Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/685 E. 2018/189 K. 27.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. Ankara … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2016/685 Esas – 2018/189
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2016/685 Esas
KARAR NO : 2018/189

HAKİM :
KATİP :

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2016
KARAR TARİHİ : 27/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 27/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı borçlu aleyhine faturaya dayalı olarak 22/06/2016 tarihinde Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalı borçlunun süresi içerisinde yapmış olduğu itiraz ile borcun 107.948,98 TL değil 39.108.22 TL olduğunu beyanla, asıl alacağın 68.840.76 TL’lik kısmına ve borcun likit olmadığı iddiası ile faiz, masraf, harç ve vekalet ücretine karşı kısmi itirazda bulunduğunu, haksız ve kötü niyetli itiraz nedeni ile takibin durduğunu, tarafların arasındaki hukuki ilişkinin davalı … A.Ş.’ye ait araçların tamir, bakım ve onarımına ilişkin ticari ilişkiden kaynaklandığını, takibe konu alacağın dayanağının 55 adet faturadan oluştuğunu, davalının taraflar arasındaki ticari ilişkiye, fatura bedel ve içeriklerine dair bir itirazının olmadığını, kısmi itiraza konu hususun 68.840,76 TL fatura bedelinin davalı tarafından davacı müvekkiline ödenip ödenmediği noktasında toplandığını, TTK ve ilgili yasa hükümleri gereğince, davacı müvekkilinin alacağının muaccel ve likit olduğunu, takibe konu alacağın ödenmemiş 55 adet 2016 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ait faturalar olduğunu, taraflar arasında 2016 yılı Nisan ayı faturalarına ilişkin olarak 23/05/2016 tarihinde ve 2016 Mayıs ayı faturalarına ilişkin olarak ise 21/06/2016 tarihinde BS mutabakatı yapıldığını, buna göre tarafların takibe konu faturalar ve bedelleri hususunda anlaşmış olduğunu, belirterek, öncelikle, davanın kabulü ile borçlunun kısmi itirazının iptaline ve icra takibinin tüm ferileri (harç, masraf, faiz ve vekalet ücreti) ile devamına, davalı borçlunu % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin davacı ile sözleşme yapılarak hizmet almaya başlamasından bir süre sonra, bakım onarım hizmeti nedeni ile motorlu araçlar için yapılan harcamaların dikkat çekici biçimde arttığının gözlendiğini, müvekkili şirketin yapmış olduğu inceleme neticesinde 2015-2016 yılları arasında verilen hizmet karşılığı düzenlenen faturaların bir bölümünün mükerrer olduğu, bir bölümünün fazladan fatura edildiği, bir kısım fatura içerisinde belirtilen değişim ve onarımların yapılmadığı, bazı parçaların değişmiş gibi gösterilse de değiştirilmediği, bazı parçaların da çıkma tabir edilen ikinci el olduğunun saptandığını, müvekkili şirket tarafından saptanan ve davacıya derhal bildirilen hukuka aykırı tüm işlemlerin liste halinde dosyaya sunulacağını, davacının sözü edilen aykırı işlemlerinin toplamının 68.840,76 TL tuttuğunu, 15/06/2016 gün ve 700510 sayılı ve 68.840,76 TL bedelli iade faturası düzenlenerek Ankara … Noterliğinin 23/06/2016 gün ve … yevmiyeli ihtarı ekinde davacı yana tebliğ edildiğini, davacı yanın ise Ankara Yenimahalle … Noterliğinin 01.07.2016 tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile ihtarnamelerini ve ekindeki iade faturasını kabul etmediğini, akabinde davacı firmanın Ankara … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi başlattığını, müvekkili şirketin 14/07/2016 tarihinde takibe konu 107.948,98 TL tutarın 68.840,76 TL tutarlı kısmına haklı olarak itiraz ettiğini, kalan 39.108,22 TL kısmının icra dosyasına yatırıldığını, icra takibi açılmasına müvekkili şirket neden olmadığından ayrıca icra takibine ve itiraza konu alacak miktarı likit ve ödenebilir olmadığından davacının icra inkar tazminatı istemesinin de söz konusu olmadığını, davacının belirtilen eylemleri nedeni ile C. Savcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddine, davacı yanın haksız takibi nedeniyle en aşağı % 20 oranında icra tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Ankara … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyası, dosya arasına celp edilmiştir.
Dava, ilamsız icra takibine yönelik itirazın İİK’nun 67. maddesi gereğince iptali talebinden ibarettir.
Davacı (alacaklı) şirket vekili tarafından davalı (borçlu) şirket aleyhine 22/06/2016 tarihinde Ankara … İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasıyla 107.948,98 TL alacağının tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibin dayanağı olarak 55 adet faturanın gösterildiği, davalı vekilinin yasal süresi içerisinde borcun 107.948,98 TL değil 39.108,22 TL olduğunu beyanla, asıl alacağın 68.840,76 TL’lik kısmına ve borcun likit olmadığı iddiası ile faiz, masraf, harç ve vekalet ücretine karşı kısmi itirazı üzerine icra takibinin durdurulduğu, eldeki davanın 06/10/2016 tarihinde yasal bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı şirket, 55 adet faturaya dayanan ve icra takibine de konu ettiği 107.948,98 TL alacağının davalı tarafından ödenmediğini iddia etmekte, davalı şirket ise borcun 107.948,98 TL değil 39.108.22 TL olduğunu savunmaktadır. Davalı tarafça kabul edilen 39.108,22 TL’nin 15/07/2016 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı anlaşılmaktadır. Eldeki davada, davalı tarafça itiraz edilen 68.840,76 TL’lik alacak kesimine yönelik itirazın iptali talep edilmektedir.
Davacı şirketin davalı şirketten alacağının bulunup bulunmadığının belirlenmesi bakımından, davacı ve davalı şirkete ait ticari defter ve belgeler üzerinde inceleme yapmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, mali müşavir bilirkişi tarafından düzenlenen 21/09/2017 tarihli raporda; davacı tarafından icra takibine dayanak gösterilen 55 adet faturanın hem davacı hem de davalı şirket kayıtların yer aldığı, tarafların kayıtları arasında farklılıklar bulunduğu, davacı kayıtlarında yer alıp davalı kayıtlarında yer almayan 30/05/2015 kayıt tarihli 28/05/2015 belge tarihli davalının bankadan yaptığı 2.350,00 TL ödemenin davalı kayıtlarına dahil edilmesi gerektiği, davalı kayıtlarında yer alıp davacı kayıtlarında yer almayan 09/02/2016 kayıt ve belge tarihli 712,40 TL tutarındaki ödemeye ilişkin faturalar davacı tarafından kapalı fatura olarak düzenlendiğinden davalı taraça ödendiğinin kabul edilmesi gerektiği, yine davalı kayıtlarında yer alıp davacı kayıtlarında yer almayan 26/02/2016 kayıt ve belge tarihli 300,00 TL tutarındaki ödemeye ilişkin kasa ödeme fişinde teslim imzası yer almadığından ve kasa ödeme fişine ilgi tutulan 18/02/2016 tarihli 809594 nolu 1.416,00 TL tutarlı fatura açık fatura olarak düzenlendiğinden ödendiği yönünde kesinlik bulunmadığı, davalının kayıtlarında yer alan 15/06/2016 kayıt ve belge tarihli E-700510 nolu 68.840,76 TL tutarlı iade faturasının davacı kayıtlarında yer almadığı, ayrıca iade faturasının dayanağı belgelerde tutarsızlıklar bulunduğu, yapılan bu değerlendirme ve hesaplamalar dikkate alındığında takip tarihi itibarıyla davalının davacıya 108.003,67 TL borçlu gözüktüğü yönünde kanaat belirtilmiştir.
Mahkememizce iddia, savunma, benimsenen 21/09/2017 tarihli bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında araçların tamir, bakım ve onarımına ilişkin ticari ilişki bulunduğu, davacı tarafça icra takibine dayanak gösterilen 55 adet faturanın hem davacı hem de davalının ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacı tarafından bu faturalardan kaynaklanan 107.948,98 TL alacağının tahsili amacıyla davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine davalının bu borcun 68.840,76 TL’lik kesimine yönelik itirazda bulunduğu ve kalan 39.108,22 TL’nin 15/07/2016 tarihinde icra dosyasına yatırdığı anlaşılmaktadır. Davalının itirazının temelinde davacıya hitaben düzenlediği 15/06/2016 tarihli, E-700510 nolu ve 68.840,76 TL tutarlı iade faturası bulunmaktadır. Davalı tarafça iade faturasının dayanağı olarak sunulan belgeler incelendiğinde, davalının kendi iç denetiminde oluşturmuş olduğu tutanakları, davacının faturalarını, kendi personelinin yazışmaları, otomaks hesap ekstrelerini, tanık listesini, ihtarname, iade faturası ve eklerini içerdiği, davalının kendi personelince düzenlenen tutanakların 24/05/2016 ve 25/05/2016 tarihli olduğu, ancak 2015 ve 2016 yıllarına ilişkin davacı faturalarının içeriğinin yani davacı tarafından faturalara yansıtılan tutarların sorgulandığı tutanakların tarihleri ile fatura tarihleri arasında bir yılı bulan zaman aralığının bulunduğu, fatura tarihlerinden çok sonra tutanak tutularak davalı tarafından düzenlenen iade faturasına dayanak tutulmasının çelişkili olduğu ortadadır. Kaldı ki, davacı bu faturayı ihtarname ile kabul etmeyerek davalıya geri göndermiştir. Tüm bu açıklamalar neticesinde, takip tarihi itibarıyla davalının davacıya 108.003,67 TL (takipte 107.948,98 TL talep edilmiş) borcunun bulunduğu, davalının 15/06/2016 tarihli, E-700510 nolu ve 68.840,76 TL tutarlı iade faturasına istinaden, icra takibine konu borcun fatura miktarındaki kesimine yönelik itirazında haksız olduğu sonuç ve kanaatine varılarak, davanın kabulüne, davalının, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin 68.840,76 TL’lik asıl alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 68.840,76 TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi üzerinden devamına karar vermek gerekmiştir.
Dava konusu alacağın likit nitelikte olduğu gözetilerek, İİK’nun 67/2 maddesi gereğince davalı borçlunun itirazında haksızlığına karar verilen tutar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜNE; davalının, Ankara … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı icra dosyasıyla yapılan takibin 68.840,76TL lik asıl alacak kesimine yönelik itirazının iptaline, takibin 68.840,76TL asıl alacak ile bu alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi üzerinden devamına,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulüne, 68.840,76 TL lik alacağın % 20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereği alınması gereken 4.702,51 TL harçtan peşin alınan 635,89 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.066,62 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
Davacıdan dava açılırken tahsil edilen 29,20 TL başvurma harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 635,89 TL peşin harç olmak üzere toplam 669,39 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yargılamada yapmış olduğu 500,00 TL bilirkişi ücreti, 101,20 TL posta ve tebligat ücreti olmak üzere toplam 601,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 7.922,48 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Dair, davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 27/03/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza