Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/830 Esas – 2019/214
T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/830 Esas
KARAR NO : 2019/214
HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/12/2016
KARAR TARİHİ : 28/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 22/04/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkili şirketin 04.12.2015 tarihinde dava dışı sigortalı …’ya ait taşınmazı … numaralı ‘Geniş Kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesi(Enflasyon Korumalı) ile sigortalandığını, sigortalı taşınmazın yapı müteahhidinin davalı şirket olduğunu, 13.03.2016 tarihinde meydana gelen toprak kayması ile, sigortalanan taşınmazda hasar meydana geldiğini, bu nedenle müvekkili şirket tarafından sigortalıya 03.08.2016 tarihinde 89.349,86 TL ödeme yapıldığını, anılan hasarın davalının kusurundan kaynaklandığını, kusur ve ihmallerden dolayı yapı müteahhidin kusur ve ihmallerden dolayı yapı müteahhidinin BK m.470 vd. gereği sorumluluğu bulunduğundan, müvekkil şirketin ödemiş olduğu tazminatı davalıya rücu hakkı doğduğunu, mezkur rücu hakkında müstenit olarak Kahramankazan İcra Dairesi’nin …E sayılı dosyası ile davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak borçlu tarafından borcun tamamına itirazla icra takibi durdurulduğunu beyan ederek, davanın kabulü ile, Kahramankazan İcra Dairesi Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyasında sunulan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine alacağm en az %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacı sigortanın, dava dışı … ile yaptığı sigorta poliçesine dayanarak ödediği 89.349,86-TL’yi elinde herhangi bir dayanak ya da mahkeme kararı olmadan, Kazan İcra Müdürlüğü’nün …E sayılı dosyası ile icra takibine konulduğunu, müvekkilinden talep edildiğini, müvekkili şirket ile davacı şirket arasında herhangi bir sözleşme olmadığı gibi, hasarla ödendiği iddia olunan bedelle de bir ilgisi, ilişiği bulunmadığını, olaylarla müvekkili arasında illiyet bulunmadığını, hasarın ödenmesi için gerekli şartların mevcut olmaması halinde, işbu paranın sigortalıya ödenmemesinin gerektiğini, davacı şirketin muhatabının müvekkili değil dava dışı sigortalı olacağını, bu nedenle husumet itirazında bulunduklarını, davanın husumet yönünden reddini talep ettiklerini, müvekkili şirketle … arasında İPART kapsamında bir sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeye göre; müvekkilinin sorumluluğunun sadece statik ve mimari projeye uygun olarak gerekli imalat ve inşaatların yapımından ibaret olduğunu, projelerin bizzat iş sahibi tarafından hazırlatılmış olduğunu, Kahramankazan Belediye Başkanlığı ve Türkiye Tarımsal Kalkınma Destekleme Kurumu’nun onayından geçtikten sonra, bunlara uygun olarak inşaatları gerçekleştirmek üzere de, müvekkili şirkete teslim edildiğini, müvekkili şirketin de aynı şekilde gerek taraflar arasındaki, gerekse iş sahibi ile TKDK arasındaki sözleşmelere, gerekse statik ve mimari projelere uygu olarak inşaat ve imalatların gerçekleştirildiğini, inşaatların gerek Kahramankazan Belediyesinin, gerekse TKDK’nın onayından geçmesinden sonra İş sahibi ve diğer kurumlar nezdinde kesin kabulleri yapıldığını, davacı sigorta şirketinin de bu kesin kabulü yapılan inşaatı ve projelerini görerek sigortaladığını, sorumlu aranacak ise, böyle bir inşaatı sigortalayan davacı şirket olduğunu, yine tüm sözleşme ve projeleri hazırlatan, onaylatan iş sahibinin, bu projelerin müellifleri, hatalı olduğu iddia edilen proje ve inşaatlara izin, ruhsat, onay ve kredi veren kurum ve kuruluşlar olduğunu, müvekkili şirketin bir sorumluluğu olacak ise, bu kişi ve kurumların sorumluluklarından sonra olması gerektiğini, iddia edildiğinin aksine, tip proje şeklindeki İPART projelerinde yüklenicilerin yetkileri ve sorumlulukları, aynı zamanda da gelirlerinin sınırlı olduğunu, sözleşmeye göre müvekkili şirketin bu işten elde edeceği gelirin toplam proje maliyetinin %4’nü aşmamakta olduğunu, müvekkili şirketin sözleşmelere ve projelere uygun hareket ettiğini, bu nedenle müvekkiline kesinlikle sorumluluk yüklenemeyeceğini, olayın tabii afet niteliğinde olduğunu, sigortanın sorumluluğunun burada başladığını, icra inkar tazminatına karar verilebilmesi için alacağın likit ve tartışmasız olması yada ilam ve resmi bir belgeye dayalı olmasının gerektiğini, bu nedenle talebin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, haksız ve dayanaksız davanın reddi ile icra takibinin iptaline, davacıdan takip bedelinin %20’sinden az olmamak üzere icra-kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Tarafların ticaret sicil kayıtları, Kahramankazan İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, dava konusu taşınmaz ile ilgili ruhsat, proje, sözleşme, şartname ve diğer inşaat kayıtları, mahallinde yapılan keşif, 13/03/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu, 14/02/2019 tarihli bilirkişi kurulu ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; sigorta sözleşmesine konu rizikonun gerçekleşmesi nedeniyle dava dışı sigortalıya ödenen bedelin, rizikonun gerçekleşmesinde kusurlu olduğu iddia edilen ve inşaatı yapan davalı yükleniciden rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı, 89.340,00 TL asıl alacak, 2.287,30 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 91.627,30 TL nin tahsiline yönelik olarak ilamsız icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 10/11/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 17/11/2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı sigorta şirketi tarafından, davalı tarafından inşa edilen ve dava dışı sigortalının maliki olduğu tesisin toprak kayması nedeniyle zararı tazmin edilmiştir. Sigortalının halefi olarak davacının iddiası, taşınmazın usulüne göre inşa edilmemesi nedeniyle davalının sorumlu olduğuna yöneliktir. Davalı yan ise; inşaatın usulüne uygun yapıldığını, projenin dava dışı sigortalı tarafından çizdirildiğini ve bu edimin sigortalıda olduğunu, belediyeden gerekli izin ve onayların verildiğini savunmuştur.
Dava konusu taşınmazda keşfen inceleme yapılmış ve bilirkişi raporu alınmıştır. 13/03/2018 ve 14/02/2019 tarihli bilirkişi asıl ve ek raporlarında; dava konusu edilen hasarın toprak kaymasından ileri geldiği, yağmur nedeniyle kayganlaşan zeminin dik şev nedeniyle önündeki istinat duvarını aştığı ve dava dışı sigortalıya ait tesiste zarar meydana geldiği, isntinat duvarının yapımı sırasında dik şevin davalı yüklenici tarafından hesaplanarak inşa edilmesi gerektiği, her ne kadar projeler iş sahibince çizdirilmişse de yüklenicinin bu hususta kontrol yükümü bulunduğu, duvarın arkasındaki şevin yatırılması suretiyle inşa yapılması gerektiği, işin fen ve sanat kurallarına uygun yapılmadığı, yüklenicinin %60 oranda kusurlu olduğu, dava dışı sigortalının ise projelerin çizimi sırasında bu hususu gözetmemesi nedeniyle %40 oranda kusuru bulunduğu, davacının sigortalıya ödediği miktardan 53.219,00 TL sini talebinde haklı olduğu, kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacı sigorta şirketi tarafından sigorta edilen hayvansal ürünler üretimi yapılan tesiste maydana gelen toprak kayması nedeniyle tesiste zarar meydana geldiği, tesisin davalı yüklenici tarafından inşa edildiği, teknik bilirkişilerce yapılan tespitlere göre istinat duvarı inşa edilirken dik şevin yatırılmamasında davalının kusurunun bulunduğu tespit edildiğinden, davacı sigorta şirketinin ödediği bedeli sigortalının halefi olarak, davalının kusuru oranında, istemekte haklı olduğu kanaatiyle davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE, Davalının Kahramankazan İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına vaki itirazının 53.219,00 TL asıl alacak ve 1.362,55 TL işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 54.581,55 TL üzerinden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
2-Asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline,
3-Alınması gereken 3.728,46 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.564,77TL harcın mahsubu ile bakiye 2.163,69 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.564,77 TL peşin harç, tahsilde tekerrüre yol açmamak kaydıyla icra dosyasına yatırılan 446,70TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 2.044,97 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 195,00 TL tebligat ve posta gideri ile 2.800,00TL bilirkişi ücreti, 221,80 TL keşif harcı, 220,00 TL keşif araç ücreti olmak üzere toplam 3.436,80 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.047,27 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 48,35 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesap edilen 28,80 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
6-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 6.353,97TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın ret oranına göre takdir ve hesap edilen 4.425,03 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.28/03/2019
Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı