Emsal Mahkeme Kararı Ankara Batı Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/666 E. 2018/145 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ Esas – Karar No: 2016/666 Esas – 2018/145
T.C.
Ankara Batı
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR
TÜRK MİLLETİ ADINA

ESAS NO : 2016/666 Esas
KARAR NO : 2018/145

HAKİM :
KATİP :

DAVACILAR : 1-
2-
3-
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLİ :
DAVALI : 2-
VEKİLİ :
DAVALI : 3-
VEKİLİ :
DAVA : MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 12/02/2016
KARAR TARİHİ : 13/03/2018
K.YAZIM TARİHİ : 10/04/2018

Yukarıda tarafları yazılı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA :Davacı vekili Ankara Batı 3. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile yaptığı trafik kazasında …’un vefatı nedeniyle, müvekkilleri olan oğlu …, torunları … ve …’un anne ve babaannesinin maddi desteğinden yoksun kaldıklarını ve büyük bir acı yaşadıklarını beyan ederek, trafik kazasında anne ve babannesini yitiren davacıların toplanacak delillere göre destekten yoksun kalma tazminat tutarları belirlenerek, şimdilik 500,00 TL maddi tazminatın işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden ve poliçe limiti dahilinde, işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 100.000 TL, … için 75.000 TL, … için 75.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden işletilecek faizi birlikte müştereken ve müteselsilen işleten ve sürücüden tahsiline, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasında maktul …’un asli kusurlu olduğunu, dava dilekçesinde maktul …’un ne iş yaptığı, gelirinin ne olduğu ve davacılara nasıl ve ne ölçüde destek olduğunun belirtilmediğini, soyut beyanlarla davacıların destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeceklerini, talep edilen manevi tazminat miktarlarının da fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazasında müvekkiline tali kusur atfedildiğini, davacı yanın maddi tazminat talebinde bulunmalarına rağmen maddi zararlarına ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmadıklarını, ceza yargılamasında … ve …’un maddi ve manevi zarar ödemesinin taraflarına yapıldığını beyan etmelerine rağmen bu davayı açmalarının kötü niyetli olduğunu, talep edilen manevi tazminat miktarlarının da fahiş olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın müvekkili şirkete zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, bu poliçeden dolayı müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda kişi başına azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, manevi tazminatın poliçe teminatına dahil olmadığını, söz konusu kaza ile ilgili davadan önce müvekkili şirkete başvuru yapılmadığını, bu nedenle temerrütten bahsedilemeyeceğini, öncelikle kusur ve tazminat hesabı yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini, müvekkili şirketin kusurlu bulunması halinde poliçe limitiyle sınırlı tutulması gerektiğini, davanın açılmasına sebebiyet vermedikleri için yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER :Ankara Batı … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas … karar sayılı dosyası, sigorta poliçesi, hasar dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, 28/07/2017 tarihli kusur bilirkişisi raporu, 07/12/2017 tarihli hesap bilirkişisi raporu ile tüm dosya kapsamı.
GEREKÇE :Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi (destekten yoksun kalma) ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Davanın dayanağı TBK’nun 53 ve 56. maddeleridir.
05/03/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davacı …’in annesi diğer davalıların ise babaannesi … vefat etmiştir. Kaza sırasında davalı … kullandığı … plakalı aracı ile Selçuklular Caddesini takiben 1. Etap istikametinden Göksu istikametine seyir halindeyken, karşıdan karşıya geçmek isteyen davacılar murisi yaya …’a sol şerit üzerinde çarparak ölümüne neden olmuştur. Kazaya sebebiyet veren … davalı … adına kayıtlıdır ve davalılardan … Sigorta A.Ş. bu aracın Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortasını yapan şirkettir.
Davacılar kazanın oluşumunda davalı taraf araç şöförünün kusurlu olduğunu, …’un ölmesiyle oğlu …, torunları … ve …’nin anne ve babaannelerinin desteğinden yoksun kaldıklarını, ayrıca manevi zararlarının oluştuğunu belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Davacılar ile davalı gerçek kişilerin ekonomik ve sosyal durumları araştırılmış, tarafların bildirdikleri deliller toplanmış, davanın dayanağı olan ölümlü trafik kazasına ilişkin açılan ceza dosyası sureti getirtilmiş, kazadaki kusur durumununu tespiti bakımından konusunda uzman makine mühendisi bilirkişiden 28/07/2017 tarihli rapor alınmıştır. Bahse konu raporda; davacılar murisi yaya …’un 2918 sayılı KTK’nun 47/d ve 68/b-c maddelerinde belirtilen kurallar ile 138/b maddesinde belirtilen kuralı ihlal etmesi nedeniyle kazanın meydana gelmesinde % 75 oranında, … plakalı araç sürücüsü davalı …’ın ise 2918 sayılı KTK’nun 47/d ve 52/b maddelerinde belirtilen kuralları ihlal etmesi nedeniyle % 25 oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir. Bu rapordaki değerlendirmelerin dosya kapsamına, toplanan delilere, ceza soruşturma ve kovuşturması kapsamına uygun olduğu görüldüğünden, hükme esas alınması cihetine gidilmiştir.
Kazaya karışan … plakalı aracın davalı sigorta şirketi nezdinde 05/12/2013-05/12/2014 devresi için ZMSS poliçesi ile sigortalı olduğu, ölüm halinde şahıs başına azami teminat limitinin 268.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacıların talep edebilecekleri destekten yoksun kalma tazminatının hesaplanması bakımından dosya aktüerya uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenip dosyaya sunulan 07/12/2017 tarihli raporda, davacıların müteveffanın desteğinden faydalanamayacakları yönünde görüş belirtilmiştir.
Müteveffa …’un kaza tarihinde 76 yaşında olduğu, eşinin ölümünden dolayı Bağ-Kur’dan ölüm aylığı aldığı ve davacılar ile aynı adreste ikamet etmediği tespit edilmiştir. Yargılama sırasında davacıların, müteveffanın desteğinden ne şekilde faydalandıklarına dair herhangi bir bildirimde bulunulmamış ve delil sunulmamıştır. Kaza tarihinde davacı …’in 59, davacı …’nin 26, davacı …’nin ise 23 yaşında oldukları, yaşları itibarıyla destek alma yaş sınırını geçtikleri ve çalışmalarına engel sağlık ve fiziksel sorunlarının bulunmadığı, ayrıca müteveffanın davacılara sürekli ve düzenli olarak eylemli bir desteğinin bulunduğunun da ispatlanamadığı dikkat alınarak, davacıların maddi tazminat talepli olarak açtıkları davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Diğer taraftan, davalılardan …’ın % 25 oranındaki kusurlu eylemi sonucu meydana gelen trafik kazasında anne ve babaannelerini kaybetmeleri üzerine davacıların yaşadıkları üzüntü, çaresizlik ve acı nedeni ile ruh sağlıklarında bozulma, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 22/06/1966 tarih, 1966/70 sayılı içtihadı ile belirlenen manevi tazminat miktarının belirlenmesine ilişkin ilkeler ve Hukuk Genel Kurulunun 26/06/2004 tarih, 2004/370 karar sayılı içtihadı ile belirlediği caydırıcılık ilkesi gözetilerek, ihlal sonucu davacıların uğradıkları manevi zararın giderimi amacı ile paranın satın alma gücü itibari ile belirli bir meblağın davalılardan alınarak davacılara verilmesi sureti ile zedelenen yaşama sevinçlerini tazelemek, bunu yaparken felaketi özlenir kılmamak, davalıları ekonomik bir yıkıma sürüklemeksizin daha dikkatli ve özenli olmaya sevk etmek hedeflenerek, günün ekonomik koşullarına göre takdiren belirlenen manevi tazminatların, davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir. Hüküm altına alınan miktarlara haksız fiil tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmüş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından maddi tazminat (destekten yoksun kalma) talepli olarak açılan davanın reddine,
2-Davacılar tarafından manevi tazminat talepli olarak açılan davanın kısmen kabulü ile, davacı … için 5.000,00 TL, davacı … için 3.000,00 TL ve davacı … için 3.000,00 TL manevi tazminatın haksız fiil tarihinden (05/03/2014) itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
3-Alınması gereken 751,41 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 855,59 TL harctan mahsubu ile bakiye 104,18 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
Davacı tarafından sarf edilen 29,20 TL başvuru harcı, 4,30 TL vekalet harcı, 751,41 TL peşin harç olmak üzere toplam 784,91 TL harcın davalılar … ve …’dan müşterek ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
4-Davacılar tarafından sarf edilen 453,45 TL tebligat ve posta gideri, 900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.353,45 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesap edilen 59,43 TL’sinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına, bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacılara iadesine,
5-Davacıların kendisini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10. maddesi gereğince kabul oranına göre takdir ve hesap edilen; davacı … için 2.180,00 TL, davacı … için 2.180,00 TL, davacı … için 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
6-Davalılar … ve …’ın kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri görülmekle manevi tazminat talebi yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10/2 maddesi gereğince reddedilen miktara göre hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan, 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan, 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılara ödenmesine,
7-Reddedilen maddi tazminat talebi yönünden, davalılar … Sigorta A.Ş., … ve …’ın kendilerini vekil ile temsil ettirdiği görülmekle karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince hesap edilen 500,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine,
Dair, davacılar vekili ile davalı … ve davalı … vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize sunulacak, yahut mahkememize gönderilmek üzere bir başka mahkemeye ibraz edilecek bir dilekçeyle başvuru yapılmak suretiyle, Ankara Bölge Adliye Mahkemeleri ilgili Hukuk Dairesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 13/03/2018

Katip Hakim
e-imza e-imza