Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/845 E. 2018/383 K. 05.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/845 Esas – 2018/383

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/845 Esas
KARAR NO : 2018/383

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/06/2018
K.YAZIM TARİHİ : 02/07/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin muhtelif tarihlerde icra takibine dayanak yapılan faturalara konu servis hizmetini sağladığını ve fatura konusu alacaklara hak kazandığını, davalı tarafın bir kısım fatura alacaklarını müvekkilinin banka hesabına ödediğini, ancak müvekkilinin bakiye alacağını ödemediğini, müvekkilinin alacağının tahsilini sağlamak amacıyla Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile icra takibi başlattığını, ancak davalı borçlunun yasal süresinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu beyan ederek, davalı borçlunun Ankara Batı İcra Müdürlüğünün …E. sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun haksız ve kötü niyetli itirazı nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 02.09.2015 tarihinde imzalanan Öğrenci Taşımacılığı Araç Kiralama Sözleşmesi uyarınca davacı tarafından 2015-2016 öğretim yılında Abidinpaşa-Natoyolu-Bilişim Koleji güzergahında KDV dahil günlük 200,00 TL ücret karşılığında öğrenci taşıma hizmeti sağlandığını, daha sonra taraflar arasında varılan anlaşma ile aynı sözleşme mukabilinde davacı tarafından Esat-İşçi Blokları-Bilişim Koleji güzergahında da KDV dahil 185,00 TL ücret karşılığında öğrenci taşıma hizmeti sağlanmasının kararlaştırıldığını, taraflar arasında akdedilen Öğrenci Taşımacılığı Araç Kiralama Sözleşmesi gereğince davacının sağladığı servis hizmetine karşılık olarak hak kazandığı servis bedellerinin davacı şirketin banka hesabına ödendiğini, ayrıca 01.05.2016 tarihinde 480,00 TL ve 90,00 TL olmak üzere toplamda 570,00 TL’nin davacıya elden ödendiğini, davacı şirketin araçlarının yarıyıl tatilinde, TEOG sınav dönemlerinde, kar tatil dönemlerinde çalışmadığı gibi muhtelif dönemlerde de araçların bozulması nedeniyle veya mazeretsiz olarak servis hizmeti sağlamadığından bu dönemlerde de davacının ücrete hak kazanmadığını, taraftar arasındaki sözleşmenin Cezai Müeyyideler başlıklı bölümünde düzenlendiği üzere sözleşme hükümlerinin ihlal edilmesi, servisin geç sağlanması veya hiç sağlanmaması nedeniyle müvekkili şirket tarafından davacıya ceza kesileceğinin kararlaştırıldığını, bu doğrultuda muhtelif dönemlerde servis hizmetinin aksaması, geç sağlanması veya hiç sağlanmaması nedeniyle tutanaklar tutulduğunu ve davacıya ceza kesildiğini, ancak hak edişleri ödenmiş olmasına rağmen davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrini tebliğ alan müvekkilinin süresi içerisinde yetkiye, borca ve ferilerine itiraz ederek haksız ve kötü niyetli takibin durdurulmasını sağladığını, davacı tarafın dilekçesinde servis hizmetine karşılık kesilen ve icra takibine dayanak tüm faturaların müvekkili şirkete gönderildiği, müvekkilince teslim alındığı ve söz konusu faturalara süresinde itiraz edilmediğinin iddia edildiğini, oysa davacı tarafından kesilen 15.07.2016 tarihli faturanın müvekkili şirkete tebliğ edilmediğini, müvekkili şirketin ticari defter kayıtlarının incelenmesi neticesinde bu durumun açıkça ortaya çıkacağını beyan ederek, haksız kötü niyetli davanın reddine, haksız ve kötü niyetli takip yapılması nedeniyle asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, tarafların ticaret sicil kayıtları, tarafların ticari defter ve kayıtları, 25/08/2017 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; tacir olan taraflar arasındaki hizmet (öğrenci taşıma işine dair) sözleşmesine dayalı alacağın tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 24.10.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 31.10.2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İş bu dava, hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı, davalıya, öğrenci taşıma hizmeti verdiğini ve davalı tarafından borcun tümünün ödenmediğini, taraflar arasındaki 02/09/2015 tarihli sözleşmenin hiç uygulanmadığını, sözlü anlaşma ile başka güzergah ve bedelde anlaştıklarını ileri sürmüş; davalı ise, icra takibine itirazında yetki itirazında bulunarak, davaya cevabında ise mahkemenin yetkisine itiraz etmiş, anlaşmaya aykırı olarak fazla bedelden fatura düzenlendiğini, anlaşılan miktarın içinde KDV nin de bulunduğunu, oysa davacı yanın, ayrıca KDV hesabı yaparak fatura düzenlediğini, hizmetin gereği gibi ifa edilmediğini, faturanın tebliğ edilmediğini, davacının alacağının ödendiğini, alacak bulunmadığını savunmuştur.
Mahkememizce açıklama istenmesi üzerine, 01.03.2018 tarihli duruşmada davacı vekili tarafından ; uyuşmazlık konusu alacağın 20016 yılı Haziran ayı taşıma işine ait olduğu, faturanın Temmuz ayında düzenlendiği beyan edilmiştir.
Taraflar arasında düzenlenen 02/09/2015 tarihli sözleşmede; 28.09.2015 ila 25.06.2015 tarihleri arasında geçerli olmak üzere ( 2015/ 2016 eğitim yılı olduğu belirtilerek) davacının Nato Yolu/Bilişim Koleji öğrenci taşıma işini günlük 200,00 TL karşılığında üstlendiği, taraflar arasında çıkacak uyuşmazlıklarda Ankara Mahkeme ve İcra Dairelerinin yetkili olduğu belirtilmiştir. Sözleşmede; Eğitim yılı 2015/2016 olarak belirtildiğinden sözleşmenin sona erme tarihinin 25.06.2016 olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, dava konusu işin bu sözleşme gereği yapılmadığını, davalı ise bu sözleşme gereği icra dairesinin ve Mahkememizin yetkili olmadığını ileri sürmektedir. Uyuşmazlık konusu bakiye alacak 2016 yılı Haziran ayı taşıma işine ait olmakla birlikte; davacının iddia ettiği gibi iş fatura açıklamasına göre Esat ve Mamak İşçi Blokları için düzenlenmiştir. Ayrıca işin günlük bedeli sözleşmede 200,00 TL(KDV dahil) kararlaştırıldığı halde, faturalarda Esat için 173,08 TL, Mamak için 187,50 TL (KDV hariç) olarak hesap edilmiştir. Davalı da cevap dilekçesinde günlük bedelin 200,00 TL değil 185,00 TL(KDV dahil) olarak belirtmiştir. Bu durumda; yazılı sözleşmenin taraflar arasında uygulanmadığı anlaşılmış, yetkili icra dairesi ve mahkeme, genel kurallara göre tespit edilmiştir. Davacı alacaklının, faturaya dayalı para alacağı için başlattığı icra takibi kapsamında HMK’nun 10.maddesi uyarınca alacaklı davacı şirketin muamele merkezinin bulunduğu Ankara Batı icra dairesi ve Ticaret Mahkemesi yetkili olduğundan yetki itirazı yerinde görülmemiş, işin esası incelenmiştir.
Tarafların defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen 25.08.2017 tarihli raporda; tarafların defter ve kayıtlarının delil niteliğini haiz olduğu, davacı kayıtlarına göre 6.194,16 TL alacak kaydı bulunduğu, davalının kayıtlarına göre ise 4.789,13 TL alacak kaydı bulunduğu, 15.07.2016 tarihli faturanın davalı kayıtlarında olmadığı, tüm faturalar ve davalının ödemeleri hesaplandığında davacının 1.319,12 TL alacağının bulunduğu tespit edilmiştir.
Uyuşmazlıkla ilgili olarak, hizmetin verildiğinin davacı tarafça ispatlanması gerektiğinden ve davacı dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından, bu hususta verilen kesin süre içinde davacı yemin deliline başvurmuştur. Davalı şirketin yetkili temsilcisi yeminli beyanında; 2016 yılı Haziran ayında 10 günlük hizmet alındığını, Temmuzda düzenlenen faturayı kayıtlarına işlemediklerini, faturanın Haziran ayına ait olamayacağını, aralarındaki asıl ihtilafın KDV nin anlaşılan ücrete tekrar hesaplanmasından kaynaklandığını belirtmiştir.
Uyuşmazlık konusu 2016 yılı Haziran ayına ait taşıma işi için düzenlenen 15.07.2016 tarihli faturada; 13 gün karşılığı Mamak İşçi Blokları için 187,50 TL, Esat İşçi Blokları için 173,08 TL hesap edilerek toplam miktar üzerinden de KDV tahakkuku yapılmıştır. Hizmetin verildiğine yönelik ispat yükü davacıda olduğundan, yukarıda anlatıldığı gibi, yemin delili ile hizmetin 13 değil, 10 gün için verildiği ispatlanmıştır. Taraflar arasında süregelen ticari uygulamada tüm faturalarda bedele ayrıca KDV tahakkuk ettirildiği görüldüğünden, bu uygulamanın aksine fiyatın içinde KDV nin de bulunduğunu davalı yan ispat edememiştir. Tarafların, hizmetin günlük bedeli için de uyuşamadığı görülmekle (davacı faturadaki gibi olduğunu, davalı ise 185,00 TL olduğunu iddia etmekte); davalı tarafından kayıtlara alınan ve kabulünde olan diğer aylara ilişkin faturalarda aynı güzergah günlük bedeli187,50 ve 173,08 TL olarak hesaplandığından, bu miktarlara tek fatura için itirazda bulunulması MK 2. maddesindeki iyiniyet ve ticari örf adet kurallarına uygun bulunmamıştır. Buna göre mahkememizce resen yapılan hesaplama ile; 2016 yılı Haziran ayına ait 10 gün için verildiği ispat edilen hizmetin günlük bedeli, Mamak İşçi Blokları için 187,50 TL, Esat İşçi Blokları için 173,08 TL olarak hesaplandığında (10×187,50 + 10×173,08 = 3.605,80 TL ) toplam 3.605,80 TL üzerinden %18 KDV hesabı ile davacının 4.254,84 TL bakiye alacağı bulunmuştur. Bilirkişi raporu ile uyuşmazlık konusu 15.07.2016 tarihli Haziran ayı faturası hariç tutularak yapılan hesaplamada davalının kendi kayıtlarına göre bakiye bulunan 1.319,12 TL alacak da ayrıca gözetilerek davacının toplam 4.254,84 TL+1319,12 TL= 5.573,96 TL alacağının bulunduğu anlaşılmıştır.
Tüm bu açıklamalara göre, davacının hesap edilen alacağının tahsiline yönelik olarak davanın kısmen kabulü ile; icra takibi öncesinde davalının temerrüde düşürüldüğüne dair bir delil bulunmadığından, sadece fatura düzenlenmesi temerrüt için yeterli olmadığından işlemiş faiz ve fazlaya dair diğer taleplerin reddine, reddilen alacak için davacı tarafından kötüniyetle takip başlatıldığı ispat edilmediğinden davalının tazminat isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine, davalının Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 5.573,96 TL asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren takip talebindeki faiz oranları işletilerek devamına, fazlaya dair istemin reddine,
Hükmedilen 5.573,96 TL üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
Davalının kötüniyet tazminatı isteminin reddine,
1-Alınması gereken 380,75TL karar ve ilam harcından peşin alınan 108,71TL harcın mahsubu ile bakiye 272,04TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 108,71TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 142,21 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen 152,50TL tebligat ve posta gideri ile 500,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 652,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 571,38 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davalı tarafından delil avansı olarak yatırılan ve kullanılmayan 50,00 TL delil avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
4-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 2.180,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 791,26TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı temsilcisinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.05/06/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı