Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/705 E. 2019/65 K. 31.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. ANKARA BATI ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas-Karar No: 2016/705 Esas – 2019/65

T.C.
ANKARA BATI
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA
ESAS NO : 2016/705 Esas
KARAR NO : 2019/65

HAKİM :
KATİP :
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/10/2016
KARAR TARİHİ: 31/01/2019
K.YAZIM TARİHİ : 26/02/2019
Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili; davalı …’nin müvekkili şirketten bayilik aldığını, GSM ürün ve hizmeti verdiğini, davalının 2015 yılının Kasım ayında 1 adet … ve 1 adet … cihazlarının satışını yapmış gibi gösterdiğini, ancak aynı tarihte …Biriminin söz konusu işlemin gerçeği yansıtmadığını tespit ettiğini ve bunun üzerine, … bayi kodlu … … numarasına istinaden, satışı yapıldığı iddia edilen cihazların tanımlanarak ilgili abone adına güncel tarihli yeniden fatura alınarak, davalının bu konu ile ilgili savunması ile birlikte 7 gün içerisinde müvekkili şirke aracılığıyla…Fraud birimine ulaştırması gerektiğini, aksi halde cezai işlem uygulanacağını ve ilgili Mobil Dağıtım Merkezine mail aracılığıyla bildirildiğini, Fraud biriminin, sahte evrak ve sahte bilgilerle yapılan abonelikleri tespit ederek, sahte işlemler sonucu yasal olmayan yollarla elde edilen kazançları tespit ettiğini, söz konusu maile istinaden müvekkili şirket tarafından davalı aranarak, Fraud biriminden istenen evrakların doğru aboneden yeniden alınarak, bayi savunması ile birlikte Mobil Dağıtım Merkezine ulaştırılmasının istendiğini, ancak davalının doğru aboneyi bildiremediğini ve kendisinden istenen evrakları tamamlayamadığını, söz konusu evrakların davalı tarafından tamamlanamaması üzerine Fraud birimi tarafından 4.637,75 TL cezai işlem uygulandığını ve bu bedelin müvekkili şirketten kesildiğini, davalının sahte işlemi neticesinde müvekkili tarafından ödenen 4.637,75 TL ceza bedelinin sahtecilik yapan davalıdan tahsili için Ankara Batı İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi başlatıldığını ve davalının haksız itirazı neticesinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının hukuka aykırı işlemi neticesinde müvekkilinin maddi zarara uğradığını beyan ederek, davanın kabulü ile davalı tarafından haksız şekilde yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili; Davacı tarafça takip dayanağı olarak cari hesabın gösterildiğini, fakat huzurdaki davanın ödenen cezanın müvekkiline rücu/ müvekkilinden tahsili talepli olduğunu, takip dayanağının ceza tutarının tahsili olduğuna dair takip dosyasında herhangi bir açıklama bulunmadığını, esasen müvekkilinin alacaklı olduğunu ve cari hesaba göre borçlu olmasının mümkün olmadığını, müvekkilinin cari hesaptan kaynaklı davacı yana herhangi bir borcunun bulunmadığını, anılan sebeple takip dayanaklarını kabul etmediklerini, ayrıca takip dayanağı cari hesap iken dava dilekçesinde cari hesaptan kaynaklı alacak değil, ceza tutarının tahsilinin talep edildiğinin belirtildiğini, takip dayanağı olan cari hesabın delil olarak dahi gösterilmediğini, icra takip dayanağı ve dava konusunun tamamen birbirinden farklı olduğunu, anılan sebeple huzurdaki davanın reddinin gerektiğini, basiretli bir tacir olan davacı yanın tahsilini talep ettiği kaleme ilişkin herhangi bir fatura düzenlemeden tahsilat talebinde bulunmakta olup anılan hususun usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı tarafça tahsili talep edilen tutara ilişkin takas mahsup talebinde bulunduklarını, zira müvekkilinin davacı taraftan hat satışlarından ve cihaz satışlarından kaynaklı prim alacaklarının bulunduğunu, davacı yan tarafından müvekkilinin, 2015 Kasım ayında bir adet … ve bir adet … GB cihazlarının satışını yapmış gibi gösterdiğinin iddia edildiğini, anılan hususun gerçeği yansıtmadığını, adı geçen cihazlara ilişkin davacı tarafça müvekkili adına 16/11/2016 ve 14.12.2015 tarihli iki adet fatura düzenlendiğini, fatura muhteviyatı cihazlardan Ipone 6S’in müvekkili tarafından …’a, Samsung Galaxy’nin …’a satışının gerçekleştirildiğini, anılan hususa ilişkin müvekkili tarafından aynı tarihte fatura düzenlendiğini, müvekkilince düzenenen faturalarda anılan cihazların IMEI numaralarının da belirtildiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde … numarasına istinaden satış yapıldığını iddia ettiğini, anılan numaranın ne …’a ne de …’a ait olmadığını, anıla numaranın kime ait olduğunun taraflarınca bilinmediğini, bu hususun davacı yana sorulmasını talep ettiklerini, mevcut durumda davacı şirketçe bilridimin ve kayıtların hatalı numara üzerinden yapıldığınını görüldüğünü, satış işlemi akabinde yapılan satışlarla ilgili gerekli bildirimlerin davacıya yapıldığını, satış akabinde cihazların satış bedeli davalı yan tarafından satılan müşterilerden faturalardan kesinti suretiyle tahsil edildiğini, müvekkilinin yalnızca cihazları fatura düzenleyerek müşteriye teslim ettiğini, cihaz bedeline ilişkin müşteriden tahsilat yapmadığını, davacı tarafça müvekkilinden dava konusu cihazlarla ilgili herhangi bir talepte bulunulmadığını, ayrıca davalı tarafla müvekkili arasında herhangi bir yazışma da bulunmadığını, Fraud birimi ile yapıldığı iddia edilen yazışmalardan müvekkilinin haberdar olmadığını, diğer taraftan davacı tarafça ödenen ceza tutarının işbu davada müvekkiline rücu edildiğini, fakat anılan tutarın ödendiğine dair davacı tarafça herhangi bir belge sunulmadığını, ayrıca davacı tarafça takip öncesi işlemiş faiz talep edildiğini, somut durumda müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, dolayısıyla takip öncesi işlemiş faiz talep edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı tara aleyhine %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası, davacı tarafın ticaret sicil kayıtları, … A.Ş. ve Ankara Ticaret Odası kayıtları, davalı tarafın vergi dairesi ve esnaf odası kayıtları, taraflar arasında düzenlenen abonelik sözleşmesi ile Avea ile davacı arasında düzenlenen sözleşme, tarafların ticari defter ve kayıtları, 29/11/2018 tarihli bilirkişi kurulu raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava; taraflar arasında düzenlenen bayilik sözleşmesine dayalı cezalı işlem neticesinde oluşan cari hesap alacağının tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı, davalıdan alacaklı olduğu iddiasıyla cari hesap alacağına dayalı icra takibi başlatmış olup; ödeme emri davalı borçluya 26/03/2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 7 günlük yasal süresi içinde 29/03/2016 tarihinde ödeme emrine itiraz ettiğinden takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İtirazın iptaline yönelik olarak açılan iş bu dava hak düşürücü yasal süresi içinde açıldığından işin esasına girilerek inceleme yapılmıştır.
Davacı tarafından, davalının haksız eylemleri nedeniyle kendisi hakkında ceza uygulandığını ileri sürmüş, davalı ise iddiaları reddetmiştir.
Dava dışı Avea şirketinden ilgili kayıtlar celp edilmiştir.
Sunulan deliller ile ticari defter ve kayıtların incelenmesi için alınan 29/11/2018 tarihli bilirkişi raporunda; dosyaya giren evraklar incelendiği, davacının ticari defter ve kayıtları üzerinden inceleme yapıldığı, davacının kayıtlarının delil gücünü haiz olduğu, davacı şirketin muavin defter kayıtlarına göre dava konusu icra takibi itibariyle davacıdan 2.557,25- TL alacağının bulunduğu 31.12.2016 tarihi itibariyle ise alacak tutarının 3.969,00 TL olduğu, bununla birlikte davacı yanını muavin defter kayıtlarına göre AVEA tarafından kendisine kesilen 4.637,75 TL tutarındaki ceza bedelini davalı Yener İletişim firması ile ilgili takip ettiği kayıtlarına yansıtmamış olduğu, davalını işletme defteri tuttuğu, esnaf statüsünde olduğu kanaati bildirilerek, 2 adet telefon cihazının gerçek satış niteliğinde olup olmadığına yönelik yapılan inceleme sonucunda bu 2 adet cihazın dava dışı … ve …’a satışının gerçekleştiğini, bu satışlara ilişkin faturaların bulunduğu, kesilen faturaların sahte olduğuna dair bir bulguya rastlanmadığı, davacı tarafından Türk Telekom’un kestiği cezanın bu faturalarla bir ilişkisinin bulunmadığı, elektronik posta yazışmalarından anlaşıldığı üzere ceza konusu ile ilgili davalıya herhangi bir açıklayıcı bilgi verilmediği sadece cezanın kesinleştiğine yönelik bildirimde bulunulduğu bununla birlikte 25/01/2016 tarihli yazışmada ceza nedeninin …’a ait hattan kaynaklandığının belirtildiği cezanın davalının yaptığı işlemlere ilişkin olduğunun net bir şekilde tespit edilemediği belirtilmiştir.
Her ne kadar, bilirkişi tarafından davalının esnaf statüsünde olduğu belirlenmiş ise de; davalının ticari işletmesi ile ilgili yapılan bayilik sözleşmesi nedeniyle alacak istemine bulunulduğundan iş, ticari mahiyette sayılmakla, TTK 4. maddesi uyarınca uyuşmazlığa bakmakla mahkememiz görevli görülmüş, işin esası ile ilgili değerlendirme yapılmıştır (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi nin 2016/7036 E, 2017/904 K sayılı bozma ilamı).
Tüm dosya kapsamına alınan bilirkişi raporuna ve yukarıdaki açıklamalara göre; davacının, davalının hatalı işlemi nedeniyle kendisine ceza uygulandığı iddiasına dayalı olarak alacak talep etmesi karşısında, kendi kayıtlarında bu cezanın davalı adına tutulan muavin kayıtlarda alacak olarak gösterilmediği ayrıca, yapılan ayrıntılı inceleme sonucunda ceza konusu işlemin davalının satışını yapıp faturasını kestiği telefonlarla ilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40TL karar ve ilam harcının peşin alınan 55,78 TL harçtan mahsubu ile bakiye 11,38 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
4-Davalının kendisini vekil ile temsil ettiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.31/01/2019

Katip Hakim
e-imzalı e-imzalı