Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/79 E. 2019/160 K. 07.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/79 Esas – 2019/160

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/79 Esas
KARAR NO : 2019/160

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 01/02/2016
KARAR TARİHİ : 07/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 05/04/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı …’nun yönetimindeki … plaka sayılı aracı ile 12/12/2014 tarihinde davacının da içinde bulunduğu park halindeki … plaka sayılı araca çarparak araç içerisinde bulunan müvekkilinin yaralanmasına sebebiyet verdiğini, kazanın meydana gelmesinde tüm kusurun davalı sürücüye ait olduğunu, meydana gelen yaralanması nedeniyle müvekkilinin maddi ve manevi zarara uğradığını beyan ederek, fazlaya ilikşin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100,00 TL maddi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile 10.000,00 TL manevi tazminatın, olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 27/02/2017 tarihli dilekçesinde, maddi tazminat taleplerinin 50,00 TL sinin geçici ve kalıcı iş göremezlik tazminatına, 50,00 TL sinin tedavi giderine ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. vekili; 12/12/2014 tarihli kazaya karıştığı belirtilen … plakalı aracın … nolu poliçe ile müvekkili şirket tarafından zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi kapsamında sigortalandığını, sigorta şirketi olarak sorumluluklarının sigortalı araç sürücüsünün kusur oranı ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, bu nedenle öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, talep edilen tazminatı kabul etmediklerini, müvekkilinin davacı için istenen tedavi giderleri talebine karşı herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, davacı tarafından kaza tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin yerinde olmadığını, müvekkilinin dava dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu tutulabileceğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 12/05/2016 tarihli duruşmada alınan beyanında; davacının iddialarını kabul etmediğini, davacının burnunda herhangi bir eğrilik ve nefes almada güçlük olmadığını, kendisi il tedavi sürecinde ilgilenmek istediklerini, ancak davacının kabul etmediğini, kendisinin araç sahibi olduğunu, olayda herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ayrıca aracın sigortalı olduğunu, davacının bir zararının olması halinde sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … 12/05/2016 tarihli duruşmada alınan beyanında; davacı tarafın iddialarını kabul etmediğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı …. Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, davacı hakkında alınan maluliyet raporları, 05/09/2016 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 16/01/2019 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, yaralamalı trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
12/12/2014 tarihinde, davalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile park halindeki … plakalı araca çarpmasının etkisi ile bu aracın da davacının içinde yolcu olduğu … plakalı araca çarpması sonucu dava konusu trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin
zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı tarafından bu açıklamalar kapsamında davalılardan talepte bulunulmuştur.
Sorumluluğun tespiti, kusur oranlarının belirlenmesi için alınan 05/09/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücü … ın, hava ve yol şartlarına göre hızını ayarlamaması nedeniyle olayda tam kusurlu olduğu, park halindeki … plakalı aracın usulüne uygun olarak park edilmesi nedeniyle bu araç sürücüsüne kusur atfedilmeyeceği, davacı yolcunun ve içinde olduğu araç sürücüsünün de kusurunun bulunmadığı tespit edilmiştir. Mahkememizce, rapordaki tespitler olayın oluşuna uygun bulunmakla bu kusur durumu esas alınarak değerlendirme yapılmıştır.
Davacının maluliyetinin tespiti için alınan Adli Tıp İkinci Üst Kurulun07/06/2018 tarihli raporunda; davacının 1 ay gün süre ile geçici, %2,3 oranda kalıcı kısmi iş göremezliğinin bulunduğu tespit edilmiştir.
Davacının yaralanması nedeniyle ileride geçirmesi gerekli ameliyat olup olmadığının tespitine yönelik olarak alınan 31.01.2019 tarihli SBÜ Gülhane EA Hastanesi raporunda; burundaki skarın kaza ile illiyetinin bulunduğu, skarın ameliyat ile giderilemeyeceği belirtilmiştir.
Dava dilekçesindeki anlatımlarında davacının yaralanması nedeniyle tedavi ve ameliyat giderleri nedeniyle talepte bulunulduğuna yönelik açıklamalar yapılmış; ön inceleme aşamasında maddi tazminat istemleri açıklanmış; maddi tazminat istemi tedavi/ameliyat giderlerine hasredilmiştir. Her ne kadar, bilirkişi raporunun alınmasından sonra sunulan 27/02/2017 tarihli dilekçe ile 100,00 TL maddi tazminat talebi 50,00 TL maluliyet, 50,00 TL tedavi gideri olarak açıklanmışşa da; davacının dava dilekçesinde maluliyet tazminatına yönelik talebinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu yönde davanın tam ıslahına yönelik talep de sunulmamıştır. Bu nedenle dava konusu edilmeyen tazminat yönünden davacı yanın son celse değer artırım/harç ikmali talebi yerinde görülmemiştir.
Davacının ispatlanan tedavi ve ameliyat gideri olmadığı anlaşıldığından 100,00 TL maddi tazminat isteminin reddine karar verilerek; dava konusu kaza nedeniyle davacına meydana gelen çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlığındaki bozulma, yaşı, maluliyet oran ve süresi ile tarafların sosyal ve ekonomik durumları, caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradığı manevi zararın giderimi, zedelenen yaşama sevincini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmama, davalıyı ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin, daha dikkatli ve özenli olmaya sevketmek hedeflenerek günün ekonomik koşullarına göre belirlenen manevi tazminatın davalı sürücüden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE KISMEN REDDİNE,
1-Davacının tüm maddi tazminat istemlerinin reddine,
2-7.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’nin kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalılara ödenmesine,
4-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 478,17 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 34,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 444,02 TL karar ve ilam harcının, davalılar … ve …’ndan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 34,15 TL peşin harcın davalılar … ve …’ndan tahsili ile davacıya verilmesine,
b-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen davacı … için 2.725,00TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ndan alınarak davacıya ödenmesine,
c-Davalı …’nun kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacı…dan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 477,00 TL tebligat ve posta gideri ile 950,00 TL bilirkişi ücreti ile 514,50 TL adli tıp muayene ücreti olmak üzere toplam 1.941,50 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 1.345,59 TL’nin davalılar … ve …’ndan tahsili ile davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.07/03/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı