ise 9.000,00 x % 18 KDV= 10.620,00 TL x 5 = 53.100,00 TL olduğunu, müvekkilinin toplam kira alacağının 59.000,00 TL + 47.200,00 TL + 53.100,00 TL = 159.300,00 TL olduğunu, ancak davacı şirketin borcunun kira bedelleri ile bitmediğini, taraflar arasında imza edilen ana sözleşmenin 7. maddesine göre arıza ve çalışması ile ilgili masrafların kiracı tarafından karşılanacağını, sözleşmenin 15. maddesinde de bu işlerin İnci … isimli kuruluş tarafından yapılacağının kararlaştırıldığını, davacı şirketin kiraladığı kule vinçlerin bakım işlerini bu firmaya yaptırdığını ancak buradan kaynaklı 3.400,00 TL borcunu ödemediğini, bu bedelin firma tarafından müvekkilinden talep edildiğini, 2016 yılı Ağustos ayında davacı şirketin şantiyesinde … adlı işletme tarafından kule vincin şantiye içerisinde deplasman adı verilen yer değiştirme işlemi yapıldığını, ana sözleşmenin 7. maddesine göre bedeli kiracı tarafından karşılanacak bu işlemin KDV dahil 10.620,00 TL tutarındaki bu bedelinin davacı şirket tarafından ödenmediğini, kiralanan kule vincin davacı şirketin şantiye alanında çalışırken bir kaza gerçekleştiğini ve kule-vinçte hasar meydana geldiğini, müvekkilinin hasarlı makineyi tamir ettirdiğini, tamir bedelinin KDV dahil 6.999,00 Tl. olduğunu, davacı şirketin kira sözleşmesi gereği bu bedeli ödemekle yükümlü olmasına rağmen ödemediğini, müvekkilin buradan da alacağı bulunduğunu, işi bittikten sonra makinenin geri taşınması masraflarını davacı şirketin kira sözleşmesi gereği ödemesi gerekirken ödemediğini, kule vincin geri taşınması masraflarını müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını, Müvekkilinin davacı şirketten toplam alacağının;
1) 159.300,00 TL (Toplam Kira Alacağı)
2) 3.400,00 TL (Servis-Tamir İşlemleri Karşılığı Ödenmesi Gereken Bedel)
3) 10.620,00 TL (Deplasman Bedeli)
4) 6.999,00 TL (Kule-Vincteki Hasar Sebebi ile Yapılan Ödeme)
5) 2.360,00 TL (Hıyap-Boşaltma-Masrafı)
6) 5.900,00 TL (Demontaj, boşaltma ve yükleme masrafı)
7) 4.425,00 TL (Nakliye)
8) 7.965,00 TL (Söküm İçin Kira Bedeli Masrafı)
Olmak üzere toplam 200.969,00 TL olduğunu, Davacı şirketin dava dilekçesinde belirttiği toplam 140.000,00 TL’lik ödeme düşüldüğünde davacı şirketin kalan borcunun 60.969.00 TL olduğunu, senedin bu nedenle iade edilmediğini ve takibe konulduğunu, senet bedelinin kapsamadığı alacak için de ayrıca yasal işlem başlatılacağını beyan ederek; açılan davanın reddini, davacı şirketin takip konusu alacağın % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 02.05.2017 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı vekilinin kule vince ait kira bedellerini taraflar arasındaki sözleşmeye ve hukuka aykırı bir şekilde hesapladığını, dava konusu kule vincin 01.01.2016 ile 01.06.2016 tarihleri arasında KDV hariç aylık 10.000,00 TL bedel ile kiralandığını, bu süreden sonra 04.06.2016 tarihinde bir araya gelen tarafların bu sözleşmeyi aylık 9.000,00 TL kira bedeli ile uzattıklarını, davalı vekilinin aylık 9.000,00 TL kira bedelinin Ekim 2016 tarihinden sonrasına ait olduğu şeklindeki beyanının ek sözleşme içeriğine aykırı olduğunu, davalı vekilinin kira bedelini KDV dahil olarak hesapladığını, ancak davalının KDV talep edebilmesi için cereyan eden her aylık kira bedeli için ilgili ayın bitimini takip eden yedi gün içinde usul ve yasaya uygun bir şekilde fatura tanzim edip göndermesi gerekirken davalının sözleşmenin cereyan ettiği dönemde davacı şirkete hiçbir fatura tanzim etmediğini, yasaya göre artık dava konusu işlem için davalının fatura düzenlemesinin mümkün olmadığını, bu sebeple davalı vekilinin KDV dahil olarak hesapladığı toplam ondört aylık dönem için 159.300,00 TL kira bedeli tahakkuk ettiği iddiasının tüm dosya içeriğine aykırı olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeler uyarınca 01.01.2016 ile 01.06.2016 tarihleri arasında aylık 10.000,00 TL’den beş ay için 50.000,00 TL ve 01.06.2016 ile 27.02.2017 tarihleri arasında dokuz aylık dönem için aylık 9.000,00 TL den 81.000,00 TL olmak üzere toplam 131.000,00 TL kira bedeli tahakkuk ettiğini, davalıya 140.000,00 TL ödeme yapıldığını ve davalıya dava konusu senet sebebiyle borçlarının olmadığını, davalının İnci … Firmasına arızalar için ödediğini iddia ettiği 3.400,00 TL’nin davacı şirketten istenebilmesi için servis hizmeti verdiğini iddia eden firmanın davacı şirkete yasal olarak fatura düzenlemesi ve tebliğ etmesi gerektiğini, dava dışı üçüncü bir şahsın yerine getirdiği iddia olunan bir hizmet bedelinin işbu dava kapsamında davalı tarafından davacı şirkete karşı bir alacak kalemi olarak ileri sürülmesinin yasal bir dayanağının olmadığını, taraflar arasındaki sözleşmede servis hizmetinin davalı tarafından yerine getirileceği ya da üçüncü şahıslarca yapılacak servis hizmeti bedelinin davalı tarafından tahsil edileceğinin yazılı olmadığını, davacı şirketin kule vinçle ilgili olarak kira dönemi süresince yapılması gereken tüm onarım ve bakımları gerek İnci … firmasına ve gerekse de bu firmanın gelmediği zamanlarda başkaca firmalara yaptırıp bedellerini ödediğini, bugüne kadar servis hizmeti verdiği iddia edilen İnci … firmasının davacı şirketten herhangi bir talepte bulunmaması ve İnci … firması tarafından 2016 yılına ait servis bedelleri için usul ve yasalara aykırı olarak Nisan 2017 tarihinde fatura düzenlenmesinin davalının haksızlığını açıkça gösterdiğini, davalının Ağustos 2016 ayı içerisinde 10.620,00 TL (KDV dahil) bedel ile … isimli firmaya davacı şirkete ait şantiyede Kule vinç için deplasman işlemi yaptırıldığı ve bu bedeli davacı şirketin ödemesi gerektiği halde ödemediği bu sebeple de davacı şirketin borçlu olduğu iddiasının tamamen gerçeklere aykırı olduğunu, Ağustos 2016 ayı içerisinde davacı şirketin şantiyesinde kule vinç deplasmanı yapıldığını, ancak bu işlemi … firmasının kendi ekipmanı ve işçileri ile değil dava dışı … ve… isimli vinç firmaları aracılığı ile yaptığını, bu iş için … firmasına 26.10.2016 tarihinde 6.500,00 TL ve… firmasına 12.10.2016 tarihinde 2.500,00 TL ödeme yapılarak deplasman bedelinin bu şekilde ödendiğini, davalının dosyaya bu iş için sunmuş olduğu faturanın tarihinin davanın açıldığı tarihten sonrasına 05.04.2017 tarihine ait olan bir fatura olduğunu, … firmasının varsa böyle bir alacağını davacı şirketten istemesi ve işi yaptığı günü takip eden yedi gün içerisinde fatura tanzim etmesi gerektiğini, davalının 2016 kasım ayında davacı şirkete ait şantiyede bir kaza sırasında kule vinçte hasar olduğu ve bu sebeple … kule vinç şirketine tamir ettirildiği ve bunun için 6.999,00 TL ödeme gerektiği iddiasının tamamen yalan olduğunu, … firması Kasım 2016 ayında davacı şirkete ait şantiyede kule vinci tamir etmiş ise üzerinde davacı şirketin şantiye elemanlarının imzasını havi olan servis formu olması gerektiğini, böyle bir belgenin olmadığını, … firmasının düzenlediği faturanın tarihinin Mart 2017 ayına ait olduğunu, kule vincin bu dönemden önce 27.02.2017 tarihinde hasarsız sağlam çalışır vaziyette davalıya teslim edildiğini, davalının başka bir şantiyede oluşan bir hasar bedelini davacı şirkete haksız yere yüklemeye çalıştığını, davalının 27.02.2017 tarihli tutanakta kule vinci sağlam ve hasarsız olarak teslim aldığını açıkça belirten belgeyi imza ederek teslim aldığını, kule vincin hasarsız ve sağlam teslim edildiğinin davalının imzası ile kanıtlandığını, davalının hasar iddiasında bulunmasının tamamen hukuka aykırı olduğunu, davalının işbu kule vincin geriye taşınması için davacı şirketin herhangi bir bedel ödemediği şeklindeki beyanının doğru olmadığını, davalıya yapılan toplam 140.000,00 TL ödemenin 131.000,00 TL’sının kira bedeli için ve kalan 9.000.00 TL’sinin de taşıma işlemi için olduğunu, davalının dosyaya sunduğu faturalara göre kule vincin davalıya teslim edildiği 27.02.2017 tarihli faturalar ile dava dışı … Ltd. Şti.’ne 5.900,00 TL ve … şirketine 2.360,00 TL ödeme yaptığını ve nakliye içinde … şirketine 4.425,00 TL ödeme yaptığını iddia ettiğini, ancak bu bedellerin davacı şirketle müzakere edilmediğini, davalının taşıma ve demontaj için dilediği bedelleri üçüncü şahıslara ödeyip davacı şirketten isteme hakkı olmadığından bu bedelleri kabul etmediklerini, yine davalının bu işler için … firmasına da 7,965,00 TL ödeme yaptığını ileri sürdüğünü, ancak davalının … firmasına ödeme yaptığına dair … firması tarafından düzenlenen makina çalışma puantaj belgesinde … firmasına ait makinaların Yozgat Bulvarı üzerinde bir yerde çalıştığı yazılı olduğunu, davalının başka bir yerde çalışan iş makinasma ait kira bedelini davacı şirketle ilişkilendirmeye çalışmakta olduğunu, davalı tarafından dosyaya sunulan tüm belgeler içerisinde davacı adına düzenlenmiş tek bir adet dahi fatura olmadığını, şantiyedeki işin kış şartlan da azara alındığında ne zaman biteceği belli olmadığından ödeme mahiyetinde davalıya bu senedin verildiğini, ancak şantiyedeki işlerin havanın iyi gitmesi sebebiyle Şubat ayında bittiğini ve sözleşmenin sonlandırıldığını, bu sebeple davalıya verilen bu senedin karşılıksız kaldığını, davalının da bu senet nedeniyle herhangi bir alacağı olmamasına rağmen haksız yere bu senedi davacı şirketten tahsil etmeye çalıştığını belirterek, davalının cevaplarının nazara alınmamasını ve davanın kabulünü talep etmiştir.
Davalı vekili 26.05.2017 tarihli 2. cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin 01.06.2016 tarihinden sonrası için kira bedelinin 9.000,00 TL olduğu yönündeki beyanının doğru olmadığını, imzalanan 01.01.2016 tarihli kira sözleşmesinde (ana kira sözleşmesi) aylık kira bedelinin KDV hariç 10.000,00 TL olduğunu ve bu sözleşmenin süresinin 01.06.2016 tarihinde sona erdiğini, davacı şirketin ana sözleşmenin bitim tarihi olan 01.06.2016’da kule vinci teslim etmediğini ek sözleşmenin imza edildiği tarih olan 04.10.2016’a kadar kule vinci kullanmaya devam ettiğini, tarafların ek sözleşme ile aralarındaki kira ilişkisini 27.02.2017’ye kadar uzattıklarını, ek sözleşmenin 01.06.2016 – 04.10.2016 dönemini kapsamadığını, ek sözleşme içerisinde bahsi geçen dönem için de kira bedelinin aylık 9.000,00 TL olacağı yönünde bir ibarenin olmadığını, aksine bir ibare yok ise sözleşmelerin imzalandığı tarihten itibaren hak ve borçlar doğuracağını, ek sözleşme metninde ana sözleşmenin bitim tarihine atıf yapılmış olmasının aylık 10.000,00 TL kira ödeme borcunun bu bitim tarihinde sona erdiği anlamında olmadığını süresi uzatılan kira sözleşmesini belirleme amacı ile olduğunu, davacının sözleşme ile yükümlenmiş olduğu KDV’yi ödemesi gerektiğini, İnci … Firmasının müvekkili ile anlaşması bulunduğunu, müvekkilinin bakım işlerini bu Firmaya yaptırdığını, firmanın da yaptığı hizmetlerin bedelini müvekkilinden talep ettiğini, davacı şirketin taraf olduğu sözleşme ile servis-tamir masraflarını yükümlendiğini ve bunları ödemekle yükümlü olduğunu, … firmasının deplasmanı yaparken … firmasının mobil vincini kullandığını, davacı şirketin ödediğini iddia ettiği bedelin deplasman bedeli olmayıp … isimli işletmenin bu işi yaparken kullandığı mobil vincin kira bedeli olduğunu, müvekkilinin … ödediği ve davacıdan istediği bedelin ise … işçilik bedeli olduğunu, kule-vinci teslim alan … firmasının müvekkiline karşı sorumlu bir firma olduğunu, bu firmanın davacı şirkete yönelik olarak bildirimde bulunmasının düşünülemeyeceğini, bu nedenle davacı şirketin kendi şantiye elemanlarının imzasını taşıyan servis formu aramasının boşuna olduğunu, müvekkilinin geri taşıma bedellerini davacı ile müzakere etme mecburiyetinin olmadığını, söz konusu masrafların sözleşme gereğince kiracıya ait olduğunu, davacı şirketin aylık kira bedelinin çok üzerindeki dava konusu senedi Aralık 2016 tarihinde borçlu olduğunun bilincinde olması nedeniyle verdiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, keşidecisi davacı şirket, lehtarı davalı olan 07/12/2016 keşide, 20/03/2017 vade tarihli 43.000,00 TL bedelli senetten (bono) dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti ve bononun davalıdan istirdadı talebine ilişkindir.
Taraf delileri toplandıktan, ticari defterler ve kayıtların bulundukları yerlerin adresleri temin edildikten sonra, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi, davaya konu bono nedeniyle davacının davalıya borcunun bulunup bulunmadığının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Mali müşavir ve sözleşmeler konusunda uzman (hukukçu) bilirkişiden oluşan heyet tarafından düzenlenip dosyaya sunulan 13/12/2017 tarihli raporda özetle; vinç kira bedeli ile birlikte davalının davacıdan toplam talep edebileceği tutarın 185.850,00 TL olduğu, 20.03.2017 vadeli 07.12.2016 tanzim tarihli 43.000,00 TL ‘lik senetle birlikte davacı şirket tarafından davalıya toplam (140.000,00 TL + 43.000,00 TL) 183.000,00 TL ödeme yapıldığı, davacı şirket tarafından davalıya yapılan fazla bir ödeme bulunmadığı, dolayısıyla 20.03.2017 vadeli 07.12.2016 tanzim tarihli 43.000,00 TL tutarlı senedin bedelsiz kaldığının ispatlanamadığı yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin itirazları üzerin dosya önceki bilirkişi heyetine tevdi edilerek 16/04/2018 tarihli ek rapor alınmıştır. Ek raporda, kök bilirkişi raporuna yapılan taraf itirazlarının yerinde olmadığı, kök raporda değiştirilmesi gereken herhangi bir husus bulunmadığı belirtilerek, önceki görüş ve kanaatin yinelendiği görülmüştür.
Mahkememizce toplanan deliller ile bilirkişi heyetince düzenlenen rapor ve ek rapor birlikte değerlendirilmiştir:
Somut olayda davacı taraf, 07.12.2016 keşide ve 20.03.2017 vade tarihli 43.000,00 TL’lik bono nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitini ve bononun davalıdan istirdadını talep etmektedir.
Taraflar arasında imzalanan “Makine Kira Sözleşmesi” ile … model bir kule-vincin davalı tarafından 01.01.2016 ila 01.06.2016 tarihleri arasında davacı şirkete kiralandığı, kiralanan makinanın bir aylık kira bedelinin 10.000,00 TL + KDV olarak belirlendiği görülmektedir.
Sözleşmenin 14. maddesinde; “Kiracı sözleşmede belirtilen tarihe kadar işi bitiremez ve iş uzarsa kiracı şirkete kiralanan kule vinç için aylık bedeli tekrar görüşülür taraflar anlaşarak süreyi uzatabilir. ” ifadelerine yer verilmiştir.
Nitekim kiracı sözleşmede belirtilen işi bitirememiş, taraflar arasında 04.10.2016 tarihinde ek sözleşme düzenlenmiş, bu sözleşmede ise “… ile …. İhr. San ve Tic. Ltd. Şti. arasında 01.06.2016 tarihinde sona eren kule vinç kiralama sözleşmesi 04.10.2016 tarihinde her iki tarafında karşılıklı anlaşması sonucunda 01.01.2017 tarihine kadar uzatılmıştır. Kiralama bedeli Aylık 9.000,00 bedel olarak anlaşılmıştır.” ifadelerine yer verildiği görülmüştür.
“Makine Kira Sözleşmesinin 14. maddesindeki düzenleme ile ek sözleşmedeki ifadeler birlikte değerlendirildiğinde dava konusu vincin kirasının 01.01.2016 ila 01.06.2016 tarihleri arası için (5 ay) 10.000,00 TL + KDV, teslim tarihi olan 27.02.2017 tarihine kadar (9 ay) ise 9.000,00 TL + KDV’den hesaplanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır. Bu durumda davalının toplam kira alacağı; 01.01.2016 ila 01.06.2016 tarihleri arası için [(10.000,00 x 5) + % 18 KDV] 59.000,00 TL, 01.06.2016 ila 27.02.2017 tarihleri arası için [(9.000,00 x 9) + % 18 KDV] 95.580,00 TL olmak üzere toplam (59.000,00 + 95.580,00) 154.580,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Kira alacağının dışında davalı tarafından davacıdan 3.400.00 TL servis ve tamir işlemleri bedeli, 10.620.00 TL deplasman bedeli, 6.999.00 TL kule-vinçteki hasar sebebi ile yapılan ödeme, 2.360.00 TL hıyap-boşaltma masrafı, 5.900.00 TL demontaj, boşaltma ve yükleme masrafı, 4.425.00 TL nakliye bedeli, 7.965.00 TL söküm için kira bedeli masrafı talep edilmektedir.
Taralar arasında düzenlenen “Makine Kira Sözleşmesi” nin 7. Maddesinde; “…depoda teslim edilecek. Makinanın montaj, demontaj nakli, mobil vinç, hiyap, operatör, arıza vb. çalışmasında olan masraflar kiralayan tarafından karşılanacaktır. Makinanın kiracıya sağlam ve çalışır vaziyette teslim edilmiş olup kiracıda sözleşmenin sonunda aynı şekilde teslim edecektir. Makinanın nefasetini kaybedecek durumda arızaya veya hasar görmesi durumunda kiracı makinaya belirlenen bedel üzerinden ödemeyi kabul eder. Makinanın işi bittikten sonra geri iade taşıması kiralayan firmaya aittir.”
11. maddesinde ise “Kiracı kendisine verilen makinaları usulü dairesinde kullanmayı bakım ve muhafazasına itina göstermeye gerekli bil cümle tedbirleri almaya şirketin yazılı müşadesi olmadan herhangi bir tadilatta bulunmamaya taahhüt eder. Ancak halat vb. gibi emniyeti ilgilendiren parçaları orijinale uygun bedeli kendisine ait olmak üzere derhal değiştirilecek ve keyfiyeti şirkete derhal bildirilecek. Kiracı makinayı ücretli veya ücretsiz başka bir şahsa kiraya veremez. Her türlü arızaların tamiri ve yedek parça kiracı tarafından karşılanacaktır.” ifadelerine yer verilmiştir.
Dava dilekçesi ekinde yer alan ve İnci-… firması tarafından düzenlenen 27.02.2017 tarihli servis formunda dava konusu makinenin sökülerek çalışır vaziyette ve eksiksiz olarak teslim edildiği ifade edildiği için, davalının 3.400,00 TL tutarındaki servis tamir ücreti ve 6.999,00 TL tutarındaki hasar sebebiyle yapılan ödemeyi talep edemeyeceği, bu iki kalem dışarıda bırakıldığında davalının davacı şirketten “Makine Kira Sözleşmesi” nin 7 ve 11. maddeleri gereğince talep edebileceği toplam tutar (154.580,00 TL vinç kira bedeli + 10.620,00 TL deplasman bedeli + 2.360,00 TL hıyap-boşaltma masrafı + 5.900,00 TL demontaj, boşaltma ve yükleme masrafı, + 4.425,00 TL nakliye masrafı + 7.965,00 TL söküm için kira bedeli masrafı) 185.850,00 TL olarak hesaplanmıştır.
Hesaplanan bu alacağa karşılık davacı şirket tarafından ne kadar ödeme yapıldığı taraf ticari defterlerinden tam olarak anlaşılmamakla birlikte, bedelsiz kaldığı iddia edilen 07.12.2016 keşide ve 20.03.2017 vade tarihli 43.000,00 TL’lik senet dışında, davacı tarafından toplam 140.000,00 TL ödeme yapıldığı davalı tarafın da kabulündedir.
Hal böyle olunca, davalının davacı şirketten talep edebileceği toplam tutarın 185.850,00 TL olduğu, 07.12.2016 keşide ve 20.03.2017 vade tarihli 43.000,00 TL’lik senetle birlikte davacı şirket tarafından davalıya toplam (140.000,00 TL + 43.000,00 TL) 183.000,00 TL ödeme yapıldığı dikkate alındığında, davacı şirket tarafından davalıya yapılan fazla bir ödemenin bulunmadığı, dolayısıyla 07.12.2016 keşide ve 20.03.2017 vade tarihli 43.000,00 TL tutarlı senedin bedelsiz kaldığının ispatlanamadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Tensip 7 nolu ara karar ile teminat mukabilinde icra takibinin durdurulduğu ve davanın reddedildiği dikkate alınarak, takibe konu asıl alacağın İİK 72/4 maddesi uyarınca % 20 oranında tazminatın davacı taraftan alınarak davalı tarafa verilmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-İİK’nun 72/4 maddesi gereğince 43.000,00 TL’lik asıl alacağın % 20’si oranında tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 734,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 698,44 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap edilen 5.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 07/06/2018

Katip Hakim
E-imzalı E-imzalı