Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/793 E. 2018/166 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/793 Esas – 2018/166

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/793 Esas
KARAR NO : 2018/166

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/11/2016
KARAR TARİHİ : 20/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 13/04/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı …’in idaresindeki davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı araçla, davacı şirkete ait … plakalı aracın 13.11.2016 tarihinde karışmış oldukları trafik kazasında davacıya ait aracın yetkili servisin yaptığı hasar çalışmasına göre 15.632,00 TL yedek parça ve 5.000,00 TL işçilik olmak üzere şimdilik 21.000,00 TL hasara maruz kalmış olduğunu ve kaza tutanağında belirtilen hususun aksine, kazanın meydana gelmesinde de tali yoldan çok süratli olarak gelen davalıya sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olduğunu beyan ederek, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, davacıya ait araçta meydana gelen hasar için şimdilik 21.000,00 TL maddi hasarın ve 1.000,00 TL değer kaybının temerrüt faiziyle davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … ; kaza tutanağında da belirtildiği üzere, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davacıya ait araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, özellikle tutanakta da belirtildiği üzere olay günü sağ şeritten yoluna devam ederken bir anda Şaşmaz Köprüsü üzerinden sürücü …’nin idaresindeki … plakalı aracın sol şeritten sağa dönüşü ve sinyal lambasını yakmadan kendisinin sağına geçmek istediğini, O esnada kendisinin de çarpışmamak için aracını sağında bulunan yaya kaldırımına doğru sürmek zorunda kaldığını, yaya kaldırımını aşıp duvara çarpmamak için aracını sonra tekrar kendi şeridine sokmaya uğraştığını, diğer sürücünün olay yerinde aracına arkadan kendisinin çarptığını söylemiş ise de trafik polislerinin çekmiş olduğu fotoğraflardan da görüleceği üzere
e-imzalı e-imzalı

kendisine ait aracın sol ön çamurluğunun hasar görmüş olduğunu, diğer aracın ise bagaj kapağında herhangi bir hasarın bulunmadığını, sadece aracın sağ ve sol arka çamurluklarının hasar görmüş olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili ; dava konusu kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 15.07.2016 tarihli trafik sigorta poliçesiyle sigortalı olduğunu ve sorumluluklarının da sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 31.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olduğunu, dava konusu araçta meydana gelen değer kaybının 14.05.2015 tarihli resmi gazetede yayınlanarak 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe giren Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları ekinde yer alan değer kaybı hesaplama yöntemine göre belirlenmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik tescil kayıtları, davacıya ait aracın tramer kaydına esas hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, 12/10/2018 tarihli kusur bilirkişi raporu, 08/01/2018 tarihli karayolları fen heyetinden oluşan bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle oluştuğu iddia edilen değer kaybı ve hasar bedelinin tazmini istemine ilişkindir.
13.11.2016 tarihinde, dava dışı …’nin sevk ve idaresindeki davacıya ait araç ile davalı …’in kullandığı … plakalı aracın çarpışması sonucu dava konusu maddi hasarlı trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “ Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı yan, anılan ilkeler kapsamında davalılardan tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalıların sorumlulu tutulmaları için sigortalı araç sürücüsünün kusurlu olması gereklidir. Kusur tespiti yönünden dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve 10/10/2017 tarihli raporda; davacıya ait aracı kullanan sürücünün şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemesi nedeniyle %75, davalı sürücünün ise kavşak yaklaşımında hızını ayarlamaması nedeniyle %25 oranda kusurlu olduğu tespit edilmiştir. Rapora karşı itiraz edilmesi üzerine,
e-imzalı e-imzalı

davalı vekili tarafından sunulan uzman mütalaası da dikkate alınarak üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
08/01/2018 tarihli raporda ise; davacıya ait aracı kullanan sürücünün seyir halinde iken sağdaki bağlantı yolunu kontrol etmeden sağa yöneldiği, bağlantı yolundan sağdan gelen davalı sürücünün çarpışmayı önlemek için sağa yöneldiği ancak davacının aracını kullanan sürücünün sağa yönelmeye devam ettiği ve davalı sürücünün kaldırımla davacıya ait araç arasında sıkıştığı, davalı sürücünün olayda kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir.
Hüküm kurmaya elverişli ve olaya uygun bulunan 08/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda davalı sürücünün kusurunun bulunmadığı tespit edildiğinden ve davacı kendi kusuruna dayalı olarak talepte bulunamayacağından, davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 375,71 TL harçtan mahsubu ile bakiye 339,81 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalı … tarafından sarf edilen 20,80 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine, bakiye delil avansının karar kesinleştiğinde davalıya iadesine,
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.640,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.20/03/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı