Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/118 E. 2018/191 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2017/118 Esas – 2018/191
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2017/118 Esas
KARAR NO : 2018/191

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN : 1-
VEKİLİ :
DAVA İHBAR OLUNAN : 2-
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2013
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 27/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı firmanın müvekkili bölgenin eski katılımcılarından olduğunu, davacı firmaya talebi üzerine … ada … parsel sayılı taşınmazın tahsis edildiğini, ancak 12/08/2010 tarihinde davalı firma ve dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti. arasında gerçekleşen anlaşma gereği tahsis edilen arsanın davalı … firması tarafından … firmasına devrinin talep edildiğini, devir talebinin müvekkili bölge yönetim kurulunun 25/08/2010 tarih 296/4 sayılı kararı ile kabul edildiğini, davalı firma tarafından 10/08/2010 tarihi itibariyle 307.408,00 TL ve 65.000,00 TL ödeme yapıldığını, yapılan bu ödeme ile ilgili olarak davalı firmaya 25/12/2008 tarihi itibari ile 277.109,58 TL+KDV tutarında fatura kesildiğini, bakiye 126.595,92 TL’lik kısım içinse fatura kesilmediğini, daha sonra davalı firmaca yapılan talep üzerine bölgeleri yönetim kurulunun 25/08/2010 tarih 296/4 sayılı kararı ile firma adına kayıtlı olan sanayi parselinin … … Ltd. Şti.’ne devrinin kabul edildiğini, fatura kesilmemiş olan bakiye 126.595,92 TL’lik kısım için kesilen 12/03/2013 tarih … sayılı faturanın müvekkili bölgenin 14/03/2013 tarih 13/001-6279 sayılı yazısı ile davalı firmaya gönderildiğini, söz konusu faturanın Ankara … Noterliğince keşide olunan 02/02/2013 tarih … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile iade edildiğini, işbu faturanın davalı firma tarafından yapılan ödemelerin fatura kesilmemiş bakiye kısmını faturalandırmak için düzenlenmiş olduğunu, fatura bedelinin % 8 KDV kısmı olan 22.787,27 TL’lik kısmının ödenmesinin zorunlu olduğunu belirterek, davalı firmaya tebliğ edilen 1203/2013 tarih … sayılı faturada yer alan 22.787,27 TL KDV bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın tarafların her ikisi için de ticari nitelikte olduğundan davanın iş bölümü nedeniyle Ankara Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, müvekkili firmanın davacı Organize Sanayi Bölgesinin üyelerinden biri olduğunu, davacı OSB yönetimine … ada .. parsel sayılı taşınmazın altyapı hizmetlerinin imalatında kullanılmak üzere avans gönderildiğini, OSB yönetiminin müvekkili ve diğer üyelerinden aldığı avansları harcadıkça üyelere harcadıkları paraların karşılığı olan hizmet veya alt yapının faturalarını kestiğini, müvekkilinin kendisine tahsis edilmiş olan taşınmaza ilişkin hakkını 25/09/2009 tarihinde …. ve Tic. Ltd. Şti.’ne devretmeye karar verdiğini ve devir talebini içeren yazı ile davacı OSB’ye başvurduğunu, devredilen parselin bu güne kadar yatırılmış tüm avansların hak ve vecibeleri ile birlikte devredildiği, KDV ile doğmuş ve doğacak tüm yükümlülüklerin devir alan firmaya ait olacağının ifade edildiğini, söz konusu parsele ilişkin faturayı da devralan firmaya müvekkilinin kestiğini, davacı OSB kendisinden devir talep edilmiş olmasına rağmen hiçbir neden göstermeksizin ve haber dahi vermeksizin devir işlemlerini yaptığını, bu durumu müvekkilinin dava dışı … Ltd. Şti.nden öğrendiğini, ilgili firma ile yapılan görüşmelerde 35.325,00 TL tutarında bir aidat borçları olduğu ancak müvekkili firmanın kayıtlı görünmesi nedeniyle bu ödemeleri firmaları üzerinden ödemeyeceklerini ifade ettiklerini, daha sonra aidat borcunun … firması yetkilisi … tarafından bizzat ödendiğini, aidat borcu kalmayan … firmasının taşınmazı … Ltd. Şti.ne sattığını, müvekkili şirketten de söz konusu taşınmazın tescili için OSB ile yazışma yapılmasını talep ettiğini, bu talep üzerine OSB ile 12/08/2010 tarihinde bir yazışma daha yapıldığını ve bu yazışmayla söz konusu taşınmazın … Ltd. Şti.’ne devir ve tescilinin talep edildiğini, bu sefer talebin yerine getirildiğini ve söz konusu gayrimenkulün dava dışı … Ltd. Şti. adına kayıt ve tescil edildiğini, talep yazısı incelendiğinde taşınmaza ilişkin tüm yükümlülüklerin devir alan firma tarafından yerine getireceğinin ifade edildiğini, bu durum karşısında dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti.nin davaya dahil edilmesi gerektiğini, dava dışı … firmasının şu anda davaya konu taşınmazın sahibi ve ilgili OSB’nin de doğal üyesi olduğunu, …. ve Tic. Ltd. Şti.nin de davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacı OSB tarafından C39 fabrika sahasının müvekkiline tahsis edildiğini, müvekkilinin tahsis hakkını tüm hak ve vecibeleri ile birlikte … firmasına devrettiğini, böylece geriye dönük olarak müvekkilinden başkaca bir talepte bulunma imkanının ortadan kalktığını, hali hazırda söz konusu tahsisin lehtarının … firması olduğunu, faturanın … firmasına kesilmesi, eğer bir KDV alacağı var ise bu alacağın da tahsis hakkına sahip olan firmadan talep edilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından daha önce avans olarak ödenmiş olan tutarların faturasının kesilmesi esnasında ayrıca KDV üretilmesinin de hiçbir cari hesap tekniğine uymadığını, müvekkili firma tarafından ödenmiş olan avans miktarı, kendisine kesilecek olan KDV dahil tutara mahsup edilmesi gerekirken ödenmiş olan avansın sadece KDV hariç tutara mahsup edilmesinin davaya konu sorunu yarattığını, sorunun kaynağının müvekkili firma olmadığını belirterek görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli Ankara Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava ihbar olunan … Ltd. Şirketi vekili Av. … davaya cevaplarında özetle; müvekkili şirketin hak sahibi olduğu döneme ilişkin aidat borcu bulunmadığını, müvekkilinin aidat borcu olması halinde müvekkili aleyhine dava açılması gerektiğini, müvekkili firmanın husumet ehliyetinin bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, dava ihbar olunan … Ltd. Şirketi adına çıkartılan dava ihbar dilekçesinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davaya cevap vermemiştir.
Açılan davanın Ankara Batı … Asliye Hukuk mahkemesinin … esas sayısına kayden yapılan yargılaması sonucunda 11/11/2014 tarih … esas … karar sayılı ilamı ile davacının davasının pasif taraf ehliyeti yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiş, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 12/04/2016 tarih 2015/1048 esas 2016/10283 karar sayılı ilamı ile davaya bakma görevinin Asliye Ticaret Mahkemesine ait olduğundan bahisle verilen bozma kararı neticesinde Ankara Batı … Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/11/2016 tarih … E-K sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek gönderilen dosya mahkememiz esasının yukarıdaki sırasına kaydedilmiştir.
DELİLLER :Arsa tahsisinin devrine ilişkin bilgi ve belgeler, OSB Yönetim kurulu kararları, davacı ve davalı tarafından çekilen ihtarnameler, 06/07/2017 tarihli bilirkişi kök raporu, 08/11/2017 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, tacirler arası düzenlenen faturaya dayalı KDV alacağına ilişkindir.
Davacı; davalı firmanın eski katılımcılarından olduğunu, davalının talebi üzerine taşınmazın dava dışı … şirketine tahsis edildiğini, tahsisden önce davalı firmaya, daha önce faturalandırılan bakiye 126.595,92 TL’lik kısmı için fatura düzenlenerek davalıya gönderildiğini, faturanın iade edildiğini, işbu faturanın davalı firma tarafından yapılan ödemelerin fatura edilmeyen bakiye kısmını oluşturduğunu, bu nedenle fatura bedelinin % 8’i oranında KDV’nin ödenmesinin zorunlu olduğunu belirterek, davalı firmaya tebliğ ettikleri 12/03/2013 tarih … sayılı faturada yer alan 22.787,27 TL KDV bedelinin temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, davalı ise tahsis hakkını tüm hak ve vecibeleri ile birlikte … firmasına devrettiğini, böylece geriye dönük olarak kendilerinden başkaca bir talepte bulunma imkanının ortadan kalktığını, hali hazırda söz konusu tahsisin lehtarının … firması olduğunu, faturanın … firmasına kesilmesi, eğer bir KDV alacağı var ise bu alacağın da tahsis hakkına sahip olan firmadan talep edilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının faturaya dayalı KDV alacağının bulunup bulunmadığı ve bu alacaktan kimin sorumlu olduğu noktasında toplanmaktadır.
Tarafların ticari defter ve kayıtlarının dosyaya sunumu sağlandıktan sonra, davacının faturaya dayalı KDV alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi ve hesaplanması bakımından dosya kapsamı ve ekleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 06/07/2017 tarihli raporda özetle; davacı ve davalıya ait ticari defterlerin 6102 sayılı TTK’nun 64 vd. maddelerinde belirli kanuni şartları tam olarak taşıdıkları ve sahibi lehine delil gücüne sahip oldukları, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalı şirketten 22.787,27 TL alacaklı gözüktüğü, davalının ticari defter kayıtlarına göre ise davacıya herhangi bir borçlarının gözükmediğinin tespit edildiği, 25/08/2010 tarihinde davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. üzerine kayıtlı … Ada, .. Parsel (…) sayılı taşınmazın …. San. Tic. Ltd. Şti.’ne devrinin kabulüne karar verilmiş olmasının, davalı şirketin KDV borcunu ortadan kaldıran bir husus olmadığı, dava tarihi itibarıyla davacı ASO 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesinin davalı … İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş.’den 22.787,27 TL alacaklı olduğu yönünde kanaat bildirmiştir.
Davalı vekilinin 06/07/2017 tarihli bilirkişi raporuna yönelik itirazda bulunması üzerine, ek rapor için dosya tekrar aynı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenip sunulan 08/11/2017 tarihli raporda; davalı itirazlarının yerinde olmadığı, kök raporun değiştirilmesini gerektiren herhangi bir husus bulunmadığına dair görüş belirtilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalının talebi üzerine, adına tahsisli … Ada, .. Parsel (…) sayılı taşınmazın, davacı ASO 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesinin 25/08/2010 tarih ve 0296/04 nolu yönetim kurulu kararı ile …. San. Tic. Ltd. Şti.’ne devrinin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
Bu devir öncesi davalı şirket tarafından adına tahsisli … Ada, … Parsel (…) sayılı taşınmaza ait borç durumunun sorulması üzerine, davacı tarafından 10/08/2010 tarihli yazı ile, davalıya tahsis edilen arsa ve altyapı giderleri için 307.408,00 TL ve 65.000,00 USD ödeme yapıldığı, bu ödemelere ilişkin olarak 25/12/2008 tarihinde … seri numaralı (277.109,58 TL + 49.879,72 TL KDV) 326.989,72 TL tutarlı faturanın düzenlendiği, tahsil edilen tutarlardan bakiye kalan 126.595,92 TL avans için ileride düzenlenecek fatura için 22.787,27 TL KDV oluşacağı, ileride düzenlenecek faturanın KDV tutarı hariç olmak üzere 10/08/2010 tarihi itibarıyla ödenmemiş borç bulunmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davalı şirket tarafından davacıya hitaben keşide edilen Ankara …. Noterliğinin … tarihli ihtarnamesinde, şirketleri adına kayıtlı … sayılı parselle ilgili olarak arsa ve alt yapı gider katılım payının tamamen ödendiği ileri sürülmüş ise de, davacının 10/08/2010 tarihli yazısında açık bir şekilde, ileride düzenlenecek faturanın KDV tutarı hariç olmak üzere 10/08/2010 tarihi itibarıyla ödenmemiş borç bulunmadığın belirtilmiş olması karşısında, davalının bu iddiasının gerçeği yansıtmadığı ortadadır.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 06/07/2017 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davalının talebi üzerine, adına tahsisli … Ada, … Parsel (…) sayılı taşınmazın, davacı ASO 2. ve 3. Organize Sanayi Bölgesinin 25/08/2010 tarih ve 0296/04 nolu yönetim kurulu kararı ile dava dışı …. San. Tic. Ltd. Şti.’ne devrinin kabul edildiği, bu devir öncesi davalı tarafından kendisine tahsis edilen arsa ve altyapı giderleri için 307.408,00 TL ve 65.000,00 USD ödeme yapıldığı, bu ödemelere ilişkin olarak 25/12/2008 tarihinde … seri numaralı (277.109,58 TL + 49.879,72 TL KDV) 326.989,72 TL tutarlı faturanın düzenlendiği, tahsil edilen tutarlardan bakiye kalan 126.595,92 TL avans için ileride düzenlenecek fatura için 22.787,27 TL KDV oluşacağı hususunun davacının 10/08/2010 tarihli yazısıyla davalıya bildirildiği, davalıya tahsisli … Ada, … Parsel (…) sayılı taşınmazın 25/08/2010 tarihinde …. San. Tic. Ltd. Şti.’ne devredilmiş olmasının, davalı şirketin KDV borcunu ortadan kaldırmayacağı, dava tarihi itibarıyla davacının davalı şirketten 22.787,27 TL KDV alacağı bulunduğu sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. KDV alacağını da içeren faturanın davalı şirkete 02/04/2013 tarihinde tebliğ olduğu hususu davalı yanın da kabulünde olduğundan temerrüdün bu tarihte gerçekleştiği değerlendirilerek hükmedilen alacağa 02/04/2013 tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesine karar verilmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; 22.787,27 TL alacağın 02/04/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 1.556,59 TL harçtan peşin alınan 389,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.167,44 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 24,30 TL başvurma harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 389,15 TL peşin harç olmak üzere toplam 417,20 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının yargılamada yapmış olduğu 700,00 TL bilirkişi ücreti, 472,60 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 1.172,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 2.734,47 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalının yapmış olduğu yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/03/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza