Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/871 E. 2019/100 K. 14.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/871 Esas – 2019/100

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/871 Esas
KARAR NO : 2019/100

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/12/2016
KARAR TARİHİ : 14/02/2019
K.YAZIM TARİHİ : 14/03/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili firma tarafından davalı borçlu aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile icra takibine geçildiğini, davalı borçlu tarafından icra dosyasına haksız hukuka aykırı ve kötüniyetli olarak borca itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, müvekkili firmanın İran devleti Meşhed ilinden üretmiş olduğu (granit v.b.) malzemeleri İran’daki taşıma firmaları aracılığı ile davalı firmanın Türkmenistan devletinin başkenti Aşkabat kentindeki şantiyesinde kullanılmak üzere teslim edildiğini, müvekkilinin davalı firmaya toplam 11340 adet malzeme gönderdiğini, davalı firmanın ise bu malzemelerin 10000 adedini ödediğini, 1340 adet (20 x 30 x 70 Granit Bordür) tanesi 38 USD tutarındaki malzemenin fiyatının davalı tarafından ödenmediğini, davalı firmaya Ankara …. Noterliğinin 11.03.2016 tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile borcun ödenmesi için ihtarname keşide edildiğini, müvekkili firma tarafından 20.04.2016 tarih … …, …, …, …, … yevmiye sayılı faturaların davalı firmaya gönderildiğini, davalı firmanın bu mal satışı nedeni ile müvekkili firmaya 51.505,93 USD borcunun bulunduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin hak ve alucakları saklı kalmak kaydı ile davalının hukuka ve yasalara aykırı itirazlarının iptali ile icra takibine kaldığı yerden devamına, icra takibi tarihi itibarı ile asıl alacağa Merkez Bankası azami Mevduat faizi uygulanmasına, kötü niyetli olarak itiraz eden davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkilinin davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacının önce ihtarname çektiğini, bilahare faturalar tanzim ederek alacak talebinde bulunduğunu, davacının ihtarnamesinin 11.03.2016 tarihli, icra takibine dayanak yapılan faturaların ise 20.04.2016 tarihli olduğunu, davacının HMK 200 md. hükmü gereğince iddiasını yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, mahiyeti itibari ile bu davada tanık dinlenemeyeceğini, buna muvafakat etmediklerini, Merkez Bankası azami mevduat faizi talebinin haklı ve hukuki bir yanının bulunmadığını beyan ederek, davanın reddine, davacının dava konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, talimat mahkemesi aracılığıyla aldırılan 17/04/2018 tarihli bilirkişi raporu, mahkememizce alınan 03/05/2018 tarihli bilirkişi raporu, 12/12/2018 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacirler arası satış sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen faturalara ilişkin alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, alacaklı olduğu iddiasıyla 50.920,00 USD asıl alacak, 585,93 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 51.505,93 USD faturalara dayalı alacağın tahsili için icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 01/09/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 02/09/2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü 1 yıllık süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Tarafların defter ve kayıtlarının incelenmesi için alınan 17/04/2018 ve 03/05/2018 tarihli bilirkişi raporlarında; dava konusu faturaların davacının kayıtlarında bulunduğu, davalının kayıtlarına alınmamış olduğu, davacının kayıtlarına göre icra takibindeki miktarlara göre alacaklı olduğunun gözüktüğü tespit edilmiştir.
Dava konusu alacağın dayanığı olan fatura içeriğindeki malların davalıya teslim edildiği ve işin yapıldığının davacı tarafından ispatı gereklidir. Davacı tarafından buna ilişkin gümrük kayıtları ve çeviri evrakı sunulmuştur.
Gümrük kaydındaki mallar ile bu dava konusu malların aynı olup olmadığına dair alınan 12/12/2018 tarihli bilirkişi raporunda ise açıkça; bu dava konusu faturalar ile gümrük kaydına esas olan faturaların aynı olmadığı belirtilmiştir.
Davacı tarafından, teslime yönelik olarak, sevk irsaliyesine dayanılmışsa da, teslim alan olarak adı geçen … ın çalıştığı yerler arasında davalının iş yerinin bulunmadığı SGK dan gelen yazı cevabından anlaşılmıştır.
Davacı tarafından dava dilekçesinde yemin deliline dayanıldığından, teslim olgusuna yönelik davalıya yemin teklif edip etmeyeceği konusunda beyanda bulunması için 15/01/2019 tarihli duruşmada verilen kesin süre dahilinde yemin metni sunulmamıştır. Davacı vekili tarafından son celsede, yemine başvurmayacakları beyan edilmiştir.
Tüm bu açıklamalara göre; her ne kadar davacı tarafından alacak isteminde bulunulmuşsa da; alacağın dayanağı faturaların davacı kayıtlarında bulunduğu, davacının kayıtlarına göre bakiye alacak bulunduğu ancak davacının kendi ticari defter ve kayıtlarının tek yanlı olarak lehine delil teşkil etmediği, davacının fatura konusu malların davalıya teslimi ve taraflar arasında hukuki ilişki bulunduğunu ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine, davacının kötüniyetli olarak takip başlattığı ispat edilemediğinden davalı yanın tazminat isteminin reddini yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
3-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 3.102,87 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.058,47 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 100,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 16.851,54 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.14/02/2019

Katip Hakim
e-imza e-imza