Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/729 E. 2019/180 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/729 Esas – 2019/180

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/729 Esas
KARAR NO : 2019/180

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-


7-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/11/2016
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
K.YAZIM TARİHİ : 18/04/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacılar vekili; müvekkillerinin murisi …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araçla 21/10/2015 tarihinde seyri sırasında … Mahallesi … Caddesi Dolphin AVM kavşağında sola manevra yapmak amacıyla araçların geçişlerini bekledikten sonra dikkatli ve tedbirli bir şekilde hareket ettiği esnada o sırada süratle bölünmüş yolda seyretmekte olan …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla fren tedbirine başvurmaması, çarpmayı önlemeye yönelik etkin tedbir almaması neticesi meydana gelen kazada müvekkillerinin murisi …’nin olay yerinde yaşamını yitirdiğini, kazanın meydana gelmesinde … plaka sayılı araç sürücüsü …’ın tam kusurlu olup zarardan sorumlu olduğunu, davalı …’nun araç işleteni sıfatıyla ve davalı sigorta şirketinin araç sürücüsüyle birlikte müştereken ve müteselsilen doğan zarardan sorumlu olduğunu, müvekkillerinin murisinin 1987 doğumlu olup, olay tarihinde 28 yaşında olduğunu, ölümü sonucu geride küçük yaşta üç çocuğunun yetim, geç yaştaki ev hanımı olan eşi …’nin ise dul kaldığını, müteveffanın ölümü ile birlikte müvekkillerinin en önemli desteğini yitirdiğini ve refah olanaklarını kaybettiklerini, müteveffanın çocuklarının yetişkin olacakları çağa kadar babalarının desteğine muhtaç olduklarını, giyim, beslenme, bakım ve iaşesi ile eğitimleri için müteveffa tarafından önemli oranda destek göreceklerinin açık ve tartışmasız olduğunu, müteveffanın ölümünün aile fertlerini derin bir yasa boğduğunu, davacıların uğradıkları manevi zararın bir nebze olsun dindirilebilmesi adına talp etmiş oldukları manevi tazminatın herhangi bir tenkise tabi tutulmaksızın hüküm altına alınması gerektiğini beyan ederek, fazlaya dair dava ve talep hakları saklı kalmak üzere şimdilik belirsiz alacak davası olarak ikame olunan işbu dava kapsamında müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacılar için; davacı … için 5.000,00 TL maddi tazminatın, davacı … için 3.000,00 TL maddi tazminatın, davacı … için 3.000,00 TL maddi tazminatın, davacı … için 3.000,00 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi dışındaki davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sigorta şirketi yönünden ise poliçe teminatı ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 06/11/2015 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline; Davacı … için 25.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 20.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 7.000,00 TL manevi tazminatın, davacı … için 7.000,00 Tl manevi tazminatın, davacı … için 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı sigorta şirketi dışında kalan davalılardan olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 21/02/2019 tarihli dilekçe ile davasını ıslah etmiş ve davacı … için maddi tazminat talebini 65.463,25 TL’ye, davacı … için maddi tazminat talebini 14.108,03 TL’ye, davacı … için maddi tazminat talebini 17.402,10 TL’ye ve davacı … için maddi tazminat talebini 12.175,41 TL’ye artırmıştır.
CEVAP :Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili; davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili sigorta şirketi nezdinde 15.09.2015-15.09.2016 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespitinin gerektiğini, davacının sigortalı araç sürücüsüne ait kusur ve zararı kanıtlaması gerektiğini, zararın kanıtlanmaması halinde müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının, müteveffanın ölmeden önceki sürekli ve düzenli desteğini maddi olgularla ispat etmesi gerektiğini, yine aktüerya hesaplamasında dikkat edilmesi gereken hususun ölüm tarihi itibariyle müteveffanın yaşı olduğunu, müteveffanın gelir durumunun ispatının ise davacı tarafa düştüğünü, davacı tarafın müteveffanın gelirini ispatla yükümlü olduğunu, ispat edilemeyen gelirin dikkate aınamayacağını, davacının müvekkili şirketten ticari faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu e reddinin gerektiğini, haksız fiilden doğan ilişkilerin Ticaret Kanunu’nda da düzenlenmedikleri için bu nedenle de ticari iş niteliğini kazanamayacaklarını beyan ederek, aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili ; müvekkilinin, olay anında gerekli tüm önlemleri almasına rağmen kazanın olmasını engelleyemediğini, kazanın meydana gelmesinde hiçbir kusurunun bulunmadığını, davacıların miras bırakanı …’nin dava dilekçesinde iddia edilen gelirini kabul etmediğini, yaptığı araştırmalardan ölenin asgari ücretle çalıştığını tespit ettiğini, tazminat miktarının artması için ölenin gelirinin afaki yüksek olduğunu iddia edildiğini, iddiaları kabul etmediğini, davacılar tarafından istenen tazminat miktarının fahiş olup, zenginleşme amacı güttüğünü, aracın sigortası tarafından maddi tazminatın kusur oranında ödeneceğini, istenilen manevi tazminat tutarının, olayda hiçbir kusurunun olmadığı hususu da göz önünde bulundurularak kabul edilemez nitelikte olduğunu, şu an işsiz olduğunu, istenilen tazminatları ödeyecek gücünün bulunmadığını, kaldı ki, tazminat miktarlarının fahiş olduğunu ve kendisi için yıkıcı düzeyde olduğunu beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER :Ankara Batı ….. Ağır Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, trafik tescil kayıtları, SGK kayıtları, tarafların ekonomik ve sosyal durum tespiti, 05/03/2018 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 28/09/2018 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
21/10/2015 tarihinde, davacıların murisi …’nin sevk ve idaresinde bulunan … plaka sayılı araçla seyri sırasında … Mahallesi … Caddesi Dolphin AVM kavşağında sola manevra yaptığı esnada davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araçla çarpışmaları sonucunda dava konusu ölümlü trafik kazası meydana gelmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. Maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”; 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.”; 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “Sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir. Açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası’nın; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır. Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu, böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd). Davacı zarar görenler anılan yasa hükümleri gereği davalılardan talepte bulunmuşlardır.
Tarafların kusur durumunun tespiti için alınan 05/03/2018 tarihli bilirkişi raporunda; davalı sürücünün kavşağa yanaşırken hızını ayarlamaması nedeniyle %75, davacıların murisinin ise kavşakta geçiş üstünlüğüne uymaması nedeniyle %25 oranda kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir. Raporla yapılan tespitler, olayın oluşuna uygun bulunmakla, ceza yargılaması sırasında alınan Adli Tıp raporu ile uyumlu görüldüğünden yeniden inceleme yapılması düşünülmemiştir.
Tazminat hesabı için alınan 28/09/2018 tarihli bilirkişi raporunda; müteveffanın gelir durumunun değerlendirildiği, vergilendirilmiş ücret bordrolarına göre yapılan hesap sonucu kusur durumu gözetilerek davacı eş … için 64.213,25 TL, çocuklar …için 16.152,16 TL, … için 12.858,03 TL, … için 10.929,41 TL, destekten yoksun kalma tazminatı hesabı yapıldığı, müteveffanın sigortalı çalışması nedeniyle elde ettiği geliri ile şirket ortağı olması nedeniyle şirket hisselerinden dolayı elde ettiği gelirinin toplamının ortalamasına göre yapılan hesap sonucu ise kusur durumu dikkate alınarak davacı eş … için 78.873,36 TL, çocuklar …için 20.638,84 TL, … için 16.465,58 TL, … için 13.990,74 TL, istenebileceği belirtilerek müteveffaya ait şirket hissesinin mirasçılarına intikal edeceğinden şirket hisseleri nedeniyle herhangi bir maddi zararlarının bulunmadığı kanaati bildirilmiştir. Ayrıca kazaya karışan … Plaka sayılı araca ait kasko poliçesinin kaza tarihini kapsadığı, ferdi kaza sigortası teminat limitinin 5.000,00 Tl olduğu, davacıların miras paylarına göre olduğu, her bir davacı için 1.250,00 şer TL isabet edebileceği belirtilmiştir.
Tüm bu açıklamalar kapsamında; davacı eş ve çocukların desteğinden mahrum kaldıkları müteveffanın ölümü nedeniyle uğradıkları maddi zarardan davalıların sorumlu oldukları gözetilerek; davacı tarafın değer artırım istemini de bilirkişi raporundaki birinci alternatife göre sunduğu, mahkememizce de davacıların murisinin şirket hissesinin miras yoluyla davacılara intikal edeceği dikkate alınarak, müteveffanın vergilendirilmiş geliri üzerinden yapılan hesaba göre hüküm kurularak davacılara sigorta şirketi tarafından yapılmış olan 5.000.00 TL ödemenin mahsubu ile davanın kısmen kabulü ile yargılama sırasında yapılan ödeme ile 5.000,00 TL yönünden davanın konusuz kaldığına karar verilmiştir.
Davalılardan … hakkında açılan dava ile ilgili davacı vekili tarafından 08.05.2018 tarihli duruşmada davanın atiye bırakıldığı beyan edildiğinden bu davalı hakkında açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Öte yandan, davacıların eş, babaları ve kardeşlerinin ölümü nedeniyle uğradıkları manevi zarar yönünden ise; olayın oluşu, kusur durumu, ölene yakınlıkları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları gözetilerek davacıların manevi acılarının dindirilmesi amacına yönelik olarak takdiren tespit edilen manevi tazminatın davalı sürücüden tahsiline dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … hakkında açılan davanın HMK 150/5 maddesi uyarınca AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Maddi tazminat istemi yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile; … için 10.925,41 TL, … için 12.858,03 TL, … için 16.152,10 TL , … için 64.213,25 TL maddi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile belirlenen tazminatlara davalı sigorta şirketi yönünden 06/11/2015 tarihinden itibaren avans faiz, diğer davalılar yönünden kaza tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Davacı vekilinin kasko poliçesi kapsamında talep ettiği 5.000,00 TL maddi tazminat yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı … için 15.000,00 TL, davacı …, …, …için 10.000,00’er TL, … , … (isim değişikliğinden önce …) , … (isim değişikliğinden önce …) için 5.000,00’er TL manevi tazminatın davalı …’tan olay tarihi olan 21/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline, fazlaya dair istemin reddine,
5-Dosya arasında bulunan Ankara Batı ….. AĞCM sinin … esas sayılı dava dosyasının aslının iadesine,
6-Maddi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 7.114,40 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 239,08TL ve ıslah ile alınan 1.242,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 5.633,32 TL karar ve ilam harcının, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 3.574,21 TL ile sınırlı olmak üzere davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 239,08 TL peşin harç, 1.242,00TL ıslah harcı, 29,20TL başvuru harcı, 4,30TL vekalet harcı olmak üzere toplam 1.514,58 TL harcın, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 960,96 TL ile sınırlı olmak üzere davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine,
b-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen … için 7.413,46 TL, … için 2.725,00 TL, … için 2.725,00 TL, … için 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigorta A.Ş’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
c-5.000,00 TL yönünden dava konusuz kaldığından, yargılama sırasında ödeme yapılması nedeniyle, haklılık durumu gözetilerek davalılar lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
7-Manevi tazminat davası yönünden;
a-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.098,60TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.810,21TL harcın mahsubu ile bakiye 2.288,39 TL karar ve ilam harcının, davalı …’tan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacılar tarafından yatırılan 1.810,21TL peşin harcın davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesine,
b-Davacıların kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen … için 2.725,00TL, … için 2.725,00 TL, … için 2.725,00 TL … için 2.725,00 TL, … için 2.725,00 TL, … için 2.725,00 TL, … için 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’tan alınarak davacılara ödenmesine,
c-Davalı …’ın kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince red olunan kesim üzerinden takdir ve hesap edilen …’den için 2.725,00 TL, …’den 2.725,00 TL, …’den 2.725,00 TL, …’den 2.725,00 TL, …’den 2.000,00 TL, …’den 2.000,00 TL, …’den 2.000,00 TL vekalet ücretinin alınarak davalı …’a ödenmesine,
8-Davacılar tarafından sarf edilen 505,10 TL tebligat ve posta gideri ile 1.550,00 TL bilirkişi ücreti ile 1.352,75 TL basın ilan masrafı olmak üzere toplam 3.407,85 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 2.600,03 TL’nin davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 1.649,66 TL ile sınırlı olmak üzere davalılar … ve … Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.19/03/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı