Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/98 E. 2019/390 K. 30.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/98 Esas – 2019/390

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/98 Esas
KARAR NO : 2019/390

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/02/2016
KARAR TARİHİ : 30/05/2019
K.YAZIM TARİHİ : 28/06/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili ile davalı şirket arasında 20.06.2015 tarihli … İli … ilçesi …. yataklı devlet hastanesi yapım işine ait Alüminyum doğrama ve silikon cephe cam markiz ve imalatların yapımı konusunda sözleşme imzalandığını, bu sözleşme doğrultusunda müvekkilinin taşeron sıfatıyla söz konusu imalatları yerine getirecek ve sözleşmenin 6. maddesinde belirlenen bedelin de davalı şirket tarafından ödeneceğini, yine bu sözleşmenin 3. maddesinde idarenin … olarak belirtilmesi davalı şirket ile ilgili idare arasında bir akdi ilişkinin olduğunu ve davalı şirketin söz konusu inşaata ilişkin sorumlu olduğunun göstergesi olduğunu, dava konusu sözleşme bedelinin sözleşmenin 6. maddesine göre 140.000,00 TL + KDV olarak belirlendiğini, müvekkilinin sözleşme doğrultusunda kendi üzerine düşen edimi eksiksiz ve süreye uyacak biçimde yerine getirdiğini, alüminyum imalatı sözleşmede belirtildiği ölçüde ve idarenin onay verdiği malzemeler kullanılarak bitirildiğini, ancak sözleşme konusu bedelin bir kısmının 04.10.2015,04.11.2015,04.12.2015 tarihli çeklere yönelik olarak müvekkiline ödendiğini ancak müvekkilinin hak ettiği kalan bedel olan 80.519,74 TL’nin müvekkiline ödenmediğini, müvekkilinin davalı şirket yetkilileriyle sözlü görüşmesinde bu borcun kabul edildiği kendilerince beyan edilse de dava konusu düzenlenen faturanın davalı şirket tarafından tıpkı itirazda olduğu gibi kötü niyetli olarak iade edildiğini, müvekkilinin söz konusu imalatları eksiksiz bir biçimde yerine getirdiğinin şantiye şefinin imzalı belgesiyle sabit olduğunu, davalının borca itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hakedişinin yapılmadığı şeklindeki itirazın, söz konusu idare ile başka bir sebepten kaynaklanan problemlerin müvekkilini ilgilendirmediğinin sabit olduğunu, yine yüklenici olan davalı şirketin hakediş ya da bir kısım alacaklarını borcun doğumundan sonra temlik etmiş olmasının bu sözleşmeyi ve sözleşme konusu alacağı talep etmeye engel bir durum teşkil etmediğinin açık olduğunu beyan ederek, öncelikle borçlunun … nezdindeki hakediş bedellerine dava değeri kadarına tedbir konulmasına, borçlunun haksız itirazının iptaline, takibin takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile devamına, asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; hukuki yarar yokluğundan davanın reddinin gerektiğini, muaccel hale gelmeyen alacak için takip yapılmasında ve dava açılmasında alacaklı olduğu iddia eden yanın hukuki yararının olmadığını, imalat gerçekleştirdiğini ve buna dayanarak alacaklı olduğunu iddia eden tarafın bu alacak iddiasını, gerçek anlamda ticari ilişki içerisinde olduğu ve imalatlarını gerçekleştirdiği işin yüklenicisi olan dava dışı … Taah. Tic. Ltd. Şti’ne karşı ileri sürmesi gerekirken müvekkili şirkete fatura keserek aleyhine takip başlatmasının dava açmasının kabulünün mümkün olmadığını, ticari ilişkinin davacı şirket ile dava dışı … Taah. Tic. Ltd. Şti. arasında vuku bulduğunu, davacının dava dışı şirketin işini yaptığını, davacının dava dışı şirketin iflas ettiğini ve dava dışı şirketin anılan işlerinin idare tarafından feshedildiğini öğrendiğinden ekonomik olarak tahsil edebileceği kişi olarak şirketine yöneldiğini ve aleyhine takip başlatıldığını, kabul edilmesi mümkün olmadığını, alacaklı olduğunu belirten tarafın iş bu alacağını neye dayandırdığının da kendilerince anlaşılamadığını, 20.06.2015 tarihli sözleşmeye göre ortada muaccel yani talep edilebilir bir alacağın mevcudiyeti bulunmadığını, 20.06.2015 tarihli sözleşmeye dayanılıyor ise takibin başlatılmış olduğu tarih nazara alındığında ve de iş bu tarih itibariyle sözleşmede ve sözleşmede anılan şartların gerçekleşmemiş olduğu gözetildiğinde takibe dayanak olarak anılan sözleşmeye göre ortada muaccel, talep edilebilir bir alacağın zaten mevcut olmadığını, 30.11.2015 düzenleme tarihli, … sıra nolu ve 80.519,74 TL bedelli faturaya dayanılıyor ise salt süresi içerisinde itiraza uğramış bir faturaya dayanılarak takip yapılmasının kabulünün mümkün olmadığını, anılan faturaya noter kanalı ile itiraz edilerek faturanın davacı tarafa iade edildiği dava dilekçesi ile davacı ve vekilinin de kabulünde olduğunu, faturanın usulüne uygun olarak düzenlenmediğinin açık olduğunu, gerçekleştirildiği iddia olunan imalatlar gerçekleştirilmemiş olmakla birlikte kesilen faturanın da usulüne uygun düzenlenmediğini, davacının imalatları gerçekleştirdiğini, sözleşmedeki muacceliyet şartlarının gerçekleştiğini ve faturanın sözleşme hükümlerine göre idarenin hak ediş puantajına göre düzenlenmiş olduğunu ispat etmek zorunda olduğunu, davacının ibraz ettiği faturanın tek taraflı düzenlendiği için faturanın davalı adına düzenlenip gönderilmiş olmasının yalnız başına davayı ispat için yeterli olmayacağını, yasalar gereği temerrüt için temerrüt ihtarının gönderilmesi gerektiğini, ödeme emrinde anılan hiçbir borcu kabul etmemekle birlikte temerrüt ihtarı gönderilmeden temerrüt faizinin işletilmesinin de kabul edilmeyeceğini, uygulanan faiz oranına da itiraz ettiklerini, faiz hesabının neye göre yapıldığının açık olmadığını, ret olunan meblağın %20’sinden az olmamak üzere müvekkili davalı şirket lehine tazminata karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek, davacının haksız davasının öncelikle dava şartı olan “ hukuki yarar yokluğundan “ reddine, davacının haksız davasının “husumet” yönünden reddine, davacının haksız davasının esastan reddine, davacı tarafından haksız olarak başlatılan Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra takibinin iptaline, davacının ret olunan meblağın %20 ‘sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kaydı, tarafların ticari defter ve kayıtları, … kayıtları SGK kayıtları, 03/04/2017 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 16/10/2018 bilirkişi kurulu ek raporu, 07/04/2019 tarihli bilirkişi kurulu ikinci ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; eser sözleşmesi nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla 80.519,74 TL asıl, 23,16 TL faiz olmak üzere toplam 80.542,90 TL faturaya dayalı alacağın tahsili için 08/01/2016 tarihinde icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 12.01.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 13.01.2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından davanın esasına dair inceleme yapılmıştır.
Taraflar arasında … İli … ilçesi .. yataklı devlet hastanesi yapım işine ait Alüminyum doğrama ve silikon cephe cam markiz ve imalatların yapımı konusunda anahtar teslim götürü usulü, 140.000,00 TL+KDV bedelli, 20.06.2015 tarihli sözleşme imzalanmıştır. Davacı alt yüklenici tarafından belli işlerin yapımı davalı yükleniciye taahhüt edilmiştir. Sözleşmenin 8. Maddesinde 20/06/2015 tarihinde işe başlanıp, 30/08/2015 tarihinde bitirileceği; 9. madde ile yüklenicinin o ay yapmış olduğu hakedişteki pursantaj oranına göre taşeron hakedişinin yapılacağı ve fatura kesileceği yüklenicinin hesabına hakedişin yatmasından bir gün sonra nakit ödeme yapılacağı düzenlenmiştir. 10.maddede ise işin geçici ve kesin kabulünün asıl sözleşme konusu işlerin tamamen bitirilmesinden sonra iş sahibi idarece yapılacağı belirtilmiştir.
Davacı tarafından, davalı ile düzenlenen sözleşme uyarınca yapılan işin bedelinin 80.519,74 TL olduğu ve alacağın muaccel hale geldiği iddia edilmiştir. Davalı yan ise taraflar arasındaki sözleşme uyarınca alacağın muaccel hale gelmediği, alacağın davalıdan talep edilemeyeceği, asıl yüklenicinin dava dışı … … Taah. Tic Ltd Şti olduğu, davalı ile dava dışı … arasında sözleşme bulunmadığı, iddia edilen işlerin yapılmamış olduğu savunulmuştur.
Davacı tarafından fatura konusu işlerin yapıldığına dair … imzasını taşıyan iş listesi sunulmuştur. 21 kalem halinde m2 leri belirtilerek hangi işlerin yapıldığı liste halinde belirtilmiştir. Davalı yan, listenin altında imzası bulunan kişinin davalıyı temsile ve böyle bir listeyi imzalamaya yetkili olmadığını savunmuştur.
Dava konusu takibe konu edilen fatura davalı tarafından 14/01/2016 tarihli ihtarname ile iade edilmiş, alacağın kendisinden istenemeyeceği ve muaccel olmadığı belirtilmiştir.
Dava dışı iş sahibi … ye müzekkere yazılarak dava konusu işlere ve tüm projeye ilişkin evrak celp edilmiştir. … nin 07/09/2017 tarihli cevabi yazısında; hastane yapım işinin alüminyum doğrama ve silikon cephe cam markiz ve imalatına dair … … Taah ve Tic Ltd Şti ile yapılan sözleşmenin feshedildiği, işin %90 seviyede yapılmış olduğu, tamamlanan işler karşılığında firmaya ödeme yapıldığı, davalı şirketin ise hastane yapımında alt yapı ve çevre düzenlemesi işini yüklendiği, bu işlere karşılık 1.205.656,62 TL nin … hakedişinden mahsup edilerek davalıya ödenmiş olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafından dava dışı idarece kendirlerine verilen müzekkere cevabı örneği sunulmuştur. … tarafından düzenlenen bu cevapta; hakediş bedeli ödeme talebiyle ilgili olarak hastane inşaatı alt yapı ve çevre düzenleme işi sözleşmesinin ödeme yeri ve şartları başlıklı 11.md. Çerçevesinde 20/01/2016 tarihinde tahakkuk ettirilen 13 nolu hakedişin 84.590,12TL yüklenici … …. Alacağından anılan işin 25/01/2016 tarihinde sözleşmesinin feshi nedeniyle kaydedilen teminatların güncellenmesinden doğan 30.886,77TL ile … İlçesi hastane yapımına dair Alt Yapı ve Çevre düzenlenmesi işi sözleşmesinin 10/12/2015 tarihinde feshedilmesi nedeniyle irat kaydedilen teminatların güncellenmesinden doğan 30.335,22TL olmak üzere toplam 61.221,99TL nin mahsup edildiği, bakiye 23.368,13TL nin ise yapılan işlere dair hesap kesme fesih hakedişlerinden doğabilecek muhtemel idare alacakları ile Sgk prim borçlarına istinaden blokeye alındığı belirtilmiştir.
Davalı yanın talebi üzerine …’ye mahkememize ve davalıya yazılan müzekkereler eklenerek aradaki farklılıkların sorulması için tekrar müzekkere yazılmıştır. 31/07/2018 tarihli müzekkere ile idarenin fiziki ve bilişim kayıtlarında inceleme yapıldığı, yazılarda çelişki bulunmadığı, 22/08/2016 tarihli yazıda … İlçesi Hastane inşaatı ile altyapı ve çevre düzenlemesi işine ait hesap kesme (fesih) hak edişinin henüz tahakkuk etmediği ifade edilmesine karşılık 26/10/2017 tarihli yazıda aynı işe ilişkin 13 nolu hak edişin iş ile ilgili düzenlenen son hak ediş olduğunun belirtilmesinden yani işin son hak edişi olan hesap kesme hak edişinin tahakkuk etmemesine rağmen 13 nolu hak edişin son hak ediş olarak belirtilmesinden çelişki olabileceği belirtilmiştir.
Dava dışı … …. Ltd. Şti’nin çalışanlarına dair liste celp edilmiştir, davacı tarafça sunulan tutanakta imzası bulunan …’nun bu şirketin çalışanı olduğu görülmüştür.
Uyuşmazlığa ilişkin alınan 03/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda; … İli … İlçesi … Devlet Hastanesi ile alt yapı ve çevre düzenlemesi işine dair … ile Dava dışı … …. Ltd. Şti. Arasında 06/03/2014 tarihli sözleşme imzalandığı, 03/02/2016 tarihli fesih tutanağı ile sözleşmenin 25/01/2016 tarihinde stratejik planlama komisyonu kararı ile feshedildiği, komisyonca iş yerine gidildiği, yapılan işlerin incelendiği, bina genelinde alüminyum doğrama kör kasa ve cam imalatlarının büyük oranda tamamlandığı, dış cephede silikon giydirme ve cam imalatlarının büyük oranda tamamlandığının kayıt altına alındığı, davalı tarafından davacıya 04/10/2015 tarihli 20.000,00TL bedelli, 04/11/2015 tarih 30.000,00TL bedelli, 04/12/2015 tarih 30.000,00TL bedelli üç adet çek verildiği, taraf şirketlerinin ticari defter ve kayıtlarının incelendiği, davacının defterlerine göre davalıdan 78.408,00TL alacak kaydı bulunduğu, dava konusu faturanın davacının kayıtlarında olduğu, faturanın davanın kayıtlarında bulunmadığı ve davanın kayıtlarına göre 2.111,74 TL davacıdan alacak kaydı bulunduğu, davacı tarafından dava konusu fatura dışında toplam 77.888,26TL tutarında 3 adet fatura düzenlendiği, bunun karşılığında davalıdan yukarıda anılan üç adet çekin alındığı, dava dışı fatura konusundaki fatura ve çeklerin her iki tarafında defter ve kayıtlarında bulunduğu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre davacının yüklenicinin hakediş yapmış olduğunu ve bu hakediş bedelini tahsil ettiğini ispatlaması gerektiği, bu durumda davacının alacağının bulunmadığı, bununla birlikte dava dışı … den geçici ya da kesin kabulün yapıldığı veya işin tamamlandığı ve hakediş ödemesi yapıldığının tespiti halinde davacının davalıdan 78.408,00TL alacak talep edebileceği kanaati bildirilmiştir.
… ile yapılan yazışmalar sonucunda ve tarafların itirazı üzerine alınan 16/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda; …’nin 17/10/2017 tarihli yazısı ile dava konusu işin fesih edilmesinden sonra yeniden ihale edildiği iş tamamlanmadığından geçici ve kesin kabulünün yapılmadığı, eksik ve ayıplı ifaya ilişkin bir tespit olmadığı, anlaşıldığından davacının sözleşme ile taahhüt ettiği işlerin yüzde doksanını tamamladığının kabulü gerektiği, …’nin dava dışı yüklenici … …. Şirketi ile aralarındaki sözleşme uyarınca gerekli hakedişleri uygun görülen kesintiler ile birlikte yapmış olduğu, davacı yanın yapılan işler dolayısıyla davalıdan alacaklı olduğu kanaati bildirilmiştir.
Tarafların itirazı üzerine alınan 02/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; iş bitim tarihi olan 30/08/2015 tarihinden sonra asıl yüklenici … …. Şirketinin … tarafından gönderilen belgelere göre, 05/09/2015 tarihinde 12, 05/11/2015 tarihinde 13 nolu hakedişi düzenlediği ve idarenin … …. Ltd. Şti.’nin hakediş alacağından temlik alan davalı şirkete 30/01/2018 tarihinde ödeme yapmış olduğu anlaşıldığından takip tarihi itibariyle davacının alacağının bulunduğu, fesih tespit tutanağı esas alındığında alacağın 117.642,00TL olarak hesaplandığı bu miktardan çek bedelleri ile 03/04/2017 tarihli raporla tespit edilen cari hesap ekstresinden kayıtlı 2.111,74TL davalı alacağının mahsubu sonucu davacının 41.925.70TL alacağının olduğu, davacı tarafından sunulan ve … imzalı belge esas alındığında ise davacının 78.408,00TL alacağının olduğu kanaati bildirilmiştir.
Davalı idareyle yapılan yazışmalar kapsamında dava konusu işin başka bir firmaya ihale edildiği anlaşıldığından, sunulan deliller kapsamında değerlendirme yapılarak keşif yapılması taraflarında beyanları kapsamında düşünülmemiştir.
Tüm dosya kapsamına ve toplanan delillere göre; taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamında davacının davalıya … İli … ilçesi … yataklı devlet hastanesi yapım işine ait Alüminyum doğrama ve silikon cephe cam markiz ve imalatını taahhüt ettiği, yapılan işlerle ilgili davacının faturaya dayalı alacak talebinde bulunduğu, dava dışı idareyle yapılan yazışmalar kapsamında, davacının taahhüt ettiği işlerin yüzde doksanını ifa ettiğinin anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafından sözleşme kapsamından alacağın muaccel olmadığı savunulmuşsa da dava dışı idarece hastane yapım işine ait asıl sözleşme feshedildiğinden ve mahsuplar sonucu asıl yüklenicinin hakedişinden kesinti ile davalıya ödemelerin yapılmış olduğu anlaşıldığından, davacının alacağını isteyebilecek durumda olduğu yani alacağın muaccel hale geldiği, davacı tarafından sunulan ve dava dışı asıl yüklenici … Şti’nin çalışanı olan … imzalı belge ile yapılan işler tespit ediliğinden bu belgeye itibar edilerek yapılan hesap sonucu davacının kayıt ve defterlerindeki 78.408,00TL alacak talebinin kabulü gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 78.408,00 TL üzerinden iptali ile takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek reeskont faizi ile birlikte devamına, fazlaya dair istemin reddine,
2-Hükmedilen 78.408,00 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
4-Alınması gereken 5.356,05 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 939,27TL harcın mahsubu ile bakiye 4.416,78TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 939,27TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 972,77TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 157,55 TL tebligat ve posta gideri ile 2.000,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.157,55 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.100,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 8.974,88 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 2.134,90 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.30/05/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı