Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/742 E. 2018/299 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/742 Esas – 2018/299

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/742
KARAR NO : 2018/299

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVA : Alacak (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/11/2016
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
K.YAZIM TARİHİ : 08/06/2018
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; müvekkilinin ortağı olduğu kooperatiften istifa ettiğini, ortaklığı süresinde 81.801,00 TL ödemede bulunduğunu, istifasının yönetim kurulunun 31/01/2015 gün ve 18 sayılı kararı ile kabul edildiğini, istifa sonrasında yerine yeni ortak alındığını, 2015 yılı genel kurulunun 26/06/2016 tarihinde yapıldığını beyan ederek, çıkma payı alacağının temerrüt tarihinden itibaren hesaplanacak faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; davacının 2003-2015 döneminde kooperatif muhasebecisi olarak görev yaptığını ve muhasebe ücreti olarak muhasebe asgari ücret tarifesi üzerinden anlaştıklarını, ancak davacının aidatla örtüşecek şekilde muhasebe ücretini kayıtlara işlediğini, davacı tarafın kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirmediğinden, eksik ödeme miktarları ile tüm borçları ve payına düşecek giderlerin düşülmesi gerektiğini, davacının bildirim süresine uymadan 31/01/2015 tarihinde istifa ettiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Davalı kooperatifin ticaret sicil kaydı, ticari defter ve kayıtları ve banka kayıtları, 13/09/2017 tarihli bilirkişi ön raporu, 22/11/2017 tarihli bilirkişi raporu, 16/03/2018 tarihli bilirkişi ek raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, kooperatif üyeliğinin sona ermesi nedeniyle çıkma payı alacağının tahsili istemine ilişkindir.
Kooperatif üyeliğinden ayrılan ortak, ödemiş olduğu aidatın tamamını değil, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 17/1. maddesi ve anasözleşmenin 15/1. maddesi gereğince, ayrıldığı yıl sonu bilançosuna göre hesaplanacak olan masraf hissesi düşüldükten sonra bakiyesinin iadesini talep hakkını haiz olup, ayrıldığı yıl sonu bilançosunun genel kurulca kabulü suretiyle kesinleşmesinden itibaren bir ayın sonunda bu alacak temerrüt ihtarına gerek kalmaksızın muaccel olur ve talep edilebilir.(Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin 09.11.2015 tarih, 723 E, 7170 K sayılı ilamı)
Tüm dosya kapsamına göre davacının; 01/12/2003 tarihinde kooperatife üye olduğu, 31/01/2015 tarihinde üyelikten istifa ettiği, davalı kooperatif yönetim kurulunca 31/01/2015 tarihli karar ile istifanın kabul edildiği ve bu tarih itibariyle ortaklığın sona erdiği sabittir.
Davacı tarafından 80.801,00 TL aidat ödemesinin bulunduğu ileri sürülmüş, davalı tarafından ise davacının muaccel olmuş alacağının bulunmadığı, ödenmeyen aidatların muhasebeci olan davacı tarafından kayıtlara işlenmiş olduğu, varsa bile alacaktan genel giderlerin düşülmesi gerektiği savunulmuştur.
Kooperatif kayıt ve defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış olup; 27.11.2017 tarihli bilirkişi raporunda; davacının ortaklık döneminde muhasebe kayıtlarına göre 81.436,73 TL mahsuben ödemesinin bulunduğu, davacının çıkmasından sonra yerine yeni ortak alınmadığı, davacının çıktığı yıla ait genel kurulun 26/06/2016 tarihinde yapıldığı, davacının payına düşen genel gider masrafının 420,15 TL olduğu, kooperatif ile davacı arasında yapılmış müşavirlik sözleşmesine rastlanmadığı, dosyaya sunulan 10/03/2011 günlü sözleşmenin kooperatif adına tek yetkili tarafından imzalandığı ve imzası bulunan …’ın tek başına imzaya yetkili olmadığı, kayıtlara itibar edildiği takdirde 81.436,73 TL aidat ödemesi üzerinden yapılan hesaplamaya göre 2006 yılında davacının muhasebecilik işlemi yapmadığı gözetilerek 76.267,50 TL ödemesinin bulunduğunun tespit edileceği, taraflar arasında yazılı sözleşme olmadığından asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamaya göre ise, 36.197,48 TL aidat ödemesinin bulunduğunun söylenebileceği, genel gider düşüldüğünde kayıtlara göre 75.847,35 TL, asgari ücrete göre ise 35.777,33 TL çıkma payı alacağı talep edilebileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna karşı itirazları ve Mahkememizce açıklanması istenen hususlar hakkında alınan 16.03.2018 tarihli ek raporda ise; ortaklık ödemelerinden ayrı olarak davacıya kooperatif banka hesabından çeşitli tarihlerde parça parça ödenen 9.150,00 TL’nin talimat yazıları gereği ödenen miktarlar olduğu, yapılacak işlemler için avans ödemeleri niteliğinde bulunduğu, belgelerin sunulması ile deftere işlenerek kayıtların kapatıldığı belirtilmiştir. Devamla davacı tarafından muhasebe ve müşavirlik hizmetleri adı altında yapılan işler açıklanarak 2006 yılına dair bir hizmet verilmediğinin tespit edildiği, alternatifli olarak yapılan hesaplama sonucunda 2006 yılı hizmet bedeli düşüldüğünde genel giderin mahsubu ile sonuç olarak 75.847,35 TL, kooperatif kayıt ve defterlerinde işli olan miktar üzerinden genel gider düşüldüğünde ise davacının 81,016,58 TL, asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığında genel giderin düşülmesi ile 39.020,45 TL, asgari ücretten 2006 yılı hizmet bedeli düşülerek yapılan hesaplama sonucu çıkan alacaktan genel gider düşüldüğünde 35.777,33 TL çıkma payı alacağı talep edilebileceği belirtilmiştir.
Buna göre; davacının kooperatif üyeliği nedeniyle banka yoluyla yaptığı bir ödeme bulunmadığı, davacının vermiş olduğu muhasebe ve müşavirlik hizmet karşılığında hak ettiği ücretin aidat olarak kooperatif kayıtlarına yansıdığı, aidat ödemelerinin bu şekilde yapıldığı anlaşılmıştır. Yapılan incelemede davacının ücretinin ne olduğu yönünde şüpheye düşüldüğünden bilirkişi tarafından alternatifli hesaplamalar yapılmıştır. Davacı tarafından sunulan sözleşmede kooperatif tek yetkilisinin imzası bulunmuş olsa da yıllara yaygın olarak davacının ücretini muhasebe kayıtlarına işlendiği, kooperatif nezdinde çıkma tarihine kadar bu kayıtlara herhangi bir itirazda bulunulmadığı görüldüğünden kooperatifin bu işleyişi benimsediği anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda davacının kooperatifin kayıtlarına yansıtılan miktarda ödemesinin bulunduğunun kabulü gereklidir. Davalı kooperatifin iş bu dava açıldıktan sonraki ücrete yönelik itirazları MK 2. madde kapsamında iyi niyetli bulunmamıştır. Davacıya kooperatifçe yapılan 9.150,00 TL’nin ise aidat ödemeleri ile ilgili olmadığı anlaşıldığından hesaba katılmamıştır.
Sonuç olarak davacının kooperatif kayıtlarında bulunan toplam 81.436,73 TL alacağı üzerinden genel giderin mahsubu ile bulunan bakiye 81.016,58 TL çıkma payı alacağının davalıdan talebi haklı görülmekle, bilirkişi tarafından birikmiş faiz hesabı yapılmışsa da, dava dilekçesinde birikmiş faiz talebi bulunmadığından, iadesi gereken aidat miktarına talebe göre muaccel olduğu tarihten itibaren yasal faiz işletilerek, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE 81.016,58 TL alacağın 27/07/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine,
1-Alınması gereken 5.534,24 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.396,96TL harcın mahsubu ile bakiye 4.137,28TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
Davacı tarafından yatırılan 1.396,96TL peşin harç, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.430,46TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından sarf edilen 160,20 TL tebligat ve posta gideri ile 800,00TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 960,20 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 950,99 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın kabul oranına göre takdir ve hesap edilen 9.231,33 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince davanın red oranına göre takdir ve hesap edilen 784,42 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.08/05/2018

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı